Hava Durumu

#Tayland

TOURISMJOURNAL - Tayland haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tayland haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ban Chiang Antik Kenti: Güneydoğu Asya’nın Gizemli Medeniyeti Haber

Ban Chiang Antik Kenti: Güneydoğu Asya’nın Gizemli Medeniyeti

Ban Chiang, 1966 yılında Stephen Young adında bir Amerikalı antropoloji öğrencisi tarafından tesadüfen keşfedildi. Bu keşif, bölgenin tarih öncesi dönemlere dayanan derin bir geçmişe sahip olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan kazılar, Ban Chiang'ın yaklaşık 5.000 yıl önceye kadar uzanan sürekli bir yerleşim yeri olduğunu gösterdi. Bu, bölgenin ne kadar eski ve köklü bir medeniyetin merkezi olduğunu kanıtlamaktadır. Ban Chiang'da yapılan kazılar sırasında birçok önemli buluntu ortaya çıkarılmıştır. Seramik kaplar, aletler, silahlar ve mücevherler gibi çeşitli eserler, bölgenin gelişmiş bir zanaat ve ticaret ağına sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle bronzdan yapılmış aletler ve silahlar, Ban Chiang halkının metal işleme tekniklerinde ne kadar ileri olduğunu gözler önüne sermektedir. Ban Chiang, Güneydoğu Asya arkeolojisinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1992 yılında dahil edilmiştir. Bu statü, Ban Chiang'ın uluslararası alanda tanınmasına ve korunmasına yardımcı olmuştur. Bölgedeki buluntular, Tayland'ın ulusal kimliğinin ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturur. Bugün Ban Chiang, hem tarih meraklıları hem de turistler için popüler bir destinasyondur. Ban Chiang Müzesi, bölgeden çıkarılan eserlerin sergilendiği ve ziyaretçilerin bölgenin tarihine dair derinlemesine bilgi edinebileceği bir yerdir. Müzede sergilenen arkeolojik buluntular, Ban Chiang'ın zengin geçmişini ve kültürel mirasını gözler önüne serer. Ban Chiang Antik Kenti, Güneydoğu Asya’nın bilinmeyen tarihine ışık tutan önemli bir arkeolojik hazinedir. Bölgenin keşfi ve kazıları, insanlığın tarih öncesi dönemlerine dair önemli bilgiler sunmakta ve bu kadim medeniyetin yaşam biçimini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Tayland’ın bu eşsiz bölgesi, tarih ve kültür meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir.

Ayutthaya Tarihî Parkı: Tayland'ın Gizemli Geçmişine Yolculuk Haber

Ayutthaya Tarihî Parkı: Tayland'ın Gizemli Geçmişine Yolculuk

Ayutthaya, 417 yıl boyunca Tayland'ın başkenti olarak hizmet veriyor ve bu dönemde Güneydoğu Asya'nın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri oluyor. Park, bu ihtişamlı geçmişin izlerini günümüze taşıyan tapınaklar, saraylar ve anıtlarla dolu. Ziyaretçiler, Wat Mahathat'ın başsız Buda heykelleri ve ağaç kökleriyle kaplanmış ünlü Buda başı gibi sembolik yapılar arasında dolaşarak tarihin derinliklerine inebiliyorlar. Ayutthaya Tarihî Parkı, farklı mimari tarzların etkileyici bir karışımını sunuyor. Kmer, Sukhothai ve Rattanakosin mimarisinin izlerini taşıyan yapılar, krallığın kültürel ve sanatsal çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Parkın en dikkat çekici yapılarından biri olan Wat Chaiwatthanaram, 17. yüzyılda inşa edilmiş olup, büyük bir prang ve onu çevreleyen küçük stupalarla dikkat çekiyor. Bu yapı, Ayutthaya'nın Budist mimarisinin zarif bir örneği olarak öne çıkıyor. Ayutthaya Tarihî Parkı, ziyaretçilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda interaktif deneyimler de sunuyor. Rehberli turlar, bilgilendirici panolar ve müze sergileri sayesinde ziyaretçiler, Ayutthaya Krallığı'nın tarihi, günlük yaşamı ve kültürel gelenekleri hakkında kapsamlı bilgi edinebiliyorlar. Bisiklet kiralama imkanı, parkı keşfetmenin eğlenceli ve çevre dostu bir yolunu sunuyor. Park, yıl boyunca çeşitli kültürel etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapıyor. Özellikle Loy Krathong Festivali sırasında, Ayutthaya'nın tapınakları ve su yolları binlerce ışıkla aydınlanıyor ve büyülü bir atmosfer yaratıyor. Ayrıca, her yıl düzenlenen Ayutthaya Tarihî Parkı Maratonu, tarihi dokunun içinde benzersiz bir spor deneyimi sunuyor. Bangkok'tan Ayutthaya'ya ulaşmak oldukça kolay. Tren, otobüs ve özel araç gibi çeşitli ulaşım seçenekleri mevcut. Ayrıca, Chao Phraya Nehri üzerinden yapılan tekne turları, hem keyifli hem de manzaralı bir ulaşım seçeneği sunuyor. Ayutthaya Tarihî Parkı, tarih ve kültür meraklıları için bir cennet olmasının yanı sıra, Tayland'ın geçmişine açılan bir kapı. Bu büyüleyici parkı ziyaret etmek, Tayland'ın köklü tarihini ve kültürel zenginliğini yakından tanımak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Eğer siz de bu eşsiz deneyimi yaşamak istiyorsanız, Ayutthaya Tarihî Parkı'nı keşfetmek için planlarınızı yapmaya başlayın.

