Hava Durumu

#Tga

TOURISMJOURNAL - Tga haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tga haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmde Büyük Sıçrama: Türkiye 6 Yılda 5. Sıraya Yükseldi Haber

Turizmde Büyük Sıçrama: Türkiye 6 Yılda 5. Sıraya Yükseldi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un göreve gelmesiyle birlikte Türkiye, turizm alanında dikkat çekici bir atılım gerçekleştirdi. TURİST SAYISINDA 5, TURİZM GELİRLERİNDE 7. SIRAYA ÇIKILDI 2018'e kadar ABD, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya gibi ülkelerin gerisinde kalan Türkiye, Bakan Ersoy’un liderliğinde turizmde önemli bir ivme yakaladı. Pandeminin etkili olduğu 2020 yılında 18 milyondan fazla turist ağırlayan Türkiye, o yıl dünya sıralamasında 9. sıraya yükseldi. 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 50 milyon turist sayısına ulaşarak ABD, İspanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya’nın ardından 5. sıraya çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçesi üzerine konuşan Bakan Ersoy, 2017 yılında turizm gelirlerinde 15. sırada olan Türkiye’nin, 2023’te 7. sıraya yükseldiğini ifade etti. 2024’TE 55 MİLYON ZİYARETÇİ AĞIRLANDI Ersoy, bu yılın Ocak-Ekim döneminde 2023’e kıyasla yüzde 8,8’lik bir artışla 55 milyon ziyaretçi sayısına ulaşıldığını söyledi. Ayrıca Ocak-Eylül döneminde turizm gelirlerinin yüzde 6,6 artışla 47 milyar dolara yükseldiğini belirten Bakan, 2024 sonu itibarıyla 61 milyon turist ve 60 milyar dolarlık gelir hedeflediklerini açıkladı. Ersoy, 81 ili kapsayan, sezonu tüm yıla yayacak bir strateji belirlendiğini, "hep devletten değil, devletle beraber" mottosuyla 2019 yılında kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile 2024 sonuna kadar 37 binin üzerinde reklam spotunun 200 ülkede yayınlanacağını aktardı.

Turizmde Karbon Krizi: Teknoloji Yetersiz, Emisyonlar Artıyor Haber

Turizmde Karbon Krizi: Teknoloji Yetersiz, Emisyonlar Artıyor

Kapadokya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Doçent Halil Burak Sakal, küresel turizmden kaynaklanan karbon emisyonlarının hızla arttığını ve bu sorunun, mevcut teknolojik gelişmelerle çözülemeyecek boyutlara ulaştığını belirtti. Sakal’ın aktardığı verilere göre, 2019 itibarıyla turizm sektörünün sera gazı emisyonları 5,2 gigaton CO₂-e'ye ulaşarak, küresel toplam emisyonun yüzde 8,8’ini oluşturdu. Turizmde karbon emisyonlarının 2009-2019 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 3,5 arttığını ifade eden Sakal, "Küresel ekonominin genel emisyon artışı yüzde 1,5 seviyesindeydi. Bu da turizmin diğer sektörlere oranla karbonsuzlaşmada çok daha zorlandığını ortaya koyuyor" dedi. Sakal, turizmdeki karbon artışının nedenleri arasında, artan gelir seviyeleri, nüfus artışı ve sık seyahat etme alışkanlıklarının yer aldığını belirterek, teknolojik iyileşmeler ve tedarik zinciri verimliliğinin artan talebin gerisinde kaldığını, bunun da karbon azaltma çabalarını etkisiz kıldığını değerlendirdi. TÜRKİYE’NİN TURİZMDEKİ KARBON AYAK İZİ Doç. Dr. Sakal’a göre, Türkiye’nin turizm kaynaklı karbon emisyonları, kişi başına düşen emisyon açısından Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın gerisinde kalsa da, seyahat eden kişi sayısı hesaba katıldığında Türkiye’nin değeri (1,26 t/kişi) Yunanistan’ı geride bırakıyor ve İspanya ile İtalya’ya yaklaşıyor. Bu, Türkiye’nin seyahat sıklığı nedeniyle karbon ayak izinin önemli ölçüde arttığını gösteriyor. ÜLKELER ARASI FARKLILIKLAR 2009-2019 döneminde, İtalya ve Türkiye’nin turizm kaynaklı karbon emisyonlarında net artış görülürken, İspanya’da emisyonlar azaldı, Yunanistan’da ise daha sınırlı bir artış yaşandı. İtalya’daki artış, özellikle turizm harcamalarındaki yükselişle açıklanırken, Türkiye’de nüfus büyümesi ve tedarik zincirindeki faktörlerin de bu artışa katkı sağladığı ifade edildi. Buna karşılık, İspanya, bazı faktörlerdeki artışa rağmen toplam emisyonları azaltmayı başardı. Bu durum, ülkelerin turizm sektörlerindeki yapısal farklılıkların emisyonlara nasıl yansıdığını ortaya koyuyor. TÜRKİYE’DEN SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ADIMLARI Türkiye, sürdürülebilir turizme geçişte önemli adımlar atıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), 2019’dan bu yana sektörün daha düşük karbon emisyonlu bir yapıya geçmesi için çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar tüm otellerin karbon emisyonlarını ölçmesi ve raporlaması zorunlu hale getirildi. TGA’nın geliştirdiği otel karbon emisyon ölçüm ve raporlama sistemi, dünya çapında bir ilk olarak dikkat çekiyor. KÜRESEL MÜCADELE İÇİN ÖNERİLER Doç. Dr. Sakal’a göre, Paris Anlaşması’nın 1,5 santigrat derece hedefini tutturmak için sadece teknolojik gelişmelere güvenmek yeterli değil. Sakal, "Turizmde talep yönetimi, karbon vergileri ve uzun mesafeli uçuşların sınırlandırılması gibi önlemler artık ertelenemez. Turizm sektöründe adil, sorumlu ve uzun vadeli bir dönüşümün sağlanması, iklim kriziyle mücadelede hayati önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur Haber

