Hava Durumu

#Spacex

TOURISMJOURNAL - Spacex haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Spacex haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mars Yolculuğu, Bakterilerden İlhamla Tasarlanıyor Haber

Mars Yolculuğu, Bakterilerden İlhamla Tasarlanıyor

Bilim insanları, Mars’a seyahat ve uzay görevleri için fotosentetik bakterilerden ilham alan devrim niteliğinde bir lazer teknolojisi geliştirmek için çaba gösteriyor. Bu yöntem, bitkiler ve bakterilerin fotosentezle ışığı kimyasal enerjiye dönüştürme sürecinden esinlenerek güneş ışığını lazer ışınlarına dönüştürmeyi hedefliyor. Uzay görevleri için sürdürülebilir enerji sunacak olan bu teknolojinin, Dünya’da da temiz enerji üretimi için kullanılabileceği düşünülüyor. FOTOSENTEZDEN LAZER IŞINLARINA Bilim insanları, fotosentetik bakterilerin karmaşık ışık toplama antenlerini kullanarak güneş enerjisini yoğunlaştırmayı ve ardından lazer ışınlarına dönüştürerek uzaya iletmeyi planlıyor. Organik malzemelerden üretilen lazerler, uzayda yerel olarak yeniden üretilebilecek, bu da Dünya’dan yedek parça gönderme ihtiyacını ortadan kaldıracak. PROJE, LABORATUVARDA GELİŞTİRİLME AŞAMASINDA APACE olarak bilinen bu proje, Heriot-Watt Üniversitesi’nde geliştiriliyor. Profesör Erik Gauger, bakterilerin evrimsel olarak güneş ışığını toplama ve yönlendirme konusunda çok etkili olduğunu belirterek, bu yapılar sayesinde düşük ışık koşullarında bile enerji üretebilecek yeni lazer malzemelerinin yaratılacağını ifade etti. Bilim insanları, bu teknolojinin prototipini üç yıl içinde test etmeye hazır hale getirmeyi planlıyor. Teknoloji, yalnızca Mars görevleri için değil, aynı zamanda Dünya’da kablosuz enerji çözümleri sunmak için de umut vadediyor. Buluş, Mars’a yönelik çalışmaların hız kazandığı bir dönemde gerçekleşmesiyle daha çok dikkat çekiyor. SpaceX’in Starship roketi ve Çin’in Tianwen-3 görevi, Mars görevleri için önemli adımlar atarken, bu bakteri tabanlı lazer teknolojisi, enerji yönetimi konusunda çığır açabilir.

Çin'den Uzay Turizmi Atılımı: 12 Dakikalık Seyahat İçin Biletler Tükendi Haber

Çin'den Uzay Turizmi Atılımı: 12 Dakikalık Seyahat İçin Biletler Tükendi

Çin, uzay turizmi pazarına giriş yaparak küresel uzay endüstrisinde dikkat çekici bir adım atıyor. Devlete ait Global Times'a göre, Deep Blue Aerospace adlı şirket, 2027 yılında uzaya göndereceği ilk roket için bilet satışına başladı. İlk iki bilet, canlı yayında yaklaşık 3 milyon izleyici tarafından takip edilen etkinlikte satıldı ve anında tükendi. Biletlerin fiyatı, yaklaşık 1.000.000 yuan yani 140.000 dolar olarak belirlendi. Bu biletler, yolculara uzayın sınırlarına yapılacak 12 dakikalık bir seyahat vaat ediyor. Bu tarihi an, ilk kez bir Çinli firmanın uzay turizmi için biletleri kamuya açık bir şekilde Taobao platformunda satışa sunmasıyla gerçekleşti. Ancak, bilet alıcılarının kimliği henüz açıklanmadı. Deep Blue Aerospace, Çin'in uzay alanında ABD ile rekabet etme çabalarının bir parçası olarak, SpaceX'in Starlink'ine rakip uydu sistemleri inşa etme hedefi de dahil olmak üzere geniş bir uzay programına sahip. Şirketin geliştirdiği yeniden kullanılabilir Nebula-1 roketi, şirketin CEO'su ve beş kişiyi uzaya taşımayı planlıyor. Ancak bu roketin henüz geliştirme aşamasında olduğu biliniyor. Geçtiğimiz ay, roketin yüksek irtifa test uçuşu sırasında başarısız olduğunu açıklayan Deep Blue Aerospace, önümüzdeki aylarda yeni testler yapmayı planlıyor. 2025-2026 yılları arasında daha fazla deneme gerçekleştirilerek "yörünge altı insanlı seyahatin" güvenliği ve güvenilirliğini artırmak amaçlanıyor. Deep Blue Aerospace'in CEO'su Huo Liang, canlı yayında yaptığı açıklamada, uzayda emniyet kemerlerini nasıl çözebileceklerini ve ağırlıksız ortamda nasıl hareket edebileceklerini yolculara anlattı. Huo, "Bu deneyimde sadece dünyanın nasıl yuvarlak olduğunu değil, aynı zamanda uçsuz bucaksız evreni ve insanların yaşadığı mavi gezegeni de görebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

