Hava Durumu

#Tokyo

TOURISMJOURNAL - Tokyo haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tokyo haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

2025'e Unutulmaz Bir Başlangıç İçin En İyi Yılbaşı Rotaları Haber

2025'e Unutulmaz Bir Başlangıç İçin En İyi Yılbaşı Rotaları

Yılbaşı gecesi, bir yılı geride bırakıp yeni umutlarla dolu bir başlangıç yapmanın en özel anlarından biri. 2025’e farklı bir atmosferde "merhaba" demek isteyenler için klasik kutlamalardan tropik kaçamaklara kadar her zevke hitap eden destinasyonlar her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. İSVİÇRE ALPLERİNDE KARLI RÜYALAR Yeni yıla karlarla kaplı büyüleyici bir manzarada girmek isteyenler için İsviçre Alpleri ilk sırada yer alıyor. Kayak tutkunları için ideal olan bu bölge, aynı zamanda lüks otellerde şömine başında romantik bir gece geçirme fırsatı sunuyor. Gurme yemekler, spa deneyimi ve Alplerin karlar altındaki ihtişamlı manzarası ile bu yılbaşını unutulmaz kılabilirsiniz. NEW YORK, ABD'NİN IŞIKLI BÜYÜSÜ New York City, yılbaşı kutlamalarının simgesi haline gelen Times Meydanı’ndaki "top bırakma" etkinliği ile her yıl milyonları kendine çekiyor. 1907'den bu yana süren bu gelenek, televizyonlardan dünya çapında canlı yayınlanıyor. Yeni yıla coşkuyla girmek isteyenler, bu büyülü atmosferin tadını çıkarmak için erkenden meydana gelerek kalabalık arasında kendine yer buluyor. LONDRA, İNGİLTERE'DE TARİHİ GECE Londra’da yılbaşına Big Ben’in çan sesi eşliğinde girmek, birçok kişi için unutulmaz bir deneyim oluyor. Thames Nehri üzerindeki teknelerden havai fişek gösterilerini izleyebilir, şehrin tarihi dokusunu keşfederek yeni yıl ruhunu yaşayabilirsiniz. Göz alıcı ışıklarla aydınlatılmış sokaklar, bu özel gecede Londra’ya ayrı bir büyü katıyor. COPACABANA, BREZİLYA'DA SAHİL COŞKUSU Brezilya’nın ünlü Copacabana Plajı, yılbaşında eğlencenin doruğa çıktığı bir destinasyon. "Réveillon" adı verilen bu kutlamada, beyaz kıyafetlerin uğur getirdiğine inanılıyor. Dans, müzik ve okyanusa yedi dalga atlama ritüeli, bu geceyi unutulmaz kılıyor. Tropik bir yılbaşı eğlencesi için Rio de Janeiro harika bir seçenek. EDINBURGH, İSKOÇYA'DA MEŞALELİ KUTLAMA İskoçya’nın başkenti Edinburgh, dört gün süren Hogmanay festivali ile yeni yıl kutlamalarını bir şölene dönüştürüyor. Meşale alayı, canlı müzik etkinlikleri ve tarihi sokaklarda dans, şehre unutulmaz bir yılbaşı ruhu katıyor. İskandinav mitlerinden esinlenerek düzenlenen bu festival, Avrupa'daki en özel kutlama etkinliklerinden biri. MAUI, HAWAII'DE TROPİK RÜYA Havai'nin en büyüleyici adalarından biri olan Maui, yeni yılı romantik bir şekilde karşılamak isteyen çiftler için eşsiz bir destinasyon. Pasifik Okyanusu'nun ortasında tropikal doğanın güzelliğiyle çevrili bu adada, ziyaretçiler kişisel astroloji okuması gibi etkinliklere katılabiliyor. ELEUTHERA, BAHAMALAR'IN SAKİNLİK VE HUZURU Gözlerden uzak, kalabalıktan kaçmak isteyenler için Bahamalar’daki Eleuthera Adası huzurun adresi oluyor. Berrak sular, bembeyaz kumsallar ve doğayla iç içe bir yılbaşı gecesi hayal edenler için bu ada ideal bir kaçış noktası. ROMA, İTALYA'DA ANTİK KUTLAMA Yeni yılı antik bir atmosferde karşılamak isteyenler için Roma muhteşem seçeneklerden biri olmayı sürdürüyor. Kolezyum manzarası eşliğinde düzenlenen konserler ve havai fişek gösterileri, şehrin büyüleyici dokusunu taçlandırıyor. Circus Maximus’taki halka açık yılbaşı etkinlikleri, binlerce kişiyi bir araya getiriyor. Antik tarihle modern eğlencenin buluştuğu bu gece, unutulmaz anılara ev sahipliği yapıyor. ATİNA, YUNANİSTAN'DA YENİ YIL MUTLULUĞU Yunanistan’ın başkenti Atina, tarihi dokusuyla yeni yıla anlam katan şehirlerden biri. Parthenon manzaralı restoranlarda yılbaşı yemeği yemek, bu gecenin unutulmaz anılarından biri oluyor. Ziyaretçiler, şehrin canlı gece hayatında eğlenerek 2025'e enerjik bir başlangıç yapıyor. Akropolis’in gölgesinde düzenlenen etkinlikler, modern eğlenceyle antik mirası buluşturuyor. TOKYO, JAPONYA'DA HATSUMODE DENEYİMİ Tokyo, geleneksel Japon yılbaşı ritüelleriyle dinginlik arayanlar için özel bir durak. "Hatsumode" olarak bilinen gelenek, yeni yılın ilk günlerinde tapınak ziyaretleri ve çan sesleri eşliğinde yapılan kutlamaları içeriyor. Tokyo'daki tapınaklar, huzurlu bir yıl başlangıcı isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Yılbaşı Seyahat Rotası: Yeni Yıla Girerken Sizi Büyüleyecek Şehirler Haber

