Hava Durumu

#Tüi̇k

TOURISMJOURNAL - Tüi̇k haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tüi̇k haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekonomide Turizm Geliri Artışta, Sanayi Üretimi Daralıyor Haber

Ekonomide Turizm Geliri Artışta, Sanayi Üretimi Daralıyor

TÜİK'in açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi 2023'ün ikinci çeyreğinde %0,1 oranında büyüdü. Bu sınırlı büyüme, yüksek enflasyon ve küresel ekonomik durgunluğun etkilerini yansıtırken, sektörler arasında farklılık gösterdi.  Türkiye'nin turizm geliri, 2023'ün üçüncü çeyreğinde yıllık %3,9 artışla 23,2 milyar dolara ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre turizm, ekonomiye en yüksek katkı sağlayan sektörlerden biri olarak büyümeye devam ediyor. SANAYİ ÜRETİMİNDE DARALMA Aynı dönemde sanayi üretimi %1,8 oranında daralma yaşadı. Sanayi sektöründeki bu gerileme, ekonomik büyüme hızını yavaşlatan önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Ekonomik büyümeye harcama kalemlerinin katkısı belirginleşirken, tüketim harcamaları ve yatırımlar büyümeyi desteklemeye devam ediyor. Özellikle turizm gelirlerinin artışı, hizmetler sektörüne olumlu bir yansıma sağlıyor. YILLIK MİLLİ GELİR 1,2 TRİLYON DOLARI AŞTI 2023'ün ikinci çeyreğinde Türkiye’nin yıllık milli geliri 1,2 trilyon doları aşarak yüksek bir seviyeye ulaştı. Bu artış, ekonominin büyüme potansiyelini sürdürmesine katkı sağlıyor. MERKEZ BANKASI FAİZ ORANI VE TÜFE FARKI 3 YILIN EN DÜŞÜĞÜNDE Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faizi ile Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) arasındaki fark, son 3 yılın en düşük seviyesine indi. Bu durum, enflasyonla mücadelede önemli bir ilerleme olarak görülüyor. Ağustos ayında dış ticaret açığı 34 ay sonra 5 milyar doların altına düşerek olumlu bir ivme kazandı. Bu gelişme, ihracatın ithalatı karşılama oranını artırarak ekonomiye olumlu yansıyor.

Ekim Ayında Enflasyon Beklentilerin Üzerinde Gerçekleşti Haber

Ekim Ayında Enflasyon Beklentilerin Üzerinde Gerçekleşti

Ekim ayında enflasyon, aylık bazda %2,88 artarken, yıllık bazda %48,58 seviyesine ulaştı. Ekonomistlerin tahminleri, aylık enflasyonun %2,46, yıllık enflasyonun ise %47,98 seviyesinde olacağı yönündeydi.  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında tüketici fiyatlarının %62,02, yurt içi üretici fiyatlarının (Yİ-ÜFE) ise %43,93 arttığını gösterdi. Aylık bazda TÜFE %2,88, Yİ-ÜFE ise %1,29 oranında yükseldi.  TÜFE, Aralık 2023’e kıyasla %39,77, geçen yılın ekim ayına göre %48,58 oranında artarken, Yİ-ÜFE Aralık 2023’e göre %27,17, geçen yılın ekim ayına kıyasla %32,24 oranında arttı. TÜFE, yıllık bazda Temmuz 2023’ten bu yana en düşük orana ulaştı; Temmuz 2023'te bu oran %47,83 iken, Yİ-ÜFE Mart 2021’de %31,2 seviyesindeydi.  Ayrıca, yeniden değerleme oranını belirleyen Yİ-ÜFE, ekim sonunda 12 aylık ortalamalara göre %43,93 artış gösterdi. Bu oran, vergi ve harçların ücret artışında esas alınıyor.  SANAYİ SEKTÖRLERİNDEKİ DEĞİŞİM Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), yıllık bazda sanayinin çeşitli sektörlerinde değişiklik gösterdi. Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığında %40,11, imalatta %32,85, elektrik ve gaz üretim ve dağıtımında %20,47, su temininde ise %43,19 artış kaydedildi.  Ana sanayi gruplarına bakıldığında, ara malları %31,79, dayanıklı tüketim malları %39,17, dayanıksız tüketim malları %41,48, enerji ,54 ve sermaye malları %33,84 oranında yükseldi. Aylık değişimlere göre, madencilik ve taş ocakçılığı %0,85, imalat %1,61, su temini %1,55 artış gösterirken, elektrik ve gaz üretim ve dağıtımında %1,56 oranında düşüş yaşandı. Ana sanayi gruplarında ise ara malları %1,52, dayanıklı tüketim malları %2,82, dayanıksız tüketim malları %1,9, sermaye malları %0,67 oranında artarken, enerjide %0,56 oranında düşüş kaydedildi.