Hep Tayland'da mı yaşamak istemiştiniz? Yeni dijital göçebe vizesi Haber

Hep Tayland'da mı yaşamak istemiştiniz? Yeni dijital göçebe vizesi

Dijital göçebelerin popüler destinasyonlarından biri olan Tayland nihayet dünyayı gezen profesyonellere ve kültürünü yerinde deneyimlemek isteyenlere kollarını açtı. Ülkenin uzun zamandır beklenen "dijital göçebe vizesi" önümüzdeki haftalarda yürürlüğe girecek ve vize sahiplerine tek seferde 1 yıla kadar uzaktan çalışma şansı verecek. Tayland Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Chai Wacharonke, Mayıs ayında yaptığı basın açıklamasında, Destination Thailand Visa (DTV) olarak adlandırılan vizenin "dijital göçebeler," serbest ve uzaktan çalışanların yanı sıra Muay Thai [boks] ve Tayland mutfağını öğrenmek isteyenleri de hedeflediğini" söyledi. Çok girişli vize 5 yıl süreyle geçerli olup 180 güne kadarki kalışlar için kullanılabiliyor ve 180 gün daha uzatılabiliyor. Daha önce Avrupalı turistlerin çoğu 30 günlük vize muafiyetiyle ülkeyi ziyaret edebiliyordu ve kalış sürelerini 30 gün daha uzatma şansına sahipti. Ancak kaldıkları süre boyunca çalışmalarına izin verilmiyordu. Kimler başvurabilir, ücret ne kadar? Hükümet sözcüsü tarafından açıklandığı üzere, vize yalnızca serbest çalışanlar ve uzaktan çalışanlar için değil, aynı zamanda ülkede kültürel faaliyetler yürütmek isteyenler için de geçerli. Buna Tayland aşçılığı, geleneksel dövüş sanatı Tayland boksu (Muay Thai) veya diğer spor dallarında eğitim alan ziyaretçiler de dahil. Müzik festivallerinde performans sergileyenler, seminerlere katılanlar veya tıbbi tedavi görenler de vize için uygun bulanabilir. Diplomatik veya resmi vize sahiplerinin eşleri ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları da vize kapsamında yer alıyor. Tayland'ın dijital göçebe vizesi için başvuru ücreti 10,000 Tayland bahtı (252 euro) olarak açıklandı. Vizenin Haziran sonu ya da Temmuz başından itibaren kullanıma sunulması bekleniyor. Tayland varışta vizeyi 36 ülkeye genişletiyor Tayland, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) geçtiğimiz ay açıkladığı son seyahat ve turizm gelişmişlik sıralamasında, yetersiz altyapı ve hizmetler nedeniyle 11 sıra geriledi. Bu gerilemenin ardından diplomatik ve resmi vizeler ile aynı zamanda açıklanan bir dizi önlemle ülke turizmi geliştirme planlarını ortaya koydu. Bu ay itibariyle, vize uzatma programı daha önce 57 ülke için geçerliyken artık 93 ülke ve bölge için geçerli. Turizm ve kısa süreli ticari faaliyetler için daha önce 30 gün olan kalış süresi de 60 güne çıkarıldı. Ayrıca dijital göçebe vizesine uygun yeni ülkeler arasında Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova ve Fas da yer alıyor. Daha önce 19 ülke Tayland'a varışta 15 günlük turizm vizesi alabilirken, bu sayı 31 ülkeye yükseldi. Yabancı öğrencilerin ülkeyi hemen terk etmelerini gerektiren eski düzenlemeye son verilirken, öğrencilere mezuniyetin ardından iş aramaları için 1 yıl kalma hakkı tanınacak. Yeni düzenleme, emekliliğini egzotik bir ülkede geçirmek isteyen 50 yaş üstü kişilere de fırsat sunuyor: daha önce 3 milyon Tayland bahtı (75,550 €) değerinde sigorta yaptırma şartı 440,000 Tayland bahtı (11,000 €) olarak güncellendi.