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur

İZMİR (İHA) - Seferihisar Belediyesinin hayata geçirdiği ION Rotası Projesi, "Go Türkiye" platformunda Türkiye’nin 7 kültürel rotasından biri olarak seçildi. Bu başarı, bölgedeki kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına önemli katkı sağlarken, Seferihisar’ın ulusal ve uluslararası alandaki tanınırlığını artıracak bir adım olarak görülüyor. Seferihisar Belediyesinin öncülüğünde geliştirilen ION Rotası Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) yürüttüğü "Go Türkiye" platformunda Türkiye'nin 7 kültürel rotasından biri olarak yerini aldı. ION Rotası, Ege'nin eşsiz doğası ve zengin tarihini bir araya getirerek bölgedeki antik Ionia (İyonya) kentlerini keşfetmeye olanak sağlıyor. Proje, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını dünya sahnesine taşımayı ve yerel kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyor. Rotada yer alan antik kentler, doğal güzellikler ve gastronomik zenginlikler, ziyaretçilere hafızalardan silinmeyecek bir deneyim sunuyor. ION Rotası; Teos, Lebedos (Seferihisar), Ephesos (Efes), Kolophon (Menderes), Klazomenai (Urla), Phokaia (Foça), Erythrai (Çeşme), Priene, Myus (Söke), Miletos (Didim), Chios (Sakız Adası), Samos ve Panionion (Kuşadası) şehirlerinden oluşan bir güzergâha sahip. Bu rota, Ege'nin en önemli antik yerleşimlerinden olan Ionia şehirlerinin geçmişini günümüz değerleriyle buluşturuyor. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, "ION Rotası’nın T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Go Türkiye platformunda yer alması, Seferihisar’ın kültürel ve tarihi zenginliğinin bir kez daha tescillenmesidir. Bu başarı, Seferihisar’ın sürdürülebilir turizm ve kültür projelerine verdiği önemin bir göstergesidir. Bu gelişme Seferihisar ve çevresinin uluslararası platformlarda bakanlık tarafından tanıtılacağı anlamına geliyor. Bölgemiz için çok önemli bir gelişme. Tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz" açıklamasıyla konu hakkında bilgi verdi. Go Türkiye’nin 7 kültürel rotası arasında yer alan ION Rotası, Türkiye'nin tanıtım stratejisinde önemli bir yer edindi. Bu seçim, bölgenin turizm potansiyelini artırırken, ziyaretçileri Ege'nin antik hikâyeleriyle buluşturacak.

