Stellantis Haberleri - Son Dakika Stellantis Haber Güncel Gelişmeler

AB'de elektrikli otomobilin pazar payı dizeli geçti... Satışlarda öne çıkan 3 marka

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, AB otomobil pazarı, 2022 yılına kıyasla geçen yıl yüzde 13,9'luk büyüme kaydederek yılı 10,5 milyon satışla tamamladı. Geçen yıl Macaristan hariç tüm AB pazarları genişlerken birçok ülkede çift haneli büyüme rakamları kaydedildi. AA muhabirinin ACEA'dan derlediği bilgilere göre, AB'de benzinli otomobiller 2023 yılında yüzde 35,3'lük pazar payıyla liderliğini korumasına rağmen 2022'deki yüzde 36,4'lük pazar payına kıyasla hafif bir düşüş yaşadı. 2023 yılında dizel otomobil satışları ise 1,4 milyon adede ulaştı ve pazar payı 2022'deki yüzde 16,4'ten yüzde 13,6'ya geriledi. AB'de hibrit otomobil satışları ise 2022'ye kıyasla yüzde 29,5 artışla 2,7 milyon adede ulaştı. Böylece hibrit otomobiller toplam otomobil pazarının dörtte birini oluşturdu. Elektrikli otomobiller üçüncü en popüler seçenek oldu Tam elektrikli otomobil satışlarına bakıldığında ise elektrikli otomobiller, 2023'te üçüncü en popüler seçenek haline geldi. Elektrikli otomobil satışları 2022'ye kıyasla yüzde 37 artarak, 1,5 milyon satışa ulaştı. Tam elektrikli otomobillerin payı da yüzde 14,6 ile yüzde 13,6 seviyesinde sabit kalan dizeli geride bıraktı. Benzinli otomobiller yüzde 35,3 ile liderliğini korurken, hibrit otomobiller yüzde 25,8 pazar payı ile ikinci sırayı aldı. AB'de 2024 yılında otomobil satışlarının yüzde 2,5 artışla, 10,7 milyon adede ulaşacağı ön görülüyor. Toplam satışların yaklaşık yüzde 20'sinin, yani iki milyondan fazlasının, elektrikli olması bekleniyor. En çok satılan markalar AB ülkelerinde 2023 yılındaki otomobil satışlarında Volkswagen Grubu 3 milyon 324 bin 705 adetle ilk sırayı aldı. Şirketin piyasadaki toplam payı yüzde 25,9'u buldu. Onu en yakın 2 milyon 128 bin 625 adetle Stellantis Grubu izledi. Bu grubun pazar payı yüzde 18,2 seviyesinde kaydedildi. Renault Grubu ise 1 milyon 242 bin 293 adet otomobil satışıyla yüzde 9,7 paya ulaştı. Marka bazlı ele alındığında geçen yıl AB'de satış lideri marka 1 milyon 357 bin 139 adetle Alman otomobil üreticisi Volkswagen oldu. Toyota, 828 bin 484 satışla ikinci, 733 bin 176 satışla Audi üçüncü oldu. Ardından 728 bin 991 satışla BMW ve 682 bin 498 adetle de Mercedes sıralandı. Geçen yıl Tesla'nın AB'deki satışları ise 366 bin 326 seviyesinde kayıtlara geçti. Elektrikli otomobil satışlarında Tesla, Volkswagen ve Renault markaları en önemli markalar olarak öne çıkıyor. AB'den küresel rekabet konusunda adımlarını güçlendirmesi bekleniyor AB'de elektrikli otomobillerin geleceği konusuna tartışmalar yaşanıyor. ACEA tarafından paylaşılan rapor, Çin ve ABD'den farklı olarak AB'nin elektrikli araç üretimini destekleyecek sağlam bir endüstriyel stratejiye sahip olmadığına işaret ediyor. ACEA'nın raporuna göre, Çin'in elektrikli araç tedarik zincirindeki hakimiyeti ve ABD hükümetinin yerli otomobil üreticilerine yönelik teşvikleri, AB'nin Avrupa elektrikli araç üretimini destekleme çabalarını gölgede bırakıyor. Raporda, Çin'in elektrikli araç yaşam döngüsünün tamamı boyunca madencilik, rafinaj, üretim, şarj ağları, ucuz enerji, satın alma teşvikleri ve geri dönüşümü kapsayan stratejik ve bütünsel politikasının, rekabet gücünü önemli ölçüde artırdığı belirtiliyor. AB ise değer zincirinin belirli adımlarını düzenleyen sanayi politikasına yönelik parça parça düzenleyici bir yaklaşım benimsiyor. Rapor aynı zamanda ABD'de elektrikli otomobil değer zinciri için bir üretim merkezi kurma yönündeki artan ivmeye de işaret ediyor.

