Hava Durumu

#Sürdürülebilir Turizm

TOURISMJOURNAL - Sürdürülebilir Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilir Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Türkiye, Sürdürülebilir Turizmle Öne Çıkabilir" Haber

"Türkiye, Sürdürülebilir Turizmle Öne Çıkabilir"

Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, dünyanın aşırı turizm sorunuyla mücadele ederken Türkiye'nin ise sürdürülebilir turizm politikalarıyla bu durumu fırsata çevirebileceğini söyledi. Popüler turizm destinasyonlarındaki turist yoğunluğu, yerel halkın yaşam kalitesinin düşmesine, doğal ve kültürel alanların zarar görmesine, çevre kirliliğine ve yerel ekonomilerin dengesiz şekilde gelişmesine neden oluyor.  "Aşırı turizm" olarak adlandırılan bu sorunla karşı karşıya olan İtalya'nın Venedik, İspanya'nın Barcelona, Hollanda'nın Amsterdam şehirleri, turist vergisi, kapasite sınırlamaları, daha az bilinen destinasyonların teşviki gibi çeşitli önlemler üzerinde çalışırken, kısmen uygulamalara da başlanmış durumda.  Türkiye ise turizmde sürdürülebilirlik çalışmaları ile farklılaşma çabası içinde. Kültür ve Turizm Bakanlığının 2022 yılında ilan ettiği Sürdürülebilir Turizm Programı ile doğal ve kültürel zenginliklerinin korunması, yerel ekonomilerin güçlendirilmesi ve kültürel değerlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması için sürdürülebilir turizme yönelik politikalar yapılacağı ilan edilmişti.  Ülkemizin, konaklama tesisleri ve tur operatörleri için başlattığı sürdürülebilir turizm sertifikasyon süreciyle, sürdürülebilir turizm açısından küresel turizme hizmet etmeye çalışıldığı değerlendiriliyor. -"TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN YENİ BİR ŞANSTAN KONUŞABİLİRİZ" Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, Türkiye'nin, aşırı turizm sorunu yaşanan destinasyonlara karşı sürdürülebilir turizm politikalarıyla fark yaratabileceğini ifade etti.  Türkiye'nin aşırı yoğunluktan uzak durmak isteyen turistlere tarih, doğa, kültür ve gastronomi alanlarında farklı deneyimler sunabileceği, bunu da sürdürülebilir turizm planlarıyla uygulayabileceğini vurgulayan Baraner, şunları söyledi : "Aşırı turizm, dünya turizmi için büyük bir dert olarak kendini gösterirken bazı şansları da içerisinde barındırıyor. Bizi değişime zorladığı için yeni bir şanstan konuşabiliriz. Bu yapıyla turizm dünyada bazı noktalarda, bazı kentlerde artık devam edemez. Türkiye, doğal zenginlikleriyle, güçlü bir turizm potansiyeline sahip. Turizm destinasyonlarının çevreye duyarlı projeler geliştirmesi, doğa ve açık alan sporları için altyapıların oluşturulması, köylerin mimari, gastronomi ve yaşam tarzlarının korunarak turizme açılması ve turizmin 12 aya yayılmasının turizm gelirlerini artıracağını düşünüyorum. Bunun yanı sıra ülkenin doğal ve kültürel mirasının sürdürülebilir bir şekilde korunması da hedeflere hizmet edecektir" dedi.  Yerelde kazanılan turizm gelirlerinin bir kısmının o şehirde kalması gerektiğini söyleyen Baraner, bunun şehirlerin ekonomik gelişmesini hızlandıracağını ifade etti. Baraner, turizmde küçülerek büyümenin önemli olduğunu söyleyerek, "Ciromuzu daha az odalarla, daha az masraf yaparak yüksek karlarla artırmalıyız. İsviçre ya da Avusturya'ya baktığınız zaman 20 odalı otelin net kazancı, Türkiye'de Kuşadası'ndaki 250 odalı otelden daha fazla. Bizim 20 odayla bunu kazanmamız, zorlamamız lazım. Beden olarak küçülmemiz, net karlılık olarak büyümemiz, gelişmemiz gerekiyor." dedi.

