Hava Durumu

#Tüi̇k

TOURISMJOURNAL - Tüi̇k haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tüi̇k haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu Haber

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait İç Göç İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye’de 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye'de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9'unu erkekler, yüzde 52,1'ini ise kadınlar oluşturdu. En çok göç alan il İstanbul, en az göç alan il ise Ardahan oldu Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul'u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu. İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu. 2023 yılında en çok 20-24 yaş grubundaki nüfus göç etti Türkiye'de, 2023 yılında büyüklük olarak en fazla göç hareketliliği, 647 bin 191 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 43,4'ünü erkekler, yüzde 56,6'sını ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de 2023 yılında en önemli göç nedeni hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu Ülkemizde 2023 yılında iller arası göç eden 3 milyon 450 bin 953 kişiden 601 bin 481'i hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti. Diğer göç etme nedenleri incelendiğinde, 518 bin 16 kişinin daha iyi konut ve yaşam koşulları, 512 bin 11 kişinin ise eğitim nedeniyle göç ettiği görüldü. Erkeklerde en önemli göç nedeni daha iyi konut ve yaşam koşulları oldu Türkiye'de 2023 yılında cinsiyete göre en önemli göç etme nedeni; erkeklerde 257 bin 277 kişi ile daha iyi konut ve yaşam koşulları olurken kadınlarda 361 bin 15 kişi ile hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu. Erkeklerde, hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ve doğal afet / acil durum, kadınlarda ise eğitim ve doğal afet / acil durum diğer önemli göç nedenleri arasında yer aldı. En fazla göç hareketliliğinin olduğu 20-24 yaş grubunda en önemli göç nedeni eğitim oldu Türkiye'de 2023 yılında, en fazla göç hareketliliğinin yaşandığı yaş grubu olan 20-24 yaş grubunun göç etme nedenleri incelendiğinde; bu hareketliliğin en önemli sebebinin eğitim olduğu görüldü. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin 231 bin 477'sinin eğitim, 94 bin 139'unun işe başlamak / iş bulmak ve 50 bin 8'inin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü.

The demand that was on hold in housing has been activated Haber

The demand that was on hold in housing has been activated

According to the housing sales statistics for July announced by the Turkish Statistical Institute (TÜİK), the number of housing sales across the country in July increased by 16% compared to the same month last year, reaching 127,088. However, in the January-July period, sales decreased by 0.5%, falling to 672,162. Across the country, mortgage-backed housing sales in July decreased by 20.9% compared to the same month last year, dropping to 11,496. The share of mortgage-backed sales in total housing sales was recorded at 9%. Industry representatives shared their assessments of the July housing sales figures with reporters. "Those with down payments have started to take action to buy a home" Neşecan Çekici, the President of the Association of Real Estate Investors (GYODER), stated that housing sales in Turkey increased by 16% year-on-year in July. With this increase, the total number of housing sales in the first seven months of the year caught up with last year’s figures, reaching 672,162. Çekici noted that the decline in mortgage-backed sales continues, with first-hand sales increasing by 28.9% and second-hand sales by 10.8% in July. "This picture shows us that the campaigns initiated by companies have been effective, and more importantly, those with down payments have started to take action, fearing a potential price increase in the near future," said Çekici. Çekici also pointed out that expectations from alternative investment tools have become limited. "There is a possibility that interest rates will decrease in the short term, and that housing prices will move upward. Additionally, housing prices have been declining in real terms for seven months. For the first time in seven months, they have lagged behind exchange rates, deposit rates, and policy interest rates," she said. "Real price decreases have accelerated home purchases" Hakan Şişik, President of the Anatolian Side Construction Contractors' Association (AYİDER), recalled that there was a decline before the 16% increase in July. He attributed this previous decline to rising prices and high-interest rates. Şişik explained that the increase in deposit rates also deterred buyers from purchasing homes. "The stagnation in housing sales, along with the slowdown in price increases and even real price decreases, has prompted buyers to take action. Another factor here is the ability to think long-term. As interest rates trend downward, housing prices will rise. This shows that now is the right time to buy a home," he said. Faruk Akbal, Chairman of Fuzul Topraktan, also noted that July saw the highest monthly figure of the year, saying: "While the decline in bank loan sales continues, first-hand sales increased by 28.9% and second-hand sales by 10.8%. This picture shows us that the dormant demand is starting to activate, thanks to alternative products like those from Fuzul Topraktan that make it easier to access housing. Those with down payments are agreeing on payment plans with companies without waiting for banks, and are making profitable purchases. Therefore, we will see this positive effect spread to the remaining months." "Dormant demand has been activated to avoid being affected by price increases" Selman Özgün, Chairman of Helmann Holding, stated that the demand that had been on hold for a while has now been activated, resulting in the highest housing sales figure of the year. Despite the summer months, vacation period, and high-interest rates, a good figure was achieved, said Özgün. "After a 3-4 month decline period, the fact that double-digit growth was achieved again shows how strong the demand for housing still is. On the other hand, there are real price decreases. Our consumers have taken action to take advantage of these opportunities and avoid being affected by potential price increases," he said. Tamer Özyurt, Chairman of Özyurtlar Holding, noted that the upward trend in housing sales figures has begun, emphasizing that this is a positive development for industry representatives. "We are in a period where housing prices have peaked due to the increase in construction input costs and the inflationary environment. Using a loan is essential to becoming a homeowner at current figures. However, the high housing loan interest rates that citizens face are also a challenge. But recently, the stabilization of the sharp increase in housing prices has prompted those with money in hand to take action," he said. Abdüssamet Bahadır, CEO of Bahaş Holding, also stated that despite rising costs, economic fluctuations, and the inability of supply to meet demand, the upward trend in sales figures in July is a promising development. Bahadır noted that while there was an increase in sales to locals, sales to foreigners continued to decline both on a yearly and monthly basis. He suggested that various incentive models should be developed to make the sector more vibrant and to increase sales to foreigners.