Yılbaşı Seyahat Rotası: Yeni Yıla Girerken Sizi Büyüleyecek Şehirler

2024’ün sonuna yaklaşırken, yılbaşını unutulmaz bir şekilde kutlamak için planlar yapma zamanı geldi. Bu yıl ister karlı dağ zirvelerinde bir şömine başında olun, ister tropik bir plajda yıldızların altında dans edin, dünya çapında heyecan verici birçok destinasyon sizleri bekliyor. Yeni bir yılın başlangıcını, keşfetmekten mutluluk duyacağınız farklı kültürlerle kutlamaya ne dersiniz? KARLAR ALTINDA: İSVİÇRE ALPLERİ Yeni yıla karla kaplı dağlarda “merhaba” demek ister misiniz? İsviçre Alpleri, eşsiz kayak imkanları, nefes kesen manzaraları ve unutulmaz yemek deneyimleriyle sizi bekliyor. Bölgedeki lüks oteller, hem keyifli bir yılbaşı kutlaması hem de spa ve gastronomi deneyimleri sunuyor. NEW YORK: IŞIKLAR ŞEHRİNDE İKONİK YILBAŞI New York City, yılbaşı kutlamalarının en ünlü adreslerinden biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Times Meydanı’nda düzenlenen ve 1907 yılından beri bir gelenek haline gelen “top bırakma” etkinliği, dünya çapında izlenen büyüleyici bir gösteri sunuyor. Meydandaki coşkuyu yerinde yaşamak isteyenler, etkinlik saatlerinden önce alana gelerek kendilerine iyi bir yer bulmalı. RIO DE JANEIRO: COPACABANA’DAKİ BÜYÜK PARTİ Brezilya’nın ünlü Copacabana Plajı’nda düzenlenen Réveillon, beyaz kıyafetlerin uğur getirdiğine inanılan geleneklerle kutlanıyor. Plajdaki müzik ve dans dolu etkinlikler, okyanusa yedi dalga atlama ritüeli ile taçlanıyor. EDINBURGH: İSKOÇ GELENEKLERİYLE HOGMANAY İskoçya’nın başkenti Edinburgh, dört gün süren Hogmanay festivali ile yeni yıl coşkusunu doyasıya yaşatıyor. Meşale alayı, canlı müzik ve tarihi atmosferiyle bu şehir, unutulmaz bir kutlama için harika bir seçenek. MAUI: HAWAİİ’DE ROMANTİK BİR YILBAŞI Havai’nin büyüleyici adalarından biri olan Maui, yeni yılı romantik bir şekilde karşılamak isteyen çiftler için özel bir atmosfer sunuyor. Tropikal güzellikler arasında kişisel astroloji okuması gibi benzersiz deneyimler yaşayabilirsiniz. BAHAMALAR: ELEUTHERA’DA HUZURLU KAÇAMAK Bahamalar’ın sakin ve huzurlu adası Eleuthera, beyaz kumlu plajları ve berrak sularıyla dikkat çekiyor. Yeni yılı kalabalıktan uzakta, doğal güzelliklerin içinde geçirmek isteyenler için ideal. ROMA: KOLEZYUM MANZARALI YILBAŞI Roma’nın tarihi meydanlarında düzenlenen açık hava partileri, yeni yılı kutlamak için antik bir arka plan sunuyor. Circus Maximus’taki konserler ve havai fişek gösterileri, unutulmaz bir gece yaşatıyor. ATİNA: PARTHENON GÖLGESİNDE COŞKU Atina, tarihi dokusu ve canlı gece hayatıyla yılbaşı kutlamalarında eşsiz bir deneyim sunuyor. Akropolis manzaralı restoranlarda özel menülerden yararlanabilir, geceyi şehrin enerjik barlarında noktalayabilirsiniz. TOKYO: SESSİZ VE HUZURLU BİR KUTLAMA Tokyo’da geleneksel Japon yeni yıl ritüeli olan hatsumode, tapınak ziyaretleri ve çan sesleri eşliğinde dingin bir kutlama sunuyor. Bu ruhani deneyim, huzurlu bir başlangıç için mükemmel bir seçenek.