Uzay turizminde neler oluyor? Haber

Uzay turizminde neler oluyor?

Uzay teknolojileri konusunda çok önemli gelişmeler oluyor. Son haftalarda yazdığım üzere, gerek Çin gerek Hindistan uzay çalışmalarında ve Ay’a gidiş konusunda son derece atak çalışmalar yapıyor. NASA ise 2026 yılına kadar Ay’a tekrar insan göndermeyi planlıyor. Gerek Çin gerek Rusya ise 2030 yılından itibaren Ay’da müşterek üs kurmayı planlıyorlar. Yani gerçek anlamda bir uzay yarışı söz konusu. Her ne kadar ülkemiz daha bu yarışa girememiş olsa bile bu gelişmeleri yakından takip etmek hepimiz için çok önemli. HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR UZAY Bir diğer önemli konu da sivil uzay çalışmaları ve uzay turizmi. Özellikle uzay turizmi tıpkı ikinci dünya savaşından sonra havaalanlarının yaygınlaşmasından ötürü sivil havacılığın gelişmesi gibi şimdi de sivil uzay çalışmalarının gelişmesine ve aynı zamanda uzaya gidiş maliyetlerinin düşmesine yol açacaktır. Bu da uzayın herkes için daha erişilebilir olmasını sağlayacaktır. Şimdiden başta milyonlarca dolar fiyat biçilen sivillerin uzaya gidiş maliyeti ciddi anlamda düşerek yüz binlerce dolar seviyesine inmiştir. Eğer sivil uzay çalışmaları biraz daha yaygınlaşırsa 5 yıl içinde okyanus ötesi deniz gezisi ile aynı fiyatlara yaklaşması söz konusu olabilecektir. Uzay turizmi, özel şirketler tarafından sunulan ve uzay yolculuğunun sadece profesyonel astronotlara değil, herkese açık hale gelmesini sağlayan bir endüstridir. Uzay turizmi, 2023 yılı itibarıyla hala nispeten yeni bir sektör olmasına rağmen, son yıllarda önemli bir gelişme göstermiştir ve gelişmeye devam etmektedir. ÜÇ BÜYÜK OYUNCU 2023 yılının en önemli uzay turizmi gelişmelerinden biri, Virgin Galactic’in ikinci turistik uzay uçuşunu gerçekleştirmesidir. Bu uçuş, 80 yaşındaki eski bir olimpiyat sporcusu da dahil olmak üzere, farklı yaş gruplarından ve mesleklerden uzay turistlerini uzaya taşıyarak uzaya erişimi daha mümkün kılmıştır. Uzay turizmi sektöründeki diğer gelişmeler arasında, Virgin Galactic’in uzay uçuşlarının fiyatını düşürme planları ve Blue Origin’in uzay turizmi için yeni bir roket ve uzay aracı geliştirme çalışmalarıda yer almaktadır. Şu an sivil uzay turizmi sektöründe üç büyük oyuncu olarak Tesla ve Twitter’ın (X) sahibi Elon Musk’a ait olan SpaceX, Richard Bronson’un kurduğu Virgin Galactic ve Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un kurduğu Blue Origin şirketi yer almaktadır. Bunların dışında irili ufaklı birçok firma da uzay turizmi ve sivil uzay çalışmaları konusunda hızla çalışmalar yapmaktadır. 1 TRİLYON DOLARLIK DEV ENDÜSTRİ Uzay turizmi sektörünün önümüzdeki yıllarda önemli bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Hazırlanan bir rapora göre, uzay turizmi sektörü 2030 yılına kadar uzay endüstrisi 1 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacaktır ve bu birçok firmanın iştahını kabartmaktadır. Uzay turizmi, henüz yeni bir sektör olmasına rağmen, oldukça hızlı bir şekilde büyümekte ve diğer alt sektörlere de ışık tutmaktadır. Uzay turizmi