Stellantis Türkiye parça ve servislerden uzatılmış garanti teklifleri

Stellantis Türkiye Parça ve Servisler, aralık ayında servis kontratları kapsamında 5 yıla kadar uzayan garanti kampanyası ile araç sahiplerine teklifler sunuyor. Şirketten yapılan açıklamaya göre, hem yeni, hem de kullanılmaya devam eden otomobiller için sunulan bu kontratlar kapsamında 7 gün 24 saat yol yardımı, aracın bozulması durumunda sözleşmeli garanti süresinin bitiminden sonra bile yedek parçaların ve işçiliğin kapsanması, yedek araç ve ulaşım desteği gibi hizmetler sağlıyor. Stellantis Türkiye Parça ve Servisler, aralık ayında uzayan garanti kontratlarıyla, araç sahiplerine; üretici garantisi uzatımında ve bakımlarda 5 yıl veya 200 bin km'ye kadar paketler sunuyor. Stellantis Türkiye Parça ve Servisler’de, Peugeot, Citroen ve Opel markaları için sunulan garanti kontratıyla üretici garantisinin süresi dahilinde 5 yıl 200 bin km'ye kadar uzatılabiliyor. 7 gün 24 saat asistans hizmetini de içeren paket, üretici garantisi sona erdikten sonra dahi, garanti kapsamındaki mekanik ve/veya elektrik, elektronik arızalarının da ücretsiz onarılabilmesini kapsıyor. Artı Garanti, aracın bozulması durumunda, sözleşmeli garanti süresinin bitiminden sonra bile yedek parçaları ve işçiliği kapsıyor. Ayrıca aracın kullanılamaz durumda olması halinde, yerinde konaklama imkanı sunulurken, tren ya da ekonomi sınıfı uçak bileti ile geri dönüş ya da yolculuğun devamının sağlanması gibi ayrıcalıklara olanak sağlıyor. Araç sahipleri, üretici garantisini üst limitler dahilinde arzu ettikleri süre ve km boyunca devamlılığını sağlayabiliyorlar. Artı garanti, aracın üretici garantisi sona ermeden yetkili servislerden satın alınabiliyor.