Kışın en çok yakıştığı vizesiz 8 ülke Haber

Kışın en çok yakıştığı vizesiz 8 ülke

Söz konusu kış mevsimi olduğunda Türkiye'de yapılacak pek çok aktivite, büyüleyici manzaralar ve katılacak birçok etkinlik oluyor.  Ancak kış aylarını daha da özel kılan kar, bu yıl bir türlü istenen seviyede yağmadı ama bizler karı dört gözle beklerken bazı ülkeler bu heyecanı çoktan yaşamaya başladı. Üstelik bu ülkelerin çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından vize istemiyor. Biz de bu hafta kış tatili seçeneklerine yurt dışını eklemek isteyenler için gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu ve Bahar Gündoğdu’ya ‘Kışın gidilecek en güzel vizesiz ülkeler hangileri?’ diye sorduk. Bazısına kimlikle bile girilebilen üstelik birçoğu Avrupa’nın popüler adreslerine kıyasla bütçenizi de çok sarsmayacak 8 ülkeyi önerdiler. Görülecek çok yer var: GÜRCİSTAN Gürcistan hem ülkemize çok yakın hem de keşfedilecek çok fazla zenginliğe sahip. Üstelik pasaporta bile gerek yok, sadece kimlikle ülkeye giriş yapılabiliyor.  Nurgül Büyükkalay, “Muhteşem mimarisi ve kendine özgü havasıyla Tiflis, Gürcistan'ın gezilecek en güzel şehri. Tiflis’i, şehrin geleneksel kültürünü deneyimlemek için en turistik bölgesi olan ‘Old Tbilisi’ olarak bilinen eski şehirden başlayarak gezmelisiniz. Halıcıları ve hamamları ile kendinizi İstanbul’da hissedeceksiniz” dedi. Büyükkalay, şu önerilerin altını çizdi: -- Şifa dağıttığına inanılan kükürt banyoları ile bilinen ‘Banyo Bölgesi’ (Abanotubani) şehri süsleyen renkli cumbalı evleriyle bütünleşmiş. Kartpostal tadında bir görünüm veriyor. Gözünüzü cumbalı evlerden alamayacağınız yürüyüş yolunun sonunda karşınıza Leghvtakhevi Şelalesi çıkacak. Şelalede unutulmaz fotoğraflar çekeceksiniz. -- Şehirde listenize eklemeniz gereken üç müze bulunuyor. Ülkenin tarihi için Gürcistan Ulusal Müzesi, Gürcü sanatçıların eserleriyle tanışacağınız Güzel Sanatlar Müzesi ve sergi gezmeyi seviyorsanız MOMA Tbilisi…  -- Tiflis’i gezdikten sonra dağ havası almak isterseniz yolunuzu Rusya sınırına 12 kilometre mesafede bulunan, etrafı dağlarla çevrili Kazbeği’ye düşürün. Tiflis-Kazbeği arası yaklaşık 155 kilometre. Kazbeği yolu üzerinde karşınıza ilk olarak Üç Yüz Aragvili Anıtı çıkacak. Anıtın Gürcistan tarihinde önemli bir yeri var. Sovyet mimarisi ile yapılan anıt, bir direnişte Tiflis’i savunan kişiler için inşa edilmiş. Zhinvali Baraj Gölü ise göreceğiniz bir başka nokta. Kültür turu sevenlere: KOSOVA Küçük bir ülke olan Kosova, 2008’de Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilân etti. Tarih boyunca Avar, Bulgar, Hun, Uz, Peçenek, Osmanlı gibi pek çok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapan ülke, bu özelliğiyle son yıllarda turistlerin ilgisini çekiyor. Ülkedeki en güzel şehrin Priştine olduğunu söyleyen Özlem Köseoğlu, “Kosova’nın kültürel ve ekonomik başkenti olan Priştine’de müzeler, camiler, tarihî yapılar ve birbirinden harika parklar bulunuyor. Diğer şehirler de çok güzel ama Priştine hepsinden bir adım önde…” dedi. Köseoğlu, “Kafe, restoran ve mağazaların dizildiği dar sokaklarıyla bilinen bu küçük şehir, sizi epey dinlendirecek. Şehrin tek Ortodoks kilisesi olan ve 19'uncu yüzyılda inşa edilen Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi, şehrin kalbinin attığı Skanderbeg Meydanı ve Heykeli, eğlence ve alışveriş merkezi olan Azize Teresa Bulvarı ve Sultan I. Murad Türbesi görülecek yerlerden sadece birkaçı…” ifadelerini kullandı. Termal bölgeleriyle ünlü: SIRBİSTAN Balkanların tam kalbinde yer alan Sırbistan, tarihî ve kültürel mekânlarının yanı sıra termal bölgeleriyle de ön plana çıkıyor.  