Türkiye Sağlık Turizminde Yükseliş: Gelir ve Ziyaretçi Sayıları Artıyor Haber

Türkiye Sağlık Turizminde Yükseliş: Gelir ve Ziyaretçi Sayıları Artıyor

Son yıllarda Türkiye, sağlık turizmi alanında önemli bir yükseliş yaşıyor. Ülkeye gelen sağlık turistleri, turizm gelirlerine önemli katkılarda bulunarak ekonomik büyümeyi destekliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan 2024 II. Çeyrek verileri, sağlık turizminin turizm gelirleri arasından giderek daha fazla pay aldığını ortaya koyuyor. Veriler, 2020 yılında pandemi nedeniyle uçuşların durma noktasına gelmesi nedeniyle o döneme ait istatistikleri içermiyor. Ancak son yıllarda sağlık turizmi, sosyal medyada sıkça gündeme gelen bir konu haline geldi ve gelirlerinin arttığı gözlemleniyor. ZİYARETÇİ SAYISINDA ARTIŞ, TURİZM GELİRLERİNDE YÜKSELİŞ 2021 yılında döviz kurundaki artışlarla birlikte Türkiye’deki sağlık hizmetleri, Avrupa ve Orta Doğu’dan gelen turistler için daha cazip hale geldi. Yaz aylarında eğlence ve turizm amaçlı ziyaretlerin artmasına rağmen, sağlık turizmi ilk çeyreklerde daha yüksek bir pay alıyor. 2020’de büyük bir düşüş yaşayan turizm gelirleri, sağlık turizmi sayesinde tekrar yükselmeye başladı. Özellikle 2021 yılında yaşanan döviz artışları, sağlık turizmi gelirlerini zirveye taşıdı ve bu trend devam ediyor. KİŞİ BAŞINA HARCAMA ORTALAMASI Sağlık turizminde kişi başına harcama, 2020'nin ikinci yarısından 2024'ün ilk yarısına kadar ortalama 2.262 dolar olurken, genel turizm gelirlerinde bu rakam 971 dolar olarak kaydedildi. Yaz döneminde sağlık turizmi harcamaları artarken, 2012-2013 yıllarında ortalama 3.000 dolar kişi başı harcama seviyesine ulaşılmasına rağmen, mevcut harcama miktarları toplam turizm harcamalarının üzerinde seyrediyor.

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu Haber

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait İç Göç İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye’de 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye'de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9'unu erkekler, yüzde 52,1'ini ise kadınlar oluşturdu. En çok göç alan il İstanbul, en az göç alan il ise Ardahan oldu Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul'u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu. İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu. 2023 yılında en çok 20-24 yaş grubundaki nüfus göç etti Türkiye'de, 2023 yılında büyüklük olarak en fazla göç hareketliliği, 647 bin 191 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 43,4'ünü erkekler, yüzde 56,6'sını ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de 2023 yılında en önemli göç nedeni hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu Ülkemizde 2023 yılında iller arası göç eden 3 milyon 450 bin 953 kişiden 601 bin 481'i hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti. Diğer göç etme nedenleri incelendiğinde, 518 bin 16 kişinin daha iyi konut ve yaşam koşulları, 512 bin 11 kişinin ise eğitim nedeniyle göç ettiği görüldü. Erkeklerde en önemli göç nedeni daha iyi konut ve yaşam koşulları oldu Türkiye'de 2023 yılında cinsiyete göre en önemli göç etme nedeni; erkeklerde 257 bin 277 kişi ile daha iyi konut ve yaşam koşulları olurken kadınlarda 361 bin 15 kişi ile hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu. Erkeklerde, hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ve doğal afet / acil durum, kadınlarda ise eğitim ve doğal afet / acil durum diğer önemli göç nedenleri arasında yer aldı. En fazla göç hareketliliğinin olduğu 20-24 yaş grubunda en önemli göç nedeni eğitim oldu Türkiye'de 2023 yılında, en fazla göç hareketliliğinin yaşandığı yaş grubu olan 20-24 yaş grubunun göç etme nedenleri incelendiğinde; bu hareketliliğin en önemli sebebinin eğitim olduğu görüldü. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin 231 bin 477'sinin eğitim, 94 bin 139'unun işe başlamak / iş bulmak ve 50 bin 8'inin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü.

