Hava Durumu

#Tekne

TOURISMJOURNAL - Tekne haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tekne haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

D-Marin, Dubai’deki beşinci marinasını açıyor Haber

D-Marin, Dubai’deki beşinci marinasını açıyor

D-Marin, Dubai Holding ortaklığıyla Dubai'de açılacak olan Port De La Mer Marinası’nı işletmeye hazırlanıyor. D-Marin’in bölgedeki beşinci D-Marin marinası olan ve son teknoloji marinası, Dubai’yi lüks yat sahipleri için uluslararası bir destinasyon haline getirecek. La Mer'in kuzey yarımadasının ucunda yer alan Port De La Mer,, doğal güzelliklerle çevrili bir adada yer alıyor. Dubai'nin en gözde konumlarından birinde bulunan bir adada yer alan Port De La Mer, sunduğu birçok birinci sınıf yemek, alışveriş, eğlence, dinlence ve ağırlama olanakları ile canlı ama rahat bir yaşam tarzı vadediyor. 2030 YILINA KADAR KARBON AYAK İZİNİ %42 AZALTMAYI HEDEFLİYOR D-Marin, marina yönetimi konusundaki yaklaşımını ve vizyonunu Port De La Mer'e taşıyacak. Marina, D-Marin'in BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Grubu ile uyumlu olan çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ilkelerine olan bağlılığından da yararlanabiliyor. Bu doğrultuda D-Marin'in uluslararası Bilime Dayalı Hedefler girişimine katılarak, 2030 yılına kadar karbon ayak izini %42 oranında azaltma hedefiyle önemli bir sorumluluk üstleniyor. Buna ek olarak D-Marin, müşterilerine gelişmiş ve zahmetsiz bir yatçılık deneyimi sunan yenilikçi dijital çözümlerini de hayata geçirmeyi planlıyor. 40 METREYE KADAR OLAN YATLAR İÇİN 32 RIHTIM İÇERMESİ PLANLANIYOR Port De La Mer'in birinci aşamasının Ekim 2024’te faaliyet geçmesi ve toplam uzunluğu 40 metreye kadar olan yatlar için 32 rıhtım içermesi planlanıyor. Ayrıca marinanın, önümüzdeki yıllarda 80 metreye kadar olan yatları ağırlayabilecek şekilde genişletilerek, toplamda 160 rıhtım kapasitesine ulaşması hedefleniyor. “DUBAİ'DEKİ YAT SAHİPLERİ İÇİN EŞSİZ BİR MARİNA” Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan D-Marin Dubai Genel Müdürü Selçuk Balcı, "Port De La Mer, bir marinadan beklenenler konusunda yeni standartlar belirliyor.  Port De La Mer'i çevreleyen tüm proje, konut toplulukları, rekreasyon alanları ve marinanın kendisi de dahil olmak üzere Akdeniz'den esinlendi. Burası Dubai'deki yat sahipleri için gerçekten eşsiz bir marina. En yüksek standarttaki marina deneyimlerini ve yeniliklerini sergilerken Dubai Holding ile ortak çalışmayı dört gözle bekliyoruz” dedi. “PORT DE LA MER, DÜNYA ÇAPINDA LÜKS MARİNALAR İÇİN YENİ BİR ÖLÇÜT OLUŞTURACAK” Port De La Mer’in, Dubai'nin önde gelen küresel eğlence ve turizm destinasyonlarından biri olarak konumlanması adına stratejik bir kilometre taşını temsil ettiğini belirten Dubai Holding Genel Müdürü Khalid Al Malik ise  “Port De La Mer, Jaddaf Waterfront, Marasi Bay ve Marina Al Seef Dubai ve Marsa Al Arab gibi önemli sahil destinasyonlarımızdaki mevcut marinalara eklenecek ve dünya çapında lüks marinalar için yeni bir ölçüt oluşturacak. Örnek yönetimi ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığıyla tanınan D-Marin ile süregelen iş birliğimiz, mükemmellik ve yeniliğe olan ortak bağlılığımızın altını çiziyor. Birlikte, dünya standartlarında tesisler sunarak, yeni standartlar belirliyor ve Dubai'nin küresel yatçılık camiasında ön sıralarda yer almasını sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