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı Haber

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 'nun verilerine göre, nisan, mayıs ve haziran aylarında turizm geliri bir önceki yıla göre yüzde 12 arttı. Bu, turizm gelirlerinde ikinci çeyrek rekorunun kırıldığını gösteriyor. Aynı dönemde gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 15 artarak 16 milyon kişiye ulaştı. Söz konusu rakamlara rağmen tatil noktalarında gözle görülür bir artış olmadı. Turizmci boş otellerden, turist de yüksek fiyatlardan yakınıyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, tatile gitmek isteyen vatandaşların, ücretsiz kıyılara ücret ödeyerek girmesinin, bir restoranda yediği yemeğin üstüne servis ücreti ödemesinin ve turizm sezonunun 5 aya indirgenmesinin başlıca sorunlar olduğunu söyledi. TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem de Türkiye’nin turizmde gözde noktası olan Antalya’da her yıl oteller yüzde 100 doluyken bu sene otellerin yüzde 60’ını güç bela doldurduğunu vurguladı. ‘TATİL YAPMAK LÜKS OLDU’ TÜKONFED Başkan Vekili Av. Güllü, tatil bölgelerinin neden boş kaldığını şöyle anlattı: “Tatil yapmak vatandaşlar için lüks haline geldi. Tüketici, bu sene fahiş fiyatlarla çok fazla karşılaştı. Tatil bölgelerinde özellikle birçok ürün piyasa değerinin çok çok üstünde satılıyor. Ancak bu fahiş fiyatların temel sorunu şu; Ülkemizde turizm denildiği zaman sadece 5 aylık zaman dilimi kapsanıyor. Mayıs ayından eylül ayına kadar ki süreci göz önüne alıyoruz. Açıkçası tüm işletmeler de buna göre hazırlık yapıyor. Böyle olunca da turizm işletmeleri kira bedellerini 12’ye değil 5’e bölerek bir sezon geçiriyorlar. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. ÇÖZÜM: TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK “Fakat biz burada 12 aylık bir döneme yayabilmiş olsak turizmi, çok daha farklı olacak. Turizmi çeşitlendirebilsek; sağlık turizmi, kaplıca turizmi, spor turizmi, kongre turizmi gibi. O zaman çok daha farklı olacak. Ülkemizde 12 ay boyunca turizmi teşvik edebilecek birçok şey var. Ama maalesef turizm bu 3-4 aylık zaman dilimine yayıldığı için işletmeler tüm masraflarını ve kazançlarını bu dönemde çıkartmaya çalışıyor.” ‘FAHİŞ FİYATLARA MÜDAHALE GEREKLİ’ Tatile giden vatandaşların yaşadığı sorunları sırasıyla anlatan Av. Güllü, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu soruna el atması gerektiğini vurguladı: “Fahiş fiyatların en büyük etkisi de şu oldu; Türkiye artık turistik olarak seyahat edilebilir bir ülke olmaktan çıktı. Artık Türkiye pahalı bir ülke konumuna geliyor. Bizim kendi insanımız bile Yunan adalarını tercih ediyor. Ayvalık'a gittiğiniz zaman feribotta Yunan adalarına geçmek için sıra bekleyen yığınla insan görebilirsiniz. "Ülkemizde turizmi bitirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Mesela bugün bir restoranda gittiğiniz zaman bir yemek yediğinizde örneğin ücreti diyelim ki 4 bin lira tuttu veya 5 bin lira tuttu. Hemen restoran sahibi, servis ücreti adı altında aldığınız hizmete yüzde 10 zam koyuyor. 5 bin liralık bir yemek yiyorsunuz ki bu da fahiş bir rakam. 