Hava Durumu

#Tarım Ve Orman Bakanlığı

TOURISMJOURNAL - Tarım Ve Orman Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Ve Orman Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları Haber

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları

KASTAMONU (İHA) - Paflagonya'nın başkenti olarak bilinen Kastamonu’da, doğa turizmini geliştirmek için yeni adımlar atılıyor. Kastamonu Üniversitesi tarafından başlatılan "Paflagonya Bölgesinde Doğada Yaşam Becerileri ve Turizm Rotaları" projesiyle, bölgedeki doğal güzellikler envanterde kayıt altına alınarak yeni turizm rotaları oluşturuluyor. Batı Karadeniz’in turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen bu proje, Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal liderliğinde yürütülüyor. Ekibe, doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın ve lisans öğrencileri Ahmet Emir Eldemir, Emircan Keskin, Tuğba Çadır ve Sude Naz Gedik de eşlik ediyor. Çalışmalar kapsamında Azdavay Çatak Kanyonu, Suğla Yaylası, Pınarbaşı Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi ve dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanlı Valla Kanyonu gibi önemli doğal alanlar gezildi. Proje ekibi, bölgedeki doğal ve kültürel değerlerin korunmasını ön planda tutarak sürdürülebilir turizm rotaları oluşturmayı amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü de bu çalışmalara destek sağlıyor. PAFLAGONYA’DA DOĞA VE TARİH BİRLEŞİYOR Projenin ilk etabında yaklaşık 15 kilometrelik bir alan detaylı şekilde incelendi. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, bölgenin ekoturizm potansiyelinin artırılması ve kırsal turizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, Paflagonya’nın antik dönem başkenti Taşköprü ve Pompeipolis gibi tarihi yerlerin de turizm rotalarına eklenmesi planlanıyor. Hikmet Haberal, Paflagonya ile ilgili bilgi vererek bölgenin antik dönemde Anadolu'nun kuzeybatısında, Karadeniz kıyısında yer alan bir bölge olup günümüzde Karabük, Bartın, Zonguldak ve Kastamonu illerini kapsadığını belirtti. Küre Dağları'nın da Paflagonya'nın iç kısmında, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir dağ sırası olduğunu açıkladı. Doğa turizmi tutkunları için cazip bir destinasyon olan bölgenin doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemciliği gibi birçok aktiviteye olanak tanıdığını ekledi. Aynı zamanda, bölgenin flora ve faunasını korumaya yönelik çeşitli doğa koruma projelerinin de yürütüldüğünü söyledi. BÖLGE EKONOMİSİ VE İSTİHDAMINA KATKI Doğayla iç içe olmak isteyen ziyaretçiler için kamp alanlarının olduğunu vurgulayan Haberal, doğa kampları ve sosyal etkinliklerle üniversite ve ortaöğretim öğrencilerine, bölge halkına doğa sevgisi ve doğa sporları bilinci kazandırılmasının hedeflendiğini aktardı. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sporculara ve katılımcılara Paflagonya’nın doğal ve kültürel mirasının tanıtılması da amaçlananlar arasında. Projeyle ilgili açıklama yapan Hikmet Haberal, bölgedeki doğal yaşam becerilerini geliştirmek ve bu değerleri turizme kazandırmak istediklerini belirtti. Haberal, Paflagonya’nın eşsiz doğasını ve tarihi mirasını daha fazla kişiyle buluşturmayı amaçlarken, aynı zamanda bu çalışmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. KAMPÇILIK VE YAŞAM BECERİLERİ EĞİTİMİ Kastamonu Üniversitesi'ne 2018 yılında YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından "Ormancılık ve Tabiat Turizmi" konusunda ihtisaslaşma görevi verildi. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmalardan biri olan proje kapsamında doğal ortamlarda yaşam becerisi eğitimleri de verilecek. Bu eğitimler, kriz ve stres yönetimi, yön bulma, barınak yapma gibi temel becerileri içerecek. Projenin çıktılarının kamuoyuyla paylaşılması ve bölge ekonomisine katkı sağlanması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın, üç günlük saha çalışmalarında yoğun bir tempo ile birçok doğal alanı ziyaret ettiklerini ve Horma Kanyonunun etkileyici bir turizm noktası olduğunu belirtti. Lisans öğrencisi Ahmet Emir Erdemir ise, bu doğal güzelliklerin turizme kazandırılmasının, hem bölgeye hem de ülkeye önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı Haber

