Hava Durumu

#Tunus

TOURISMJOURNAL - Tunus haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tunus haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ichkeul Millî Parkı: Kuzey Afrika'nın Saklı Cenneti Haber

Ichkeul Millî Parkı: Kuzey Afrika'nın Saklı Cenneti

Ichkeul Millî Parkı'nın kalbinde, 85 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Ichkeul Gölü bulunuyor. Bu göl, göçmen kuşlar için kritik bir dinlenme ve beslenme noktası. Her yıl binlerce kuş türü, özellikle kış aylarında buraya göç ediyor. Flamingolar, ördekler, kazlar ve pelikanlar gibi türler, göl çevresinde sıklıkla görülebiliyor. Ichkeul, aynı zamanda Avrupa ve Afrika arasındaki göç yollarında stratejik bir konuma sahip olduğu için kuş gözlemcileri için bir cennet olarak kabul ediliyor. Parkın çevresi, çeşitli bitki örtüsü ile kaplıdır. Su bitkileri, sazlıklar ve çeşitli çalı türleri, hem kuşlar hem de diğer vahşi yaşam için ideal bir yaşam alanı sunuyor. Ayrıca, parkta tilkiler, yaban domuzları ve çeşitli sürüngenler gibi yerel fauna türleri de bulunuyor. Ichkeul Millî Parkı, sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda ekolojik dengesi ile de önem taşıyor. Ichkeul Gölü'nün su seviyesi ve tuzluluk oranı, bölgedeki tarım ve endüstriyel faaliyetler tarafından etkilenebiliyor. Bu nedenle, parkın korunması ve sürdürülebilir yönetimi, hem yerel topluluklar hem de uluslararası çevre kuruluşları için büyük bir öncelik. Park, ayrıca Tunus'un kültürel mirasında da önemli bir yer tutuyor. Bölge halkı, yüzyıllardır Ichkeul çevresinde tarım ve balıkçılık ile geçimini sağlıyor. Bu geleneksel yaşam tarzı, bölgenin korunması ve ekolojik dengenin sürdürülmesi ile doğrudan ilişkili. Ichkeul Millî Parkı, Tunus hükümeti ve uluslararası çevre kuruluşları tarafından titizlikle korunuyor. Parkın ekosisteminin sürdürülebilirliği için çeşitli projeler yürütülüyor. Özellikle, gölün su kalitesinin izlenmesi ve kontrolü, parkın uzun vadeli sağlığı için kritik öneme sahip. Turizm gelirleri, parkın korunması ve yerel toplulukların desteklenmesi için kullanılıyor. Ichkeul Millî Parkı, doğal güzellikleri ve ekolojik önemi ile Kuzey Afrika'nın saklı cennetlerinden biri. Göçmen kuşların dinlenme noktası, yerel bitki ve hayvan türlerinin evi olan bu park, her yıl doğa tutkunlarını ve araştırmacıları kendine çekiyor. Ichkeul, korunması gereken değerli bir doğal miras olarak, hem Tunus halkı hem de dünya için büyük bir öneme sahip.

2023’te Tunus’ta turizm canlandı: Rekor yıllar geri dönüyor Haber

2023’te Tunus’ta turizm canlandı: Rekor yıllar geri dönüyor

Ulusal Turizm Ofisi Çalışmalar ve Uluslararası İş birliği Direktörü Ayman Rahmani Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Hedefimiz, son on yılın referans yılı olan 2019'da kaydedilen turist akışının %80'ini geri kazanmaktı" dedi. Rahmani, Tunus'un 2019'un aynı dönemindeki 8,7 milyon ziyaretçiye kıyasla 10 Aralık 2023 itibarıyla 8,8 milyon ziyaretçi alarak bu hedefi aştığını belirtti. Rahmani, "2023 yılın sonuna kadar aynı seyri sürdürürsek 9,6 milyon ziyaretçiye ulaşacağız" diye konuştu. Gelirler 10 Aralık 2023 itibarıyla 6,7 milyar dinar (yaklaşık 2 milyar avro) olarak gerçekleşti. Rahmani, AFP'ye verdiği demeçte, 2023 sonuna kadar 6,9 milyar dinarlık potansiyel geliri hesaba katarak "Bu olağanüstü bir rakam" dedi. Tunuslu yetkiliye göre, ziyaretçi listesinin başında Cezayirliler (2,7 milyon), ardından Libyalılar (2,1 milyon) ve ardından Fransızlar (974 bin) turistle geliyor. Tunus'un 2019'da kaydedilen turist sayısının yüzde 68'ini geri kazandığı 2022'de sektör toparlanmaya başladı.  Dünya Bankası'na göre bu toparlanma, çok zayıf bir büyüme ortamında artan döviz girişi sayesinde borcu gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 80'ini oluşturan Tunus'un cari açığını kısmen azaltmasına olanak sağladı. Ekonomik yavaşlamanın belirtilen ana nedeni, yılın başından bu yana Tunus'u etkileyen ve Tunus'un önemli tarım sektöründe üretimin azalmasına yol açan kuraklık. Ukrayna'daki savaş aynı zamanda tahıl (gıda ve yem) ve enerji ithalatının maliyetlerini de artırdı. Geçtiğimiz on yılda, GSYİH'nın yüzde 9'unu temsil eden turizm, 2011'de eski cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'yi deviren devrimin yansımalarından zarar gördü. Ayrıca 2015 yılında başkent Tunus'taki Bardo Müzesi'nde ve sahil kenti Sousse'de 60 turistin ölümüne yol açan iki cihatçı saldırı yaşandı.