5 bin liranın üstüne 500 lira daha ödemek zorunda kalıyorsunuz. "Affedersiniz ama insanı kazıklayan işletmeye, otele, fazla fazla fiyat çıkartan bir yere bir defa gidilir bir daha gidilmez. O yüzden de insanımız şu mantıkla hareket ediyor. 'Benim Türkiye'de bir günlük harcamamla Yunan adalarında 3 günlük tatil yapabiliyorum. O halde ben niye Türkiye'yi tercih ediyorum?' diyor. Eğer bu şekilde devam edilirse kamu otoritesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu olaylara müdahale etmezse gelecek senelerde bugünleri dahi arayacak hale geliriz.” ‘TURİZM İYİYE GİTMİYOR’ TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, aynı zamanda Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı. Gem, açıklanan rakamların bir şey ifade etmediğini söyleyerek şöyle konuştu: “Bugün TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla bizim bakanlığımızın açıkladığı turizm gelirleri sayısı anlamında eş düzey bir görüntü var. Turizm konuşulduğu gibi iyiye gitmiyor. Bu iş sadece sayısal açıklamalarla, gelir anlamındaki rakamlarla bir şey ifade etmez. 2021’den beri Antalya’dayım, ilk defa bu sene temmuz ayında otellerin derin boşlukları olduğunu görüyorum. ‘PAHALI ÜLKE OLDUK’ “Bu olumsuzluk ekonomi yönetimimizin dövize uygulamış olduğu baskıdan dolayı maalesef turizmciler daha önceden kur farkı geliri yaratırlardı, bununla kazandıklarını maliyetlerine ilave gelen harcamalarda kullanırlardı ve dolayısıyla ücretlere zam yapmazlardı. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 70 görünüyor ama dışarıya baktığımız zaman ölçülen enflasyon yüzde 150-200 civarında. Dolayısıyla otelciler dışarıdan mal tedariğinde bulundukları zaman kur farkı geliri de oluşmadığı için fiyatlara döviz bazında zam yapmaya başladılar. Biz şu anda pahalı ülke konumuna geldik.” KANUNSUZ KIYI İŞGALİ Son yıllarda tatil bölgelerinde yaşanan en büyük sorunlardan biri de çeşitli işletmelerin kıyıları ihlal etmesi oldu. Vatandaş hakkı olan kıyıda ücretsiz bir şekilde yüzemiyor. Denize girmek isteyen vatandaştan giriş ücreti kesiliyor üstüne kıyıyı işgal eden işletmeden de belli bir miktar harcama yapması bekleniyor. TÜKONFED Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, konuya ilişkin şu ifadeleri kaydetti: “Kıyı kanuna göre kıyılar, ücretsiz olarak halkın kullanımına açılmak zorunda. Belediyelerden oradan buradan kıyı kenarını kiralayan işletmeler, şezlong mesafelerini en fazla kıyıya 50 metre uzak tutmak zorundalar. Dolayısıyla işletmelerini halkın geçişine engel olmayacak şekilde dizayn etmeleri gerekir. Ayrıca bir işletme giriş ücreti alamaz. Giriş ücreti ve harcama limitinin konulması kanuni değil. Ancak orada işletmeden bir şezlong ya da şemsiye kiralıyorsanız tabi ödersiniz. "Ama siz plaja giriyorsunuz diye işletmenin herhangi bir materyalini kullanmadan orada yüzeceksiniz diye herhangi bir giriş ücreti vermemelisiniz. Harcama limiti meselesinde de kimseyi zorlayamazlar. Çünkü Tüketici Kanu’nun 6. maddesinde bir mal ve hizmetin alımı bir başka mal ve hizmetin alımına tabi tutulamaz. Açıklamak gerekirse; siz oraya girdiğiniz zaman orada illa harcama yapacaksınız diye bir şey yok. Harcama yapmazsanız bile o parayı alacağız mantığıyla hareket edemezler. Bu yasal bir uygulama değil.”

Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı Haber

Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin Hanehalkı Yurt İçi Turizm verilerini açıkladı. Buna göre, Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan birinci çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 8 milyon 262 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,3 azalarak 9 milyon 854 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 65 milyon 239 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 6,6 gece oldu. Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 103,2 artarak 45 milyar 262 milyon 452 bin TL olarak gerçekleşti Bu harcamaların yüzde 95,6'sını 43 milyar 273 milyon 587 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 4,4'ünü ise 1 milyar 988 milyon 864 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 4 bin 593 TL oldu. Bu çeyrekte harcama türlerinin toplam seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde en fazla paya yüzde 33,3 ile yeme ve içme harcamaları, yüzde 28,8 ile ulaştırma harcamaları ve yüzde 10,9 ile konaklama harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise yeme ve içme harcamalarında yüzde 91,4, ulaştırma harcamalarında yüzde 80,8 ve konaklama harcamalarında ise yüzde 127,3'lük artış görüldü. Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 64 ile ilk sırada yer aldı Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada yüzde 22,5 ile ‘gezi, eğlence, tatil’, üçüncü sırada ise yüzde 6,6 ile ‘sağlık’ yer aldı. Seyahate çıkanlar en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 53 milyon 228 bin geceleme sayısı ile en çok "arkadaş veya akraba evinde" kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 4 milyon 971 bin geceleme ile "otel" yer alırken, "kendi evi" 4 milyon 354 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

The unemployment figures for May have been announced Haber

The unemployment figures for May have been announced

The Turkish Statistical Institute (TÜİK) has announced the labor force statistics for May. According to the data, the number of unemployed people aged 15 and above across Turkey decreased by 27,000 in May compared to the previous month, bringing the total to 3.011 million. The unemployment rate dropped by 0.1 percentage points to 8.4%. Compared to the same month last year, the unemployment rate decreased by 1.1 percentage points. The unemployment rate was estimated to be 7% for men and 11% for women. For the youth population aged 15-24, the unemployment rate increased by 0.3 percentage points from the previous month, reaching 15%. In this age group, the unemployment rate was calculated as 12.8% for men and 19.3% for women. The seasonally adjusted number of employed persons increased by 273,000 in May compared to the previous month, reaching 32.92 million. The employment rate increased by 0.4 percentage points to 50%. This rate was recorded as 67.3% for men and 33% for women. The seasonally adjusted labor force increased by 245,000 in May compared to the previous month, reaching 35.931 million. The labor force participation rate rose by 0.3 percentage points to 54.5%. The labor force participation rate was determined to be 72.4% for men and 37.1% for women. The seasonally and calendar-adjusted average weekly actual working hours of those employed during the reference period decreased by 0.3 hours month-on-month in May, registering at 43.9 hours.