'Türkiye'nin Maldivleri'nde tekne işgali Haber

'Türkiye'nin Maldivleri'nde tekne işgali

640 kilometre sahil bandında 233’ü plaj ve 5 marina ile Türkiye’de mavi bayrak listesinde 1’inciliğini koruyan Antalya, el değmemiş bakir koylarıyla da dikkat çekiyor. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist ağırlayan kentte yaz tatilinin en çok ilgi gören doğal değerlerinden biri de Kumluca ilçesindeki Suluada. Suluada, Akdeniz açıklarında başta Adrasan olmak üzere Çıralı, Olimpos, Mavikent gibi yöredeki diğer tatil beldelerinden yoğun tekne turları alıyor. Biri 50, diğeri 120 metre bembeyaz kumulu ve turkuaz renkli suyuyla iki plaja sahip adaya, günde 200’e yakın tekne tur düzenliyor. Turlar Adrasan koyundan çıkış ve tekrar aynı yere akşam saatlerinde dönüş olarak planlanıyor. Kişi başı ücreti 800-1000 lira arasında değişiyor. Kumu ve suyunun rengiyle Maldivler'e benzetilen adanın günlük ziyaretçi sayısı 6 bini buluyor. Ziyaretçiler 45 dakika süren tur sırasında Gelidonya Feneri gibi bölgenin tarihi değeri olan Adrasan Deniz Feneri'ni de görme imkanı buluyor. Ada, ismini de kaynak tatlı suyundan alıyor. Ana karayla bağı bulunmayan adanın, denizin dibinden tatlı su damarıyla ana karadan gelen tatlı suya sahip olduğu ifade ediliyor. GÜZELLİKLERİNİN YANI SIRA KİRLİLİKLE ANILIR OLDU Doğal beyaz kumuyla ziyaretçilere Maldivler’e gitmiş gibi tatil imkanı sunan ada, bugünlerde güzelliklerinin yanı sıra bozulmaya başlayan doğal yapısı ve etrafını saran teknelerin bıraktığı çöpler, kapasitesinin üzerindeki yoğunlukla ve sintine atığıyla anılır oldu. Tatilciler konakladıkları otelin hemen karşısındaki sahilden denize girmek istiyor ancak yanaşan yüzlerce tekneden yüzecek yer bulamadığı için 1 kilometre kadar yürümek zorunda kalıyor. Bu durumu otel işletmecilerine şikayet olarak götüren tatilci, sorun yaşadığını anlattığı işletmeci tekne sahipleriyle karşı karşıya geliyor. Bölgede tekne işletmecileri tarafından 3 kooperatif kuruldu. Tura katılmak isteyen tatilciler, bir liman ya da iskele olmadığı için yarı bellerine kadar denize girerek tekneye binmekten dert yanıyor. Bazı çocuklu tatilcilerin, binmek için tekneden uzatılan küçük iskelede uzun uğraşlar verdikleri görüldü. Düzensizlik, otel işletmeleri, tekneciler ve bölgedeki tatilcilerin ortak derdi. Adrasan Sahili’nin uygun olan kısmına yapılacak bir liman ya da iskelenin hem kıyıdaki işgali çözeceğini hem de bir düzen getireceğini belirten tekne sahipleri, çözüm beklediklerini belirtti. 'ADRASAN KOYUNUN HER YERİ TEKNE OLDU' Bölgede daha önceleri inceleme yapan ve rapor hazırlayan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bölgenin kaderine terk edildiğini ve tekne işgaline uğradığını söyledi. İşin kontrolsüz şekilde büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Adrasan koyunun her yeri tekne oldu. Türkiye’nin en güzel koylarından biriydi. Koyun 3’te 2’sini tekneler kaplıyor. Teknelerin çok olması sintine, petrol, yağ ve atık anlamında kirliliğe neden oluyor. Adrasan koyu koyluktan çıktı" dedi.  Günde 6 bin ziyaretçinin çok ciddi bir sayı olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Adanın etrafını 6 bin kişi sarsa yüzecek yer kalmaz. Üzülüyorum. Hiçbir şey planlı yapılmıyor. Ne koparabilirsek ülkenin bir yerinden, onun peşinde herkes" diye konuştu. ‘ADANIN DOĞAL DENGESİ BOZULDU’ Adrasan’da otel işletmeciliği yapan aynı zamanda Adrasan Gelişim Derneği Başkanı Serkan Konuralp, teknelerin ilk başlarda sayılarının 30-40 civarı olduğunu ve daha kontrollü olduğunu söyledi. Ancak bugünlerde kontrolün elden çıktığını belirten Konuralp, “Suluada’nın çok meşhur olmasıyla günde iki tur düzenlenir oldu. Kabaca günde 6 bin kişi adayı görmeye geliyor. 180 tekne var burada. Kontrol edilememesi bizi çok üzüyor. Şu an fiziki şartlarımız yetersiz. Daha iyi bir toplama alanına ihtiyaç var. Yüzme alanı da çok daraldı. Konuklar buraya yüzmek için geliyor. Yüzemiyor ve şikayet ediyorlar" dedi. Konuralp, Suluada’nın bu yoğunlukla doğal dengesinin de bozulduğunu söyledi. TEKNE İŞGALİNDEN TEKNECİLER DE MEMNUN DEĞİL Suluada’ya her gün tur düzenleyen tekne işletmecisi ve Özadrasan Çıralı Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mert Can Bayer de durumdan memnun olmadığını belirtti. Bayer, tur için gelenlerin kalabalıktan şikayetçi olduğunu, bu nedenle adanın daha sakin yerlerine gitmeye çalıştığını ifade ederek, “Misafirleri olabildiğince en sakin yere götürmek istiyoruz. ‘Kalabalık, tekneler çok yoğun’ deniliyor. İskelemiz olsaydı tekne sayısının artmasının önüne geçilirdi. Sahil dolana kadar tekne almaya çalışıyorlar. Devam ediyor sayı artmaya. Biz de memnun değiliz tekne sayısının artmasından. Hatta yeni tekne alanlar da bu durumdan memnun değil. Kontrolsüz artış oldu. İmkanı olanlar büyüttü. Bu sürdürülebilir bir turizm için uygun değil. Bir iskele yapılması lazım" diye konuştu. Teknelerin plaja yanaşıp müşteri almalarını da hoş karşılamadığını belirten Bayer, “Özellikle otel işletmeleri bunu istemiyor. Tekne alanı eskiden 100 metreyken şimdi 800 metreyi geçti" dedi. TATİLCİ DENİZE GİRECEK YER KALMADIĞI İÇİN SİTEM ETTİ Suluada’ya ilk defa gideceğini belirten Damla Can da tekneye yarı beline kadar suya girerek binebildi. Fotoğraflarda çok güzel göründüğü için merak ettiğini belirten Can, “Bir iskele olsa daha iyi olurdu. Az önce gördüm birilerini, çok zor bindiler tekneye. Dalgadan ıslanmazdık en azından" diye konuştu. Ailesiyle birlikte Adrasan’da bir otelde konaklayan ve denize girmek için sahile gelen Fatih Özler de teknelerden denize giremediği için sitem etti. Metrelerce yürüdüğünü ve tatilin işkenceye döndüğünü belirten Özler, “Teknelerden denize giremiyoruz. Yürüyoruz. Sahilin yarıdan fazlasını tekneler kaplamış. İlk defa geliyorum ve böyle bir şey görmedim. Tur için de 800 lira istiyorlar. Çok pahalı" dedi. 