Havacılıkta Rekor Gün: 15 Yılın Zirvesi! Haber

Havacılıkta Rekor Gün: 15 Yılın Zirvesi!

Havacılık sektörü, son yıllarda küresel krizlerden COVID-19’a, terör saldırılarından savaşlara kadar birçok zorluk yaşıyor. Bu süreçte en büyük darbeyi COVID-19 salgını ile alan sektör, toparlanma sürecini hızla tamamlarken yükselen performansıyla 2019 rakamlarını geride bıraktı. 2 Ağustos 2024, bu çabanın meyvesi olarak havacılık tarihine son 15 yılın en yoğun uçuş günü olarak geçti. REKOR KOLTUK KAPASİTESİ Havacılık analiz firması OAG'nin verilerine göre, 2 Ağustos günü tam 17 milyon 987 bin 792 koltuk kapasitesi sunuldu. Bu rakam, 2009’dan bu yana en yüksek kapasiteyi temsil ediyor. Son 15 yılın en yoğun uçuş günleri incelendiğinde, neredeyse her yıl bu rekorun Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleştiği görülüyor. Pandemi yıllarında (2020-2021) ise en yoğun uçuş günlerinin Ocak ve Aralık aylarında gerçekleştiği kaydediliyor. EN YOĞUN GÜNLERDE KULLANILAN HAVALİMANLARI Son 15 yılın en yoğun uçuş günlerinde en sık kullanılan havalimanları genelde sabit kaldı. Özellikle Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı sürekli ilk sırada yer aldı. Dubai Havalimanı ise 2015’te listeye girip o günden bu yana pozisyonunu korudu. En Yoğun Havalimanlar (2024):  Atlanta Hartsfield-Jackson, Dubai Havalimanı, Dallas-Fort Worth, Tokyo Haneda, Denver Havalimanı EN YOĞUN GÜNÜN ÖNE ÇIKAN ROTALARI 2024'te en yoğun günün rotaları ağırlıklı olarak kısa mesafeli iç hat uçuşlarından oluştu. Özellikle Güney Kore'deki Jeju Havalimanı ile Seul Gimpo arasındaki uçuşlar ilk sırada yer aldı. Bu rota, 2 Ağustos 2024'te 1,2 milyon tarifeli koltuk kapasitesine ulaştı. En Yoğun Rotalar (2024): Jeju Havalimanı – Seul Gimpo New Chitose – Tokyo Haneda Fukuoka – Tokyo Haneda Noi Bai – Tan Son Nhat Melbourne – Sydney Pandemi yılları uçuş sektöründe büyük değişikliklere neden oldu. 2020 yılında kısıtlamaların devrede olduğu dönemde uçuşlar ciddi oranda azaldı ve yoğun günler yılbaşına kaydı. Ancak aşı programları ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla 2022’den itibaren yaz aylarında yoğunluk yeniden zirve yaptı. Havacılık sektörü, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen gösterdiği direnişle bu zorlu günleri geride bırakmayı başardı ve geleceğe yönelik umut veren projelere imza atmaya devam ediyor. 