“TÜİK son çeyrek verilerini açıkladı, turizm gelirleri yüzde 17 arttı” Haber

“TÜİK son çeyrek verilerini açıkladı, turizm gelirleri yüzde 17 arttı”

TÜİK, 2023 yılı 4. çeyrek turizm verilerini açıkladı. Buna göre son çeyrekte turizm gelirleri .9 arttı ve 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara yükseldi. TÜİK verilerini değerlendiren Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Turizm alanında kamu-özel sektörü iş ve güç birliği şart. 2024 yılı ülkemiz turizmi açısından yeni rekorların kırıldığı bir yıl olacak” dedi. Turizm, ülkemiz ekonomisine en katma değer üreten en önemli sektörlerden biri haline geldi. Türkiye’nin turizm geliri, 2023’te bir önceki yıla göre % 16,9 artarak 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara yükseldi. Bu dönemde ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 57 milyon 77 bin 440 kişi oldu. ÖZEL SEKTÖRÜN YATIRIM YAPMASI YETMEZ, KAMU’NUN YANIMIZDA OLMASI GEREKİYOR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılının 4. çeyreğine ve yılın geneline ilişkin turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri, geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 16,9 artarak 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara çıktı. Geçen yılki gelirin 41 milyar 61 milyon 408 bin dolarını kişisel harcamalar, 13 milyar 254 milyon 134 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Turizm gelirleri ülkemiz ekonomisi için çok önemli bir kalem haline geldi. TÜİK’in açıkladığı 4. çeyrek verilerinin satır aralarını okuduğumuzda turizmden yiyecek çok ekmeğimiz olduğunu görüyoruz. Camelot Maritime olarak, turizme kamu-özel sektör iş ve güç birliği çerçevesinde yatırım yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Sadece özel sektörün yatırım yapmasının yeterli olmayacağını, kamunun muhatap tarafının da bu konuda bizimle birlik içinde olması gerektiğinin altını çiziyorum. Turizmi milli bir mesele olarak görmek ve buna göre hareket etmek gerektiğini söylemek isterim” dedi. “GEZİ, EĞLENCE, SPORTİF VE KÜLTÜREL FAALİYETLER”İN ORANI ARTIYOR TÜİK verilerini değerlendiren Çavuşoğlu, “Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57 milyon 77 bin 440 kişiye yükseldi. Bunların yüzde 13,5’ini 7 milyon 730 bin 473 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Bu dönemde kişi başına geceleme yapanların gecelik ortalama harcaması 99 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalama harcaması ise 72 dolar oldu. Geçen yıl spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 70,7, yeme-içme harcaması yüzde 33,2 ve konaklama harcaması yüzde 27 arttı. Ziyaretçilerin geliş amaçlarında birinci sırada yüzde 67,6 ile “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” yer alırken yurt dışı ikametli vatandaşlar Türkiye’ye yüzde 67,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi” dedi. Çavuşoğlu, ülkemiz turizminde ‘nitelikli turist’ sayısının giderek arttığını ve Türkiye’nin tercih edilen bir lokasyon haline geldiğini belirtti. KRUVAZİYER TURİZMİ ŞAHLANIYOR, TURİZM GİDERİ YÜZDE 65,3 ARTTI Kruvaziyer turizminin pandemi sonrası çok önemli bir toparlama süreci içinde olduğunu ifade eden Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu şu bilgileri verdi: “Geçen yıl turizm gideri, bir önceki yıla göre yüzde 65,3 artarak 7 milyar 68 milyon 901 bin dolara çıktı. Bunun 5 milyar 916 milyon 935 bin dolarını kişisel, 1 milyar 151 milyon 967 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Söz konusu yılda yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yıla göre yüzde 52,3 artarak 11 milyon 67 bin 359 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 639 dolar olarak gerçekleşti. Kruvaziyer turizmi 2019’da zirveye çıkmıştı. 2021 ve sonrasında 2022 yıllarında çok önemli bir atak yapan kruvaziyer turizmi, 2023 yılında ise rekor kırdı. 2024 yılından büyük bir beklenti içerisindeyiz. Erken rezervasyonlar 2024 yılının oldukça verimli geçeceğini ve yeni rekorların geleceğini göstermektedir.”