Sporcu Müllner 1300 ton ağırlığındaki tekneyi çekerek rekor kırdı Haber

Sporcu Müllner 1300 ton ağırlığındaki tekneyi çekerek rekor kırdı

Tatil için Alanya'ya Franz Müllner, burada kırılması güç bir rekora imza attı. Dünyanın en büyük gezi teknesi olma özelliğini taşıyan 5 katlı, 80 metre uzunluğunda ve 1300 ton ağırlığında olan ‘Legend Big Kral' isimli günübirlik gezi teknesini Alanya'nın Türkler Mahallesi'ndeki iskelede 11 metre 30 santim hareket ettirmeyi başaran sporcu Müllner, bu mesafeyle Asya kıtasında yeni dünya rekorunu elde etti. Son olarak 2023 yılında 81 tonluk treni yaklaşık 11 metre çeken ve 50'den fazla dünya rekoru olan Müllner, rekoru ise Record Institute Deutschland (RID) kayıtlarına geçti. "Alanya'da bu rekoru kırdığım için çok mutluyum" Rekor denemesi sonrası açıklamalarda bulunan Franz Müllner, rekor kırdığı için mutlu olduğunu söyledi. Müllner, "Rekoru kırdığım için çok mutlu oldum. Ayrıca bu rekoru Alanya'da kırdığım için daha da mutluyum. Bu rekor, Asya'da kırdığım 4'üncü rekor oluyor. Kendimi gayet iyi hissediyorum. Yüzde 80 bacaklarda, yüzde 20 ise kollarda illaki ağrı hissettim. Bütün yük bacak kaslarıma biniyor. Onun harici rahat bir şekilde zorlanmadan tekneyi çektim. Bu rekor denemem Guinness Dünya Rekorlar Kitabı gibi Almanya'nın da kendi ait olan Record Institute Deutschland için gerçekleştirdim. Yaklaşık 25 yıldır gittiğim ülkelerde rekor denemeleri yapıyorum. Bu rekoru da Alanya'da gerçekleştirdiğim için çok mutluyum" dedi. "Teknemiz tamamen çelik yapısıyla bin 300 ton ağırlığındadır" Rekor denemesinin Alanya'da yapıldığı için turizm açısından önemli vurgulayan tekne sahibi Hasan Çavuşoğlu ise mutlu olduklarını belirtti. Çavuşoğlu, "Böyle bir sporcunun Alanya'mıza gelerek bizim teknemizi birinci sınıf görerek rekor denemesini yapmak istediği için bizde çok mutlu olduk. Ayrıca havada bugün rüzgar olması da büyük bir şanstı. Biliyorsunuz denizin üzerindeki ağırlık değil, suyun akıntısı önemlidir. O yüzden rüzgarında hiçbir katkısı olmadan tamamen kendi gücüyle yapması da ayrı bir başarıdır. Kendisini tebrik ediyorum. Teknemiz tamamen çelik yapısıyla bin 300 ton ağırlığındadır. Bu tekneyi de özel kılan konu geminin günübirlik turizm amaçlı eğlence ve korsan gemisi kategorisinde dünyada tek. O yüzden bizim gemimizi çekmesi de bize ayrı bir gurur verdi" diye konuştu.

En düşük tekne fiyatı 450 bin TL Haber

En düşük tekne fiyatı 450 bin TL

Pandemi süreciyle kalabalık ortamlarda tatil yerine, doğa içinde alternatif turizme ve denize ilgi arttı. Antalya'da Kepez ilçesinde tekne üretim tesisi bulunan Burak Yertüm, pandemiyle birlikte artan ilgiden dolayı taleplere yetişemediklerini aktardı. Gemi inşa mühendisi Yertüm, 8 yıldır tekne imalatı yaptığını belirterek, geçtiğimiz yıllarda ayda 10 civarında olan talebin, bu yıl yaklaşık iki katına çıktığını ifade etti. Ayda 18 tekne siparişi alıyor Burak Yertüm, şu ifadelere yer verdi: “Antalya'da 4-5-6 metre boyunda küçük teknelerin imalatını yapıyoruz, sekiz yıllık bir geçmişimiz bulunuyor. Pandemiden önce de talep vardı ama pandemi ile birlikte talep oldukça yükseldi, insanların yalnız şekilde ya da aileleriyle beraber tatil yapma arayışları arttı. Bunlar arttıkça müşterilerimiz tekneye yöneldi, imalatımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Teminat süremiz 6-8 hafta arasında gerçekleşiyor, küçük teknelere talep oldukça yoğun. Aylık bazda bakacak olursak geçen yıllarda tekne kapasitemiz 10 tekne civarındaydı, ful kapasite imal ettik. Bu sene kapasitemizi iki katına çıkarmamıza rağmen hala talebe yetişememe durumundayız, ortalama 17-18 tekne aylık kapasiteyle imalat yapıyoruz. Gelen talebe göre müşterilerimizi sıraya alıp bir liste oluşturuyoruz, şu an 7-8 hafta sonrası için randevu verdiğimiz müşterilerimiz var. Ortalama 30-40 kişilik bir listemiz bulunmakta.” “Siirt'ten de denizi olmayan bölgelerden de talep var” Türkiye'nin her yerinden tekne siparişi aldıklarını kaydeden Burak Yertüm, küçük teknelerin taşınmasının kolaylığı sebebiyle daha çok ilgi gördüğünü söyledi. Antalya'da denize açıldıkça kendi yaptıkları teknelerle karşılaşınca heyecanlandığını ve mutlu olduğunu belirten Yertüm, “Siirt'ten de denizi olmayan bölgelerden de talep var. Bu küçük teknelerin avantajı, bir küçük römork ile istediğiniz yere götürüp, istediğiniz yerde teknenizi kullanabiliyorsunuz. Maliyeti çok düşük olan tekne grubu içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla hem maliyetinin ucuz olması hem istediğiniz zaman bir garaja teknenizi koyup, hiçbir şekilde maliyet oluşturmamasından dolayı şu an ciddi bir şekilde denize aşık inanlar bu şekilde tekneye yöneliyorlar. Şu an için 6 metreye kadar tekneleri yapıyoruz, normalde 24 metreye kadar tüm tekneleri yapacak kapasitemiz mevcut. İlerleyen dönemlerde büyük teknelere başlayacağız ama talep oldukça yoğun olduğu için büyük tekneleri ilerleyen zamanlara ötelemek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı. En düşük tekne fiyatı 450 bin TL Burak Yertüm, tekne fiyatlarının 450 bin TL'den başlayıp 1 buçuk milyon TL'ye çıktığını aktararak, tüm dünyaya gemi ihracatı yapmak istediklerini dile getirdi. Yertüm, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “İleriye dönük hedeflerimiz çok büyük. Tüm dünyaya tekne satmayı planlıyoruz. Aslında şu an da Hollanda, Polonya, İsrail, Malta, KKTC ve Katar'a tekne gönderdik, bu ülkelerde teknelerimiz bulunmakta. Hedefimiz dünya. En uygun teknemizin fiyatı motorlu bir şekilde 450 bin TL'den başlıyor, bu ücret bir buçuk milyon TL'ye kadar çıkıyor, müşterimizin istediği donanımlara göre fiyatlar artmakta.”