"Aşırı Turizmle Mücadelede Deneme Süremiz Başarılı oldu" Haber

"Aşırı Turizmle Mücadelede Deneme Süremiz Başarılı oldu"

Venedik'teki aşırı turizm sorunu, kentin tarihi ve kültürel dokusuna zarar veren, altyapı üzerinde baskı oluşturan ve yerel halkın yaşam kalitesini etkileyen yüksek ziyaretçi sayılarından kaynaklanıyor. Özellikle yaz aylarında gelen turist sayısı, şehrin taşıma kapasitesini aşıyor, kalabalıklar dar sokaklarda ve popüler turistik alanlarda yoğunlaşarak deneyimi olumsuz etkiliyor. Ayrıca, bu durum, konut fiyatlarını artırarak yerel halkın şehirdeki yaşamını zorlaştırıyor.  Bu nedenle Venedik yönetimi, aşırı turizmin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli önlemler alıyor.  Alınan bazı önlemler şunlar: 1. **Giriş Ücretleri**: Ziyaretçiler için €10'luk giriş ücreti uygulanıyor. Belirli gruplar (Venedik sakinleri, öğrenciler, çalışanlar, 14 yaş altı çocuklar ve otel rezervasyonu olanlar) bu ücretten muaf. 2. **Ziyaretçi Kontrolü**: Ziyaretçi sayısını kontrol etmek için rezervasyon sistemleri ve biletleme uygulamaları geliştiriliyor. 3. **Sınırlı Erişim**: Bazı popüler turistik alanlara girişlerin sınırlandırılması planlanıyor. 4. **Yerli Halkın Desteklenmesi**: Yerel halkın yaşam kalitesini artırmak amacıyla konut projeleri ve destek programları uygulanıyor. 5. **Alternatif Rotalar**: Turistlerin daha az bilinen bölgelere yönlendirilmesi için alternatif turizm rotaları oluşturuluyor. 6. **Turizm Bilinci**: Turistlerin Venedik’in tarihi ve kültürel değerlerine saygı göstermeleri için bilgilendirme kampanyaları düzenleniyor. Bu önlemler, Venedik’in hem turizmden ekonomik fayda sağlamasını hem de yerel yaşamın sürdürülebilirliğini korumayı amaçlıyor. BELEDİYE BAŞKANI LUİGİ BRUGNARO, ALINAN YENİ TEDBİRLERDEN UMUTLU VE DENEME SÜRECİNİN BAŞARILI OLDUĞUNU VURGULADI. Şehirdeki ziyaretçilere uygulanan €10'luk ücret, bazı istisnalarla birlikte geliyor. Venedikli sakinler, doğma büyüme Venedikliler, öğrenciler, çalışanlar, 14 yaş altındaki çocuklar ve otel rezervasyonu olan turistler bu ücretten muaf tutuluyor. Venedik Belediye Başkanı Luigi Brugnaro, alınan yeni tedbirlerden umutlu ve deneme sürecinin başarılı olduğunu vurguluyor. Bu önlemlerin, şehrin hak ettiği saygıyı görmesini sağlayacağını söylüyor.  TEMMUZ AYINDA 2 MİLYON EURO GELİR ELDE EDİLDİ 2024 Temmuz ayı itibarıyla, bu uygulama sayesinde şehirde €2 milyonun üzerinde gelir elde edildiği belirtildi. Günlük ortalama 1,000'in üzerinde giriş kaydedilirken, en çok ziyaretçi çeken ülkeler arasında Amerikalılar, Almanlar ve Fransızlar öne çıktı. Kaynak :Schengen news