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı

İZMİR (İHA) - İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, turizmin 12 aya yayılması ve kırsal bölgelerin kalkınması için önemli bir adım olan Efeler Yolu projesinin detaylarını paylaştı. Vali Elban, "1.6 milyon Euro'luk bir Avrupa Birliği projesine başlıyoruz. Bu hafta imzalarını atıyoruz. 4 milyon dolarlık bir Dünya Bankası projesi var. Onu da yine Efeler Yolu'na kullanıyoruz; ayrıca 2025 yılının mayıs ayında uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz" dedi. Vali Elban, şehrin yapı stokunun eski olması nedeniyle deprem riski ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, "Büyük bir deprem durumunda endişeleniyoruz, tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı. VALİ ELBAN'DAN İHA'YA ZİYARET İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İhlas Haber Ajansı (İHA) İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Ziyarette, Bölge Müdürü Özcan Aydın, İzmir Valiliği İl Basın Müdürü Veli Şakır ve Türkiye Gazetesi İzmir Koordinatörü Yüksel Güven de hazır bulundu. EFELER YOLU'NUN İKİ ÖNEMLİ AMACI Vali Elban, göreve başladığı 16 aydan bu yana turizmin mevsimsel kısalığını tespit ettiklerini ve bu soruna çözüm üretmek için Efeler Yolu projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Projenin, turizmi 12 aya yaymanın yanı sıra kırsal kalkınmaya katkı sağlaması bekleniyor. Projenin Bornova’dan başlayan ve Selçuk Meryem Ana Evi’ne kadar uzanan 513 kilometrelik yürüyüş rotası 28 etap içeriyor. Vali Elban, bu projeye valilik kaynaklarının yanı sıra AB, Dünya Bankası, orman kaynakları ve kalkınma ajansından fonlar aktardıklarını belirtti. Elban, "Bu alanın ekoturizm rotası olarak tescili için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tescilini yaptırdık" dedi. PROJENİN MİLLİ VE TURİSTİK BOYUTU Efeler Yolu’nun birden fazla amaca hizmet ettiğini belirten Vali Elban, projenin Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvayı Milliye harekâtının izlerini taşıdığını belirterek, gençlere bu mücadele ruhunu aşılamayı amaçladıklarını aktardı. Bunun yanında doğa yürüyüşü, koşu ve ekoturizmin gelişmesine de katkı sağlayacaklarını söyledi. 2025’TE ULUSLARARASI ORGANİZASYON Vali Elban, 2025 Mayıs’ında uluslararası çapta büyük bir etkinlik düzenleyeceklerini açıkladı. "Mayıs ayında Valilik olarak uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz. O organizasyonla birlikte Efeler Yolu'nun artık hem ulusal hem de uluslararası manada büyük bir organizasyonla tanıtımını yapacağız" diyen Elban, yürüyüş ve maraton şeklinde organize edilecek etkinliğin şenlik havasında geçeceğini söyledi. DEPREMLE İLGİLİ UYARI İzmir’deki deprem riskine de dikkat çeken Vali Elban, büyük bir deprem durumunda endişelendiklerini, yapı stokunun eski ve deprem mevzuatının şartlarını taşımayacak nitelikte olduğunu ifade etti. "Zeminin uygun olması ve binanın depreme dayanıklı olması gerekiyor. Bu iki şartın birinden bile yoksun olan yapılar, tedirginlik yaratıyor" dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bir Köfteciyi Daha İfşa Etti Haber