Stellantis ilk Döngüsel Ekonomi Merkezi'ni Torino'da açtı

Stellantis'in Mirafiori Kompleksi'nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi faaliyete geçti. Şirketten yapılan açıklamaya göre, mobilite şirketi Stellantis, 40 milyon avro yatırımla tamamlanan ilk Döngüsel Ekonomi Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. İtalya'nın Torino kentindeki Mirafiori Kompleksi'nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi (DE Merkezi), Stellantis'in döngüsel ekonomi hedeflerini 4R stratejisini ifade eden yeniden üretim (Reman), onarım (Repair), yeniden kullanım (Reuse) ve geri dönüşüm (Recycle) kapsamında 360 derecelik bir yaklaşımla ele alıyor. - Uygun fiyatlı alternatif parçalar sunulacak İleri teknolojiye sahip merkezin temel hedefleri, parçaların ve araçların ömrünü uzatarak mümkün olduğu kadar uzun süre dayanmalarını sağlamak olacak. Bu süreç artık mümkün olmadığında ise yeniden imalat faaliyetinden ve ömrünü tamamlamış araç sökme faaliyetinden geri dönüşüm için malzemeler toplanıyor. Bu malzemeler, yeni araç ve yeni parçalar oluşturmak üzere üretim döngüsüne geri gönderiliyor. Merkez, ilk etapta 4R stratejisini uygulayan dört etkinliği de gerçekleştirebiliyor ve kapsamı yakın dönemde daha da genişleyecek. Merkezde ilk aşamada uygulamaya alınan 4R süreçleri şöyle: 'Yeniden üretimde (Reman) motorlar, şanzımanlar ve elektrikli araç bataryaları gibi kullanılmış, aşınmış veya arızalı bileşenler, kaliteden ödün vermeden sökülüyor, temizleniyor ve orijinal OEM normlarına göre yeniden üretiliyor. Amaç ise Stellantis yedek parça çatısı altında SUSTAINera etiketi ile sürdürülebilir ve uygun fiyatlı bir alternatif sunmak oluyor. Tesisin 2025 yılına kadar 50 binden fazla yeniden üretilmiş parçayı yönetmesi ve bu sayının 2030 yılına kadar 150 bine çıkması bekleniyor. Ayırma merkezinde (Yeniden Üretim, Geri Dönüşüm) tesis, yaklaşık 2,5 milyon aşınmış parçayı 2025 yılına kadar yeniden üreterek geri dönüşümünü sağlayacak. Bu sayı 2030 yılında 8 milyona çıkacak. Araç yenilemede (Onarım, Yeniden Üretim ve Yeniden Kullanım) araçlar, yeni, yeniden üretilen veya kullanılmış parçalar kullanılarak estetik ve mekanik olarak onarılacak. Sonrasında ise Stellantis'in üretici sertifikalı ikinci el araç programı SPOTICAR ve Stellantis &You satış ve servis ağı üzerinden yeniden satılacak. Araç sökümünde (Geri Dönüşüm, Yeniden Üretim ve Yeniden Kullanım) ise araçlar, yaşam döngülerinin sonunda, yeniden üretilecek, yeniden kullanılacak veya geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılacak parçalar için değerli bir kaynak haline gelecek. Özellikle DE Hub tarafından yönetilen kullanılmış OEM parçalar, SUSTAINera'nın 'Yeniden Kullanım' hedefine kaynak sağlamak için şirketin iş ortağı B-Parts tarafından sağlanan stokla entegre olacak.' Yüksek performanslı DE Merkezi, faaliyetler, malzeme ve süreçlerin dikey entegrasyonu arasında verimlilik ve sinerji yaratacak. Stellantis, tüketim modelini değiştirmek, çevresel etkiyi azaltmak ve şirketin 2038'e kadar net sıfır karbonlu olma yönündeki agresif karbondan arındırma hedefini daha iyi yönetmek için akıllı, entegre bir ekosistem oluşturmak üzere yeteneklerini, ekiplerini ve tesislerini oluşturuyor. Yakın zamanda duyurulan Batarya Teknolojisi Merkezi'ne ek olarak Mirafiori Kompleksi'nde merkezin açılması, Stellantis'in İtalya'ya ve oradaki iş gücüne olan bağlılığını güçlendiriyor. - 'Ortak geleceği güvence altına alacak' Açıklamada merkezin açılışında yaptığı konuşmaya yer verilen Stellantis Üst Yöneticisi (CEO) Carlos Tavares, 'Döngüsel Ekonomi Merkezi, Avrupa'da yüksek performanslı mükemmel bir merkezi yaratmayı amaçlayan çok sayıda beceri ve işlevi bir araya getiriyor. Bu alanda büyüdükçe bir taraftan malzemelerin geri kazanımını ve sürdürülebilir şekilde yeniden kullanımını sanayileştirirken, diğer taraftan yeni teknolojiler ve çözümler geliştiriyoruz. Yeniden üretme, onarma, yeniden kullanma ve geri dönüştürme konusundaki kararlılığımız, sadece gezegenimiz üzerindeki baskıyı hafifletmekle kalmayıp aynı zamanda üretim ve tüketim iş modelimizi hızla dönüştürürken, ortak geleceğimizi güvence altına alarak Stellantis'e mali değer de getirecek.' ifadelerini kullandı. Tesis hakkında bilgi veren Stellantis Başkanı John Elkann da 'Şirketimizin Torino'daki bu ek yatırımı, Stellantis'in sektörümüzün gelişimi noktasında İtalya'ya olan bağlılığını ve aynı zamanda topluluklarımızın geleceklerini inşa ederek kendini yenileme yeteneklerini gösteriyor. Tüm paydaşlar ve Stellantis aynı tutkuyu paylaşıp ortak bir yolda anlaştığında fikirler gerçeğe dönüşüyor. Bugün açılışını yaptığımız Döngüsel Ekonomi Merkezi ise bunun önemli bir kanıtı. Bu yatırım, otomotiv sektöründe çevreye saygıyı ekonomik kalkınmayla birleştiren örnek bir proje tesisi olacak.' açıklamasında bulundu. - 5 bin ton eskimiş metal dönüştürüldü Açıklamaya göre, Stellantis, 73 bin metrekarelik DE Merkezi'nin 55 bin metrekarelik bölümünü kısmen kullanılmayan bir tesisten sağladı. Ayrıca Stellantis, bu süreçte 5 bin tonun üzerinde eskimiş metali geri dönüştürdü. Bunun dışında tesisin ekipman ve makineleri başka noktalardan alınarak yeni makine ve ekipman alımına kıyasla yüzde 55 oranında tasarruf sağlandı. Tesiste şu an 170 vasıflı çalışan var. Bu sayının 2025'e kadar 550 kişiye çıkması öngörülüyor. Stellantis'in temel faaliyetlerini destekleyecek merkez, grubun küresel elektrifikasyon ekosistemini güçlendirmeye ve karbon nötr olma hedeflerine ulaşmasına yönelik de şu eylemleri gerçekleştirecek: 'Ömrünü tamamlamış araçlardan kobalt, nikel, lityum ve devasa fabrikalardan hurdaların geri kazanılması amacıyla elektrikli araç bataryalarının geri dönüşüm süreci kapsamında ön arıtma için Orano ile ortaklık kurma. Ömrünü tamamlamış araçları yönetmek için Galloo ile SUSTAINera Valorauto SAS ortak girişimini kurma. Hafif ticari araçların elektrikli donanımını geliştirmek için Qinomic ile işbirliği yapma. Prototip, Fransa'daki Lyon Euroexpo'daki Solutrans ticari fuarında sergilendi. Ham elektrikli araç batarya malzemeleri ile Avrupa ve Kuzey Amerika'da planlanan altı devasa fabrika için stratejik ortaklıklar kurmak. Elektrikli araç bataryalarının şirket içi test edilmesi ve geliştirilmesi için Mirafiori Kompleksi'nde ilk Batarya Teknolojisi Merkezini açmak.' Stellantis Döngüsel Ekonomi İş Kolu, Dare Forward 2030 stratejik planında açıklanan 7 büyüyen iş kolundan biri olurken, 2030 yılına kadar 2 milyar avronun üzerinde gelir elde etmeyi hedefliyor.