Antalya’ya gelen turist sayısında yüzde 8 artış var Haber

Antalya’ya gelen turist sayısında yüzde 8 artış var

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'da yaptığı açıklamada, kente gelen turist sayısının 15 milyon 300 bini geçtiğini ve bu rakamın geçen yıla göre %8 arttığını belirtti. Bu artışın, Türkiye'nin sürdürülebilir turizm başarısının ve hükümetin istikrarlı politikalarının bir sonucu olduğunu vurguladı. Bakan “Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile hükümet nezdinde anlaşma imzalayan ilk ülke olarak Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programımızı başlattık” dedi.  Turizmin lokomotif şehri olan Antalya'da istikrarlı bir kalkınmayı sağlamak üzere stratejilerimizi, sürdürülebilir ve nitelikli bir turizm hedefi üzerine oluşturduklarının altını çizen Ersoy, ”Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemindeki başarılı politikalarımız sonrasında "Madem dün böyle bir kriz oldu o zaman yarınlarımıza bir teminat oluşturmak gerekiyor" dedik ve harekete geçtik. Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile hükümet nezdinde anlaşma imzalayan ilk ülke olarak Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programımızı başlattık. Bu program, konaklama tesislerimizden başlayarak sürdürülebilirlik ilkelerinin, turizmde her kesimin kazanç sağlayabileceği şekilde uygulandığı ve kapsamını aşama aşama genişletebileceğimiz bir şekilde dizayn edildi. Alınmasını şart koştuğumuz sertifikalarımızın kriterleri çevresel sürdürülebilirlikten sosyal sorumluluğa, ekonomik katkılardan kültürel mirasın korunmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Nitelikli turizmin geleceği olan sürdürülebilirliği çok geniş bir bağlamda değerlendiriyoruz” diye sözlerine devam etti.  Ersoy, ayrıca arkeolojik varlıkların korunması için "Geleceğe Miras" projesini hayata geçirdiklerini açıkladı. ERSOY: "ALANYA-ANTALYA OTOYOLU İÇİN SÖZLEŞME İMZALANDI"  Ayrıca, Alanya-Antalya Otoyolu için sözleşme imzalandığını ve altyapı yatırımlarının önemine değindi. Batı Kavşağı'nda sonlanacak 122 kilometrelik Alanya Antalya Otoyolu için sözleşme imzalandı. En kısa sürede inşaa çalışmaları başlayacak dedi.  Altyapı bir ülkenin kan damarları olduğunu belirten Bakan Ersoy, ”Hangi sahada hizmet üretirseniz üretin, altyapının kalitesi ve işlevselliği sizin başarınızda bir etkendir. Bizler kültür ve turizm alanında ne yaparsak yapalım, yeterli altyapı ve ulaşım yatırımları olmazsa başarıya ulaşma imkansız olur. Bu nedenle ister sorumluluğumuz dahilinde olsun ister dışında, altyapı projelerine büyük hassasiyet gösterdik. Antalya'mızın trafik problemini hepimiz biliyoruz, hatta yaşıyoruz. Bu sorunu aşmak için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla ortak hareket ediyoruz. Serik'ten başlayıp Konaklı'nın kuzeyinde. Batı Kavşağı'nda sonlanacak 122 kilometrelik Alanya Antalya Otoyolu için sözleşme imzalandı. En kısa sürede inşaa çalışmaları başlayacak. Kavşak yapım çalışmaları da hız kesmeden sürüyor. Bu noktada hatırlatmak isterim ki Kemer'de de hayata geçirdiğimiz çevre ve altyapı yatırımlarımızla bölgenin turizm potansiyelini korumak ve geliştirmek için önemli adımlar attık. Bakanlık olarak, sorumluluk alanımızda olmamasına rağmen, 2021 yılında Serik Atıksu Arıtma Tesisi'ni hizmete açarak bölgedeki çevresel sorunlara çözüm getirmiştik. Bu yılın başında da benzer bir projeyi Kemer'de gerçekleştirdik. Kemer Çamyuva Atıksu Arıtma Tesisi'ni kısa sürede tamamlayarak Mart ayında hizmete açtık. Yaklaşık 2 milyar lira yatırım bedeli olan bu proje, sadece bölgenin 50 yıllık atık su sorununu çözmekle kalmıyor, aynı zamanda turizmde çevresel sürdürülebilirliğin temelini de atıyor. Bu tür yatırımlar sayesinde mavi bayraklı plajlarımızı koruyor ve sayılarını artırıyoruz. geçtiğimiz yıllarda Kemer'de art arda hizmete açtığımız 3 ayrı ücretsiz halk plajımızda halkımıza mavi bayraklı, 5 yıldız konforunda hizmet veriyoruz. Bu başarı, Kemer'in sürdürülebilir turizm hedeflerine katkı sağlayan çevresel yatırımlara dayalıdır. Hem bölgenin doğal kaynaklarını koruyor hem de turizmi 12 aya yayarak turizm gelirlerinde istikrarlı bir artış hedefliyoruz” diye konuştu.