Yılın bu zamanları Sırbistan’ın harika bir atmosfere sahip olduğunu söyleyen Didem Mutçalıoğlu, “Başkent Belgrad, kış aylarında en çok ziyaret edilen şehir. Kentin trafiğe kapalı caddesi Kneza Mihaila’da yürümek ya da buradaki kafelerden birinde kahve içip çevreyi izlemek oldukça keyifli. Ardından Kalemegdan Kalesi’nde güzel bir gezinti yapmanızı öneririm” dedi. Sırbistan’ın ziyaretçilerine bundan daha fazlasını sunduğunu da vurgulayan Mutçalıoğlu, “Ülke termal otelleriyle ünlü. Vranjska Banja bunlardan biri… Karlar altında harika manzaralar içinde termal keyfi sunuyor. Hatta Roma döneminden kalan termal havuzlar kullanılıyor. Ovcar Banja ve Sokobanja da termal konusunda iddialı pek çok oteli barındırıyor” ifadelerini kullandı. Kayak tatili düşünenlere: BOSNA HERSEK Bosna Hersek, iç savaştan sonra küllerinden doğan ve tüm güzellikleriyle gözde turizm rotaları arasına girmeyi başaran bir ülke. En popüler şehri olan başkent Saraybosna, çok kültürlü yapısı ve birbirinden lezzetli yemekleriyle ziyaretçilerine çok fazla seçenek sunuyor.  Didem Mutçalıoğlu, “Şehrin mimarisinin bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu, bir kısmı da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun izlerini taşıyor. Sokaklarında yürürken karşınıza camii, kilise ya da sinagog çıkıyor. Şehirdeki bu çok kültürlü yapı, yemeklerine de çok iyi yansımış. Kentin her yerine yayılmış restoranlarında farklı birçok lezzeti tadabiliyorsunuz. Ama köftesi çok başka… Eski şehir bölgesindeki köftecilerden birinde kaymak, pide ve soğanla sunulan köfteleri tatmak için bile Saraybosna’ya gidilir” dedi. Tam da şu sıralar ülkenin kayak tatili için çok uygun olduğunu söyleyen Mutçalıoğlu, “Bir zamanlar kış olimpiyatlarının yapıldığı Bosna Hersek’te Balkanlar'ın en özel kayak merkezleri bulunuyor. Saraybosna yakınındaki Bjelasnica ve İgman Dağları'nda yer alan kayak merkezleri, kayak severlere harika seçenekler sunuyor. Üstelik bunlar Saraybosna’ya sadece yarım saat uzaklıkta bulunuyor” ifadelerini kullandı.  Mutçalıoğlu, görülecek diğer yerlerle ilgili de şu önerilerde bulundu: “Bosna Hersek’in incisi Mostar’ı görmeden olmaz. Köprüsüyle ünlü Mostar, yazın turistlerle dolup taşıyor. Ancak kış aylarında Mostar sokakları size kalıyor. Taş evlerin arasında gönlünüzce gezip, normalde tıklım tıklım olan Mostar Köprüsü’nün keyfini sessiz sakin bir ortamda çıkarabilirsiniz. En güzeli de tüm bunlar birbirine çok yakın mesafelerde… Size önerim; Saraybosna’ya gidince bir araba kiralayarak her noktayı gezmeniz.” Lezzetli yemekler: ARNAVUTLUK Osmanlı’nın kültür izlerini taşıyan Arnavutluk, başta başkent Tiran olmak üzere Berat ve İşkodra gibi doğal güzelliklere sahip şehirleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Peki bu şehirlerde nereleri gezmeli, neler yapmalı? İşte Özlem Köseoğlu’nun önerileri… -- Dajti Dağları’nın eteğinde konumlanan Tiran, ülkenin en özel şehri… Kentte başta İskender Bey Meydanı, sığınaklar, Mavi Göz Gölü ve muhteşem doğasıyla kendine hayran bırakan Büyük Tiran Parkı olmak üzere görülecek pek çok yer bulunuyor. Berat şehrinde bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Berat Eski Şehri’ni ise tarihe merakı olanlar mutlaka görmeli…  -- Bu yerler dışında turist akınına uğrayan Osum Kanyon, teleferik ile ulaşım sağlanabilen