Stellantis 3. çeyrek sonuçlarını açıkladı

Stellantis, 2023’ün ilk 3. çeyreğine ilişkin sonuçlarını açıkladı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Stellantis'in konsolide sevkiyatları 2022’nin 3’üncü çeyreğine göre yüzde 11 artışla 1 milyon 427 bin adet oldu. Genişlemiş Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da yıldan yıla iyileşme kaydedildi. Şirketin net gelirleri, 2023'ün ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 45,1 milyar avro olurken bu rakam, adetler, tutarlı fiyatlandırma ve kısmen döviz etkileriyle dengelendi. 30 Eylül itibarıyla, toplam yeni araç envanteri 1 milyon 387 bin adede ulaşarak 31 Aralık 2022’ye göre 158 bin adet artışla, 388 bin olarak gerçekleşti. Bu, birkaç yıldır devam eden tedarik kısıtlamalarının ardından daha normal seviyelere dönüşü yansıtıyor. Küresel BEV satışları, Jeep Avenger ve Citroen e-Berlingo liderliğindeki artan ticari BEV araç satışları sayesinde 2022’nin 3’üncü çeyreğine göre yüzde 37 arttı. Şirket, 2023’ün 3’üncü çeyreğinde 500 milyon avro hisse geri aldı. Böylece 30 Eylül'de sona eren ilk 9 ayda 1,2 milyar avro hisse satın almış oldu. Şirket, açıkladığı 1,5 milyar avro 2023 hisse geri alım programını 2023’ün 4’üncü çeyreğinde tamamlamayı öngörüyor. - Dare Forward 2030 stratejisi ivme kazanıyor Açıklamada görüşlerine yer verilen Stellantis CFO’su Natalie Knight, 'Bu yılın ilk yarısında Stellantis, benzerleri arasında AOI (Düzeltilmiş Faaliyet Geliri), AOI marjı ve Endüstriyel Serbest Nakit Akışları açısından sektör lideri olarak öne çıktı. Sektör lideri olarak, kârlılık ve nakit akışı sağlayarak, sektördeki kısa vadeli kritik zorlukları ele alarak, elektrikliye geçiş ve teknoloji dönüşümümüzü sürdürerek ivmemizi devam ettirmeye odaklandık. Bu büyüme, Dare Forward 2030 stratejimizin uygulanmasını destekliyor.' ifadelerini kullandı. Verilen bilgiye göre, Ekim 2023’te şirket, Leapmotor’un yaklaşık yüzde 20’sini, 1,5 milyar avro karşılığında satın almayı ve Büyük Çin dışında Leapmotor ürünlerinin ihracat ve satışının yanı sıra, üretimi için münhasır haklara sahip, 51/49 Stellantis liderliğindeki bir ortak girişim olarak Leapmotor International’ı kurmayı planladığını duyurdu. Stellantis, Ekim 2023’te, ticari araç işinde küresel liderliğe ulaşmayı öngören gelişmiş stratejik hamle olarak Pro One’ı tanıttı. Bu, Stellantis’in Citroën, FIAT Professional, Opel, Peugeot, Ram ve Vauxhall olmak üzere altı ikonik markasının profesyonel çözümlerini kapsıyor ve Dare Forward 2030 stratejik planın hedefine ulaşılmasına destek sağlıyor.