MAST İzmir Boat Show kapılarını açtı Haber

MAST İzmir Boat Show kapılarını açtı

Denizcilik sektörünün üreticilerini ve markalarını deniz tutkunlarıyla buluşturan "MAST İzmir Boat Show - Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı" ikinci kez Fuar İzmir’de kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve ED Fuarcılık ortaklığında bu yıl ikinci kez düzenlen MAST İzmir Boat Show - Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, Fuar İzmir’de kapılarını açtı. Tarihi liman ve denizcilik kenti İzmir’de, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını buluşturan MAST İzmir Boat Show, 5 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. MAST İzmir Boat Show’un açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (EBSO) Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sektör profesyonelleri ve çok sayıda ziyaretçi katıldı. “Bu fuar çok daha fazla ilgiyi hak ettiğini gösterdi” Açılış konuşmasında MAST İzmir Boat Show’un Marble Mermer Fuarı gibi dünya çapında başarı potansiyelinin olduğunu ifade eden Başkan Tugay, “İZFAŞ’ın ev sahipliği yaptığı tüm fuarları dikkatle takip ediyorum. Her birinden kendimize ödev çıkartıp, gelecekte çalışma yapacağımız alanlara yoğunlaşıyorum. Geçtiğimiz günlerde mermer fuarımızı 39. kez açtık. İlk fuardan bugüne, kat ettiğimiz yolu ve fuarın dünyadaki prestijini konuştuğumuzda inandığımız yolda neleri başarabileceğimizi hissettik. Bugün ikincisini düzenlediğimiz MAST İzmir Boat Show, gördüğü ilgi ve katılımcı sayısıyla ve paydaşlarının vizyonuyla çok daha fazla ilgiyi, yatırımı ve çabayı kesinlikle hak ediyor" dedi. Ortak akıl vurgusu Konuşmasında ortak akıl vurgusu yapan Başkan Tugay, "İzmir bir deniz ticaret kentidir. Bu alanda çalışan insanları desteklemeli, yenilikçi anlayışı, vizyoner bakışı, açık görüşlülüğü ortaya koymamız gereklidir. İzmir’in gerçekten pek çok alanda önemli bir potansiyeli var. Cumhuriyet döneminde üzerimize düşeni yaptık mı, daha fazlasını yapabilir miydik? Bundan sonrası için neler yapmalıyız? Burada konuyu bilen, bize yol gösterecek insanları dinlemenin, kurumlar arası iş birliğini artırmanın önemine inanıyorum. Hep birlikte şehrimizin kalkınması için üzerimize ne düşüyorsa onu yapmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık görevimde bu anlayışla hareket edeceğim” diye konuştu. "Körfez temizliği ve marina vaadim geçerli” İzmir’in büyümesi, kalkınması ve zenginleşmesi için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, kentte yaşayan insanların mutluluğu ve refahı için bunun çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bu fuarı daha da geliştirmek için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, "Başkanlığım döneminde Körfez'in temizliğini ve Körfez etrafında birkaç tane marina yapılmasını vadettim. Bu geçerlidir. Ben bu güzel şehrin insanlarına, potansiyeline inanıyorum” ifadelerini kullandı. “İzmir'de üretim yapabiliriz” EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (TOBB) Ender Yorgancılar, fuarın tüm holleri dolduracak potansiyele sahip olduğunu ve daha geniş bir alanda yapılabileceğini söyledi. Dünyada şehirlerin yarıştığına dikkat çeken Yorgancılar, “Bu fuar geliştikçe alanında dünyadaki önemli fuarlarla yarışacaktır. Üç tarafı denizle çevrili olan bir ülkede yaşıyoruz. Sektör çok büyüyor. Alacağımız daha çok yol var. Mega yatlar ve küçük boyutlu tekneleri İzmir’de yapabilecek imkanımız var; hepsini İzmir’de üretebilme kapasitesine sahibiz” şeklinde konuştu. "Önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak" İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, fuarın ilk yıla göre güzel bir ilerleme kaydettiğini belirterek, “Bu hepimiz için gurur verici. Düzenlendiği ilk yıl 73 katılımcıyı ağırlayan fuar bu yıl 113 katılımcıya ev sahipliği yapıyor. Katılımcı sayısındaki yüzde 50 üzerindeki bu artışı, önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak uluslararası bir etkinliğin habercisi olarak görüyoruz. Sektör kapsamında ülkemizin 2023 yılındaki yat ihracatı 2022'ye kıyasla yüzde 33 artarak 1,5 milyar dolardan 1 milyar 900 bin dolara yükseldi. 