Bodrium Hotel, 70 Farklı Ülkeden Misafir Ağırladı Haber

Bodrium Hotel, 70 Farklı Ülkeden Misafir Ağırladı

Butik hizmet anlayışıyla sektörde 16. yılını kutlayan Bodrium Hotel & SPA, başarılı bir yaz sezonunu daha geride bıraktı. 2024 yaz sezonunda yüksek doluluklara ulaştıklarını belirten Bodrium Hotel & SPA Satış Müdürü Ebru Tunca, “Sezon boyunca 70 farklı ülkeden misafirimizi ağırladık” dedi. Yıl geneline bakıldığında misafirlerin %75'inin iç pazar, %25'inin ise dış pazarın oluşturduğuna dikkat çeken Tunca, yüksek sezon olarak nitelenen Haziran - Ekim aralığında yerli ve yabancı turist oranının birbirine çok yakın olduğunu söyledi. 12 ay hizmet verdiklerini hatırlatan Bodrium Hotel & SPA Satış Müdürü Ebru Tunca, Eylül ayıyla başlayan 'Sarı Yaz' döneminde özellikle yabancı turistleri ağırladıklarını dile getirdi. Bodrium Hotel & SPA olarak başta İngiltere, Almanya, Amerika, İtalya ve Fransa pazarında güçlü olduklarını belirten Tunca, “Yurt dışı pazarında uluslararası misafirlere yönelik hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Her bölgeye uygun deneyimler sunarak farklı dillerde misafir hizmetleri, rezervasyon imkânları sağlayabiliyoruz. Misafir deneyimlerini alışkanlıklarını takip ederek sunabileceğimiz hizmetleri geliştiriyor ve sunduğumuz hizmetleri geniş bir yelpazeye yayarak sunuyoruz” dedi. Global İşbirliklerine İmza Atıyoruz Her misafirin taleplerinin farklı olduğunu, dönemsel olarak dinamik fiyatlandırma stratejileriyle çalıştıklarını anlatan Ebru Tunca şöyle devam etti: “Otelcilikte eski tip sabit fiyatlama dönemi geride kaldı. Günümüzde tüketiciler her an bilgiye erişebiliyor ve fiyatlar arasında karşılaştırma yapabiliyorlar. Bu nedenle, talep, arz ve rekabet koşullarına göre anlık fiyatlandırma yaparak hem rekabetçi kalmayı hem de misafirlerimize en iyi değeri sunmayı amaçlıyoruz. Dinamik fiyatlandırma sayesinde, misafirlerimize her dönem cazip fırsatlar sunarken, otelimiz için de gelir yönetimini daha verimli hale getiriyoruz. Bu sistem, aynı zamanda farklı pazarların ve müşteri gruplarının beklentilerine daha esnek yanıt verebilmemizi sağlıyor. Global pazarlarda stratejik iş birlikleri sağlıyoruz. Yapay zeka, teknolojiyi yakından takip ediyor ve kullanıyoruz. Dijital platformlarda tanıtım ve kampanyalar yaparak hedeflerimize doğrudan erişim sağlıyoruz. Otelimizin tanıtımını yurt içi ve yurt dışı fuarlarda aktif olarak yapıyoruz. Bu sayede geniş bir misafir kitlesine hitap ediyor ve farklı pazarlarda varlığımızı güçlü bir şekilde gösteriyoruz.” Uluslararası Pazarlarla Büyümeyi Hedefliyoruz Bodrium'u her yıl tercih eden misafirlere özel kampanyalar ve programlar sunduklarını kaydeden Ebru Tunca, şunları söyledi: “Kış sezonu yaklaştığı bu günlerde kurumsal konaklamalar, toplantı grupları, sporcu konaklamaları, inside - outside catering ve destinasyon tanıtımına katkı sağlayan organizasyonlarda, spor ve sanat alanlarında sponsorluklarda aktif olarak çalışıyoruz. 2025 yılında uluslararası pazarlardaki büyümemizi sürdürmeyi, farklı milletlerden daha fazla misafiri otelimizde ağırlamayı ve mevcut tekrar eden misafir oranımızı artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, sadık misafirlerimize yönelik kişiselleştirilmiş hizmetler ve fırsatlar sunarak onları her yıl yeniden ağırlamayı planlıyoruz. Ayrıca, dijitalleşme alanındaki yatırımlarımızı artırarak, yapay zeka ve ileri teknoloji çözümleriyle misafir deneyimini daha da üst seviyeye çıkarmayı planlıyoruz. Dijital platformlarda yürüttüğümüz tanıtım ve kampanyalar sayesinde global erişimimizi genişletmeye devam edeceğiz.” Fiyatlamalarda Hızlı Aksiyon Alıyoruz Global anlamda tanıtıma önem verdiklerini belirten Tunca, “Orta Doğu, İspanya ve Fransa'dan gelen misafir sayısını daha çok artırmak istiyoruz. Orta Doğu ve Hint pazarı son yıllarda butik oteller yerine daha lüks segmentleri tercih ediyorlar. Dijital alanda Google ve diğer mecralarda aktifiz. Sosyal medyada hedef pazarlar gözeterek sponsorlu reklamlar çıkıyoruz. Yerli turist Eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte azaldı. Ekimde kış sezonuna geçeceğiz. Birçok büyük otel kapılarını kış döneminde kapatacak. Ekimle birlikte yoğunluk azalacak; şirket misafirleri ve etkinlikler hızlanacaktır. Sezonda bazı zorluklar yaşadık. Pahalı fiyat algısı yaratılmaya çalışılması nedeniyle Yunanistan ve Mısır'a kayma yaşandı. Rekabeti göz önünde tutuyoruz. Fiyatlamalarda hızlı aksiyon alıyoruz, web ve online satışlarla birlikte günceli takip ediyoruz. Bu da bizi avantajlı hale getiriyor” ifadesini kullandı. Çevre dostu uygulamalar ve sürdürülebilirlik alanında daha fazla adım atacaklarını belirten Ebru Tunca, Bodrium'u doğayla uyumlu hale getirmeyi ve yeşil otel olma yolunda ilerlemeyi planladıklarını ekleyerek, 2025'te bu stratejilerle misafir memnuniyetini artırarak hedef pazarlardaki yerlerini güçlendireceklerini de sözlerine ekledi.