Turizmde Hedef 61 Milyon Turist ve 60 Milyar Dolar Gelir Haber

Turizmde Hedef 61 Milyon Turist ve 60 Milyar Dolar Gelir

TEKİRDAĞ (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılı için turizmde hedefin 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir olduğunu açıkladı. Tekirdağ’daki temaslarında önemli açıklamalarda bulunan Bakan Ersoy, Türkiye'nin turizmdeki büyük dönüşümüne dikkat çekti. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve AK Parti Tekirdağ İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Ersoy, Türkiye'nin son yıllarda kültür ve turizm alanında elde ettiği başarıları değerlendirerek, "Ülkemiz son yıllarda kültür ve turizm alanında üst üste rekorlar kırarak büyük başarılar elde etti" dedi. TURİZMDE PARLAYAN YILDIZ: TÜRKİYE Türkiye’nin, turizmdeki potansiyelini geç fark ettiğini belirten Bakan Ersoy, geçmişte turizmin "deniz, kum, plaj" anlayışına sıkıştığını ifade etti. Bu anlayışın değişmesiyle Türkiye'nin küresel turizmde parlayan bir yıldız haline geldiğini vurgulayan Ersoy, "Peki bu rekorlar nasıl kırıldı? Turizm alanında bugün Türkiye nasıl dünyada parlayan bir yıldız haline geldi? Biliyorsunuz ülkemiz ciddi bir turizm potansiyeline sahip. Peki bu potansiyel geçmiş dönemlerde doğru bir şekilde kullanıldı mı? Hayır. Türkiye’de turizm dendiğinde, eskiden ne anlaşılıyordu; sadece deniz, kum, plaj. Peki bu doğal kaynaklar etkin bir şekilde kullanıldı mı? Maalesef hayır. Ülkemiz bu konuda çok zaman kaybetti. Sadece zaman kaybetmedik, bunun aynı zamanda ülkemize ve milletimize çok ciddi ekonomik kayıpları da oldu" şeklinde konuştu. 2002’DEN 2024’E: 12 MİLYONDAN 61 MİLYONA Bakan Ersoy, 2002 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısının 12 milyon olduğunu, o dönemde turizm gelirinin ise 13 milyar dolar seviyesinde kaldığını hatırlattı. Bugün ise 2024 hedeflerinin 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir olduğunu belirten Ersoy, bu büyük başarının arkasındaki süreci, "Bu başarıları elde etmek için gece gündüz demeden çalıştık, doğru politikalar geliştirdik ve bu politikaları etkin bir şekilde uyguladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’de turizm alanında büyük dönüşümler gerçekleştirdik" sözleriyle özetledi. 200'DEN FAZLA ÜLKEDE TANITIM YAPILDI Türkiye’nin turizm tanıtımı için dünya genelinde kapsamlı bir strateji yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Ersoy, 200’den fazla ülkede Türkiye'nin ve turizm bölgelerinin tanıtıldığını aktardı. Bu tanıtımların, Türkiye'yi deniz-kum-güneş üçgeninin ötesine taşıyan kültürel ve doğa turizmiyle ilgili olduğunu belirten Ersoy, bu kapsamda Tekirdağ’ın turizmde önemli bir yere sahip olacağını ifade etti. TEKİRDAĞ TURİZMİ İÇİN YOL HARİTASI HAZIRLANIYOR Bakan Ersoy, Tekirdağ’ın doğal ve tarihi güzelliklerini de öne çıkaran açıklamalar yaptı. Tekirdağ’daki Antik Ganos Dağları’ndan Uçmakdere Kanyonu'na kadar pek çok önemli noktanın tanıtım projelerine dahil edildiğini ifade eden Ersoy, "Antik Ganos Dağları üzerindeki yürüyüş yolları ve üzerinde bulunan antik yerleşimler, doğal güzellikler, Uçmakdere Kanyonu ve benzeri aktivite noktaları, rotalar halinde tanıtımlarımızda yer alıyor" dedi. Tekirdağ’ın turizm potansiyelini daha etkin kullanmak için önemli bir adım atıldığını açıklayan Bakan Ersoy, 2024 yılı içinde Kapadokya Üniversitesi tarafından "Tekirdağ Turizm Geliştirme ve Yol Haritası" raporunun hazırlanacağını belirtti. Bu raporun, Tekirdağ’ın turizmde hak ettiği payı alması için yol gösterici bir belge olması bekleniyor.

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası Haber

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası

İSTANBUL (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılının ilk dokuz ayında Türkiye’nin 49,2 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak 46,9 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, bu başarıda gastronomi sektörünün yükselen etkisine dikkat çekerek Michelin Rehberi’nin 2025 seçkisiyle Türkiye’nin bu alandaki global başarısını vurguladı. TURİZMDE REKOR BÜYÜME Bakan Ersoy, "Ziyaretçi sayısındaki yıllık büyüme yüzde 9, turizm gelirlerindeki büyüme ise yüzde 7 oranında gerçekleşti. 60 milyon olarak belirlediğimiz yıllık ziyaretçi hedefini, güçlü rezervasyon rakamları sayesinde 61 milyon olarak revize ettik" dedi. MICHELIN REHBERİ TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ YILINDA Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Michelin Rehberi’nin 2025 İstanbul-İzmir-Muğla seçkisinin ödül törenine katıldı. İstanbul Beşiktaş’taki bir otelde düzenlenen törende, Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı davetli yer aldı. Bu yıl tanıtılan restoran sayısı İstanbul’da 77, İzmir’de 24 ve Muğla’da 31 olmak üzere toplamda 132’ye ulaştı. Törende bir restoran ilk yıldızını alırken, 9 restoran "Bib Gourmand" ödülüne layık görüldü. Ayrıca çevreye duyarlı çalışmalarıyla 6 restoran "Yeşil Yıldız" ödülü kazandı. Tören kapsamında başarılı sektör profesyonellerine de özel ödüller verildi. Ersoy, "Michelin Rehberi, zengin gastronomi kültürümüzü dünyaya tanıtmak ve özgün deneyimler sunmak isteyen ziyaretçilere rehberlik ediyor. Bu durum, yerel üreticilerden tedarikçilere kadar geniş bir ekonomik ekosistemin büyümesine de olanak sağlıyor" dedi. 2030’A KADAR %100 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFİ Ersoy, Türkiye’nin 2030 yılına kadar tüm konaklama tesislerini yüzde 100 sürdürülebilir hale getirme hedefi doğrultusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti. "Türkiye, dünyada Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile hükümet düzeyinde imzacı olan ilk devlet. Ulusal Sürdürülebilirlik Programımız, dünyadaki ilklerden biri. 2024 itibarıyla 19 binden fazla konaklama tesisi GSTC sertifikasyon sürecine dahil oldu" dedi. Aynı zamanda, yeme-içme sektörünün sürdürülebilirlik alanındaki katkılarına da değinerek, sektörün Ulusal Sürdürülebilirlik Programı’na davet edileceğini ve Türkiye’nin gastronomi sürdürülebilirliği konusunda örnek ülke olacağını duyurdu. MICHELIN REHBERİNDE ÜÇ GASTRO-ŞEHİR: İSTANBUL, İZMİR, MUĞLA Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir ve Muğla’da seçkiler oluşturmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Ersoy, "Bölgelerimizin nitelikli ürünlerini ‘tarladan sofraya’ yaklaşımıyla harmanlayan şeflerimizi ve rehbere giren tüm işletmelerimizi tebrik ediyorum. Yeni şehirlerimizin de gelecekte rehbere dahil olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Türk mutfağının gastronomi dünyasındaki yükselişi, hem yerel üreticilere hem de Türkiye’nin genel turizm stratejisine güçlü bir destek sağlıyor. Michelin Rehberi ile Türkiye, sadece turistik cazibesini değil, aynı zamanda mutfak sanatındaki zenginliğini de dünyaya taşıyor. Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm ve gastronomi alanında global başarılara imza attığını ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlarla gelecekte de öncü olmayı sürdüreceğini belirtti.