Stellantis Çinli Leapmotor'un stratejik hissedarı oldu

Stellantis ile Leapmotor, Çin'de ve dünya genelinde rekabetçi, yüksek verimliliğe sahip bir elektrikli araç mobilite merkezi yaratmayı amaçlayan stratejik bir küresel ortaklık oluşturuyor. Markadan yapılan açıklamaya göre, dünyanın en büyük otomotiv gruplarından biri olan Stellantis, geliştirdiği yüksek teknolojili, rekabetçi ürünleriyle olduğu kadar satın alma ve iş birlikleriyle de büyümeye devam ediyor. Bu kapsamda Çin'in önde gelen otomobil üreticilerinden Leapmotor ile görüşmelerini sürdüren Stellantis N.V., şirketin yaklaşık yüzde 20'sini satın almak için 1,5 milyar avro civarında yatırım yapmayı planladığını açıkladı. Bu yatırım Stellantis'i önemli bir hissedar haline getirecek. - İlk küresel elektrikli araç işbirliği olacak Anlaşma, aynı zamanda Leapmotor International'ın oluşumunu da kapsıyor. Bu, Leapmotor ürünlerinin Çin dışında ihracat ve satışının yanı sıra üretimi için özel haklara sahip olan Stellantis liderliğinde bir ortak girişim anlamına geliyor. Ortaklık, Leapmotor'un Çin'deki satışlarını daha da artırmayı ve Stellantis'in küresel ticari gücünden yararlanarak Avrupa'dan başlayarak diğer bölgelerde Leapmotor markasının satışlarını önemli ölçüde hızlandırmayı amaçlıyor. Stellantis, karşılıklı yarar sağlayan sinerjileri daha fazla keşfetme olanağıyla birlikte temel Dare Forward 2030 elektrikliye geçiş hedeflerini karşılamaya yardımcı olmak üzere Leapmotor'un Çin'deki son derece yenilikçi, uygun maliyetli elektrikli araç ekosisteminden yararlanmayı planlıyor. Ortak girişim, sevkiyatlara 2024'ün ikinci yarısında başlamayı planlıyor. - Ortak girişimin CEO'su Stellantis'ten İki şirket, Leapmotor'un elektrikli araç ürün seçeneklerinin Stellantis'in güncel teknolojisi ve ikonik marka portföyünü tamamlayıcı nitelikte olduğunu ve küresel müşterilere daha uygun fiyatlı mobilite çözümleri sunacağını öngörüyor. Stellantis, Leapmotor Yönetim Kurulu'nda iki koltuğa sahip olacak ve Leapmotor International ortak girişiminin üst yöneticisini (CEO) atayacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen Stellantis CEO'su Carlos Tavares, 'Çin'deki yetenekli elektrikli araç start-upları arttıkça, Leapmotor gibi verimli ve çevik yeni nesil elektrikli araç oyuncusu, Çin'deki ana akım segmentlere daha fazla hakim olacak. Bizimkine benzer, teknoloji odaklı, girişimci bir zihniyete sahip, etkileyici yeni elektrikli araç oyuncularından biri olan Leapmotor'un, küresel genişleme planlarını desteklemede öncü bir rol üstlenmesinin zamanının geldiğine inanıyoruz. Bu stratejik yatırım sayesinde iş modelimizde bir boşluğu doldurabilir ve Leapmotor'un hem Çin'de hem de yurt dışındaki rekabet gücünden yararlanabiliriz. Bay Zhu Jiangming'e ve şirketin tüm ekibine, bu yeni fırsatı yaratırken sağladıkları işbirliği için teşekkür etmek istiyorum.' ifadelerini kullandı. - Teknolojik ve ticari sinerji oluşacak Bugünün, Leapmotor'un tarihindeki en büyük dönüm noktası olduğunu ifade eden Leapmotor kurucu ve CEO'su Zhu Jiangming de 'Bu ana, Bay Tavares ve ekibiyle birlikte tanık olmaktan büyük heyecan duyuyorum. Kapsamlı deneyimlerimiz sonucunda geliştirdiğimiz teknolojilerimizle Leapmotor, sınıfının en iyi elektrikli araç ürünlerini en rekabetçi maliyetlerle pazara sunuyor. Hızla gelişen bu ortamda, güçlü oyuncuların oluşturduğu kazan-kazan ortaklıklarına inanıyoruz. Stellantis ile birlikte teknoloji ve ticari sinerji oluşturarak, yenilikçi ve yaratıcı olmaya devam ederek, Leapmotor elektrikli araçlarını küresel pazara sunacağız.' açıklamasında bulundu. Açıklamaya göre, Çin'in en büyük ve en hızlı büyüyen segmenti orta ve üst düzey pazarlar. Bu pazarlara odaklanan Leapmotor, 2022'de yaklaşık 111 bin adet NEV teslim ederek Çin'de NEV otomobil üreticileri arasında ilk sıraya yerleşti. Leapmotor, gelecek 3 yıl içinde, batarya elektrikli araç ve menzil uzatıcılı elektrikli araç güç-aktarma sistemleri olan, 3 yüksek üst seviye ölçeklenebilir platforma sahip, tek bir teknik mimariyle A'dan E'ye segmentlerin tamamını kapsamayı planlıyor. Leapmotor, 'Hücreden Şasiye' teknolojisini büyük ölçekte uygulayan dünyanın ilk salt elektrikli araç şirketi olarak dikkati çekiyor. Ayrıca 'Dört Yapraklı Yonca' Leap 3.0 merkezi kontrollü yeni elektrik ve elektronik mimarisi, akıllı elektrikli araçların temel bileşenleri arasında kesintisiz ve verimli bir işbirliği sağlıyor. Benzersiz dikey entegrasyon modeli, ölçeklenebilirliği en üst düzeye çıkararak Leapmotor'un müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt vermesini amaçlıyor. - Elektrikliye geçişe 50 milyar avrodan fazla yatırım 2021'in başlarında kurulan ancak bir asırdan daha uzun bir deneyimi bünyesinde barındıran Stellantis, 14 ikonik otomotiv markasına ve iki mobilite şirketine sahip bulunuyor. Şirket ve bünyesinde barındırdığı markalar 30'dan fazla ülkede, 130'u aşkın pazarda müşterilere temiz, güvenli ve uygun fiyatlı mobilite özgürlüğü sağlamayı amaçlıyor. Stellantis, 2022 yılında 179,5 milyar avro net gelir ve 16,8 milyar avro net karla 6 milyonun üzerinde araç teslimatı gerçekleştirdi. 2023 yılının ilk yarısında şirketin net geliri 98,4 milyar avro, net karı 10,9 milyar avro oldu ve yüzde 14,4 ile sektördeki en yüksek düzeltilmiş faaliyet geliri (AOI) marjlarından birine ulaştı. Stellantis, Dare Forward 2030 hedeflerine ulaşmak için gelecek 10 yılda elektrikliye geçişe 50 milyar avronun üzerinde yatırım yapacak. Şirket, 2030 yılına kadar Avrupa'da yüzde 100 binek otomobil batarya elektrikli araç satış karmasına ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 50 binek otomobil ve hafif ticari araç batarya elektrikli araç satış karmasına ulaşmayı hedefliyor. Stellantis, bu satış hedeflerine ulaşmak için, Kuzey Amerika ve Avrupa'daki 6 batarya üretim tesisinin desteği de dahil olmak üzere yaklaşık 400 GWsa batarya kapasitesini güvence altına alıyor. Stellantis, 2038'e kadar tüm kapsamlar dahil olmak üzere, kalan emisyonların tek haneli yüzdesel telafisi ile net sıfır karbon şirket olma yolunda ilerliyor. Bu stratejik hamleye paralel olarak Stellantis, Çin'deki yabancı markalar için hafif varlıklı iş modeline bağlılığını sürdürüyor.