Dünyanın 100 Marka Şehri Listesinde 3 Şehir Türkiye'den Haber

Dünyanın 100 Marka Şehri Listesinde 3 Şehir Türkiye'den

Dünyanın önde gelen marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, "City Index 2024" araştırmasında en prestijli 100 marka şehrini açıkladı. Araştırmaya 20 ülkeden 15 bin kişi katıldı ve şehirler; tanınırlık, saygınlık, tercih edilebilirlik, iş hayatı ve yatırım cazibesi, kültür ve miras, sürdürülebilirlik, bilim ve eğitim gibi 7 ana başlık ve 45 alt başlık altında değerlendirildi. İLK ÜÇ ŞEHİR YERİNİ KORUDU, İSTANBUL 6 BASAMAK YÜKSELDİ Geçen yılın sıralamasında olduğu gibi bu yıl da listenin ilk üç sırası Londra, New York ve Paris şehirleri oldu. Tokyo 4’üncü sırada, Dubai 5’inci ve Singapur 6’ncı sırada bulunuyor. İstanbul, geçen yıl 57. sıradayken bu yıl 6 basamak yükselerek 51. sıraya yerleşti. Antalya 93, İzmir ise 98. sıradan listeye girdi. Şehirlerin başarı sıralaması, tanınma, saygınlık ve tercih edilebilirlik gibi temel kriterlere göre belirlendi. İstanbul, tanınmada 31’inci sırada yer alırken, Antalya 95’inci, İzmir ise 100’üncü sırada yer aldı. Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, İstanbul, Antalya ve İzmir’in listede yer almasının turizm merkezi olmalarının etkisiyle mümkün olduğunu belirtti. İlgüner, "Sadece tarihin, doğanın bahşettiği üstünlük ve nimetler sayesinde İstanbul'un belli bir sırada yer alması doğal. O, bir dünya şehri ancak şehir markasının yönetilerek küresel sıralamada daha üst yerlere gelmesi gerekiyor. Örneğin yaklaşık 5 milyar kişinin dahil olduğu internet ve dijital dünyada şehrin mevcudiyeti güçlendirilebilir ve 'bilinme', 'tanınma' özelliklerinde rakipleriyle boy ölçüşebilir" dedi. İlgüner, şehirlerin ülke tanıtımına daha fazla dahil edilmesi gerektiğinin altını çizerek, bu anlayışın Türkiye için de geçerli olduğunu belirtti. Şehirlerin küresel sıralamalarda üst sıralarda yer alabilmesi için bu stratejinin önemli bir rol oynayacağını ifade etti. CITY INDEX 2024 ARAŞTIRMASINA GÖRE EN PRESTİJLİ 10 ŞEHİR 1. Londra (Birleşik Krallık)  2. New York (ABD)    3. Paris (Fransa)    4. Tokyo (Japonya)   5. Dubai (BAE)  6. Singapur (Singapur)   7. Los Angeles (ABD)    8. Sydney (Avustralya)   9. San Francisco (ABD)    10. Amsterdam (Hollanda)  

Tokyo'daki Ulusal Sanat Merkezi: Sanatın Zirvesi Haber

Tokyo'daki Ulusal Sanat Merkezi: Sanatın Zirvesi

Tokyo'nun kültürel kalbi olan Roppongi semtinde yer alan Ulusal Sanat Merkezi, Japonya'nın sanat ve kültür mirasını yansıtan eşsiz bir mekan. Ziyaretçileri sanatın derinliklerine yolculuğa çıkaran bu muazzam tesis, benzersiz sergileri, etkileyici galerileri ve yaratıcı etkinlikleriyle sanatseverleri büyülemeye devam ediyor. Ulusal Sanat Merkezi, Japonya'nın en büyük sergi alanına sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Binlerce eserin yer aldığı bu alanda, geleneksel Japon sanatından çağdaş eserlere kadar geniş bir yelpazede eserler sergileniyor. Her bir sergi, ziyaretçilere farklı bir sanat deneyimi sunar ve kültürel çeşitliliğin zenginliğini gözler önüne seriyor. Merkezin öne çıkan özelliklerinden biri de yenilikçi mimarisi ve iç mekan tasarımıdır. Klasik Japon estetiğini modern dokunuşlarla harmanlayan yapı, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Sergi salonları, interaktif alanlar ve dinlenme noktalarıyla donatılmış olan Ulusal Sanat Merkezi, her yaş grubundan insanı sanatla buluşturmayı hedefliyor. Sanat meraklıları için düzenlenen atölye çalışmaları, seminerler ve özel etkinlikler de merkezin vazgeçilmezlerinden. Bu etkinlikler, ziyaretçilere sanatı keşfetme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. Ayrıca, merkezin çeşitli kafeleri ve restoranları, ziyaretçilere keyifli bir mola verme imkanı sunuyor.   Tokyo'nun sanat ve kültür hayatına yön veren bu önemli merkez, yerel ve uluslararası sanatseverlerin buluşma noktası. Ulusal Sanat Merkezi, sadece bir sergi alanı değil, aynı zamanda sanatın evrensel dilini kutlayan bir platform. Her daim yenilikçi ve ilham verici olan bu merkez, ziyaretçilerine unutulmaz bir sanat deneyimi sunmaya devam ediyor.