TGDF, 2023 yılı dış ticaret verilerini açıkladı Haber

TGDF, 2023 yılı dış ticaret verilerini açıkladı

Türkiye’nin tarım, gıda ve içecek sektörü geçen yıl 26,49 milyar dolar ihracat, 21,13 milyar dolar ithalat yaptı. Dış Ticaret Dengesi geçen yıl 5,36 milyar dolar fazla verdi. 2023 yılında 1 milyar 163 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Dış Ticaret Verileri temel alınarak hazırlanan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Dijital Veri Paneli’ne göre geçen yıl tarım, gıda ve içecek sektörü önceki yıla göre yüzde 4,92 artışla 26,49 milyar dolar ihracat ve yüzde 3,46 artışla 21,13 milyar dolar ithalat yaptı. Geçen yıl Dış Ticaret Dengesi 5,36 milyar dolar fazla verdi. Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan Dış Ticaret Verileri’ne göre, geçen yıl ihracat önceki yıla kıyasla yüzde 4,92, ithalat ise yüzde 3,46 arttı. Aralık 2023 itibarıyla aylık temelde ise ihracat geçen yıl aynı dönemle karşılaştırıldığında yüzde 1,58 artışla 2,65 milyar dolar, ithalat ise geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 20,2 azalarak 1,44 milyar dolar oldu. Aralık ayında sığır ithalatı yüzde 638,3, buğday ithalatı yüzde 4,5 artarken, ham ayçiçeği yağı yüzde 13,2 azaldı. Geçen yıl 1 milyar 163 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yapıldı Türkiye 2023 yılında 1 milyar 163 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yaptı. Geçen yıl aralık ayında sığır ithalatı yüzde 638 artışla 133,3 milyon dolar olurken, geçen yılın tamamında sığır ithalatının tutarı 1 milyar 163 milyon doları buldu. Aralık ayında sığır ithalatında en büyük pay 56,4 milyon dolarla Brezilya’ya ait olurken, bu ülkeyi 55,2 milyon dolarla Uruguay ve 7,8 milyon dolarla Almanya izledi. Geçen yıl sığır ithalatında ilk üç ülke 453,9 milyon dolar ile Brezilya, 246,8 milyon dolar ile Uruguay ve 99 milyon dolar ile Çekya olarak sıralandı. 2023 yılında Dış Ticaret Dengesi 5,36 milyar dolar fazla verdi Geçen yıl tarım, gıda ve içecek sektöründe Dış Ticaret Dengesi fazla verdi. Dış Ticaret Dengesi geçen yıl önceki yıla kıyasla yüzde 11,11 artışla 5,36 milyar dolar fazla verdi. Önceki yıl Dış Ticaret Dengesi 4,82 milyar dolar fazla vermişti. Geçen yıl aralık ayı itibarıyla aylık bazda ise Dış Ticaret Dengesi 1,21 milyar dolar fazla verdi. 2023 yılında birim ihracat değeri önceki yıla göre yüzde 7,56 düşüşle 1.117 dolar/ton oldu. İthalat birim değeri ise önceki yılla karşılaştırıldığında yüzde 6,49 azalarak 639 dolar/ton oldu. Dış ticarette öne çıkan ürünler 2023 yılında ihracatta öne çıkan ürünlerde ilk sırayı 1 milyar 465,1 milyon dolar ile un aldı. Bu ürünü 985,1 milyon dolar ile fındık içi ve 954,7 milyon dolar ile rafine ayçiçeği yağı izledi. Bu ürünler, geçen yıl itibarıyla toplam ihracatın yaklaşık yüzde 12,8’ini oluşturdu. Geçen yıl ithalatta ise en fazla ithal edilen ürün 3 milyar 402,4 milyon dolar ile buğday oldu. Buğdayı 1 milyar 679,3 milyon dolar ile soya fasulyesi ve 1 milyar 303,9 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı takip etti. Bu 3 ürün, geçen yıl itibarıyla toplam ithalatın yüzde 29,9’unu oluşturdu. Aralık 2023 itibarıyla ihracat ve ithalatta durum Aylık temelde değerlendirildiğinde, geçen yıl aralık ayında ihracatta