Tarım ve Orman Bakanlığı Bir Köfteciyi Daha İfşa Etti

Tarım ve Orman Bakanlığı, "Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar" listesini güncellemeye devam ediyor. Son güncellemede, İzmir’deki bir köftecinin ürünlerinde et kıyması dışında farklı bir malzeme tespit edildi. Daha önce ünlü restoran zinciri Köfteci Yusuf'un döner ve köftelerinde domuz eti bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bakanlık, ekim ayından bu yana sürdürdüğü gıda denetimlerini hız kesmeden sürdürüyor. Yapılan denetimlerde vatandaşların sağlığını tehdit eden, taklit veya tağşiş yapıldığı tespit edilen ürünler, kamuoyuna açıklanarak ifşa ediliyor. ZEYTİNYAĞINDAN KÖFTEYE, GIDA SKANDALLARI BİTMİYOR 6 Aralık 2024 tarihinde yayımlanan güncel listede zeytinyağı, et döner, haşlanmış köfte ve bitkisel karışım yağlar gibi birçok üründe hile yapıldığı ortaya çıktı. Bu listede, zeytinyağında tohum yağı karıştırıldığı, et dönerde deri dokusu ve kanatlı etine rastlandığı, haşlanmış köftede soya bulunduğu ve bitkisel yağlarda ise gıdada kullanımı yasak olan boyaların kullanıldığı tespit edildi. Bu listeye, İzmir'de faaliyet gösteren bir köfteci de eklendi. Bakanlık, köftecinin ürünlerinde et kıyması dışında başka bir malzeme kullanıldığını belirledi. Ancak, hangi malzemenin kullanıldığına dair detay verilmedi. VATANDAŞ TEDİRGİN, BAKANLIK DENETİMLERİ SÜRDÜRÜYOR Taklit ve tağşiş ürünlere yönelik ifşa listeleri, vatandaşların gıda güvenliği konusundaki endişelerini artırıyor. Bakanlık, denetimlerin daha sıkı şekilde devam edeceğini duyururken, sahtecilik yapan işletmelere ağır yaptırımlar uygulanacağını bildirdi. "Taklit veya tağşiş yapılan gıdalar" ve "Sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar" başlıkları altında iki ayrı kategoride yayımlanan listede, halkın güvenle tüketmesi gereken temel gıdalarda yapılan hileler dikkat çekiyor. Özellikle zeytinyağında tohum yağı kullanımı ve et dönerde kanatlı et ile deri dokusunun yer alması, tüketicilerde büyük tepki çekti. LİSTEYE YENİ GİREN ÜRÜNLER Tarım ve Orman Bakanlığı'nın güncel listesi, gıda güvenliği konusunda vatandaşları daha bilinçli olmaya teşvik ederken, üreticilere de bir uyarı niteliği taşıyor. Bakanlık, denetimlerin kararlılıkla süreceğini ve gıda güvenliğine yönelik tehditlere karşı mücadelenin devam edeceğini belirtti. TÜKETİCİLERE TAVSİYELER Uzmanlar, tüketicilere güvenilir markalardan alışveriş yapmaları, marketlerdeki ürünlerin etiket bilgilerini dikkatlice okumaları ve özellikle et, süt ve yağ ürünlerinde "taklit ve tağşiş" listelerini takip etmeleri konusunda uyarıda bulundu. Bakanlık, bu tür ürünlerin tespit edilmesi halinde Alo 174 Gıda Hattı üzerinden ihbar edilmesi gerektiğini hatırlattı. Son denetimlerin ardından gözler, ifşa edilen firmalara uygulanacak yaptırımlara çevrildi. Gıda güvenliğini tehlikeye atan işletmelere idari para cezasının yanı sıra üretim durdurma ve ürün toplatma gibi cezaların uygulanması bekleniyor.

Havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor Haber

Havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor

Havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılan Mersin balığı için Amasya’da üretim seferberliği ilan edildi. Son iki yılda 20 binden fazla üretilip Karadeniz Bölgesi'ndeki akarsulara dağıtılan bu balık türü için bu yılki üretim miktarı 95 bini buldu. Tarım ve Orman Bakanlığı, doğal yaşam alanlarında sayılarının artırılması için sularla buluşturduğu balıkları tek tek numaralandırıp takibini yaptırıyor. Geçmişi 250 milyon yıl öncesine dayanıyor Geçmişi 250 milyon yıl öncesine dayanıp ‘siyah inci’ diye adlandırılan havyarının kilosu 2 bin 500 dolardan satılan Mersin balığı üretiminin yapıldığı Karadeniz Bölgesi illerinden Amasya’da Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait özel tesiste yetiştiriliyor. Bu yıl Yedikır Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda 95 bin adet üretilen yavru balıklar Karadeniz ve bölgedeki akarsularla buluşmak için gün sayıyor. Türk karasularını da aşıp Bulgaristan’da bulunmuştu Tarım ve Orman Bakanlığı, sulara bırakıldığında Türk karasularını da aştığı belirlenen bu balıkları tek tek numaralayıp takibini de yapıyor. Geçen yıl Samsun’dan Karadeniz’e bırakılan bir balık Bulgaristan’da bulunup bildirilmişti. 6. yıldan itibaren havyar üretiminin gerçekleşebiliyor Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, yumurtaları Mersin murt ağacının meyvesine benzediği için Mersin balığı adı verilen bu balıklardan 6. yıldan itibaren havyar üretiminin gerçekleşebildiğini belirtti. Son iki yılda üretilen 21 bin 500 adet Mersin balığının Karadeniz’in akarsularla birleştiği Samsun, Sinop ve Sakarya’nın da aralarında olduğu şehirlere dağıtıldığını hatırlatan Gürol Çetin, “8 anaç balığın sağılmasıyla 5 bin 200 gram yumurta elde ettik. Yapay dölleme yoluyla yaptığımız çalışma sonucunda toplamda 95 bin yavru mersin balığı elde ettik. Bunları da bakanlığımızın balıklandırma projesi kapsamında dağıtımını yapacağız” diye konuştu. "Amasya Mersin balığı üretiminde bir numara olacak” İlk aşamada yavru balık elde etmeyi isterken bu yıl kilosu 2 bin 500 dolardan başlayan fiyatla satılan havyardan örnek olması için 2 kilo üretmeyi planladıklarına değinen Çetin, “Tesisimizdeki gibi düzenli ve bu kadar sayıda bir üretim hiçbir yerde mevcut değil. Amasya’mızı Mersin balığı üretiminde bir numaralı hale getireceğiz” şeklinde konuştu.