Tunus’ta kuşların su havzası, yok olma tehlikesi altında Haber

Tunus’ta kuşların su havzası, yok olma tehlikesi altında

Ülkenin doğu kıyısındaki Nabil kenti yakınlarında yer alan ve 12 hektarlık bir alanı kapsayan havza, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uluslararası organizasyonlar tarafından da yakından takip ediliyor. Göç yolunda bulunan havza, pembe flamingoların yanı sıra, şahin ve ördek çeşitleri gibi birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Ramsar Antlaşması kapsamında korunmaya alınan su havzası İran'da 1971 yılında imzalanan ve 1975'te yürürlüğe giren Ramsar Antlaşması, tüm dünyada sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına katkı için yerel, ulusal ve uluslararası önlemeler yoluyla tüm sulak alanların korunması ve kullanılmasını amaçlıyor. Özellikle tatlı su, biyolojik çeşitliliğe sahip su havzaları, taşkınların kontrol altına alınması ve yeraltı sularının yanı sıra iklim değişikliklerinden etkilenen bölgelerin korunmasını ön gören Ramsar Antlaşması, ekolojik sistemin korunması için verilen çabaları destekliyor. Nabil’deki Kurba Havzası da Ramsar Antlaşması kapsamında koruma altında olmasına rağmen, insan kaynaklı atık ve bölgeden çıkarılan önemli mineraller nedeniyle kirlilik tehlikesi altında. “Kurba Havzası’nın tarihi eski çağalara dayanıyor” Kurba Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Huda Bufayid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihinin eski çağlara kadar dayandığı havzanın aynı zamanda bölge halkının önemli geçim kaynakları arasında yer aldığını söyledi. Buradaki halkın balıkçılık, tuz kaynağı, hasır yapımı için havzanın kaynaklarından yararlandığını vurgulayan Bufayid, “Bölgede nüfusun artmasıyla birlikte insan kaynaklı kirlilik de arttı. Havzanın bazı bölümleri doldurularak inşaat dahi yapılan yerler var. Gün geçtikçe çevresel atıktan dolayı kirlilik artmakta. Bazı bölgeleri çöplük haline gelen havza, böcek ve sivrisinek istilasının yaşanmasına da neden oluyor.” dedi. Bölge ülkelerinin üye olduğu Akdeniz Sulak Alanlar Girişimi tarafından havzanın temizlenmesi için bütçe ayrıldığını aktaran Bufayid, “2011 yılından sonra yaşanan siyasi ve ekonomik krizden dolayı yıllarca süren bilgilendirme çabaları azaldı. Havza şimdi insani ve çevresel atıkların neden olduğu kirlilikle mücadeleyi kaybetmek üzere. Bu nedenle bölge halkıyla daha sık görüşerek bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Ayrıca atıkların ayrıştırılması ve havzanın temizlenmesi için bölge halkına destek oluyoruz.” diye konuştu. “Kurba Havzası biyolojik çeşitliliği ile önemli sulak alanlardan biri” Kurba Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği Proje Koordinatörü İntihal bin Ali de havzanın biyolojik çeşitliliği ile önemli sulak alanlardan biri olduğunu anlattı. Havzanın önemini vurgulamak için bölge halkına yönelik eğitim çalışmalarına başladıklarını belirten Bin Ali, “Bitki, hayvan, göçmen kuşların katkısıyla biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan Kurba Havzası, Asya ve Avrupa’dan gelen göçmen kuşların yolunda yer alan önemli duraklardan biri. 1987 yılından bu yana sit olanı olarak tescillendi ve koruma altına alındı. Havza, Ramsar Anlaşması kapsamında oluşturulan dünyada korunması gereken sulak alanları listesine alınmasının ardından bölgeyi turizm için kullanmaya çalışan yerel yönetimlere engel olundu.” ifadelerine kullandı. Geçmişte yaşanan sel felaketinde havzanın sel sularını depolayarak yerleşim bölgelerinin su altında kalmasını engellediğini anlatan Bin Ali, şunları kaydetti: “1989’da yaşanan felaket, bölge halkının havzanın önemini daha iyi anlamasına vesile oldu. Bölge halkıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde, organik gübre ve atık geri dönüşümünü sağlama projelerini hayata geçirdik. 30 aile ile beraber sürdürdüğümüz proje kapsamında, organik atıkların gübreye dönüştürülmesini sağlıyoruz. Bu da havzanın temizlenmesine büyük oranda katkı sağlıyor. Sağlık ve Tarım bakanlıklarıyla yaptığımız işbirlikleri sayesinde, bölgeye birçok uzmanın gelip bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamalarına önayak olduk. Bölgedeki en büyük kirlilik kaynağı, kontrolsüz evsel atıklar ve fabrikalardan gelen atıklar, bu yüzden bilinçlendirme çalışmalarına çok önem veriyoruz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.