öne çıkan ürünlerde ilk sırayı 160,3 milyon dolar ile mandalina alırken, bu ürünü 146 milyon dolar ile fındık içi ve 109,9 milyon dolar ile buğday unu izledi. Aynı ayda en fazla ithal edilen ürünler ise 216,2 milyon dolar ile buğday, 133,3 milyon dolar ile sığır ve 73,2 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı olarak sıralandı. Geçen yıl ithalatta Rusya ve Ukrayna ilk sırada yer aldı Geçen yıl yapılan ithalatta ilk sırayı 3 milyar 402,4 milyon dolar ile buğday aldı. Rusya ve Ukrayna, buğdayın en fazla ithal edildiği ilk iki ülke oldu. 2023 yılında, Rusya’dan 2 milyar 596 milyon dolar, Ukrayna’dan 750,5 milyon dolar ve Moldova’dan 32,8 milyon dolar tutarında buğday ithalatı yapıldı. Rusya ve Ukrayna’nın toplam buğday ithalatındaki payı yaklaşık yüzde 98,3 oldu. Aylık temelde bakıldığında ise geçen yıl aralık ayındaki 216,2 milyon dolarlık buğday ithalatının 186,3 milyon dolarlık kısmı Rusya’dan yapıldı. Rusya’nın ardından Ukrayna’dan 25,1 milyon dolar ve Moldova’dan 3,7 milyon dolar buğday ithalatı yapıldı. Geçen yıl buğdaydan sonra 1 milyar 679,3 milyon dolar tutarında soya fasulyesi ve 1 milyar 303,9 milyon dolar tutarında ham ayçiçeği yağı ithal edildi. Soya fasulyesi ithalinde ilk sırayı 968,6 milyon dolar ile Brezilya alırken, bu ülkeyi Ukrayna (567,7 milyon dolar) ve ABD (116,3 milyon dolar) takip etti. Ayçiçeği yağı ithalatında ise sıralama 851,9 milyon dolar ile Ukrayna, 423,1 milyon dolar ile Rusya ve 15,9 milyon dolar ile Bulgaristan oldu. 2023 yılında Türkiye’nin ithalatında ilk 3 sırada yer alan 3 üründe ithalatın büyük bölümü Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı. En fazla ihracat ve ithalat yapan sektörler Geçen yıl dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde; en fazla ihracatın 2 milyar 819 milyon dolar ile şeker ve şekerli mamuller sektöründe yapıldığı görüldü. Bu sektörü sırasıyla yaş meyve sektörü (2 milyar 465 milyon dolar), bitkisel yağ sektörü (2 milyar 309 milyon dolar), sert kabuklu meyveler sektörü (1 milyar 955 milyon dolar) ve makarna sektörü (1 milyar 606 milyon dolar) takip etti. Şeker ve şekerli mamuller sektörünün toplam ihracat içindeki payı yüzde 12,39, yaş meyve sektörünün yüzde 10,83, bitkisel yağ sektörünün yüzde 10,15, sert kabuklu meyveler sektörünün yüzde 8,59 ve makarna sektörünün yüzde 7,06 oldu. Yine aynı dönemde en fazla ithalat 5 milyar 119 milyon dolar ile hayvan yemi sektöründe yapıldı. Bu sektörün ardından en fazla ithalat yapan sektörler; un (3 milyar 687 milyon dolar), bitkisel yağ (3 milyar 519 milyon dolar), canlı hayvan ticareti (1 milyar 194 milyon dolar) ile kakao ve çikolata (781 milyon dolar) sektörleri olarak sıralandı. Hayvan yemi sektörünün toplam ithalat içindeki payı yüzde 28,9, un sektörünün yüzde 20,82, bitkisel yağ sektörünün yüzde 19,87, canlı hayvan ticareti sektörünün yüzde 6,74 ile kakao ve çikolata sektörünün yüzde 4,41 oldu. İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler Geçen yıl önceki yıla kıyasla ihracatı değer olarak en fazla artan sektörlerin başında 521 milyon dolar ile (yüzde 48,05 artış) makarna sektörü geldi. Bu sektörü 495 milyon dolar ile (yüzde 67,43 artış) hayvan yemi sektörü, 278 milyon dolar ile yaş meyve sektörü (yüzde 12,73 