Sulak alan olarak tescillenen gölet, doğaseverleri mest ediyor Haber

Sulak alan olarak tescillenen gölet, doğaseverleri mest ediyor

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sulak alan olarak tescillenen Kastamonu'nun Araç ilçesindeki Tuzaklı Göleti, ziyaretçileri manzarası ve doğal güzelliği ile mest ediyor. "Dünya Sulak Alan Günü" dolayısıyla göleti ziyaret eden üniversite öğrencileri, doğa yürüyüşü yapıp kuşları gözlemleyerek unutulmaz bir gün yaşadı. Tarım ve Orman Bakanlığı Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan Asar Göleti ile birlikte Araç ilçesinde sulak alan olarak tescillenen Tuzaklı Göleti, doğaseverleri güzelliği ile büyülüyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi tarafından Dünya Sulak Alan Günü dolayısıyla Tuzaklı Göleti’nde üniversite öğrencileri için etkinlik düzenlendi. Türkiye'deki 120 sulak alandan birisi ulan Tuzaklı Göleti'nde doğa yürüyüşü yapıp kuşları gözlemleyen üniversite öğrencilerine sulak alanlarının önemi ile iligili Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesindeki Asar Göleti ile Araç ilçesindeki Tuzaklı Göleti'nin geçen yıl sulak alan olarak tescillendiğini söyledi. Dünya üzerindeki tatlı suyun yüzde 1’inden daha azının kullanıldığına dikkat çeken ekipler, sulak alanlar içerisindeki sazlıklar filtre özelliği ile ilgili de bilgiler aktardı. Doğal güzelliği ile büyüleyen Tuzaklı Göleti'nde temiz havanın çıkartan öğrencilere çeşitli ikramlar yapıldı. “Tuzaklı Göleti’nde coğrafya harika" Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Sulak Alanlar Haftası sebebiyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğünce organize edilen etkinliğe Kastamonu Üniversitesi olarak bizler de destek verdik. Sulak alanlar, ekosistemin en derin ve en uzun vadede değerlerin korunduğu ve barındığı bir alandır. Bizler de Araç’taki Tuzaklı Göletine geldik. Burada mevcut olan kuş türlerini inceledik, yaban ördeklerini gördük, gölün etrafında yürüyüş yaptık. Sulak alanların nedenini, nasıl bir öneme haiz olduğunu öğrendik. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce tescilli bir korunan alan ilan edilmesinden sonra Tuzaklı Göleti, daha aktif hale gelecektir. Coğrafya harika, otantik köyler ve buralarda otantik yaşam var. Burası bitki örtüsü ve yaban hayatıyla birleştiğinde tam bir destinasyon, inanılmaz bir ekolojik dengenin korunduğu bir alan oluyor. Herkesi buraya bekliyoruz” dedi. “Tuzaklı Göleti’nin tabiat parkı ilan edilmesi noktasında talebimiz olmuştu, bunu tekrarlıyoruz” Tuzaklı Göleti’nin Tabiat Parkı olarak ilan edilmesi noktasında daha önce girişimlerde bulunduklarını belirtenHaberal, “Araç Tuzaklı Göleti, ilçe merkezine 16 kilometre, ana yoldan gölete 6 kilometre, il merkezine de 46 kilometre uzaklıkta ve ulaşım olarak da ana güzergah üzerinde bulunuyor. Burası geçen yıl sulak alan olarak ilan edildi. Sulak alan haricinde buranın aynı zamanda tabiat parkı da olması konusunda bizler, daha önceden yaptığımız Araç Turizm Rotalama Projesi çalışmalarımızda dile getirmiştik. Tuzaklı Göleti'nden üç farklı noktadan ilçe merkezine, birçok köylerden geçerek dağ bisikleti rotası oluşturduk. Bunları yaparken de kamp alanları belirledik. Göletin etrafında insanların rahatlıkla 1,5 saat civarında yürüyüş yapabilecekleri bir yürüyüş rotası da belirledik. Ülkemizde korunan alanlara Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bakıyor. Tabiat parkları DKMP’nin himayesinde bulunuyor. Bizlerin de Tuzaklı Göleti’nin tabiat parkı ilan edilmesi noktasında talebimiz olmuştu, bunu tekrarlıyoruz. Burası tabiat parkı olursa ilçenin nefes alabileceği en yakın ve en kısa sürede ulaşabilecekleri tabiat harikası bir nokta olacaktır” diye konuştu. “Kastamonu’nun bakir kalmış yerlerinden bir tanesi” Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencisi Kübra Sarıkaya ise, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi öğrencilerimizle birlikte Tuzaklı Göleti'ne geldik. Göldeki biyolojik çeşitlilikten, kuş gözlemledik ve ardından yürüyüşler yaptık. Tuzaklı Göleti, Kastamonu’nun bakir kalmış yerlerinden bir tanesi, bizler de burayı gezip bilgiler edindik” şeklinde konuştu. "Yatırım yapılsa gerçekten güzel olabilecek bir yer" Kastamonu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Hüsna Çelik de bölgenin korunması gerektiğini belirterek, “Araç’a bağlı Tuzaklı Göletine geldik. Sulak alanların önemini anladık. Burası yatırım yapılsa gerçekten güzel olabilecek bir yer. Çöpler çok fazla, burada peyzaj düzenlemesi yapılabilir. Yürüyüş yollarına yatırım yapılabilir. Kamp alanı yapılabilir. Gerçekten burası güzelleştirilebilir. Çünkü ülkemizin çok güzel yerleri var, umarım bunların hepsi faaliyete geçer” ifadelerini kullandı. "Manzara muhteşem" Göletin muhteşem bir manzaraya sahip olduğunu söyleyen üniversite öğrencisi Furkan Yaman, “Güzel bir etkinlik oldu. Yürüyüş yaptık, Milli Parklar ekipleri bizlere eşlik etti. Buradaki yaban hayatı ile bu alanın önemi hakkında bizlere bilgiler verdiler. Doğa yürüyüşü yaptık, ardından ikram oldu. Göletteki ördekleri gözlemledik. Fotoğraf çektirdik. Güzel oldu, çok güzel de eğlendik. Manzarayı da çok beğendim, muhteşem. Kastamonu’nun her yerinde olduğu gibi eşsiz bir doğası var. Yaz ve kış gezilebilecek bir yer” dedi.

