Hava Durumu

#Sinop

TOURISMJOURNAL - Sinop haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sinop haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları Haber

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları

KASTAMONU (İHA) - Paflagonya'nın başkenti olarak bilinen Kastamonu’da, doğa turizmini geliştirmek için yeni adımlar atılıyor. Kastamonu Üniversitesi tarafından başlatılan "Paflagonya Bölgesinde Doğada Yaşam Becerileri ve Turizm Rotaları" projesiyle, bölgedeki doğal güzellikler envanterde kayıt altına alınarak yeni turizm rotaları oluşturuluyor. Batı Karadeniz’in turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen bu proje, Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal liderliğinde yürütülüyor. Ekibe, doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın ve lisans öğrencileri Ahmet Emir Eldemir, Emircan Keskin, Tuğba Çadır ve Sude Naz Gedik de eşlik ediyor. Çalışmalar kapsamında Azdavay Çatak Kanyonu, Suğla Yaylası, Pınarbaşı Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi ve dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanlı Valla Kanyonu gibi önemli doğal alanlar gezildi. Proje ekibi, bölgedeki doğal ve kültürel değerlerin korunmasını ön planda tutarak sürdürülebilir turizm rotaları oluşturmayı amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü de bu çalışmalara destek sağlıyor. PAFLAGONYA’DA DOĞA VE TARİH BİRLEŞİYOR Projenin ilk etabında yaklaşık 15 kilometrelik bir alan detaylı şekilde incelendi. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, bölgenin ekoturizm potansiyelinin artırılması ve kırsal turizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, Paflagonya’nın antik dönem başkenti Taşköprü ve Pompeipolis gibi tarihi yerlerin de turizm rotalarına eklenmesi planlanıyor. Hikmet Haberal, Paflagonya ile ilgili bilgi vererek bölgenin antik dönemde Anadolu'nun kuzeybatısında, Karadeniz kıyısında yer alan bir bölge olup günümüzde Karabük, Bartın, Zonguldak ve Kastamonu illerini kapsadığını belirtti. Küre Dağları'nın da Paflagonya'nın iç kısmında, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir dağ sırası olduğunu açıkladı. Doğa turizmi tutkunları için cazip bir destinasyon olan bölgenin doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemciliği gibi birçok aktiviteye olanak tanıdığını ekledi. Aynı zamanda, bölgenin flora ve faunasını korumaya yönelik çeşitli doğa koruma projelerinin de yürütüldüğünü söyledi. BÖLGE EKONOMİSİ VE İSTİHDAMINA KATKI Doğayla iç içe olmak isteyen ziyaretçiler için kamp alanlarının olduğunu vurgulayan Haberal, doğa kampları ve sosyal etkinliklerle üniversite ve ortaöğretim öğrencilerine, bölge halkına doğa sevgisi ve doğa sporları bilinci kazandırılmasının hedeflendiğini aktardı. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sporculara ve katılımcılara Paflagonya’nın doğal ve kültürel mirasının tanıtılması da amaçlananlar arasında. Projeyle ilgili açıklama yapan Hikmet Haberal, bölgedeki doğal yaşam becerilerini geliştirmek ve bu değerleri turizme kazandırmak istediklerini belirtti. Haberal, Paflagonya’nın eşsiz doğasını ve tarihi mirasını daha fazla kişiyle buluşturmayı amaçlarken, aynı zamanda bu çalışmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. KAMPÇILIK VE YAŞAM BECERİLERİ EĞİTİMİ Kastamonu Üniversitesi'ne 2018 yılında YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından "Ormancılık ve Tabiat Turizmi" konusunda ihtisaslaşma görevi verildi. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmalardan biri olan proje kapsamında doğal ortamlarda yaşam becerisi eğitimleri de verilecek. Bu eğitimler, kriz ve stres yönetimi, yön bulma, barınak yapma gibi temel becerileri içerecek. Projenin çıktılarının kamuoyuyla paylaşılması ve bölge ekonomisine katkı sağlanması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın, üç günlük saha çalışmalarında yoğun bir tempo ile birçok doğal alanı ziyaret ettiklerini ve Horma Kanyonunun etkileyici bir turizm noktası olduğunu belirtti. Lisans öğrencisi Ahmet Emir Erdemir ise, bu doğal güzelliklerin turizme kazandırılmasının, hem bölgeye hem de ülkeye önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Denizsiz Şehrin Balıkları Dünya Sofralarında Haber