Türkiye’de Günübirlik Kiralama Artışı: İzinli Konut Sayısı 29 bin 637 Haber

Türkiye’de Günübirlik Kiralama Artışı: İzinli Konut Sayısı 29 bin 637

Günübirlik kiralama için 'Turizm Amaçlı Konut İzin Belgesi' bulunan konut sayısı, Türkiye genelinde 29 bin 637 oldu. İzin belgeli konut sayısında Muğla 9 bin 11 konutla ilk sırada, Antalya 7 bin 986 konutla ikinci sırada yer aldı. Kalabalık mekanlarda bulunmayı istemeyen veya otelde konaklamayı tercih etmeyenlerin tatil anlayışındaki değişiklik, son yıllarda günlük ev kiralama yöntemini yaygınlaştırdı. Tatil masrafını azaltmak isteyen tatilcilerin, lüks tesislerdeki her şey dahil sistem yerine günlük kiralık evleri tercih etmeye başlamasıyla günlük kiralanan ev sayısı arttı. Online ticaret platformları ile dünya genelinde hizmet veren popüler uygulama üzerinden yayılan günlük ev kiralama furyası, Türkiye'de çok sayıda kişiye gelir kapısı oldu. Antalya'da turizm hareketliliğinin yoğun olduğu ilçelerde eve göre ortalama 1500 ile 10 bin lira arasında değişen günlük kiralama ücretleri, ev sahiplerine aylık 100 bin lirayı aşan gelir sağlıyor. Bazı ev sahipleri, yaşadığı konutta kullanmadığı odayı 700 liradan başlayan ücrete kiralıyor. Ev sahipleri ile tatilcileri cazip geldi Ev sahiplerinin yüksek kazanç beklentisiyle konutunu günlük kiraya vermesi emlak sektörünü olumsuz etkiledi. Kira fiyatlarındaki artışın yanı sıra ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı ve konut stoku sıkıntısı sorunları oluştu. Emlakçıların kiralık ev arayanlara konut temin etmekte zorlandığı süreçte, 'ayakçı' diye tabir edilen yetkisiz kişiler emlakçılık faaliyetine başladı. 'Korsan' emlakçı sayısının hızla artmasıyla 'ayakçı' diye tabir edilen kiralama sürecinde ev sahibi ile kiracıya aracılık eden kişilerin faaliyetleri de çoğaldı. Konut satın alan yabancı sayısının artmasıyla konutunu turizm amaçlı kiralayan, emlakçılık veya yatırım danışmanlığı faaliyeti yürüten yabancı sayısı da çoğaldı. İzinsiz kiralama cezası 100 bin lira Emlak sektöründeki sıkıntıların çözümü ile günübirlik kiralanan evlerin denetimi amacıyla 1 Ocak'tan itibaren konutların turizm amaçlı kiralanması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin belgesi alınması zorunluluğu getirildi. Yasa ile 'Turizm Amaçlı Konut İzin Belgesi' bulunan ev sahipleri konutlarını yerli veya yabancı kişilere tek seferde 100 gün veya 100 günden daha kısa süreyle kiralayabilecek. İzin belgesi bulunmaksızın turizm amaçlı kiralanan konutları kiraya verenlere, kiralama yapılan her bir konut için 100 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alarak faaliyette bulunabilmesi için 15 gün süre verilecek. Bu süre sonunda izin belgesi alınmaksızın turizm amaçlı kiralama faaliyetine devam edenlere 500 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alarak faaliyette bulunabilmesi için bir kez daha 15 günlük zaman tanınacak. İzinsiz 4'ten fazla kiraya verene 1 milyon ceza İzin belgesi sahibinden kiraladığı turizm amaçlı konutu, kendi ve hesabına üçüncü kişilere kiraya verenler hakkında her bir sözleşme için 100 bin lira idari para cezası uygulanacak. Kendi adına mesken olarak kullanmak amacıyla kiraladığı konutu, turizm amaçlı kiraya verenler ile izin belgesi olmayan konutların turizm amaçlı kiralanmasına aracılık edenler hakkında her bir sözleşme için 100 bin lira idari para cezası verilecek. İzin belgesi bulunmaksızın turizm amaçlı kiralama faaliyetlerine devam edenler ile her defasında 100 günden fazla süreli kira sözleşmesi yapmasına rağmen ilk sözleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde aynı konutu 4 defadan fazla kiraya verenler hakkında 1 milyon lira ceza verilecek. Yasanın uygulanmaya başlamasıyla Türkiye genelinde 'Turizm Amaçlı Kiralanan Konut İzin Belgeli Konut' sayısı 29 bin 637 oldu. Valilik bünyesinde kolluk kuvvetleri ile bakanlık yetkililerinden oluşturulan ekip, izin belgesiz konutunu günübirlik kiralayanların belirlenmesi için çalışmalarını yoğunlaştırdı. İnternetteki ilanlardan tespit Antalya'da ise 'Turizm Amaçlı Konut İzin Belgesi' başvurusu yapılan yaklaşık 13 bin konuttan 7 bin 986 izin belgesi verildi. Belgelerini alan ev sahipleri konutuna asıp turizm faaliyetlerine başladı. Kolluk kuvvetlerine gelen şikayet ile bakanlığa yapılan ihbarı değerlendiren ekipler, online ticaret platformları ile dünya genelinde hizmet veren popüler uygulamalardaki ilanları da incelemeye başladı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü personelleri internet ortamındaki ilanları titizlikle inceleyip, izin belgesiz günübirlik kiralama yapanların tespiti için çalışma yürütüyor. En fazla Muğla'da Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, turizm amaçlı kiralanan izin belgeli konutların bazı illerdeki sayısı şöyle: "İstanbul 2 bin 17, Ankara 163, İzmir 2 bin 16, Muğla 9 bin 11, Trabzon 810, Aydın 653, Balıkesir 1169, Bursa 146, Çanakkale 534, Edirne 1323, Mersin 368, Kocaeli 356, Rize 108, Sakarya 1799, Bartın 137."