Sarıkamış'taki ekoturizm alanı genişletiliyor Haber

Sarıkamış'taki ekoturizm alanı genişletiliyor

Tarım ve Orman Bakanlığınca kent merkezine 57 kilometre, Sarıkamış'a yaklaşık 7 kilometre uzaklıktaki bölgede yapılan Keklik Deresi Eko Turizm Alanı şelale, seyir terasları, fotoğraf çekim alanı, ahşap köprü, 25 dinlenme bankı, yağmur barınakları, 650 metrelik yürüyüş yolu ve oturma alanlarıyla hizmet veriyor. Kars-Erzurum kara yolu üzerindeki alabalık tesisinden başlayan Keklik Vadisi, yöre halkı tarafından Kızlar Kalesi olarak bilinen eski yapıyı barındırıyor. Yüksek kaya duvarları arasında vahşi ve büyüleyici bir coğrafyada yol alan Keklik deresi de 16 kilometrede Aras Nehrine kavuşuyor. Doğu Ekspresi ve Cıbıltepe Kayak Merkezi ile bilinirliği artan ekoturizm alanını uğrak yeri yapan misafirler, yörenin doğasına has yaklaşık 24 bitki türünü de tanıma fırsatı buluyor. Erzurum Orman Bölge Müdürü Oktay Ayatay, AA muhabirine, Keklik Deresi Eko Turizm Alanı'na bölge müdürlüğü olarak 4 seyir terası, yağmur barınakları, oturma, dinlenme yerleri ve yürüyüş yolları yaptıklarını söyledi. Sarıkamış'taki Keklik Deresi Eko Turizm Alanına vatandaşların ilgi gösterdiğini ve bunu daha da geliştirmek için proje hazırladıklarını dile getiren Ayatay, yapılacak çalışmalarla bölgenin daha da canlanacağını kaydetti. Ayatay, "Orman Genel Müdürlüğümüze burayla ilgili yeni bir proje hazırlıyoruz. Konaklamalı olarak bir orman parkı programımız var. Bu yıl prosedürü bitirirsek önümüzdeki yıl da yeni projemizi buraya ilave ederek, 10 hektarlık bir sahada insanlarımızın gelip göreceği güzelce gezip vakit geçirecekleri bir alan oluşturacağız." dedi. "Doğu Ekspresi ile gelen yerli ve yabancı turistler de burada vakit geçiriyor" Kent ve bölge turizmi açısından projeyi çok önemsediklerini vurgulayan Ayatay, şunları kaydetti: "Sarıkamış ve Keklik Deresi Eko Turizm Alanı ülkemiz, Karsımız için çok önemlidir. Biz de bölge müdürlüğü olarak buradaki güzellikleri insanlarımızın görmesi ve turizmi canlandırma gayreti içerisindeyiz. Doğu Ekspresi ile gelen yerli ve yabancı turistler de burada vakit geçiriyor. Buranın bu kadar teveccüh göreceğini beklemiyorduk ama gördük ki insanların çok arzuladığı bir yer. Bu bölgeyi geliştirerek farklı hizmetler verip daha cazip hale getireceğiz."

Kars'taki Haber

Kars'taki "Keklik Deresi Ekoturizm Alanı" genişliyor

Tarım ve Orman Bakanlığınca Sarıkamış'a yaklaşık 7 kilometre uzaklıktaki bölgede yapılan Keklik Deresi Ekoturizm Alanı'nda, şelale, seyir terasları, fotoğraf çekim alanı, 650 metrelik yürüyüş yolu ve oturma alanları bulunuyor. Güzergahta bulunan "Ağlayan Kaya", küçük şelaleler ile Ördek Gölü'nün de bu ekoturizm alanına dahil edilmesi için Sarıkamış Turizm Derneği (SATURDER) Tarım ve Orman Bakanlığına talepte bulundu. Bunun üzerine Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğünün ön inceleme yaptığı bölgenin, daha sonra kapsamlı çalışma yapılarak ekoturizm alanına dahil edilmesi hedefleniyor. "Turizmi kışın 3 aya sıkıştırılmış şekilde yaşıyoruz" SATURDER Başkanı Serkant Aykul, AA muhabirine, Sarıkamış’ın daha çok kış ve kayak turizmiyle anıldığını anımsattı. İlçenin aynı zamanda doğal güzellikleri, ormanları, dereleri, şelaleleri, nehirleri ve endemik bitki örtüsüyle görenleri hayran bıraktığını ifade eden Aykul, "Yılın 4 mevsimi hangi ay gelirseniz gelin, görsel şölen sunan bir yerdeyiz. Tabi bunun daha çok tanıtılması, anlatılması lazım. Biz turizmi kışın 3 aya sıkıştırılmış şekilde yaşıyoruz. Elimizde çok güzel destinasyon alanları var, inşallah bunların gerçekleştirilmesi için start verildi." dedi. İlçede turizmi alanlarının oldukça zengin olduğunu anlatan Aykul, "Ekoturizm alanından sonra Ağlayan Kaya ve küçük şelalelerimiz var. İnşallah bunların da destinasyon alanı içine alınması için çalışmalarımız var. Dernek olarak, Sarıkamış halkı olarak girişimlere başladık. İnşallah Bakanlığımızın, hükümetimizin destekleriyle bu alanı da turizme kazandıracağız." diye konuştu. Doğa fotoğrafçısı Hasan Cellat da bölgenin doğal güzellikleriyle fotoğraf sanatçılarını ağırladığını belirterek, alanın genişletilmesinin turizme katkı sunacağını kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.