Denizsiz Şehrin Balıkları Dünya Sofralarında

Tokat (İHA) – Denize kıyısı olmayan Tokat’tan Karadeniz’e gönderilen somon balıkları, burada büyütülerek Rusya, Çin, Japonya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Tokat’ın Almus ilçesinde, Almus Baraj Gölü’nde yürütülen kafes balıkçılığı çalışmalarıyla bu yılın son hasat dönemi başladı. Baraj gölünde yetiştirilen somonlar, Karadeniz’deki kafeslere taşındıktan sonra büyütülerek uluslararası pazarlara ulaşıyor. 2024 yılının sonuna kadar 40 tonluk somon ihracatı hedefleniyor. Somonların sevkiyatı sırasında büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Tırlara yüklenen balıkların oksijen değerleri mühendisler tarafından anlık olarak kontrol edilirken, balıklar vinç yardımıyla sevkiyata hazır hale getiriliyor. Tokat’tan başlayan bu yolculuk, somonların Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasıyla tamamlanıyor. Bu faaliyet, Tokat’a balıkçılık alanında önemli bir ekonomik katkı sağlarken, ülke ihracatına da destek oluyor. "BALIKLAR KARADENİZ’DE BÜYÜYEREK İHRAÇ EDİLECEK" Almus Barajı’nda 6 yıldır kafes balıkçılığı yapan Sadullah Sezer, "Kafes balıkçılığıyla uğraşıyoruz. Bu yılki hasatlarımız başladı. Sinop ve Ordu'ya denize balık gönderiyoruz. Oradan da Rusya, Çin, Japonya olmak üzere birçok yere balıklarımız gidiyor. Yaklaşık 25 ton kapasitemiz var ama yıl sonuna kadar inşallah 40 ton balık vermeyi düşünüyoruz. Bu balıklar büyüyecek, Karadeniz üzerinden Avrupa'ya ihracı olacak" sözleriyle sürece dair bilgi verdi.

Türkiye'nin İlk Keten Müzesi Sinop'ta Açıldı Haber

Türkiye'nin İlk Keten Müzesi Sinop'ta Açıldı

SİNOP (İHA) – Nesilden nesile aktarılarak günümüze gelen keten kültürü, Türkiye'nin ilk Keten Müzesi'nde korunarak yaşatılıyor. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) desteğiyle Sinop'ta kurulan müze, geçmişi yüzyıllara dayanan keten geleneğini yeni nesillere tanıtıyor. Yeni açılan müzede, keten bitkisi, tohumu, ipe dönüşüm süreci, keten dokuma tezgahları ve keten tekstil ürünlerine dair zengin bir sergi bulunuyor. Sinop İl Özel İdaresi tarafından yürütülen “Sinop Keten Müzesi” projesi, 19. yüzyılda inşa edilen ve yıkılma tehlikesi bulunan tarihi Kuş Üzümü Konağı'nın restore edilmesiyle hayata geçirildi. Bu proje, Sinop ketenini, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürel değer olarak yeni bir turizm unsuru haline dönüştürüyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken müze, özellikle yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi akınına uğruyor. Sinop'ta yaz tatili geçirenler arasında Keten Müzesi, en çok ilgi gören yerlerden biri haline gelmiş durumda. "SİNOP'A GELEN HERKES BURAYI GÖRMELİ" Yaz tatillerini Sinop'ta geçiren İlgün Görgün Kaya, Keten Müzesi'ni ziyaret ettiğinde çocukluk anılarının canlandığını belirtti. Müzede ketenin üretim süreçlerinin etkileyici bir şekilde anlatıldığını dile getiren Kaya, "Yaz tatillerinde düzenli olarak Sinop'a geliyorum. Bu ziyaretimde, Keten Müzesi'nin açıldığını öğrenince gezmek istedim. Bu tarihi konağın her katında eski hatıralarım tazelendi. Ketenin hikayesi burada çok da güzel bir şekilde sergilenmiş ve anlatılmış. Sinop'a gelen herkesin burayı gelip görmesini çok isterim. Kendi adıma gelip gördüğüm için çok mutlu oldum" diyerek süreçte emeği olanlara iyi dileklerini iletti. Antalya'dan gelen Hasibe Tutku ise, müzeyi gezmekten keyif aldığını ifade ederek, "Keten Müzesi'ni merak ettiğim için oğlumla gezmeye geldik. Ben Antalyalıyım, bizim yörede de kirman, çıkrık gibi şeyler kullanılıyor. İlgimi çekti, bir an çocukluğuma gittim diyebilirim" şeklinde konuştu. Sinop'un Tuzcular Caddesi'nde bulunan tarihi Kuş Üzümü Konağı, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı desteğiyle restore edilerek “Sinop Keten Müzesi” haline getirildi. Müze, ketenin tarihi ve bölgesel önemini yansıtacak şekilde düzenlendi. Gelecek dönemlerde, keten ürünlerinden hediyelik eşya satış bölümü ve keten dokumasının deneyimlenebileceği atölyelerin de ziyaretçilere sunulması planlanıyor.