Stellantis ile Samsung SDI’dan ABD’ye ikinci batarya tesisi yatırımı

Stellantis ile Samsung SDI ortak girişimi, ABD’de yeni bir batarya tesisi kurmak üzere 3,2 milyar doların üzerinde yatırım yapacaklarını açıkladı. Stellantis'ten yapılan açıklamaya göre, otomotiv ve mobilite dünyasının en büyük gruplarından Stellantis ile Samsung SDI, StarPlus Energy ortak girişiminin bir parçası olarak Kokomo Indiana’nın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ikinci batarya üretim lokasyonu olacağını açıkladı. Yeni StarPlus Energy tesisinin yıllık 34 gigawatt saat (GWh) kapasiteyle 2027 başlarında üretime başlaması bekleniyor. Ortak girişim şirketi, 3,2 milyar doların (2,8 milyar avro) üzerinde yatırım yaparak, Kokomo ve çevresinde 1.400 yeni istihdam yaratacak. Her iki tesis için toplam yatırım 6,3 milyar doların (5,5 milyar avro) üzerinde olacak ve toplam 2 bin 800 yeni istihdam sağlanacak. Yıllık 33 GWsa üretim kapasitesiyle 2025'in ilk çeyreğinde açılması planlanan ilk StarPlus Enerji giga fabrikasının inşaatı ise halen devam ediyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Stellantis Kuzey Amerika COO’su Mark Stewart, Batarya ekosistemlerinin elektrikliye geçiş stratejilerini temelini oluşturduğunu belirterek, 'Ortaklarımız Samsung SDI, Indiana Eyaleti ve Kokomo Şehri iş birliği ile altıncı dev fabrikamızı Kokomo’da kuruyoruz. Kuzey Amerika markalarımızla sunduğumuz batarya elektrikli araçlar (BEV), herkese temiz, güvenli ve uygun fiyatlı mobilite sunma ve 2038 yılına kadar net sıfır karbon hedefine ulaşma çabamızda önemli bir rol oynuyor.' ifadelerini kullandı. - 'ABD’nin elektrikli araçlar çağına geçişini hızlandırmada katkıda bulunacak' Samsung SDI Başkan ve Üst Yöneticisi (CEO) Yoon-ho Choi 'StarPlus Energy’nin ikinci batarya fabrikasının inşaatı ile Samsung SDI'nın Kuzey Amerika’daki en büyük elektrikli araç batarya üretim üssünü kuracaklarını, üstün teknolojilere sahip Samsung SDI bataryalarıyla çalışan Stellantis araçların ABD’nin elektrikli araçlar çağına geçişini hızlandırmada katkıda bulunacağını bildirdi. Indiana Valisi Eric Holcomb,Indiana’nın ekonomisi iyiye gittiğini aktararak, 'Stellantis ve Samsung SDI’nın yeni yatırımı, sermaye yatırımını, yaratılan yeni istihdamı ve bu ortak girişimin önümüzdeki on yıllar boyunca Kokomo ve Indiana eyaleti üzerinde yaratacağı etkiyi iki katına çıkaracak. Bu karar, Indiana halkını, mobilitenin geleceğini yenileme ve geliştirmenin tam merkezine yerleştiriyor; Indiana’nın yarının küresel ekonomisindeki lider konumunu güçlendiriyor.' değerlendirmesinde bulundu. Kokomo Belediye Başkanı Tyler Moore ise 'Topluluğumuza olan bağlılıkları ve yatırımları için Stellantis, Samsung SDI ve ortak girişimleri StarPlus Energy’ye en içten şükranlarımızı sunuyoruz. Bu ikinci batarya tesisinin eklenmesi, Kokomo’yu Kuzey Amerika’daki en büyük elektrikli araç batarya üreticilerinden biri olarak konumlandırırken, Kokomo’nun otomotiv üretiminde de en ileri seviyede kalmaya devam etmesini sağlıyor.' yorumunu yaptı. Verilen bilgiye göre, Stellantis, Dare Forward 2030 stratejik planının bir parçası olarak 2030'a kadar Avrupa’da binek otomobillerin tamamında batarya elektrikli araç (BEV) satış karması ve Amerika Birleşik Devletleri’nde binek otomobil ve hafif ticari araçta yüzde 50 BEV satış karmasına ulaşmayı planlıyor. Şirket, bu satış hedefine ulaşmak için, yaklaşık 400 GWsa batarya kapasitesi sağlıyor. Stellantis, 2038'e kadar, net karbon sıfır şirket olma yolunda ilerliyor.

"CERN Yeni Bilimsel Eğitim Destek Merkezi Science Gateway"