Turizm sektörüne sürdürülebilir kurallar geliyor Haber

Turizm sektörüne sürdürülebilir kurallar geliyor

Dünyada sıfır emisyon ve yeşil dönüşüm hedefi, her alanda kendisini gösteriyor. "Sürdürülebilir turizm" de çevreye ve insana duyarlı bir kavram olarak ortaya çıktı. Bu kavram, turizmin ayrı bir bileşeni olarak değil turizmin daha sürdürülebilir hale gelmesi, ziyaretçilerin, çevrenin, çalışanların ve turizm sektörünün bir bütün halinde çalışması açısından gerekli bir yaklaşım biçimi olarak kabul görüyor. Türkiye, 2022'de dünyanın en üst çevre ve sürdürülebilirlik platformu olan Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile bu amaçla bir iş birliği anlaşması imzaladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu uygulama ile tüm turizm paydaşlarının katılımıyla ortak bir anlayış geliştirmek amacını güdüyor ve turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve güvenli bir ortamda gerçekleşmesi hedefini taşıyor. ULUSLARARASI TURİZM KRİTERLERİ GSTC, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm konaklama işletmelerinin Bakanlığın genelgesine istinaden sürdürülebilir turizm kriterleri belirleyen kuruluş olarak işlev görüyor. Sürdürülebilir turizm kriterlerine geçiş 3 aşamadan oluşuyor. BİRİNCİ AŞAMA İÇİN VERİLEN SÜRE SONA ERDİ Birinci aşamada konaklama tesislerinin personel eğitimleri, çevreye duyarlı satın alma, misafir memnuniyeti, enerji ve doğal kaynakların takibiyle birlikte atıkların kontrol altına alınmasıyla ilgili toplam 14 farklı kriter bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, birinci aşama ile ilgili genelgesini 15 Kasım 2022 tarihinde yayınladı. Tesislerin, bu belgeyi 31 Aralık 2023 tarihine kadar alması gerekiyordu. İKİNCİ AŞAMANIN GENELGESİ GEÇEN AY YAYINLANDI İkinci ve üçüncü aşamalarda ise yerel halkın desteklenmesi, kültürel miras, sera gazı emisyonları, biyoçeşitlilik, taşımacılık, hayvan sağlığı ve refahı gibi kriterler bulunuyor. Bu aşamalarda da toplam 29 farklı kriterle turizmi bir bütün olarak ele alınıyor. Bakanlık ikinci aşama için hazırladığı genelgeyi 25 Temmuz 2024'te paylaştı. Birinci aşamayı geçen tesisler, şimdi ikinci aşamanın şartlarını oluşturmak için mesai harcıyor. İKİNCİ AŞAMA İÇİN SERTİFİKA ALMA SON TARİHİ: 31 ARALIK 2025 4 ve 5 yıldızlı otellerin dışındaki oteller ve tatil köyleri, butik oteller ile özel konaklama tesislerinin 25 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan yeni genelgeyle 31 Aralık 2025 tarihine kadar ikinci aşama sürdürülebilir turizm sertifikası alması zorunlu hale getirildi. 