Tokyo Ulusal Sanat Merkezi'nin eşsiz tarihi Haber

Tokyo Ulusal Sanat Merkezi'nin eşsiz tarihi

Tokyo'nun kültürel zenginliğini ve sanatın çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için, Japonya'nın başkentinin merkezinde göz kamaştırıcı bir mücevher bulunuyor: The National Art Center Tokyo. Bu eşsiz kurum, Japonya'nın sanatsal mirasını yansıtan, çağdaş sanatın yenilikçi ve etkileyici eserlerine ev sahipliği yaparak ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. The National Art Center Tokyo, 2007 yılında Japonya'nın başkentindeki Roppongi bölgesinde açıldı ve o zamandan beri hem yerel halkı hem de uluslararası ziyaretçileri cezbetmeye devam ediyor. Merkezin kendine özgü bir özelliği, Japonya'nın geleneksel müzelerinden farklı olarak kendi kalıcı koleksiyonuna sahip olmaması. Bunun yerine, geçici sergilere ev sahipliği yapıyor ve bu da ziyaretçilere her zaman yeni ve taze bir sanat deneyimi sunuyor. The National Art Center Tokyo'nun mimarisi bile sanat eseri niteliğinde. Kisho Kurokawa tarafından tasarlanan bina, dış cephesindeki cam paneller ve organik hatlarıyla modern bir şaheser olarak öne çıkıyor. 14.000 metrekarelik sergi alanı, geniş bir alana yayılmış, değişken boyutlarda galeri ve sergi salonlarına ev sahipliği yaparak sanat eserlerinin sergilenmesi için ideal bir ortam sunuyor. Merkezin misyonu, Japon sanatını ve kültürünü dünya çapında tanıtmak ve çağdaş sanatın sınırlarını zorlamak üzerine odaklanmış. Bu doğrultuda, The National Art Center Tokyo'nun geçici sergileri genellikle geniş kapsamlı, disiplinler arası ve yenilikçi çalışmalara odaklanıyor. Geleneksel Japon sanatından çağdaş uluslararası eserlere kadar geniş bir yelpazede eserler sunuluyor. Merkez, resim, heykel, fotoğraf, video sanatı, performans sanatı ve diğer disiplinlerdeki eserleri sergilemek için esnek bir mekan sunuyor. Bu, sanatçılara ve ziyaretçilere farklı perspektifler sunarak sanatın çeşitliliğini kutlama fırsatı veriyor. The National Art Center Tokyo'nun etkinlikleri sadece sergilerle sınırlı değil. Müze, atölye çalışmaları, seminerler, konferanslar ve sanatçı konuşmaları gibi etkinliklerle ziyaretçilere interaktif ve eğitici deneyimler sunuyor. Ayrıca, çocuklar ve gençler için özel programlar da düzenlenerek sanata erişimi teşvik ediyor. Sonuç olarak, The National Art Center Tokyo, Japonya'nın zengin sanat mirasını kutlamak ve çağdaş sanatı keşfetmek isteyenler için bir başvuru noktası. Benzersiz mimarisi, esnek sergi alanları ve çeşitli programlarıyla, bu merkez, ziyaretçilere sadece bir sergi değil, aynı zamanda unutulmaz bir sanat yolculuğu sunuyor.