Stellantis Vakfı'nın desteğiyle hayata geçirilen 'Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) CERN Yeni Bilimsel Eğitim Destek Merkezi Science Gateway' bilimsel eğitime destek sağlamak üzere en ileri teknolojiyle donatılarak kapılarını açtı. Stellantis açıklamasına göre, CERN, gerçekleştirdiği açılış etkinliğinde Science Gateway projesini, İsviçre Konfederasyonu Başkanı’na, CERN’in üyesi ve ortak üye devletlerden bakanlara, diğer üst düzey temsilcilere, proje bağışçılarına, araştırma, eğitim ve destek ortaklarına tanıttı. Stellantis Vakfı'nın büyük desteği ile dünyaca ünlü şirket Renzo Piano Building Workshop tarafından tasarlanan yeni tesisi, dünyanın dört bir yanından 5 yaş üstündeki kişiler ziyaret edebiliyor. Yeni merkezin yılda, dünyanın dört bir yanından gelecek, 500 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapması bekleniyor. Science Gateway, salı ile pazar günleri arasında, haftanın 6 günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Tesis, CERN’in, eğitim ve destek faaliyetlerini önemli ölçüde genişletmesini sağlayacak. - 'Science Gateway, bilim insanlarının ve halkın her gün etkileşime girebileceği bir yer olacak' Açıklamada görüşlerine yer verilen CERN Genel Direktörü Fabiola Gianotti, eğitimin ve insanlara desteğin önemine işaret ederek, CERN’in temel hedefinin, gerçekleştirdiği araştırmaların ve bilimin faydasının halkla paylaşılması olduğunu bildirdi. Gianotti, 'Science Gateway'le birlikte, misyonumuzun bu yönünü önemli ölçüde genişletebileceğiz. Temel araştırmaların ve bunların uygulanmasının önemini topluma göstermek, buraya merakla ve bilim tutkusuyla gelen herkesi memnun etmek, gençleri ise bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında kariyer için teşvik etmek istiyoruz. Science Gateway, bilim insanlarının ve halkın her gün etkileşime girebileceği bir yer olacak. Kişisel olarak benim için Science Gateway, gerçeğe dönüşmüş bir hayal. Başta cömert bağışçılarımız olmak üzere, bu projeye katkıda bulunan herkese çok minnettarım.' ifadelerini kullandı. CERN'in, İsviçre ile Cenevre'nin dünya sahnesinde parlamasını sağlayan, gerçekten sıra dışı bir tesis olduğunu ifade eden İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset ise, 'Venn diyagramlarına aşina olanlar, bu görünmez çemberin CERN’i İsviçre, Fransa ve Avrupa arasındaki kesişme noktasına yerleştirdiğini ve bu durumun, CERN’in ortak bilimsel ve siyasi değerlere bağlılığını simgelediği konusunda hemfikir olacaktır.' değerlendirmesinde bulundu. Projenin baş mimarı Renzo Piano da buranın gerçek anlamda bir köprü olduğunu belirterek, 'Burası çocukların, öğrencilerin, yetişkinlerin, öğretmenlerin ve bilim insanlarının, evrenin en geniş noktasından en küçük parçacığına kadar her yerinin keşfinden etkilenenlerin buluştuğu bir yer olacak. Bu bina, yeni oluşan bir ormanın ortasına yansıyan güneşin enerjisinden besleniyor.' bilgisini paylaştı. - 'Fondazione Agnelli’nin misyonu olan eğitimin gücüne yürekten inanıyoruz' Açıklamada yer alan bilgiye göre, Science Gateway binası, görsel açıdan çarpıcı tasarımının yanı sıra CERN ve mimarların tamamen karbon nötr olmasını hedeflemeleri sebebiyle, ihtiyacından daha fazla güç sağlayan yaklaşık 4 bin metrekarelik güneş panellerine de sahip. Dikilen 400'den fazla ağaç, bütün kampüsün yaşayan bir ormanın ortasında kalmasını sağladı. 2018'de başlatılan projenin temeli 21 Haziran 2021'de atıldı. Science Gateway kampüsünün yapımı ise 2 yıldan uzun sürdü. Yeni tesis, aynı değerleri paylaşan, katkılarıyla toplumun yararını gözeten, eğitim ve bilgiye saygı duyan CERN Science Gateway sponsorlarının cömert desteğiyle hayata geçirildi. Science Gateway'in 100 milyon İsviçre frangına ulaşan maliyetinin tamamı, bağışçıların destekleriyle karşılandı. Tek başına en büyük bağışçı konumunda olan Stellantis Vakfı ise projeye 45 milyon İsviçre frangı katkıda bulundu. Daha geniş bir topluluğun parçası olan Stellantis, insanlığın kazanımlarını artırmak için adımlar atıyor. Stellantis, hayırseverlik faaliyetleri ve vakfı üzerinden inovasyonun ve mükemmelliğin yolunu açan eğitim projeleri aracılığıyla bireylere yatırım yapıyor. Proje hakkında bilgi veren Stellantis Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann, 'Bu proje, bilimsel bilgiyi ve yaratıcılığı, insanlığın iyiliği için kullanarak, birlikte nasıl uyum içinde çalışabileceğimizin bir örneği oldu. Stellantis Vakfı olarak, Sergio Marchionne gibi büyük bir yenilikçinin anısını yaşatan yeni Science Gateway projesini, halka açan böyle bir kurumla ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz. Ben ve ekibim, Fondazione Agnelli’nin misyonu olan eğitimin gücüne yürekten inanıyoruz. Agnelli’nin bu taahhüdünü her gün inanç ve tutkuyla daha da pekiştiriyoruz.' ifadelerini kullandı.