artış), 268 milyon dolar ile sebze sektörü (yüzde 31,43 artış) ve 200 milyon dolar ile şeker ve şekerli mamuller sektörü (yüzde 7,63 artış) izledi. Söz konusu dönemde ihracatı değer olarak en fazla düşen sektör 288 milyon dolar ile (yüzde 30,42 düşüş) beyaz et sektörü oldu. Ayrıca süt ve süt ürünleri sektörü 238 milyon dolar (yüzde 40,88 düşüş), salça ve konserve sektörü 110 milyon dolar (yüzde 10,47 düşüş), bakliyat sektörü 103 milyon dolar (yüzde 13,70 düşüş) ve canlı hayvan ticareti sektörü 64 milyon dolar (yüzde 50,54 düşüş) geriledi. Geçen yıl önceki yılla karşılaştırıldığında ithalatı değer olarak en fazla artan sektör 1 milyar 15 milyon dolar ile (yüzde 567,3 artış) canlı hayvan ticareti sektörü oldu. Bu sektörün ardından pirinç değirmenciliği sektörü 322 milyon dolar (yüzde 455,3 artış), kakao ve çikolata sektörü 201 milyon dolar ile (yüzde 34,7 artış), un sektörü 112 milyon dolar (yüzde 3,1 artış) ve kahve, çay ve baharat sektörü 89 milyon dolar (yüzde 15,9 artış) ile ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler olarak sıralandı. Bu dönemde ithalatı en çok düşen sektörler ise 555 milyon dolar ile hayvan yemi sektörü (yüzde 9,8 düşüş), 497 milyon dolar ile bitkisel yağ sektörü (yüzde 12,4), 188 milyon dolar ile şeker ve şekerli mamuller sektörü (yüzde 24 düşüş), 31 milyon dolar ile balıkçılık ve su ürünleri sektörü (yüzde 10,6 düşüş) ve 14 milyon dolar ile kuru meyve ve sebze sektörü (yüzde 26 düşüş) oldu. Dış ticarette öne çıkan ülkeler Geçen yıl dış ticaret verileri ülke bazında değerlendirildiğinde; en fazla ihracat yapılan ülke 3 milyar 236 milyon dolar ile Irak oldu. Irak’tan sonra en fazla ihracat 1 milyar 898 milyon dolar ile Almanya’ya, 1 milyar 816 milyon dolar ile Rusya’ya, 1 milyar 538 milyon dolar ile ABD’ye ve 1 milyar 182 milyon dolar ile İtalya’ya yapıldı. 2023 yılında bu 5 ülkeye yapılan ihracat toplam ihracatın yüzde 36,5’ini oluşturdu. Aynı dönemde ülke bazında ithalat en fazla 4 milyar 901 milyon dolar ile Rusya’dan yapıldı. Bu ülkeyi, 2 milyar 820 milyon dolar ile Ukrayna, 1 milyar 959 milyon dolar ile Brezilya, 1 milyar 4 milyon dolar ile Malezya ve 949 milyon dolar ile ABD izledi. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 55,05’sini oluşturdu. Geçen yıl Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ilk 2 ülke sırasıyla Rusya ve Ukrayna oldu. Bu iki ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 36,5’ine denk düştü. Türkiye, geçen yıl en fazla ihracat yaptığı ülkelerden Irak’a un, dondurulmuş tavuk eti, kırmızı mercimek; Almanya’ya fındık içi, ambalajlı fındık, kiraz, Rusya’ya ise mandalina, alabalık, mandalina ve şeftali ihraç etti. Türkiye’nin aynı dönemde en fazla ithalat yaptığı Rusya’dan buğday, dane mısır, ham ayçiçeği; Ukrayna’dan ham ayçiçeği yağı, buğday, soya fasulyesi ve Brezilya’dan ise soya fasulyesi, sığır ve kahve ithal etti. Verilen bilgiye göre, TÜİK’in açıkladığı Dış Ticaret Verileri temel alınarak hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ndeki hesaplamalara 01 ve 24 fasılları arasındaki tüm Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTIP) kalemleri ile 29’uncu fasıl ve 35’inci fasıldan seçili ürünler dâhil edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.