2025’te Turizmde İç Pazar Artışı ve Yeni Pazarlar Hedefte Haber

2025’te Turizmde İç Pazar Artışı ve Yeni Pazarlar Hedefte

2025 yılı için turist sayısındaki artış beklentisine ilişkin yapılan ankette, turizmcilerin yüzde 54’ü bu yıla kıyasla "yüzde 5-10 artış" öngörürken, yüzde 17’si "aynı kalır", yüzde 16’sı ise "yüzde 10-20 artar" tahmininde bulundu. Daha iyimser olan yüzde 6’lık bir kesim, artışın "yüzde 20-30" arasında olacağını belirtti. Turist sayısında azalış bekleyen turizmcilerin oranı ise yalnızca yüzde 2-3 seviyesinde kaldı. Anket sonuçları, erken rezervasyon oranlarında da yükseliş sinyalleri verdi. Katılımcıların yüzde 42’si erken rezervasyonların yüzde 5-10 oranında artmasını beklerken, yüzde 19’u bu artışın yüzde 10-20 arasında olacağını tahmin ediyor. Bununla birlikte, katılımcıların yüzde 27’si oranların 2024 ile aynı seviyede kalacağını düşünüyor. Turizmcilerin yüzde 60’ı, 2025 yılında online satışların yüzde 5-10 arasında artacağını tahmin ediyor. Daha iyimser bir görüşe sahip olan yüzde 30’luk kesim ise online satışlarda yüzde 20 ve üzeri bir büyüme bekliyor. ONLİNE SATIŞ VE AVRUPA PAZARINDA ARTIŞ TAHMİNLERİ Avrupa pazarına dair öngörüler de olumlu yönde. Ankete katılan turizmcilerin yarısından fazlası, 2025’te Avrupa’dan Türkiye’ye yönelik turist hareketinin yüzde 5-10 oranında artacağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 22’si Avrupa pazarının aynı seviyede kalacağını tahmin ederken, yüzde 16’lık bir kesim bu artışın yüzde 10-20 düzeyinde olacağını öngörüyor. Avrupa pazarında düşüş bekleyenlerin oranı ise oldukça düşük; yalnızca yüzde 2-3 seviyesinde kalıyor. RUSYA VE İÇ PAZARDAN BÜYÜK TURİST BEKLENTİSİ Anket sonuçları, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) pazarında, özellikle Rusya, Ukrayna, Belarus, Letonya ve Moldova gibi ülkelerden gelen turist sayısında artış öngörüyor. Katılımcıların yüzde 46’sı bu pazardan gelecek turist hareketinde yüzde 5-10 artış beklerken, yüzde 31’i mevcut seviyenin korunacağını düşünüyor. Yüzde 14’lük bir kesim ise bu artışın yüzde 10-20 arasında olacağına inanıyor. Düşüş bekleyenlerin oranı ise oldukça düşük görünüyor. 2025 için iç pazar da olumlu beklentilere sahip. Turizmcilerin yüzde 37’si, yerli turist sayısında yüzde 5-10’luk bir artış öngörüyor. Yüzde 29’u iç turizm akışının aynı düzeyde kalacağını belirtirken, yüzde 14’lük bir kesim ise yerli turist sayısında yüzde 5-10 oranında bir azalma bekliyor. YÜKSEK FAİZLER TURİZM SEKTÖRÜNÜ ZORLUYOR Anket sonuçlarına göre, 2024 yılındaki yüksek faiz oranları turizm sektörünü ciddi şekilde etkiledi. Katılımcıların yüzde 46’sı, bu dönemde kredi kullanamadığını ifade ederken, yüzde 24’ü krediye erişimde zorluk yaşadığını belirtti. Borçlarını yeniden yapılandırmak zorunda kalanların oranı ise yüzde 9 olarak kaydedildi. TURİZMCİLERİN TGA’DAN BEKLENTİSİ: 12 AY AKTİF TANITIM Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’ndan (TGA) turizmcilerin yüzde 50’si, turizmin 12 ay boyunca hareketliliğini sağlamak için spor, kongre, sağlık ve doğa sporları gibi alternatif turizm çeşitlerinin daha fazla tanıtılmasını talep ediyor. Bu çeşitliliğin, sektörün sürdürülebilirliği ve yıl geneline yayılması açısından kritik önemde olduğu vurgulanıyor. Anket sonuçları, Türkiye’de turizmin sürdürülebilir bir geleceğe odaklandığını ortaya koyuyor. Sektör temsilcilerinin öncelikli gördüğü ihtiyaçlar arasında kişi başı turizm gelirinin artırılması, yeni pazarlara erişim sağlanması, destinasyonlarda kalite artışı ve turistik bölgelerin korunması yer alıyor. Ayrıca, algı yönetimi, lobi faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve finansa erişimin kolaylaştırılması da öne çıkan diğer beklentiler arasında. İKLİM KRİZİ TURİZMİ ETKİLİYOR Katılımcıların yüzde 33’ü iklim değişikliğinin kısa ve orta vadede turizme etkisinin hissedileceğini öngörürken, yüzde 30’u bu etkinin uzun vadede ortaya çıkacağını düşünüyor. Yüzde 28’lik bir kesim ise iklim krizinin etkilerinin şimdiden görülmeye başladığını ifade ediyor. SÜRDÜRÜLEBİLİR MODELLER ÖNEM KAZANIYOR Ankete katılanların yüzde 61’i sürdürülebilir turizm modellerine büyük önem verdiklerini ve uygulamaya geçirdiklerini belirtiyor. Ancak yüzde 17’lik bir kesim, mecburi kriterlerin ötesinde adım atmayı düşünmediğini ifade ederek daha sınırlı bir yaklaşım sergiliyor.