şirketlerinin artan rekabeti, uçuş maliyetlerinin düşmesine ve uzay turizminin daha da yaygınlaşmasına olanak sağlayacaktır. UZAY OTELİ Uzay turizmi, ayrıca insanların uzayı keşfetme ve yeni deneyimler yaşaması fırsatını sunan bir sektördür. Uzay turizminin gelişmesi, uzayın daha erişilebilir hale gelmesine ve insanlığın uzaydaki varlığının genişlemesine katkıda bulunacaktır. Uzay turizmi ve sivil uzay çalışmaları deyince sadece uzaya uçuş gelmemeli diğer uzay ile ilgili faaliyetler de akla gelmelidir. Mesela Orbital Corporation şirketi 2027 yılından itibaren uzayda bir oteli faaliyete sokacaktır böylece parası olan muhtelif turistler dilerlerse uzayda otelde birkaç gece kalarak hem çekimsizliği hem uzay ortamını tadabileceklerdir. PARSELLENEN MADENLER Bunlar dışında uzay teknolojileri deyince akla gelen uzay madenciliği üzerine çalışan birçok firma vardır. Birçok kimsenin aklına gelmez ama uzay özel sektörü denince en önemli Avrupa ülkesi Lüksemburg’dur. Birkaç yıl evvel çıkardığı uzay yasası ile uzay konusunda çalışacak şirketlere çok özel teşvikler sağlamış ve özellikle uzay madenciliği konusunda çalışacak firmalara özel sübvansiyonlar da vermiştir. Burada amaç Lüksemburg’un bir anlamda uzay borsası ve uzay özel sektörünün merkezi olmasıdır. Bu da ileride Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri olan Lüksemburg’a çok özel avantajlar sağlayacak ve tıpkı Londra’nın dünyanın finans merkezi olması gibi Lüksemburg’un da dünya uzay endüstrisini etkileyen bir merkez olmasını sağlayacaktır. Daha şimdiden muhtelif şirketler uzayda bulunan kaynakları parsellemiş ve sadece bununla yetinmeyip gelecek yüz yıl için uzay kaynaklarının paylaşım planlamalarını yapmışlardır. Her ne kadar BM kararı ile uzay tüm insanlığa ait olsa da başta ABD olmak üzere birçok ülke bu kararı tanımamakta ve kim önde giderse kaynaklara o sahip olur felsefesi ile hareket etmektedir. ARTIK İSTİKBAL UZAYDA Bu anlamda ülkemizin de hızla özel sektörü bu çalışmalara kanalize olmalı ve dünyada bu konuda çalışan firmalara benzer şekilde yatırımlar yapmalı ve çalışmaya başlamalıdır. Tıpkı Lüksemburg devletinin yaptığı gibi ülkemizde bu konuda çalışan firmalara çok özel teşvikler vermeli ve devlet-özel sektör-üniversiteler işbirliğinde ülkemizde hızla uzay kaynaklarına erişebilen ve söz sahibi olan bir ülke olmalıdır. Unutmamak gerekir ki bu konularda geç kalınırsa diğer ülkeleri yakalamak çok zor olabilir ve ülkemizin milli menfaatleri için geri dönülmez hak kayıpları olabilir. Tıpkı Mavi Vatan gibi Uzay Vatan kavramı da hızla ön plana çıkmalı ve tüm milli menfaatlerimiz korunmalıdır. (Bu arada okurlarıma küçük bir dipnot: Uzay Vatan kavramını ilk kez ben 2015 yılında Ulusal Kanal ekranlarında söyledim ve 2018’den sonra bu terimin yaygınlaşması için özel çaba sarf ettim). Atatürk’ün çok önemli sözü olan “İstikbal göklerdedir” artık bir nevi “İstikbal uzaydadır” anlamında diğer devletler tarafından da ciddi bir hedef olarak konulmuştur ve ülkemizin çıkarları da bunu gerektirmektedir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.