2023 yılındaki gemi, yat ve hizmetlerin ihracatı ise yüzde 100 artış kaydederek, 129 milyon dolardan yaklaşık 260 milyon dolara ulaştı. Bu yıl ise toplam ihracatın yaklaşık 3 milyar Euro civarında olması bekleniyor” ifadelerini kullandı. “Turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz” Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, “İlk Türk denizcisi Çaka Bey’in vatanı olan İzmir, yakın tarihimize kadar Türkiye’nin en önemli gemi imalat noktalarından biri olmuştur. Türkiye birbirinden güzel koyları ve 20 bin yat bağlama kapasitesine sahip marinalarıyla önemli bir deniz turizmi kapasitesine sahiptir. Türkiye’deki turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz. 2028 yılındaki turizm hedefimizin 100 milyar dolar olduğunu var sayarsak bunun 25 milyar doları deniz turizminden sağlanacaktır. Deniz araçlarımızla kaliteli hizmet vermeliyiz. İzmir deniz turizminin göz bebeğidir. Daha iddialı duruma gelebilmemiz için koylarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Marinalardaki bağlama kapasitesini yükseltmeliyiz” şeklinde konuştu. “Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşüyor” Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, “Bu fuarın arkasında büyük bir emek olduğunu biliyoruz. YATED, 300 üyesiyle Türkiye’nin en büyük seslerinden birindir. Bu fuar sadece bot ve teknelerin değil, bir kültürün fuarıdır. 50 bin metrekarelik alanda 30 bine aşkın ziyaretçi beklentisiyle bu fuara giriyoruz. Denizcilik bir tutkudur. Biz denizlerle çevreli bir ülke olsak da, deniz turizminde maalesef lider bir ülke olamadık. Bugün Norveç’te 13 kişiye 1 tekne düşerken Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşmektedir. YATED olarak Türkiye’de denizciliğin gelişimi için tüm paydaşlarla çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. “Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz” ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Günaydın ise, “İkinci kez bu fuarı düzenliyoruz. Geçen yıl 25 bin metrekarede 100 katılımcı ile yapmıştık. Bu yıl 50 bin metrekare ile 150 katılımcı ve 300 tekne ile fuarı yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz. İzmir’de Türkiye’nin karada yapılan en büyük tekne fuarını yapabiliriz” diye konuştu. Dev tekneler, yenilikçi su ekipmanları Açılış töreninin ardından Başkan Tugay, protokol eşliğinde B ve C holünde sergilenen MAST İzmir Boat Show’u gezdi. İnsan gücüyle çalışan su motorlarından elektrikli sörf tahtalarına, sürat teknelerinden boyutu 16 metreleri bulan dev tekneleri ve sektörün gelişimi için tasarlanan inovatif ürünleri inceleyen Başkan Tugay, tasarımcılardan, firma yetkililerinden bilgi aldı. Başkan Tugay ile fuarda karşılaşan ziyaretçiler hatıra fotoğrafı çekildi. Fuar turu sırasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) standını ziyaret eden Başkan Tugay’a GSBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Torlak ise plaket takdim etti. Sanat ve Antika Fuarı ile eş zamanlı Başkan Tugay, turun ardından MAST İzmir Boat Show ile eş zamanlı kapılarını açan İzmir Sanat ve Antika Fuarı’nı ziyaret etti. İstanbul ve Bodrum’dan sonra Fuar İzmir A Holü'nde kapılarını açan fuarda resim, heykel, rölyef, cam sanatı gibi çok sayıda eser ve birbirinden değerli antika eserler sergileniyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dev portresinin de yer aldığı fuarda Başkan Tugay eserlerin sahibi sanatçıları tebrik etti. 15 bin metrekarelik alanda kurulan fuarda 125 galeri, bin 500 sanatçı, 100 antikacının yer aldığı fuarda binlerce resim ve obje 5 Mayıs’a kadar İzmirlilerle buluşacak. Sektörün profesyonelleri bir arada MAST İzmir Boat Show, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını bir araya getiriyor. Sektöre yön veren bir platform olma özelliğini taşıyan fuar, son trendleri ve yenilikleri yakından takip eden deniz tutkunları için de bir buluşma noktası olma niteliği taşıyor. Geçen yıl Almanya’dan Körfez ülkelerine, İtalya’dan Macaristan’a kadar birçok ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından yerli ve yabancı toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği MAST İzmir Boat Show’u, bu yıl 30 binden fazla kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 300’den fazla tekne sergileniyor Fuar alanı geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. Fuarda; boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar ile ekipman ve aksesuarları yer alacak. 300’den fazla teknenin sergileneceği, tekne ve yat sektörünün birçok anlaşmaya imza atacağı fuar, hem sektöre hem de şehrin ekonomisine katkı sağlayacak. Üretimde dünyada ilk üç ülke arasında yer alan, kaliteli üretimiyle dünyanın birçok noktasından talep gören Türkiye’nin, fuarla birlikte sektördeki iş hacminin artması da hedefleniyor. Fuar İzmir B ve C hollerinde düzenlenen MAST İzmir Boat Show, 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. MAST İzmir Boat Show; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED), İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER), TMMOB Gemi Mühendisleri Odası (GMO) tarafından destekleniyor.