Anadolu Turizminde Yeni Hikâye, Büyük Potansiyel Haber

Anadolu Turizminde Yeni Hikâye, Büyük Potansiyel

Bu yıl dördüncü kez düzenlenen Turizm Yatırım Forumu, sektöre yön veren 1000 katılımcıyı ve 26 paneli bir araya getirdi. Turizmin paydaşları, forum sayesinde B2B görüşmeler ve uygulamalar üzerinden iş yapma fırsatı yakaladı. YENİ BİR TURİZM HİKÂYESİ Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, forumun sonuçlarını değerlendirerek Türkiye’nin yeni bir turizm hikâyesine ihtiyaç duyduğunu belirtti. "Dünya yatırımcısı ile dünya finans piyasalarında Türk paydaşlarını bir araya getirmek, rutin olarak bilgi alışverişi yapmak, iş birlikleri yapmak bizi başka bir yere taşıyacak. Çünkü dünyadaki turizmin boyutu çok büyük" dedi. Turizm yatırımcılarının, sektörde yeni bir plan oluşturulması talebi olduğunu vurgulayan Narin, "Önümüzdeki 20-30 senelik dönemi yeniden planlamalıyız. En azından 2050’ye kadar turizm planları yapmalıyız. Birinci turizm planı 1980 ile 2000 arasında yapılmıştı. Ayrıca tanıtımda Turizm Geliştirme Ajansı’nın başlaması ile atak yapılarak turizm başka bir yere geldi. Şimdi üçüncü bir döneme geçiyoruz. Küresel turizm, hacmini 9,5 trilyon dolardan 15 trilyon dolara çıkaracak ve 423 milyon insanı istihdam edecek. Bizim payımız şuan 60 milyar dolar. Bizim o döneme kadar ligin üst kısmında kalma mecburiyetimiz var" açıklamasında bulundu. Kamu ve özel sektörün iş birliğiyle İkinci Turizm Şurası’nın rehber alınması gerektiğini ekledi. ANADOLU’NUN ZENGİN POTANSİYELİ Anadolu’nun turizm açısından büyük bir potansiyel taşıdığını ifade eden Narin, bu bölgedeki yatak kapasitesinin artırılması ve turizm koridorlarının oluşturulması gerektiğini belirtti. Ayrıca sermaye piyasalarının turizme sıcak baktığını ve sektörün yüksek verimlilik sunduğunu söyledi. Narin, "İç turizm geçen sene 8.8 milyar dolara ulaştı. Bu yıl yüzde 50’lere yakın bir büyüme gösterdi. Anadolu’yu adım adım herkes geziyor. Kars treni gibi önemli ürünlerimiz var" dedi. TÜRK TURİZM MARKALARININ YÜKSELME ZAMANI TTYD Başkanı Narin, Türk turizm markalarının yurt dışında Türkiye’yi temsil etmesinin önemine dikkat çekerek, "Artık bayrağımızı başka ülkelerde dalgalandırma zamanı geldi. THY bizi dünyanın her yerine taşıyor. ABD otelciliği, Pan America ile dünyaya yayıldı. Neden bizim de dünya genelinde otellerimiz olmasın. Üçüncü turizm planı bir an önce devreye girmeli" ifadelerini kullandı.