Stellantis, Almanya'nın elektrikli otomobil segmentinde ilk sırada

Stellantis, elektrikli ürün yatırımları sonucunda pazara sunduğu farklı otomobiller ile çok sayıdaki pazarda ele geçirdiği liderliklerine eylül itibarıyla Almanya'da bir yenisini ekledi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, otomotiv ve mobilite dünyası gruplarından Stellantis, eylül ayında Almanya’nın elektrikli otomobil segmentinde ilk sırada yer aldı. Alman Federal Motorlu Taşımacılık Kurumu'nun (KBA_Alman Karayolu Trafik Kanunu) verilerine göre, Stellantis markaları kapsamındaki yaklaşık 7 bin 300 adet BEV model ile yaklaşık yüzde 23'lük pazar payına ulaşıldı. Bu da Almanya'da satılan neredeyse dört elektrikli otomobilden birinin Stellantis markasına ait olduğu anlamına geliyor. Geçen ay Almanya'da, Opel Corsa elektrik 2 bin 200 araçla ikinci sırada yer alırken, Fiat 500 elektrik 1800 araçla üçüncü, Opel Mokka Elektrik ise 1300 araçla dördüncü oldu. - 'Eylül, dikkat çekici bir ay oldu' Açıklamada görüşlerine yer verilen Stellantis Almanya Genel Müdürü Lars Bialkowski, eylülün, dikkat çekici bir ay olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 'Almanya'da batarya elektrikli araç pazarında bir numara olduk. Bu başarı, BEV modellerimizin müşterilerin beklentilerini tam anlamıyla karşıladığını gösteriyor. Bu vesileyle tüm perakende ortaklarımıza ve tüm Stellantis ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gelecek elektrikte. Dare Forward 2030 stratejik planımızda da bu hedefi belirledik ve her gün bu hedefe doğru emin adımlarla ilerliyoruz.' Stellantis Genişletilmiş Avrupa Bölgesi COO'su Uwe Hochgeschurtz ise 'Avrupa’da elektrifikasyondaki ivmemizi vurgulamak istiyorum. Yollarda birkaç BEV modelimiz var ve müşterilerimize sunduğumuz güncel 24 adet tamamen elektrikli model sayısını 2024 sonuna kadar ikiye katlayacağız. Yılın başında kendimize Almanya'daki konumumuzu daha da genişletme ve pazar lideriyle aradaki farkı kapatma hedefi koyduk. Eylül ayında bu farkı azaltmakla kalmadık, hatta aştık.' ifadelerini kullandı.

Fiat 500e, 3. kez "En İyi Elektrikli Küçük Otomobil" seçildi

Elektrikli Fiat 500e, bu yıl da 'What Car? Elektrikli Otomobil Ödülleri'nde, 'En İyi Elektrikli Küçük Otomobil' unvanına sahip oldu. Tofaş açıklamasına göre, ilk kez dünya yollarıyla buluştuğu 1957 yılından bu yana, otomobil dünyasının ikonik modelleri arasında yer alan Fiat 500’ün, yeni ve tamamen elektrikli versiyonu 500e, 'En İyi Elektrikli Küçük Otomobil' ödülünü alarak, üst üste üçüncü kez kategori birincisi oldu. Elektrikli 500e, iç ve dış tasarımındaki ayırt edici retro stilin yanı sıra, son teknolojinin otomobile entegrasyonu ile 'What Car?' jürisini bu yıl da etkiledi. Mart ayından itibaren Türkiye’deki Fiat showroomlarındaki yerini alan 500e, teknolojik donanımları, gelişmiş bağlanabilirlik çözümleri ve hızlı şarj seçenekleri ile sıfır emisyonlu ulaşımın ikonik modeli olmaya hazırlanıyor. Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Fiat Üst Yöneticisi (CEO) ve Stellantis Global Pazarlama Direktörü (CMO) Olivier Francois, 'Yeni 500e’nin topladığı ödüller bizi şaşırtmaya ve bize gurur vermeye devam ediyor. 500e, gelmiş geçmiş en çok ödüllü Fiat olma özelliğine sahip, şimdi de 41’inci ödülünü aldı. 'What Car?' gibi prestijli bir derginin 500e’yi üst üste üçüncü kez 'En İyi Elektrikli Küçük Otomobil' seçmesi, ikonumuza, zamansız tasarımına, marka değerine ve segmentindeki teknoloji liderliğine yönelik takdirlerini, diğer bir ifadeyle projenin büyüklüğünü gösteriyor. Bu ödülü bizim için daha büyük bir gurur vesilesi yapan şeyse, ödülün İngiltere gibi geniş bir otomobil kültürüne ve önemli bir otomobil tutkusuna sahip olan bir ülkeden gelmiş olması.' ifadelerini kullandı. -Fiat'ın en çok ödül alan modeli Açıklamaya göre, Fiat 500e, dünya pazarlarına sunulduğu Mart 2020'den beri Fransız Otomobil Ödülleri’nde 'Yeşil Otomobil', Driving Electric’te 'Yılın Otomobili ve En İyi Küçük Elektrikli Otomobil' seçilen 500, ayrıca Alman 'auto motor und sport' dergisi tarafından '2020 En İyi Tasarım' ödülü ile uluslararası 'Red Dot Tasarım Ödülleri'nde 'En İyi Tasarım Konsepti', Diesel&EcoCar Magazine tarafından 'En İyi Elektrikli Şehir Otomobili', Parkers Yeni Otomobil Ödülleri’nde 'En İyi Küçük Elektrikli Otomobil', Carbuyer En İyi Otomobil Ödülleri’nde 'En İyi Küçük Elektrikli Otomobil', Auto Express Ödülleri’nde 'En İyi Şehir Otomobili' ve Autocar Ödülleri’nde 'En İyi Küçük Otomobil' dahil olmak üzere, pek çok ödül almıştı. Bugüne kadar kazandığı 41 ödülle en çok ödül alan Fiat modeli de olan 500e, Türkiye’de Hatchback, 3+1 ve Cabrio gövde tiplerinde 'La prima by Bocelli' donanımıyla tercih edilebiliyor. Eylül ayında düzenlenen kampanya kapsamında 500e sahibi olmak isteyenlere, 200 bin TL’ye yüzde 1,99’luk faiz oranıyla 12 ay kullanılabilecek kredi imkanı veya alternatif olarak 10 bin TL’lik EŞARJ hediye kartı sunuluyor.