Marmaris'te deniz dibi temizliği için ilk tekne geldi Haber

Marmaris'te deniz dibi temizliği için ilk tekne geldi

Deniz dibi temizliği için ilk tekne Marmaris'e geldi. Muğla’nın Marmaris ilçesinde önceki yıllarda çıkan büyük orman yangınlarının ardından, balçıklı suların denize akmasının ardından deniz dibinde ciddi bir kirlilik oluşmuş ve yetkililer bu konu ile ilgili çalışmalara başlamıştı. AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın ve Marmaris Belediye Başkan adayı Serkan Yazıcı çalışmaların hız vermesi için gerekli görüşmeleri yaparak deniz dibi temizliği için iki geminin Marmaris körfezinde görev yapacağını ve ilk geminin geldiğini belirtti. Siteler Mahallesi'nde bulunan bir otelde basın toplantısı ile Marmaris ve Fethiye'nin körfezlerini balçıktan temizleyecek olan iki gemi hakkında AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın ve AK Parti Marmaris Belediye Başkan adayı Serkan Yazıcı bilgilendirme yaptı. AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın, "50 gün önce seçim çalışmaları için Marmaris Fethiye koylarını gezdikten sonra koyların ikisinin de denizlerinin balçıkla dolu olduğunu gördüm. Gerçekten hem Fethiye'de Hem Marmaris'te deniz ölmüş. Bunu Serkan Yazıcı kardeşim ile birlikte gezdik, yerinde gördük ve buraya acil müdahale edilmesi gerektiğine karar verdik. Bunun bizim kendi çabalarımız ile olmayacağını anladık ve bunun için Hükümete sayın Cumhurbaşkanımıza başvurduk. Marmaris ve Fethiye koyunun balçıkla kaplı olduğunu ve temizlenmemesi halinde bundan bir iki yıl sonra denize girilemeyeceği ve hatta teknelerin bile ilerleyemeyeceği bir durumda olacağını anlattık. Cumhurbaşkanımız da Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı'na gerekli talimatları verdi. Marmaris ve Fethiye koylarındaki balçığın temizlenmesi ile ilgili araştırma yapmak üzere iki gemi görevlendirdi. Gemilerden biri dün sabah Marmaris Limanına yanaştı, ikinci gemi ise hava muhalefetinden dolayı Didim'de mahsur kaldı o da bir hafta içerisinde burada olacak ve Marmaris'teki daha önceden örnekleri alınan 17 noktada dip taraması gerçekleştirecek. Araştırmaları sonucunda denizin altının nasıl temizleneceğine karar verecek. Benim fikrimce temizleme çalışmaları sezonun başlaması ve Turizm tesislerinin olumsuz etkilenmemesi adına sezon sonunda devam edilmesi. Tabii ki bu araştırma yapacak iki gemiye bağlı'' sözleriyle Marmaris'in denizine hızlı bir şekilde müdahale edileceğini ve seçimi kazansa da kaybetse de bu konunun takipçisi olacağını belirtti. Ayaydın ayrıca gemilerin çalışma süreleri ile ilgili yapılacak olan araştırma neticelerinde bilirkişilerin karar vereceğini, yaklaşan yaz sezonu öncesi çalışmaların hız kazanacağını ve sezon da kimseyi rahatsız etmeden temizleme faaliyetlerinin sürebileceğini ifade etti. ''Marmaris körfezinin temizlenmesi hepimizin ortak sorunu'' AK Parti Marmaris Belediye Başkan Adayı Serkan Yazıcı ise "Biz bu sıkıntının daha evvelden olduğunu biliyorduk Marmaris'te. Ben hemen Aydın başkanımıza ilettim konuyu. Burada ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini söyledim. Yangından sonra dağdan gelen çamur baya bir birikinti oluşturmuş durumda. Kendisi sağolsun beni kırmadı ve hemen olaya müdahale etti. Ankara’ya giderek Cumhurbaşkanımız ile görüştü. Bir ay önce söz verdiği gibi gemiler buraya gelecek dedi, gemiler şuan buraya geldi. Bu Marmaris'e çok faydalı olacağını düşünüyorum. Buradaki çevreci kardeşlerimiz de bu konu ile ilgilenecekler ve bakacaklar en doğru şekilde Marmaris Körfezinin temizlenmesi hepimizin ortak arzusu'' ifadelerini kullandı.