The demand that was on hold in housing has been activated Haber

The demand that was on hold in housing has been activated

According to the housing sales statistics for July announced by the Turkish Statistical Institute (TÜİK), the number of housing sales across the country in July increased by 16% compared to the same month last year, reaching 127,088. However, in the January-July period, sales decreased by 0.5%, falling to 672,162. Across the country, mortgage-backed housing sales in July decreased by 20.9% compared to the same month last year, dropping to 11,496. The share of mortgage-backed sales in total housing sales was recorded at 9%. Industry representatives shared their assessments of the July housing sales figures with reporters. "Those with down payments have started to take action to buy a home" Neşecan Çekici, the President of the Association of Real Estate Investors (GYODER), stated that housing sales in Turkey increased by 16% year-on-year in July. With this increase, the total number of housing sales in the first seven months of the year caught up with last year’s figures, reaching 672,162. Çekici noted that the decline in mortgage-backed sales continues, with first-hand sales increasing by 28.9% and second-hand sales by 10.8% in July. "This picture shows us that the campaigns initiated by companies have been effective, and more importantly, those with down payments have started to take action, fearing a potential price increase in the near future," said Çekici. Çekici also pointed out that expectations from alternative investment tools have become limited. "There is a possibility that interest rates will decrease in the short term, and that housing prices will move upward. Additionally, housing prices have been declining in real terms for seven months. For the first time in seven months, they have lagged behind exchange rates, deposit rates, and policy interest rates," she said. "Real price decreases have accelerated home purchases" Hakan Şişik, President of the Anatolian Side Construction Contractors' Association (AYİDER), recalled that there was a decline before the 16% increase in July. He attributed this previous decline to rising prices and high-interest rates. Şişik explained that the increase in deposit rates also deterred buyers from purchasing homes. "The stagnation in housing sales, along with the slowdown in price increases and even real price decreases, has prompted buyers to take action. Another factor here is the ability to think long-term. As interest rates trend downward, housing prices will rise. This shows that now is the right time to buy a home," he said. Faruk Akbal, Chairman of Fuzul Topraktan, also noted that July saw the highest monthly figure of the year, saying: "While the decline in bank loan sales continues, first-hand sales increased by 28.9% and second-hand sales by 10.8%. This picture shows us that the dormant demand is starting to activate, thanks to alternative products like those from Fuzul Topraktan that make it easier to access housing. Those with down payments are agreeing on payment plans with companies without waiting for banks, and are making profitable purchases. Therefore, we will see this positive effect spread to the remaining months." "Dormant demand has been activated to avoid being affected by price increases" Selman Özgün, Chairman of Helmann Holding, stated that the demand that had been on hold for a while has now been activated, resulting in the highest housing sales figure of the year. Despite the summer months, vacation period, and high-interest rates, a good figure was achieved, said Özgün. "After a 3-4 month decline period, the fact that double-digit growth was achieved again shows how strong the demand for housing still is. On the other hand, there are real price decreases. Our consumers have taken action to take advantage of these opportunities and avoid being affected by potential price increases," he said. Tamer Özyurt, Chairman of Özyurtlar Holding, noted that the upward trend in housing sales figures has begun, emphasizing that this is a positive development for industry representatives. "We are in a period where housing prices have peaked due to the increase in construction input costs and the inflationary environment. Using a loan is essential to becoming a homeowner at current figures. However, the high housing loan interest rates that citizens face are also a challenge. But recently, the stabilization of the sharp increase in housing prices has prompted those with money in hand to take action," he said. Abdüssamet Bahadır, CEO of Bahaş Holding, also stated that despite rising costs, economic fluctuations, and the inability of supply to meet demand, the upward trend in sales figures in July is a promising development. Bahadır noted that while there was an increase in sales to locals, sales to foreigners continued to decline both on a yearly and monthly basis. He suggested that various incentive models should be developed to make the sector more vibrant and to increase sales to foreigners.