Dajti Dağı Milli Parkı, 250’den fazla kuş türünü barındıran İşkodra Gölü ile Koman Golü görülecek yerlerden sadece birkaçı… Ülkedeki yemek kültürüne de değinen Köseoğlu, “Geleneksel güveç yemeği olan Fergese Tirane, Arnavutluk mantısı samsa, meşhur Elbasan tava, leziz Arnavut ciğeri ve Arnavut çullaması mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden…” dedi. Schengen vizesi şartı gelmeden gezilmeli: KARADAĞ Karadağ, Avrupa Birliği’ne girme sürecinde ve yakında Schengen vizesi olmadan seyahat etmek mümkün olmayacak. Bu nedenle Karadağ’ı görmek için şimdi en doğru zaman… İstanbul’dan başkent Podgorica’ya 1 saat 20 dakikalık bir uçuşla gidiliyor. Kotor ve Budva, Karadağ’ın en çok ziyaret edilen adresleri… Nurgül Büyükkalay, “Kotor, Adriyatik Denizi’ndeki en güzel koylardan birine kurulmuş bir şehir. Eski şehir bölgesi, dünyada göreceğiniz en güzel Orta Çağ yerleşimlerinden... Dar taş sokaklarıyla şehri gezerken İtalyan mimarisinden esintiler göreceksiniz. Ayrıca İtalyan mutfağı sunan çok lezzetli restoranları da var” dedi. Büyükkalay, şöyle devam etti: “Şehrin sırtını yasladığı dağın tepesindeki kaleye 1300 basamak çıkarak ulaşılıyor ama tepeye vardığınızda göreceğiniz manzara tüm yorgunluğunuzu unutturuyor. Ordu Meydanı, Saat Kulesi, Utanç Sütunu, St. Tryphon Katedrali de göreceğiniz önemli yapılardan birkaçı...” Budva’da görülecek yerlerle ilgili de önerilerde bulunan Büyükkalay, “Budva, Karadağ’ın bir başka gözde şehri. Orta Çağ’dan kalma dar sokakları, meydanları, kafe ve restoranlarıyla görülmeye değer. Budva Hisarı, Budva Şehir Müzesi, Dans Eden Kız Heykeli şehrin önemli adresleri… Budva’nın en çok merak uyandıran yeri ise Sveti Stefan Adası. Adada bir otel yer aldığından giriş yasak. Ancak Budva plajlarından adanın harika manzarasını izleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Her şehrin bir rengi var: FAS Marakeş ve Şafşavan gibi şehirleriyle öne çıkan Fas, eğlenceli bir rota… Labirenti andıran tarihi mahallelerden sahil kentlerine, antik şehirlerden sonu gözükmeyen çöllere kadar uzanan zenginliğiyle çok özel bir ülke… Bahar Gündoğdu, “Fas, her daim sıcak ve her daim gizemli… Bu yönüyle tüm gezginlerin gözdesi. Öyle bir ülke ki her şehrin bir rengi var. Mavi şehir Şafşavan ayrı büyüleyici,  kırmızı şehir Marakeş ayrı… Dünyanın en büyük kara çölünün bir kısmı da Fas’ta bulunuyor. Fas’a adım attığınız andan itibaren Atlas Dağları size eşlik ederken şehirden şehre koşacaksınız. Üstelik Türk vatandaşlarına vizesiz olması harika…” dedi. Sıcak bir rota: TAYLAND 'Güler yüzlü insanlar ülkesi' olarak bilinen Tayland, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Havanın sıcaklığı, göz kamaştıran denizi ve harika kumsalları sayesinde sizi mıknatıs gibi kendisine çekecek bir güce sahip… Özlem Köseoğlu, “Görülecek çok yer var ve bir aylık bir süre bile yetmeyebilir. İlk durak olarak Phuket'i tercih edebilirsiniz. Burası en büyük ve en turistik ada… Güney Tayland’da Andaman Denizi kıyısında bulunuyor. Anakaraya küçük bir köprüyle bağlı… Hem doğal güzellikleri hem de sualtı zenginlikleriyle yıllardır turistlerin akınına uğruyor” dedi.  Tayland’da gezilecek diğer adreslere de değinen Köseoğlu, “Gece hayatı ile bilinen başkent Bangkok, küçük köyleri ve doğasıyla ünlü Chiang Mai şehri, Fil Adası olarak bilinen Koh Chang, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan ve kutsal şehir olarak bilinen Ayutthaya görülecek yerlerden bazıları…” ifadelerini kullandı.