Turizm rekabetinde sert rüzgâr endişesi Haber

Turizm rekabetinde sert rüzgâr endişesi

2023 yılının son torba kanunu denizlerde adeta sert rüzgârlar estirdi. Lüks tüketim grubunda yat, tekne gibi deniz araçlarından alınan ruhsatname harçları hem yıllık olarak fiyatlanıyor, hem de değişen boyutlara göre ruhsatname bedeli tekne boyutu büyüdükçe 10 katına kadar çıkıyor. Yeni vergilendirmenin Türk bayrağı tercihini olumsuz etkileyebileceği değerlendiriliyor. Daha önce ruhsatname harcı ve vizelendirme ücreti 5 yıllık esas ile alınıyordu. Örneğin 36 metre bir yat için 56 bin lira olan ödeme, yıllık olarak 100 bin liraya çıkarılmış oldu. Yine daha önce 5 yıllık olarak 20-30 metre arasındaki teknelerde 28 bin lira olarak alınan harç, 50 bin liraya çıktı. Ticari amaçlı gemilerde ise özellikle turizmde liman çıkış ile seyir izin belgesine getirilen artışlar, daha önce anlaşması yapılan turlar için maliyet kaybına, yeni işlemler için ise rekabette olumsuz bir tabloya işaret ediyor. Yat, tekne, kotra 28 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7491 Sayılı torba kanun, pek çok önemli düzenlemeyi beraberinde getirmişti. Yapılan düzenlemelerden biri de yat, tekne, kotra gibi bağlama kütüğüne kaydedilen deniz araçlarından boyuna göre ve her yıl olmak üzere ruhsatname harcı alınmasını içeriyor. Değiştirilen boy hesaplaması ve yıllık ödemenin teknelerde Türk bayrağı tercihini olumsuz etkileyebileceği değerlendiriliyor. Seyir izin belgesi ise Türk bayraklı gemilerde boyutlara göre 300 lira ile 5 bin lira arasında değişirken; 300 lira ile 20 bin lira arasına çıkarıldı. Bu yükselişin, ticari amaçlı gemilerde, turizm rekabetinde Türkiye’yi dezavantajlı hale getirdiği belirtildi. Trend tersine dönebilir mi? 2017 yılında devletin denizde Türk bayrağına geçiş için KDV’yi yüzde 1’e indirdiğini hatırlatan Trio Deniz Satış Pazarlama Direktörü Deniz Özçakır, bu sayede kayıt altına giren teknelerden ve dolaylı olarak SGK’lı çalışan gibi uygulamalar sayesinde vergilendirmenin daha iyi uygulandığını düşündüklerini söyledi. Özçakır, “Sonra KDV’nin yüzde 18 ve 20 bandına gelmesi, beş yılda bir alındığı için cüzi kalan ruhsat ödemesinin yıllık olarak yükseltilmesi trendin tersine döneceği endişesini doğurdu. Tekne sahibi yönünü bu anlamda avantaj sunan ülke bayraklarına çevirebiliyor. Yani bir vergi düzenlemesi ile daha fazla vergi geliri düşünürken aslında çeşitli kayıplarla bu kazanç daha az olabilir. Tekne alacaklar mali müşavirlere yaptıkları hesaplamalarda çok yüksek bedellerle karşılaşıyor” dedi. ‘Milli tekneye ek maliyet’ Turizmde seyir izin belgesinin yeniden düzenlenmesi de bu anlamda ek maliyet getiriyor. Barbaros Yatçılık Yönetim Kurulu Başkanı Barbaros Güneş, “300 liralık bir ödeme şimdi 40 metre üzeri için Türkiye kayıtlı gemilerde 20 bin liraya çıkıyor. Geceleme yapıldığı zaman çıkış belgeleri doldurmak zorundasınız. Yani sürekli ve çok ciddi bir maliyet. Daha önce yapılmış anlaşmalarımız var. Bu uygulama Yunanistan’da 25 euro... Bunu müşteriye yansıtmak zorundayız ancak zaten pahalı bir ortamda rekabet gücümüzü düşürecek...” Mali etki analizi yapılmıştı Yapılacak düzenlemenin kasım ayında mali etki analizi de yapılmıştı. Buna göre; ‘yola elverişlilik belgesi harcı’nın isminin denizcilik mevzuatına paralel olarak ‘liman çıkış belgesi’ olarak değiştirilmesi ile tarife dilimleri ve alınan maktu tutarların yeniden belirlenerek tarifenin yenilenmesinin yıllık 788 milyon lira gelir etkisi oluşturacağı; ‘transitlog belgesi’, ‘seyir izin belgesi’ olarak değiştirilerek gemilerin boylarına göre tarife yeniden düzenlenirken yıllık yaklaşık 96 milyon lira gelir etkisi oluşturacağı; bağlama kütüğü harçlarının artırılarak yıllık alınmasının ise yıllık yaklaşık 427 milyon liralık gelir etkisi olacağı tahmin edildi.