Amasra, Kruvaziyer Turizminde Yeni Rekorunu Kırdı Haber

Amasra, Kruvaziyer Turizminde Yeni Rekorunu Kırdı

BARTIN (İHA) - Bartın’ın Amasra ilçesi, sahip olduğu muhteşem doğa, deniz ve kültürel mirasıyla kruvaziyer turizminde önemli bir başarıya imza atarak rekor kırdı. 2024 yılı ocak ve eylül aylarında turist sayısında elde edilen rekor, bugün ilçeye gelen bin 151 turist ile yinelenmiş oldu. Batı Karadeniz'in turizmde incisi haline gelen Amasra, yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de uğrak noktası. Özellikle Rusya-Türkiye arasındaki kruvaziyer rotasında en beğenilen duraklardan biri olan Amasra’ya Astoria Grande gemisi, bu yıl 57. kez kıyıya yanaştı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın “çeşmi cihan” olarak adlandırdığı ilçeye, Soçi’den gelen gemi, 93 metre uzunluğunda ve 11 katlı olup son seferinde bin 151 turist ve 426 personeli ağırladı. Bu seferle birlikte Astoria Grande, ilçeye 2022 yılından bu yana en yüksek yolcu sayısı ile ulaştı. 2024 YILINDA ÜST ÜSTE GELEN REKORLAR 2024 yılında düzenlediği seferlerde yolcu sayısında sürekli rekor kıran gemi, 3 Ocak’ta bin 82 yolcu ile başlayan yılı, 25 Eylül’de bin 100 yolcuya çıkararak yeni bir rekorla sürdürmüştü. Ekim ayının ilk seferinde ise bin 113 yolcuyu ilçeye getiren gemi, bugün bin 151 turist ile yılın rekorunu tazeledi. Son iki yılda 57 seferde toplam 69 bin 940 turisti Amasra’ya taşıyan kruvaziyer, 2024’ün ilk 10 ayında 33 bin 669 turist getirdi. RUSLARIN FAVORİ DURAĞI AMASRA Geminin Karadeniz rotasında Sinop, Samsun, Trabzon gibi birçok ilçe bulunmasına rağmen Amasra, Rus turistlerin en çok beğendiği durak olarak öne çıkıyor. Gemide yapılan anketler, Rus turistlerin Karadeniz rotasında İstanbul ve Amasra'yı en çok sevdiklerini gösteriyor. Amasra'nın doğal güzelliği, sessizliği, tarihi yapısı ve denizi turistler tarafından çok beğeniliyor. Türkiye’ye ilk kez gelen turistlerin merak ettiği yerler arasında İstanbul ve Amasra ilk sıralarda yer alırken, ülkeyi daha önce ziyaret eden Rus turistlerin tekrar dönmek istediği şehirler arasında da Amasra öne çıkıyor. Amasra’nın simgeleri olan Kemere Köprüsü, Amasra Müzesi, Büyük Liman, Küçük Liman ve tarihi Çekiciler Çarşısı gibi turistik alanları gezen Rus turistler, ilçeyi çok beğendiklerini ifade etti. Amasra’nın doğasını ve sakinliğini seven turistler, Türkiye’ye tekrar gelip Amasra’yı yeniden ziyaret etmek istediklerini belirtti. Amasra esnafı da turistlerin ziyaret ettiği günlerde ilçenin tarihi sokak ve çarşılarının canlandığını ve bundan memnun olduklarını dile getirdi. AMASRA BELEDİYE BAŞKANI ÇAKIR: "BİZ DE ONLARLA OLMAKTAN MUTLUYUZ" Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Rus turistlerin ilgisinin her geçen gün arttığını vurgulayarak, "Gemimiz, ekim ayının son seferi ile tekrar Amasra’mızda. Bin 151 yolcu, 426 personel sayısı ile bugüne kadarki en yüksek ziyaretçi ile kentimizde. Çok güzel bir sonbahar havası var. Gelen turistlerimiz de burada olmaktan çok memnun. Biz de onlarla birlikte olmaktan mutluyuz” dedi.