MATSO Başkanı Güngör'den Turizmde Yüzde 10 Artış Beklentisi Haber

MATSO Başkanı Güngör'den Turizmde Yüzde 10 Artış Beklentisi

ANTALYA (İHA) - Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, 2025 yılında turizmde yüzde 5-10 arasında bir artış beklediklerini açıkladı. MATSO Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda, turizm, ticaret ve bölge ekonomisine yönelik veriler paylaşıldı. Güngör, geçtiğimiz hafta düzenlenen "Kolektif Zanaat, Yeni Turizm Çağı" temalı 14. Turizm Resort Kongresi’nde yapılan tartışmaların turizmin geleceğine ışık tuttuğunu belirtti. Kongrede ele alınan kısa, orta ve uzun vadeli planların turizmin sürdürülebilir büyümesine katkı sağladığını ifade eden Güngör, 2025 turizm sezonu için olumlu sinyaller aldıklarını söyledi. "Turizm paydaşlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda, gelecek sezonun rezervasyonlarına dair oldukça olumlu sinyaller aldık. 2025 turizm sezonu için yüzde 5- 10 bandında bir artış beklendiğini gördük. Her ne kadar erken rezervasyonların başlaması, oranların artacağına dair bir öngörü oluştursa da bu rakamlar, fuarların ve erken rezervasyon süreçlerinin tamamlanmasıyla daha da netleşecektir" dedi. Güngör, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenleri, başta AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu olmak üzere kutladı. 2024’TE TURİZMDE %9 ARTIŞ YAŞANDI 2024 turizm sezonunu değerlendiren Güngör, Türkiye’nin 2023’te Ocak-Ekim döneminde 50 milyon turist ağırlandığını, bu rakamın 2024’te 55 milyona ulaştığını belirtti. Bu %9’luk artışın, Türkiye’nin turizmdeki cazibesini ve sürdürülebilir büyüme potansiyelini gösterdiğini vurguladı. MANAVGAT'A 10 AYDA 5,3 MİLYON TURİST Antalya’nın turizm potansiyelinden de bahseden Güngör, 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde Antalya’ya 16 milyon 131 bin turistin geldiğini, Manavgat’ın ise 5 milyon 323 bin turist ağırladığını açıkladı. Türkiye genelinde turizm gelirleri 2024’te %6,6 artışla 46,88 milyar dolara ulaştı. "SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İÇİN DAHA FAZLA ÇALIŞACAĞIZ" Güngör, yapay zekânın turizme entegre edilmesiyle sektördeki çeşitliliğin artırılabileceğini ifade etti. Turizmcilerin bireysel tanıtım çabalarının önemine değinirken, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) faaliyetlerinin de stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi. MATSO olarak Manavgat-Side destinasyonunu tanıtmak için yurt içi ve yurt dışı fuarlarda aktif tanıtım çalışmaları yürütmeye devam edeceklerini belirten Güngör, 12 aya yayılan, nitelikli ve sürdürülebilir bir turizm için yoğun çaba göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor Haber