CANiK'ten Uzak Doğu seferi Haber

CANiK'ten Uzak Doğu seferi

CANiK, Tayland Bangkok’ta düzenlenen Defense & Security fuarında CANiK’in ağır makineli tüfek ailesi CANiK M2 QCB, CANiK M2F ve CANiK M3 Uzak Doğu’da ilk defa aynı anda sergilendi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, dünya ordularının yeni gözdesi 30x113mm düşük geri tepmeli top VENOM LR ve UNIROBOTICS’in yüksek teknolojili milli uzaktan komutalı stabilize silah kule ailesi TRAKON ile CANiK, fuarda yerini aldı. Fuarda CANiK'in standını toplamda 14 delegasyon ziyaret etti. CANiK etkinlik boyunca da birçok ön anlaşmaya imza attı. Açıklamada görüşlerine yer verilen CANiK Dış Ticaretten Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Didem Aral, CANiK olarak dünyanın 4 kıtasında her biri ileri teknolojilerle donatılmış inovatif ürünleri gururla sergilemeye devam ettiklerini belirtti. Aral, şunları kaydetti: 'Tayland'taki Defense & Security fuarı, Amerika ve Çin arasındaki sıcak gelişmeleri takip ettiğimiz bu dönemde, dünya savunma sanayii açısından son derece stratejik bir önem taşıyor. Biz de burada tüm ürün ailemizle birlikte, Uzak Doğu’da gücümüzü gösterdik. Yeni işbirliklerine yönelik yoğun bir görüşme trafiği içinde geçen fuarı, gördüğümüz ilgi nedeniyle son derece mutlu tamamladık. Çeyrek asrı geride bırakan CANiK olarak, Türkiye’nin ikinci yüzyılında ülkemizi daha ileriye taşımak ve ihracatımızla dünyada söz sahibi olmak için hedeflerimiz doğrultusunda yola devam ediyoruz.'

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.