4 ve 5 yıldızlı oteller ise direkt olarak üçüncü aşama kriterlerinden başlıyor. KONUNUN UZMANI AYRINTILARI AKTARDI Konunun uzmanlarından Barbaros Özdemir, Ensonhaber'e Türkiye'de sürdürülebilir turizm çalışmaları hakkında bilgi verdi. "SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İÇİN MADDİ KAZANÇ HEDEFİ BİRİNCİ PLANDA OLMAMALI" 1991 yılında turizm otelcilik eğitimi alarak sektörle tanışan ve sürdürülebilir turizm konusunda denetime girecek olan tesislere danışmanlık yapan Özdemir, sistemin tam olarak uygulanabilir olması için turizm işletmelerinin bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: Ülkemizin en önemli gelir kaynaklarından biri turizm. Bu konuda henüz kurallara tam anlamıyla uyulduğunu söyleyemem. Bu sisteme tam uyum için maddiyatı birinci sıraya koymadan plan yapmak gerekiyor. Tamamen maddi gelir amacıyla turizm sektörüne yönelmiş olan grupların süreci yönetmesi mümkün görünmüyor. "OTELİNİN RESTORANINA SANDAL KOYUP MASA YAPAN VAR" Çalışmaları sırasında sürdürülebilir turizm genelgesi ve zorunluluk haricinde özellikle Ege ve Trakya bölgesinde geleneksel, vizyonel ve bilinçli işletmecilerle ve yönetim ekipleriyle tanıştıklarını belirten Özdemir, bu konudaki gözlemlerini şöyle dile getirdi: Bir balıkçı köyündeki otelinin restoranına sandal koyup masa yapan, eski köy objelerini dekor olarak sergileyen, kültürel mirası yansıtan, kahvaltıda sunduğu bal, zeytin, reçel gibi ürünleri köylüsünden satın alan, müşteri memnuniyeti odaklı, dedesinden kalma taş evi butik otele çeviren, tek kullanımlık malzeme kullanmayan, evcil hayvanların refahını gözeten ve sosyal sorumluluk çerçevesinde kendi köy ilkokullarına kütüphane yapan tesisler gördük. SERTİFİKANIN ÖNEMİ Sürdürülebilir turizm danışmanı olarak şu ana kadar ülke genelinde toplam 195 projeye ulaşıldığını belirten Özdemir, sertifika almanın sektörde kalmak ve ceza almamak için büyük öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bakanlık, ikinci genelgesinde koşullara uymayan konaklama tesisleri hakkında 2634 sayılı Kanun uyarınca işlem uygulanacağına hükmediyor. Açıklanan aşamalar için zamanında sertifika almayanları çeşitli yaptırımlar bekliyor. Yeni işletme ruhsatı alan ve 6 içinde önce Sürdürülebilir Turizm Sertifikası ve sonra da Turizm İşletme Ruhsatı almayan işletmelerin mühürlenmesi söz konusu olabiliyor. CEZA Özdemir, bu örneğin dışında Turizm İşletme Ruhsatı olup da Sürdürülebilir Turizm Sertifikası almayan bir otele de yakın zamanda 64 bin TL ceza kesildiğini beyan etti. HER YIL YENİLENECEK Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı'nda sertifikalar, sertifika tarihinden itibaren bir yıl geçerli. Tesislerin geçerlilik tarihine göre her yıl, sertifika geçerlilik süresi bitmeden, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından belirlenen koşullarda ve yetkilendirilmiş firmalar aracılığıyla yeniden sertifikalandırılma süreçlerine başlanması ve söz konusu belgelerin geçerlilik tarihine göre yenilenmesi gerekiyor.