Tokyo'dan lezzet şöleni Haber

Tokyo'dan lezzet şöleni

Sushi - Tokyo, dünya genelinde ünlü olan ve taze deniz ürünlerinin ustalıkla hazırlandığı sushi ile özdeşleşen bir şehir. Balık, pirinç ve nori yapraklarıyla yapılan bu nefis lezzet, Tokyo sokaklarında yaygın olarak bulunabiliyor. Ramen - Japon mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan ramen, Tokyo'da da büyük bir popülerliğe sahip. Farklı çeşitlerde noodle ve çeşitli baharatlarla hazırlanan ramen çorbası, Tokyo'nun sokak lezzetlerinden birisi. Tempura - Tokyo mutfağında sıkça rastlanan tempura, sebzeler veya deniz ürünlerinin hafif tempura hamurunda kızartılmasıyla yapılan bir atıştırmalık. Crispy dokusuyla çok dikkat çekici ve lezzetli. Yakitori - Tokyo'nun sokak lezzetlerinden biri olan yakitori, marine edilmiş tavuk parçalarının şişlere dizilip ızgarada pişirilmesiyle hazırlanan nefis bir atıştırmalık. Okonomiyaki - Japon pizza olarak da adlandırılan okonomiyaki, sebzeler, et veya deniz ürünleri ile hazırlanan ve üzerine özel soslar ve mayonez eklenen lezzetli pankek tarzı bir yemek. Unagi - Tatlı ve hafif acı bir sos ile glazürlenmiş deniz yılanı (anguilla) olan unagi, Tokyo'da özel günlerde tercih edilen geleneksel bir yemek. Chanko Nabe - Sumo güreşçilerinin geleneksel yemeği olan chanko nabe, sebzeler, et ve deniz ürünlerini içeren bir tür güveç. Oldukça besleyici ve lezzetli bir tada sahip. Monjayaki - Tokyo'nun özgün sokak lezzetlerinden biri olan monjayaki, sebzeler, deniz ürünleri ve soslarla hazırlanan, tavada pişirilen bir tür akışkan krep yemeği. Kaiseki Ryori - Tokyo'da genellikle lüks restoranlarda bulunan kaiseki ryori, mevsimsel malzemelerin özenle hazırlandığı çok çeşitli yemeklerden oluşan bir tür geleneksel Japon mutfağı. Taiyaki - Tatlı bir atıştırmalık olan taiyaki, balık şeklindeki keklerin içine tatlı kırmızı fasulye püresi, çikolata veya kreması doldurularak yapılan popüler bir Tokyo atıştırmalığı.

Tokyo Ulusal Müzesi ile Japonya'nın tarihine yolculuk Haber

Tokyo Ulusal Müzesi ile Japonya'nın tarihine yolculuk

Tokyo Ulusal Müzesi, Japon sanatı, tarihi ve kültürüne dair benzersiz bir perspektif sunan geniş koleksiyonları ile biliniyor. Tokyo Ulusal Müzesi, 1872 yılında açılmış olup, Japonya'nın en eski müzesi unvanını taşıyor. Müzenin kuruluş amacı, Japonya'nın zengin tarihini korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak. Bu bağlamda, müze, Japon kültürünün evrimini anlamak isteyen ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunmakta. Tokyo Ulusal Müzesi'nin benzersiz koleksiyonları, ziyaretçilere Japon tarihine dair geniş bir bakış sunuyor. Sanat eserleri, antik artefaktlar, geleneksel giysiler ve arkeolojik buluntular, müzenin zenginliğini oluşturan unsurlardan sadece birkaçı. Müzenin en çarpıcı koleksiyonları arasında Edo döneminden kalma samuray zırhları, geleneksel Noh tiyatrosu kıyafetleri ve Meiji Restorasyonu döneminden kalma tarihi belgeler bulunmakta. Ayrıca, Japon resim sanatının çeşitli evrelerini kapsayan bir galeri de müzenin önemli alanlarından birisi. Her yıl düzenlenen özel sergiler, müzenin sürekli olarak ziyaretçilerine yeni ve heyecan verici deneyimler sunmasını sağlıyor. Bu sergiler, Japon sanatının farklı yönlerini, dönemlerini ve temalarını ele alarak ziyaretçilere derinlemesine bir bakış açısı kazandırıyor. Tokyo Ulusal Müzesi, geleneksel kültürü modern teknolojiyle birleştiren interaktif sergileri ve eğitim programlarıyla da dikkat çekiyor. Ziyaretçilere, geçmişin izlerini sürme ve Japon kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sunan bu programlar, özellikle genç kuşaklar için eğlenceli ve öğretici bir atmosfer yaratıyor. Müze binası, geleneksel Japon mimarisiyle modern tasarımın uyumlu bir kombinasyonunu yansıtarak dikkat çekiyor. Girişteki bahçe ve çevresindeki manzara, ziyaretçilere sakin bir atmosfer sunar ve Japon kültürüne saygı gösteriyor. Tokyo Ulusal Müzesi, Japon tarihine ve kültürüne dair derinlemesine bir anlayış sunan, zengin koleksiyonları, etkileyici sergileri ve eğitim programlarıyla dolu benzersiz bir yer. Bu müze, Japonya'nın zengin mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonunu başarıyla sürdürmekte. Ziyaretçiler, Tokyo'daki bu kültürel hazinenin kapılarını açtıklarında, Japonya'nın büyüleyici geçmişiyle tanışmanın ve anlamanın keyfini çıkarırlar.