Sinop, Türkiye'nin yine 'en mutlu ili' seçildi Haber

Sinop, Türkiye'nin yine 'en mutlu ili' seçildi

TÜİK tarafından yapılan araştırmaya göre, Sinop yüzde 77,66'lık mutluluk oranıyla Türkiye'nin en mutlu 10 şehri arasında 1. sırada yer aldı. Sinop'un en mutlu 1. şehir seçilmesinin altında yatan nedenler arasında şehrin sakin yapısı ve doğası öne çıkıyor. Şehirde yaşayan vatandaşlar, bu özelliklerin mutluluğun temel kaynakları olduğunu ifade ediyor. Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Saim Gürbüz, kentin insanlarının sorunların içerisinde mutlu yaşamayı bildiğini belirterek, “Hak eden ile bu unvan geri döndü. Bence bu listeye baktığımızda gerçekten bu unvana yakışan kent Sinop. Kente baktığınızda ve insanlarına baktığınızda 'evet, gerçekten biz gittik ve insanlar gerçekten mutluydu' denilen il Sinop. 2014 yılından beri yanlış bilmiyorsam herhalde 7'nci kez oldu. Neden mutlu? Çocuk gözüyle bakalım. Bir deniz kenarı yanındaki küçük bir kasabada denize girilebilecek her gün bir liman bulabilmek, her gün bir plaj bulabilmek, kumda denize girebilmek, ücretsiz denize ulaşabilmek, ücretli işletmelere ulaşabilmek, güzel tesisler ve güzel balıkçı barınağı. Kentimizin bazı problemleri olabilir ama bizim insanımız sorunların içerisinde de mutlu yaşamayı biliyor. O yüzden unvan hak ettiği ile geri döndü” dedi. Sinop'ta yaşayan Arslan Pehlivanlı, “Mutluluğumuza mutluluk katıyoruz. Yazın burada bulunan trafik problemi de olmasa artık o da buranın incisi diyeceğiz ama maalesef trafiği de çözme şansımız yok gibi gözüküyor. Gelen kimsenin de buna bir çözüm bulacağını sanmıyorum. Onun dışında sessiz, sakin bir şehir. En güzeli de güvenlik problemi olmadan geceli, gündüzlü rahatça yiyip, içebileceğin, denizine girebileceğin güzel bir kentimiz” diye konuştu. Almanya'dan Sinop'a gelen Nurcihan Keskin ise “Gerçekten Sinop doğasıyla, deniziyle, insanıyla her şeyiyle çok güzel bir şehir. Sinop'tan herkese sevgiler, selamlar. Gerçekten ben çok mutluyum. İyi ki seçilmiş bizim şehrimiz. Burada doğmadım ama köklerim burada” ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.