Bodrum’un turizm geleceği: Sürdürülebilirlik ve yıl boyu hizmet Haber

Bodrum’un turizm geleceği: Sürdürülebilirlik ve yıl boyu hizmet

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, Bodrum’un sürdürülebilir bir turizm destinasyonu haline gelebilmesi için önemli açıklamalarda bulundu. Girgin, Bodrum’un sadece yaz sezonunda değil, yılın tamamında turizm faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini ve bu yönde stratejik adımlar atılmasının elzem olduğunu dile getirdi. Bodrum’un yatak kapasitesi ve turist sayısı arasındaki uçurum Girgin, Bodrum’da mevcut yatak kapasitesi ile gelen turist sayısı arasındaki dengesizliğe dikkat çekerek, bölgenin turizm potansiyelinin tam anlamıyla kullanılmadığını belirtti. Bodrum'da yaklaşık 100 bin yatak kapasitesinin bulunduğunu ancak sezon boyunca sadece bir milyon turisti ağırlayabildiklerini ifade eden Girgin, bu durumun Bodrum’un hedeflenen kapasiteyle hizmet vermediğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Ayrıca, havalimanına inen yolcuların büyük bir kısmının Didim gibi diğer destinasyonları tercih etmesi nedeniyle Bodrum’un daha da verim kaybettiğini ekledi. Medyada yaratılan pahalı tatil algısı Bodrum’un marka değerinin yüksek olmasına rağmen, medyada yaratılan “pahalı tatil” algısının kente ve ülke ekonomisine zarar verdiğini söyleyen Girgin, bu algının binlerce ailenin turizmden geçimini sağladığı bir bölgede ekonomik dengesizlikler yarattığını belirtti. Girgin, Bodrum’un gerçek bir turizm destinasyonu olarak kabul edilmesi için Antalya ve İstanbul gibi yıl boyu hizmet sunması gerektiğini, böylece sürdürülebilir bir turizm hareketliliği sağlanabileceğini ifade etti. İnşaat faaliyetlerinin turizm üzerindeki etkisi Girgin, Bodrum’un yıllar içinde yeni yatırımlar ve altyapı çalışmalarıyla büyüdüğünü, ancak bu büyümenin turizm için bir handikap oluşturduğunu vurguladı. Kentin hızlı gelişimi ve artan inşaat faaliyetlerinin turizm kentini bir inşaat kenti haline getirme riski taşıdığını belirten Girgin, bu durumun Bodrum’un doğal yapısını tehdit ettiğini ifade etti. Bodrum’un bir balıkçı kasabasından turizm kenti haline geldiğini, ancak mevcut inşaat faaliyetlerinin sürdürülebilir bir turizm için ciddi bir engel oluşturabileceğini söyledi. Yiğit Girgin, Bodrum’da turizmin sürdürülebilir hale gelmesi için bütüncül bir kalite yönetimi sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. Girgin, misafir karşılama hizmetlerinden güvenlik ve resepsiyon hizmetlerine kadar her alanda standartların yükseltilmesi gerektiğini belirtti. Bodrum’un niş bir yapıya sahip olduğunu ve bölgedeki büyük oyuncuların uluslararası ataklar yaparak bölgeye büyük katkılar sağladığını ifade eden Girgin, küçük işletmelerin de bu değişimden olumlu etkilenebilmesi için doğru fiyatlandırma yapmaları gerektiğini söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.