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasıyla 2053 yılı için “net sıfır karbon” hedefini ilan etti. Bu karar, ambalajdan gıdaya, tekstilden kimyaya kadar tüm sektörlerin ajandasında yeşil dönüşümü birincil öncelik haline getirdi. Özellikle ihracatçı sektörler, rekabetçiliği korumak için yeşil dönüşüm yatırımlarına hız veriyor. İklim krizinin etkisi her geçen gün daha fazla hissedilirken, iş dünyasında büyük ölçekli politika değişiklikleri yaşanıyor. Dünya genelinde üretimden tüketime kadar her aşamada yeşil dönüşüm, en önemli gündem maddesi haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Yatırımı raporuna göre, temiz enerji teknolojisi ve altyapısına yapılan küresel yatırımlar bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam, fosil yakıtlara yapılan yatırımın iki katı. IEA, toplam enerji yatırımının 2024’te ilk kez 3 trilyon doları aşacağını öngörüyor. TÜRKİYE’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ HEDEFİ Türkiye, sürdürülebilir ekonomiye geçiş için önemli adımlar atıyor. 2024 yılı başında açıklanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre, Türkiye 2030’a kadar enerji tüketimini %16 azaltarak 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefliyor. Bu hedef için planlanan 20 milyar dolarlık yatırımın 7 milyar doları sanayide gerçekleşecek. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, Türk sanayisinin bu dönüşüme hazır olduğunu ancak finansman maliyetlerinin önemli bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Ünlü, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Türkiye Yeşil Taksonomisiyle ilgili mevzuatların yakın zamanda yürürlüğe girmesini beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin yeşil dönüşüm ajandasında karbon nötr hedeflere ulaşmak, yeşil ekonomi uygulamalarını yaygınlaştırmak ve döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek gibi stratejik öncelikler yer alıyor. Bu doğrultuda enerji, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerinde emisyon azaltıcı önlemler alınması planlanıyor. Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, karbon fiyatlandırma politikalarının ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin öncelikli konular olduğunu vurguluyor. Günaydın, yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kazanacağını, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke altyapılarına yatırımların önem kazanacağını belirtti. 15 SEKTÖRÜN DÖNÜŞÜM PLANLARI AB’nin Yeşil Mutabakat kriterleriyle uyum sağlamak isteyen Türkiye, ambalajdan tekstile, gıdadan plastik sektörüne kadar 15 büyük sektörü kapsayan dönüşüm projelerine odaklanmış durumda. 2050 yılında iklim nötr ilk kıta olmayı hedefleyen AB’yle ticaret yapmak isteyen ihracatçılar, bu süreç için kolları sıvadı. Yavuz Eroğlu / PAGEV / PAGÇEV PAGÇEV, Türkiye’yi küresel geri dönüşüm merkezine dönüştürmek için önemli projeler hayata geçiriyor. RePlast Eurasia Fuarı ile sektörde uluslararası bir platform oluşturuluyor, Türkiye’nin yeşil dönüşümde liderlik hedefi destekleniyor. Ambalaj Sektörü - Zeki Sarıbekir / ASD: Ambalaj sektörü, karbon ayak izini azaltarak döngüsel ekonomiye geçişte önemli adımlar atıyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerle üretimi artırmayı hedefleyen sektör, ileri teknoloji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize etmeye odaklanıyor. Yeşil OSB projelerine destek veren sektör, otomasyon ve Endüstri 4.0 ile uyumlu çalışmalara yöneliyor. Çimento Sektörü - Volkan Bozay / TÜRKÇİMENTO: Yeşil çimentoya geçiş sürecini hızlandıran çimento sektörü, düşük karbonlu üretim için alternatif yakıtlar ve geri kazanım teknolojilerine yatırım yapıyor. Klinker oranını düşürmeyi amaçlayan tebliğ ile önümüzdeki 10 yılda 11 milyon ton karbon salımı azaltılacak. Plastik Sektörü - Kenan Benliler / PAGDER: Plastik sektörü, karbon ayak izini azaltmak için geri dönüşüm kapasitesini artırıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize eden sektör, ürünlerin geri dönüşüm perspektifiyle tasarlanmasını teşvik ediyor. Kimya Sektörü - Adil Pelister / İKMİB: Plastik ve polimer alt sektörlerinde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımıyla fosil yakıtlara bağımlılık azaltılıyor. Biyoplastikler ve biyoparçalanabilir malzemeler öne çıkıyor, özellikle temizlik, tarım ve kozmetik sektörlerinde çevre dostu ürünlere olan talebi karşılıyor. Sektör, sera gazı emisyonlarını azaltmaya odaklanarak yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji tasarrufu önlemleri geliştiriyor. Tekstil Sektörü - Ahmet Öksüz / İTHİB: Tekstil sektörü, "Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Rehberi"ni yayımlayarak yeşil dönüşümde öncü adımlar attı. Marka-üretici-tüketici iş birliğine dayalı çözümlerle "greenwashing" denen yanıltıcı pazarlama taktiklerine karşı önlemler geliştirilmesi planlanıyor. Üreticiler, operasyonel süreçlerinde çevre dostu yöntemlere geçiş ve enerji verimliliği için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor. Hazır Giyim Sektörü - Mustafa Paşahan / İHKİB: Belirlenen 40 eylemden 18’i uygulamaya geçti. Sektör, AB’nin sağladığı 37 milyon Euro’luk hibe desteğinden faydalanıyor. Karbon ayak izi ölçümü, ürün yaşam döngüsü, sera gazı emisyonları gibi konularda eğitimler düzenleniyor. Temmuz 2024’te yürürlüğe giren Ekotasarım Yönetmeliği ile, 2027’de dijital ürün pasaportuna geçilecek. Dönüşümün finansmanı için bakanlıklarla temaslar sürüyor. Lojistik Sektörü - Bilgehan Engin / UTİKAD: Lojistik, küresel sera gazı emisyonlarının %5’ini oluşturuyor. Taşımacılık %89, depolama %11 oranında buna katkıda bulunuyor. UTİKAD, üyelerine karbon ayak izi hesaplama, çevre dostu teknolojiye geçiş, intermodal taşımacılığın teşviki ve demiryolu taşımacılığının artırılması gibi alanlarda destek sağlıyor. Yeşil Lojistik Odak Grubu ile mevzuat değişikliklerini ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerini değerlendiriyor, webinarlar düzenliyor. Enerji Sektörü - Elvan Tuğsuz Güven / HESİAD: Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretimindeki payı %59’a ulaştı. 2035’e kadar 120 bin MW rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi hedefleniyor. 