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı Haber

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 'nun verilerine göre, nisan, mayıs ve haziran aylarında turizm geliri bir önceki yıla göre yüzde 12 arttı. Bu, turizm gelirlerinde ikinci çeyrek rekorunun kırıldığını gösteriyor. Aynı dönemde gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 15 artarak 16 milyon kişiye ulaştı. Söz konusu rakamlara rağmen tatil noktalarında gözle görülür bir artış olmadı. Turizmci boş otellerden, turist de yüksek fiyatlardan yakınıyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, tatile gitmek isteyen vatandaşların, ücretsiz kıyılara ücret ödeyerek girmesinin, bir restoranda yediği yemeğin üstüne servis ücreti ödemesinin ve turizm sezonunun 5 aya indirgenmesinin başlıca sorunlar olduğunu söyledi. TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem de Türkiye’nin turizmde gözde noktası olan Antalya’da her yıl oteller yüzde 100 doluyken bu sene otellerin yüzde 60’ını güç bela doldurduğunu vurguladı. ‘TATİL YAPMAK LÜKS OLDU’ TÜKONFED Başkan Vekili Av. Güllü, tatil bölgelerinin neden boş kaldığını şöyle anlattı: “Tatil yapmak vatandaşlar için lüks haline geldi. Tüketici, bu sene fahiş fiyatlarla çok fazla karşılaştı. Tatil bölgelerinde özellikle birçok ürün piyasa değerinin çok çok üstünde satılıyor. Ancak bu fahiş fiyatların temel sorunu şu; Ülkemizde turizm denildiği zaman sadece 5 aylık zaman dilimi kapsanıyor. Mayıs ayından eylül ayına kadar ki süreci göz önüne alıyoruz. Açıkçası tüm işletmeler de buna göre hazırlık yapıyor. Böyle olunca da turizm işletmeleri kira bedellerini 12’ye değil 5’e bölerek bir sezon geçiriyorlar. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. ÇÖZÜM: TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK “Fakat biz burada 12 aylık bir döneme yayabilmiş olsak turizmi, çok daha farklı olacak. Turizmi çeşitlendirebilsek; sağlık turizmi, kaplıca turizmi, spor turizmi, kongre turizmi gibi. O zaman çok daha farklı olacak. Ülkemizde 12 ay boyunca turizmi teşvik edebilecek birçok şey var. Ama maalesef turizm bu 3-4 aylık zaman dilimine yayıldığı için işletmeler tüm masraflarını ve kazançlarını bu dönemde çıkartmaya çalışıyor.” ‘FAHİŞ FİYATLARA MÜDAHALE GEREKLİ’ Tatile giden vatandaşların yaşadığı sorunları sırasıyla anlatan Av. Güllü, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu soruna el atması gerektiğini vurguladı: “Fahiş fiyatların en büyük etkisi de şu oldu; Türkiye artık turistik olarak seyahat edilebilir bir ülke olmaktan çıktı. Artık Türkiye pahalı bir ülke konumuna geliyor. Bizim kendi insanımız bile Yunan adalarını tercih ediyor. Ayvalık'a gittiğiniz zaman feribotta Yunan adalarına geçmek için sıra bekleyen yığınla insan görebilirsiniz. "Ülkemizde turizmi bitirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Mesela bugün bir restoranda gittiğiniz zaman bir yemek yediğinizde örneğin ücreti diyelim ki 4 bin lira tuttu veya 5 bin lira tuttu. Hemen restoran sahibi, servis ücreti adı altında aldığınız hizmete yüzde 10 zam koyuyor. 5 bin liralık bir yemek yiyorsunuz ki bu da fahiş bir rakam. 5 bin liranın üstüne 500 lira daha ödemek zorunda kalıyorsunuz. "Affedersiniz ama insanı kazıklayan işletmeye, otele, fazla fazla fiyat çıkartan bir yere bir defa gidilir bir daha gidilmez. O yüzden de insanımız şu mantıkla hareket ediyor. 'Benim Türkiye'de bir günlük harcamamla Yunan adalarında 3 günlük tatil yapabiliyorum. O halde ben niye Türkiye'yi tercih ediyorum?' diyor. Eğer bu şekilde devam edilirse kamu otoritesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu olaylara müdahale etmezse gelecek senelerde bugünleri dahi arayacak hale geliriz.” ‘TURİZM İYİYE GİTMİYOR’ TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, aynı zamanda Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı. Gem, açıklanan rakamların bir şey ifade etmediğini söyleyerek şöyle konuştu: “Bugün TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla bizim bakanlığımızın açıkladığı turizm gelirleri sayısı anlamında eş düzey bir görüntü var. Turizm konuşulduğu gibi iyiye gitmiyor. Bu iş sadece sayısal açıklamalarla, gelir anlamındaki rakamlarla bir şey ifade etmez. 2021’den beri Antalya’dayım, ilk defa bu sene temmuz ayında otellerin derin boşlukları olduğunu görüyorum. ‘PAHALI ÜLKE OLDUK’ “Bu olumsuzluk ekonomi yönetimimizin dövize uygulamış olduğu baskıdan dolayı maalesef turizmciler daha önceden kur farkı geliri yaratırlardı, bununla kazandıklarını maliyetlerine ilave gelen harcamalarda kullanırlardı ve dolayısıyla ücretlere zam yapmazlardı. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 70 görünüyor ama dışarıya baktığımız zaman ölçülen enflasyon yüzde 150-200 civarında. Dolayısıyla otelciler dışarıdan mal tedariğinde bulundukları zaman kur farkı geliri de oluşmadığı için fiyatlara döviz bazında zam yapmaya başladılar. Biz şu anda pahalı ülke konumuna geldik.” KANUNSUZ KIYI İŞGALİ Son yıllarda tatil bölgelerinde yaşanan en büyük sorunlardan biri de çeşitli işletmelerin kıyıları ihlal etmesi oldu. Vatandaş hakkı olan kıyıda ücretsiz bir şekilde yüzemiyor. Denize girmek isteyen vatandaştan giriş ücreti kesiliyor üstüne kıyıyı işgal eden işletmeden de belli bir miktar harcama yapması bekleniyor. TÜKONFED Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, konuya ilişkin şu ifadeleri kaydetti: “Kıyı kanuna göre kıyılar, ücretsiz olarak halkın kullanımına açılmak zorunda. Belediyelerden oradan buradan kıyı kenarını kiralayan işletmeler, şezlong mesafelerini en fazla kıyıya 50 metre uzak tutmak zorundalar. Dolayısıyla işletmelerini halkın geçişine engel olmayacak şekilde dizayn etmeleri gerekir. Ayrıca bir işletme giriş ücreti alamaz. Giriş ücreti ve harcama limitinin konulması kanuni değil. Ancak orada işletmeden bir şezlong ya da şemsiye kiralıyorsanız tabi ödersiniz. "Ama siz plaja giriyorsunuz diye işletmenin herhangi bir materyalini kullanmadan orada yüzeceksiniz diye herhangi bir giriş ücreti vermemelisiniz. Harcama limiti meselesinde de kimseyi zorlayamazlar. Çünkü Tüketici Kanu’nun 6. maddesinde bir mal ve hizmetin alımı bir başka mal ve hizmetin alımına tabi tutulamaz. Açıklamak gerekirse; siz oraya girdiğiniz zaman orada illa harcama yapacaksınız diye bir şey yok. Harcama yapmazsanız bile o parayı alacağız mantığıyla hareket edemezler. Bu yasal bir uygulama değil.”

Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı Haber

Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin Hanehalkı Yurt İçi Turizm verilerini açıkladı. Buna göre, Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan birinci çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 8 milyon 262 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,3 azalarak 9 milyon 854 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 65 milyon 239 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 6,6 gece oldu. Seyahate çıkanlar, 45 milyar 262 milyon 452 bin TL harcadı Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 103,2 artarak 45 milyar 262 milyon 452 bin TL olarak gerçekleşti Bu harcamaların yüzde 95,6'sını 43 milyar 273 milyon 587 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 4,4'ünü ise 1 milyar 988 milyon 864 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 4 bin 593 TL oldu. Bu çeyrekte harcama türlerinin toplam seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde en fazla paya yüzde 33,3 ile yeme ve içme harcamaları, yüzde 28,8 ile ulaştırma harcamaları ve yüzde 10,9 ile konaklama harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise yeme ve içme harcamalarında yüzde 91,4, ulaştırma harcamalarında yüzde 80,8 ve konaklama harcamalarında ise yüzde 127,3'lük artış görüldü. Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 64 ile ilk sırada yer aldı Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada yüzde 22,5 ile ‘gezi, eğlence, tatil’, üçüncü sırada ise yüzde 6,6 ile ‘sağlık’ yer aldı. Seyahate çıkanlar en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 53 milyon 228 bin geceleme sayısı ile en çok "arkadaş veya akraba evinde" kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 4 milyon 971 bin geceleme ile "otel" yer alırken, "kendi evi" 4 milyon 354 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.