Tekne kiralama pazarı 2 milyar dolara ulaştı Haber

Tekne kiralama pazarı 2 milyar dolara ulaştı

Türkiye’de 5 bin 555 teknelik bir ticari tekne filosu var. Bu filo mavi turda 600 milyon dolarlık bir işlem hacmi yaratırken, saatlik kiralamalarla bu rakam 1 milyar doları aşıyor. Tekne kiralama pazarının büyüklüğü ise 2 milyar dolar seviyesinde. 6-19 Ağustos 2023 tarihli sayıdan Dünyada ve Türkiye'de son yıllarda tekne kiralama pazarında hareketlilik yaşanıyor. Tekne tatili, otel fiyatlarındaki yüksek artışa göre daha butik ve özgür bir tatil sunması gibi sebeplerle tercih ediliyor. Tekne kiralama pazarının Türkiye'deki toplam büyüklüğü 2 milyar dolar seviyesine ulaştı.  Türkiye'de 5 bin 555 tekneden oluşan bir ticari tekne filosu bulunurken, bu filo mavi turda 600 milyon dolarlık bir işlem hacmi yaratıyor. Saatlik tekne kiralamaları da eklenince rakam 1 milyar doları aşıyor. Geçen yılı yüksek doluluk oranlarıyla tamamlayan tekne kiralama sektörü bu yıla yavaş başlasa da 2023 sonunda beklenen seviyeye ulaşmayı hedefliyor. 2016'da kurulan viravira.co, ilan verenlerle son kullanıcıları bir araya getiren, Türkiye'nin online, ilk tekne kiralama ve deniz deneyimleri platformu. Yat kiralama sektörünü tek çatı altında toplayan, sektörün şeffaflaşması ve daha güvenli hale gelmesinde önemli adımlar atan platform, sektörün veri trafiğine de hakim.  Akdeniz Çanağı başta olmak üzere 60 ülke ve bin 400 farklı lokasyonda demirli 12 bin tekneyi portföyüne dahil eden viravira.co, bu ilanları Miles&Smiles, Turkcell Platinum ve Hopi gibi sadakat platformlarında, sosyal mecrada ve arama motorlarında öne çıkarıyor.  Viravira.co'nun kurucu ortağı ve CEO'su Baran Yıldırım, tüm deniz deneyimleri olarak bakıldığında tekne kiralama pazarının büyüklüğünün 2 milyar dolar seviyesine yaklaştığını vurguluyor. Seçim ve deprem felaketi nedeniyle tekne kiralamada 2023'ün yavaş başladığına dikkat çeken Yıldırım, "2022'de yüzde 95 doluluklara ulaştık, 2023 için beklentimiz yüzde 90 seviyesinde. Haziran itibarıyla müşterilerimizden gelen talep ve rezervasyon rakamları beklentilerimizin üzerinde. Veriler 2023'ü beklentilerimize paralel kapatacağımızı gösteriyor" diyor. Yıldırım, bu yıl viravira.co üzerinden gerçekleşen rezervasyon verilerine göre, en çok talep edilen tekne tiplerinin sırasıyla gulet, motoryat, yelkenli ve katamaran olduğunu söylüyor. MALİYETLER ZORLUYOR Ülkemizde tekne kiralama sektörü gelişiyor ancak sektörün gelişiminin önündeki en büyük engellerden biri marina sayısının azlığı ve marina hizmetlerindeki fiyatların yüksekliği. Bu durumda tekne kiralama maliyetlerini artıran en önemli unsurlardan biri oluyor. Türkiye'de 6 bin 500-7 bin civarındaki teknede konaklama kapasitesinin tamamının doldurulduğuna dikkat çeken Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu, "Çok ciddi bir potansiyel olmasına rağmen kapasite yetersizliği söz konusu. Sektörümüzün önündeki en büyük engel, marinaların yetersizliği ve fiyatların yükselmesi. Fiyatların yükselmesinin sebebi de arzın talebin çok altında kalması" diye konuşuyor. YENİ YATIRIMA İHTİYAÇ VAR Türkiye'de farklı bakanlıklardan belgeli olarak faaliyet gösteren marina, yat bağlama iskelesi, belediye barınağı gibi toplam 83 adet kıyı tesisi bulunurken bunların toplam bağlama kapasitesi ise 19 bin 191. 8-10 metre boyunda teknelerle denizciliğe başlamak isteyenler marina fiyatlarına takıldığını belirten Bekiroğlu, şu bilgileri veriyor: "Örneğin; 30-40 bin Euro'luk bir tekne alıp denize açılmak isteyenler, marinalardaki fiyatları görünce bir adım geri gidiyor.  Yani üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde daha denizciliğe başlarken, insanları küstürmüş oluyoruz. İşte bu yüzden bir an önce denize iniş rampalarının yapılması, özel teknelerin konaklaması için gerekli yeni kıyı tesislerinin (marina, yat iskelesi, özel tekne barınakları) yatırımlarının gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor." Bekiroğlu, bu alanda yapılacak yeni yatırımlarla arz-talep dengesinin sağlanıp ülkemizin daha fazla döviz kazanmasının yolunun açılacağını vurguluyor. Yeni yatırımların Türkiye'nin cennet koylarına değil, uygun görülen hazine arazilerine yapılmasında yarar olduğuna dikkat çeken Bekiroğlu, marina, yat iskelesi özel tekne barınakları yatırımları için de özel sektörün ve yatırımcının teşvike, desteğe ihtiyacı olduğunu belirtiyor. BOĞAZ DA ÖNE ÇIKIYOR Bu yıl en çok tercih edilen rotalar Göcek, Bodrum, Fethiye, Marmaris ve Bozburun şeklinde sıralanıyor. Pandemide, lüks teknelerin bulunduğu Bodrum'da yurtdışı kaynaklı bir zayıflık yaşanırken viravira.co'nun güncel verilerine göre, Bodrum'un Göcek'ten sonra ikinci sıraya geldiği görülüyor. Tekne kiralama konusunda güney bölgelerin yanı sıra son dönemde İstanbul Boğazı da öne çıkmaya başladı. Bunda gelişen iş yaşamının yanı sıra sağlık turizmindeki gelişme etkili oluyor. Tekne kiralamada fiyatlar teknenin lokas-yonuna, büyüklüğüne, türüne ve sınıfına göre değişiklik gösteriyor. Yüksek sezonda Türkiye'nin güney sahillerinde kişi başı günlük bin 500 TL'den başlayan fiyatlarla yelkenli tekne kiralamak mümkün.  Yelken tutkunlarına daha geniş yaşam alanı sunan katamaranlarda ise rakamlar günlük kişi başı 2 bin TL'den başlıyor. Daha kalabalık grupları ağırlayabilen ahşap yapım gulet tipi teknelerde ise günlük kiralama bedeli 2 bin 500 TL'den başlıyor.  Hız ve konfor tutkunlarının vazgeçilmezi motoryat tipi teknelerde ise günlük kişi başı 3 bin TL'den başlayan fiyatlarla mavi yolculuk yapmak mümkün. viravira.co'daki en yüksek fiyatlı teknenin günlük kiralama bedeli ise 2,5 milyon TL. DİJİTAL PLATFORMLAR GÜÇLENİYOR Mazu Yachts Global Satış Direktörü Orhun Şentürk ise son yıllarda Türkiye geneli ve özellikle sağlık turizminin de etkisiyle İstanbul'da artan turist sayısının İstanbul Boğazı'nda tekne turu talebini de artırdığını vurguluyor.  Ülkemiz ve İstanbul'un tanıtımı için günlük Boğaz turlarının önemine dikkat çeken Şentürk, "Açıklanan turizm politikamızla İstanbul'da bu talebin artarak devam edeceği aşikar.  Paris, Londra, Amsterdam gibi kentlerle karşılaştırma yapacak olursak bu konuda filo yatırımının devam etmesi gerekliliği ortaya çıkıyor" diyor. Şentürk, sadece tekne kiralama konusunda çalışan yeni girişimci firmaların güvenli e-ticaret portallarını güçlendirdiklerini belirtiyor. BARAN YILDIRIM / VİRAVİRA.CO CEO’SU “SEKTÖRE EK GELİR HEDEFLİYORUZ” “Sadakat platformu Ocean, Tanıtım Ortağı Programı, API ve White-label ürünlerini devreye aldık. Yurt içi ve yurt dışındaki online turizm şirketleri, fiziki acenteler, içerik üreticileri ve blog yazarlarından gelen talepler doğrultusunda şekillendirdiğimiz bu ürünlerle deniz turizminin daha geniş kitlelerin erişimine sunulma¬sını ve sektör paydaşları için ciddi bir ek gelir kaynağı yaratmayı hedefliyoruz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.