80 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. HES projelerinin hibrit kaynaklarla entegre edilmesi ve izin süreçlerinin kolaylaştırılmasının yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayacağı söyleniyor. Tarım Sektörü - Muzaffer Turgut Kayhan / IPUD: Türkiye, 1,5 milyon hektar alanda organik tarım yapıyor ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılıyor. Türkiye'deki pamuk üretiminin %10’u sürdürülebilir kaynaklardan sağlanıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri 2025’e kadar sürdürülebilir pamuk kullanımını %100’e çıkarmayı hedefliyor. İyi pamuk uygulamaları ile, yerli hammadde kullanımı artırılarak ihracat gelirlerinin Türkiye’de kalmasını sağlanacak. Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü - Çetin Tecdelioğlu / İDDMİB: 2026’dan itibaren karbon vergisi zorunluluğu getirileceği için hazırlıklar yapılması gerekiyor. Sektör, enerji yoğunluğu nedeniyle yeşil dönüşüm için enerji yatırımlarına ihtiyaç duyuyor. Dünya Bankası’ndan yatırımlar için 600 milyon Euro’luk kredi garantisi sağlandı. Firmaların, atıklarını uygun şekilde bertaraf etmesi ve kooperatif enerji üretim merkezleri kurarak kendi enerji ihtiyaçlarını karşılaması gerekecek. OTOMOTİV SEKTÖRÜ Otomotiv sektörü ihracatının %70’ini Avrupa pazarına yaparken, yeşil dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Ticari araçlarda elektrikli, binek araçlarda hibrit ve şarj edilebilir hibrit modellerle bu dönüşüme uyum sağlanıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde IPA III programı kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı. "Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği" ile "Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim" odaklı dört yıllık proje, sektördeki dönüşümün temellerini güçlendirecek. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa pazarında daralan talep ve elektrikli araçların düşük pazar payına dikkat çekerek, şarj altyapısı, teşvik mekanizmaları, yerli tedarik sanayinin dönüşümü, mevzuat altyapısı ve temiz enerji yatırımlarına yönelik bütüncül politikaların gerekliliğini vurguladı. 2025'te devreye girecek sıkı karbon emisyon hedefleri doğrultusunda Avrupa'nın milyarlarca Euro'luk elektrifikasyon yatırımları hızlanırken, Türkiye de bu sürece entegre olmak zorunda kalacak. TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE ÖNCÜ Sürdürülebilir turizm, çevrenin korunması ve çevre bilincinin geliştirilmesi odaklı çalışmalarıyla öne çıkıyor. Türkiye, 2023 yılında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) aracılığıyla Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile iş birliği anlaşması yaparak, sürdürülebilirlikte dünya çapında örnek gösterilmişti. Türkiye’nin GSTC ile geliştirdiği ulusal sürdürülebilir turizm programı, Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesine katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, ülkeyi uluslararası turizm trendlerine uyumlu hale getirerek güçlü bir rekabetçi konuma taşıyor. 2030'da uluslararası turist sayısının 1,8 milyara ulaşması beklenirken, Türkiye’nin bu süreçteki rolü giderek büyüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜ: UYUYAN DEV İnşaat sektörü, küresel karbon emisyonlarının %40'ını oluşturması nedeniyle iklim kriziyle mücadelede kilit bir sektör olarak konumlanıyor. Binaların enerji tüketimi ve yaşam döngüsünde kullanılan malzemeler büyük oranda sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Dünya Bankası, 2050’ye kadar dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde yaşayacağını ve enerji tüketiminin büyük kısmının kentlerden kaynaklanacağını öngörüyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), bu doğrultuda Ulusal Katkı Beyanı ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı altında bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Kamu-özel sektör iş birliği ile kurulan Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu, sektörü geleceğe hazırlamak için gerekli koordinasyonu sağlıyor. Süheyla Çebi Karahan - Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili: İnşaat sektöründe yapılı çevre kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak için ulusal bazda bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söylüyor. Tasarım, malzeme seçimi, inşaat, kullanım ve yıkım süreçlerini kapsayan yapısal değişiklikler gerektiğini belirtiyor. Yeşil bina teknolojileri ve enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi gerektiğini ekliyor. Cem Özkök - Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı: Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşması için yeşil enerji projelerine daha fazla destek sağlanması gerektiğini aktarıyor. "Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) oluşturulmalı ve AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile uyumlu hale getirilmeli" diyor. 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda uzun vadeli düşük emisyonlu kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor Dr. Sena Serhadlıoğlu - SHURA Enerji Merkezi Kıdemli Analisti: İklim Yasası’nın yürürlüğe girmesi ve karbon fiyatlaması pilot uygulamasının başlaması bekleniyor. AB pazarında rekabet gücünü artırmak için karbon fiyatlamasına geçiş önemli hale geliyor. Kısa vadede enerji verimliliği ve elektrifikasyon, uzun vadede ise yeşil hidrojen gibi teknolojiler sanayide düşük karbonlu üretim için belirleyici olacak. Müberra Eresin - Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı: Türkiye, sürdürülebilir turizmde küresel bir örnek olmaya hazırlanıyor. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri (TR-I), uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hayata geçirildi. Bu dönüşüm, turizm sektöründe farkındalığı artırarak hem işletmelere hem de topluma katkı sağlayacak. Fatih Eren - Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı: Geri dönüşüm sektöründe enerji tüketimi yüksek, ancak güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji kullanan tesisler oldukça az. Yeşil enerji altyapısına yatırım yapmak ve bu enerjinin üretime yeterli olup olmayacağı konularında soru işaretleri bulunuyor.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.