Önde gelen mutfak şeflerinin gözünden Tokyo ve gastronomi Haber

Önde gelen mutfak şeflerinin gözünden Tokyo ve gastronomi

Kiyomi Mikuni, Japonya'nın başkenti Tokyo'da çalışan bir Fransız mutfağı şefi.  Yusuke Nomura ise Tokyo’nun Toranomon bölgesindeki iki Michelin yıldızlı Shojin mutfağı restoranı Daigo’nun şefi. Tokyo mutfağının önde gelen iki ismi euronews'e bu kenti ve gastronomi ortamını anlattı. Kiyomi "Tokyo’ya geldiğinizde dünyanın dört bir yanından gastronominin keyfini çıkaracaksınız." diyor ve Tokyo'daki mutfağından bahsediyor: "Avrupa’da çalışıyordum ve orada üç yıldızlı şeflerin hepsi yerel üreticilerden satın alınan yerel sebze-meyveleri kullanıyordu. Ve mutfağımın özellikleri bundan etkilendi. Ben de bunu ana malzemelerim olarak Tokyo ürünlerini ve Tokyo’dan gelen sebze-meyveleri kullanarak ifade ediyorum. Restoranımın bulunduğu bölge Marunouchi Brick Square oldukça özel bir yer ve etrafı büyük binalarla çevrili. Bölgenin tek parkı avluda yer alıyor. Bu işe 18 yaşımdayken Tokyo Imperial Hotel’de tencere yıkayarak başladım. O zamanlar Imperial Hotel'e beş dakikalık yürüme mesafesindeki Houran adlı ramen restoranına giderdim. Neredeyse 50 yıldır açık. O restoranı seviyorum. Boş günlerimde Tsikiki pazarının tadını çıkarıyorum. Bıçaklara ve malzemelere bakmayı seviyorum. Ama en ilgi çekici kısmı sezonun ürünlerini kontrol etmek ve tatmak." Yusuke ise Tokyo'yu "lezzetli, eğlenceli, güzel, modern ve çok heyecan verici bir kent" olarak tanımlıyor ve Tokyo'daki hayatını anlatıyor: "Daigo 1950’de büyükannem Yoshiko Nomura tarafından kuruldu. 4. nesil şefi olarak çalışıyorum. Shojin mutfağı sebze ağırlıklı bir mutfak. Budizm öğretilerine dayanarak yemekleri israf etmemek ve dikkatlice pişirmek üzerine kurulu. Ayrıca sağlıklı olduğu da söyleniyor. Restoranın yanında Seishoji isimli bir tapınak var. Mutfağımla ya da hayatımla ilgili şüphelerim olduğunda manevi bir destek ve cevaplar almak için oraya giderim. Lotus çiçeği şeklinde gökdelenler inşa etmek ya da oradan Tokyo Tower’ın manzarasını seyretmek… Gelenekle yeniliğin bu birleşimi mutfağım için de büyük bir ilham kaynağı. İzin günlerimde Shibuya’da yürümeyi seviyorum. Shibuya’nın sevdiğim yanı, dijital, mimari tasarım ve müzik gibi tüm dallarda heyecanlı genç sanatçıların fikirlerinin birikmesi ve meydan okumaya devam etmeleri.  Shibuya'da yeni bir projeye, bir saunaya da dahil oldum. Shojin mutfağından bilgi birikimimi kullanarak gençler için köri ve ramen gibi bazı bilindik vegan yemekleri yapıyorum. Tokyo çok kültürel ve her ziyaretçiyi harekete geçirebilecek bir şehir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.