Hava Durumu

#Turizm Gelirleri

TOURISMJOURNAL - Turizm Gelirleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm Gelirleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin Turizmdeki Çıkmazı; Yüksek Gelirler, Düşük Kârlılık Haber

Türkiye’nin Turizmdeki Çıkmazı; Yüksek Gelirler, Düşük Kârlılık

TURİZM PROFESYONELLERİ, SEKTÖRÜN GELİRLERİNİ, ALTYAPI VE TANITIM EKSİKLİKLERİNİ MASAYA YATIRDI Profesyonel Turizm Yöneticileri Platformu’nun (PTY) düzenlediği “Turizm Ekonomisi” başlıkla çevrimiçi etkinlikte turizm sektörünün güncel sorunları ve çözüm önerileri çeşitli bakış açılarıyla derinlemesine ele alındı. Profesyonel Turizm Yöneticileri Platformu Kurucusu Güngör Gürel, Adnan Menderes Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Nuri Özdoğan ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TURYOD) Başkanı Savaş Çolakoğlu’nun değerlendirmeleriyle, turizmin sadece finansal boyutuna değil, aynı zamanda yönetim, altyapı, tanıtım, personel sorunları ve eğitim konularına da ışık tutuldu.  Turizmde yüksek gelirlerin nereye gitti, firmaların iflas sebepleri sorgulandı  Toplantının moderatörü olan PTY Kurucusu Güngör Gürel, 2024 yılının 8 ayında Türkiye genelindeki otel cirolarının 9,7 milyar dolara ulaştığını, konaklama vergisi olarak yaklaşık 170 milyon dolar paranın turizm işletmelerinden alındığından söz etti. Güngör Gürel, turizmdeki yüksek gelirlerin nereye gittiği ve firmaların iflas sebeplerine değinirken, özellikle gelirlerin ve maliyetlerin doğru yönetilmemesinden kaynaklanan sorunları vurguladı. Özellikle altyapı yatırımlarının yetersizliği, tanıtım bütçelerinin doğru kullanımı gibi konularda daha akılcı çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirten Güngör Gürel, konaklama vergisi olarak alınan paranın destinasyonlarda altyapıya harcanması gerektiğini, tanıtımlarda dijital mecra ve yapay zekâ unsurlarının dikkatle değerlendirilmesinin fayda sağlayacağını söyledi.   “Paranın destinasyonlarda altyapıya harcanması çok önemli” Türkiye Turizm ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) başarılı çalışmalar yürüttüğünü ancak tanıtımlar için harcanan kaynakların doğru şekilde kullanımının büyük önem taşıdığını kaydeden Güngör Gürel, “Paranın destinasyonlarda altyapıya harcanması çok önemli. Örneğin, Kuşadası’nda yaz aylarında kanalizasyon taşıyor, bu şekilde turizm yapamazsınız. Eğer bir destinasyonda kültürel imkanlar sunamıyorsanız, turistlerin de ilgisini çekemezsiniz. Kalış sürelerini artırmaktan bahsediyoruz, peki bunu nasıl yapacağız? İnsanlara vakit geçirebilecekleri aktiviteler sunmamız gerekiyor; destinasyonlarda çekim unsurları yaratmalıyız. Her destinasyonun kendine özgü bir yapısı var. Bu yapıyı dikkate alarak, turist profiline uygun hizmet vermemiz gerekiyor. Ancak asıl mesele şu; gerçekten bu işten para kazanıyor muyuz? Kaynaklarımızı doğru kullanmazsak, sadece ekonomik ve doğal kaynaklarımızı heba etmiş oluruz.” dedi. “Turizm sektöründe nitelikli eleman bulmak gittikçe zorlaşıyor” Turizm sektörünün özellikle pandemiden sonra nitelikli insan kaynakları bulmakta büyük zorluklar yaşadığına vurgu yapan Güngör Gürel, “Birçok şef servis elemanı, daha yüksek kazançlar sunan diğer sektörlere geçti. Turizm sektöründe nitelikli eleman bulmak gittikçe zorlaşıyor. Fransız servisi yapabilecek nitelikli servis elemanları bulmak artık neredeyse imkânsız hale geldi. Bu noktada, turizmin siyasete alet edilmemesi gerektiğini de vurgulamak istiyorum. Turizm siyaset üstü bir sektör olmalı; ancak bu sektörde bir politika belirlenmeli. Örneğin, konaklama vergisi adı altında toplanan paraların doğrudan şehirlerin gelişimine harcanması gerekiyor. Bu vergiler devletin genel bütçesine gitmek yerine, şehirlerin altyapı ve üstyapısını geliştirmeye yönlendirilmelidir.” diye konuştu.  “Dijital platformlar, yapay zekayı kullanarak çok daha verimli ve etkili sonuçlar elde edebilir” Turizm destinasyonlarının tanıtımı için yapılan çalışmaları da değerlendiren Güngör Gürel, şunları söyledi: “TGA’nın yaptığı tanıtım çalışmaları önemli ve değerli; fakat bu çalışmalarda rakamların daha rasyonel bir şekilde paylaşılması, turizmciler için daha anlamlı olacaktır. Örneğin, TGA’ya ödenen katkı payının ne kadarı Ankara’ya harcanıyor, bunu bilmek önemli. Tanıtımın tek elden yapılması, bölük pörçük yapılar yerine daha etkili bir strateji sağlayabilir. Günümüzde tanıtımın dijitale dönmesi gerektiği açıktır. Dijital platformlar, yapay zekayı kullanarak çok daha verimli ve etkili sonuçlar elde edebilir. Özellikle, fuarlar gibi geleneksel yöntemler önemli olsa da dijital tanıtım daha ucuz, daha efektif ve nokta atışı yapma imkânı sağlar. Verilerin doğru kullanımıyla hangi bölgelerde turizme olan talebin arttığını belirleyebilir ve stratejilerimizi buna göre yönlendirebiliriz.” “Gelirleri artırmak için daha verimli bir maliyet yönetimi ve altyapı geliştirme çalışmalarına odaklanılmalı” Adnan Menderes Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Nuri Özdoğan, pandemi sonrası toparlanma sürecinde artan maliyetler ve enflasyonun otel işletmelerini nasıl zorladığını anlatarak, tarım ürünleri ve personel maliyetlerindeki artışların sektör üzerindeki baskısını dile getirdi. Prof. Dr. Özdoğan, Türkiye'nin turizm gelirlerini artırmak için daha verimli bir maliyet yönetimi ve altyapı geliştirme çalışmalarına odaklanması gerektiğini ifade etti.  Prof. Dr. Özdoğan, “Pandemiden çıktık ama küresel bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bölgedeki savaşlar da turizmi etkiliyor. Otel işletmecileri zorlanıyor çünkü birçok yatırımcı farklı sektörlerde faaliyet gösteriyor. Sadece turizmle ayakta kalan işletmeler gerçekten zor durumda. Pandemi sonrası toparlanmaya çalışırken bu sefer de enflasyon ve artan maliyetler işletmeleri zorluyor.  Gelirlerde nominal olarak büyüme var, fakat maliyetler daha da hızlı artıyor. Özellikle personel maliyetleri ciddi bir yük oluşturuyor. Türkiye tarım ürünlerinde güçlü bir ülke olmasına rağmen, tarım ürünlerinin maliyeti artıyor ve bu da otel işletmelerini zorluyor. Böylece, büyük cirolara rağmen daha büyük maliyet baskıları oluşuyor. Eğer arkasında başka bir holding yoksa ya da acente ve online rezervasyon kanallarından yeterince faydalanamıyorsa, oteller iflas ya da konkordato ilan etmek zorunda kalabiliyor. Esas işi sadece turizm olanlar bu durumu daha fazla yaşıyor.” dedi.  “Türkiye’nin yurt dışında kendi tur operatörlerini kurması, değer zincirinden daha fazla pay almasını sağlayabilir” Tanıtım ve pazarlama konusunda da Türkiye’nin eksiklerini düzeltmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdoğan, gelirleri artırmak için destinasyonların altyapısının iyileştirilmesi, yerel tur operatörlerinin güçlendirilmesi ve daha akılcı bir maliyet yönetiminin yapılmasının şart olduğunu söyledi.  Prof. Dr. Özdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: “Türkiye, tanıtım ve pazarlama konusunda da bazı eksiklikler yaşıyor. Tur operatörleri, oteller üzerinde büyük bir baskı kuruyor. Oteller, daha düşük fiyatlarla hizmet sunmak zorunda kalıyor, bu da kârlılıklarını düşürüyor. Özellikle Antalya'daki 5 yıldızlı oteller, tur operatörlerinin düşük fiyat taleplerine boyun eğmek zorunda kalıyor. Bu nedenle Türkiye’nin yurt dışında kendi tur operatörlerini kurması, değer zincirinden daha fazla pay almasını sağlayabilir. Turizm Geliştirme Ajansı, Türkiye'nin tanıtımını yaparken büyük bütçeler harcıyor. Ancak elde edilen gelirler, destinasyonların altyapısının iyileştirilmesine aktarılmıyor. Örneğin, Antalya'ya gelen turistler, havalimanından otellerine ulaşmak için saatlerce yol kat etmek zorunda kalıyor. Bu gibi sorunlar çözülmediği sürece, Türkiye’nin turizmdeki potansiyelini tam anlamıyla değerlendirmesi zor olacaktır. Turizm sektörünün daha verimli ve kârlı hale gelmesi için, değer zinciri analizlerinin yapılması gerekiyor. Bu analizlerle, kimlerin ne kadar kazandığı ve turizmin hangi aşamalarında kâr elde edildiği net bir şekilde ortaya konabilir. Tur operatörleri, otelleri birbirine kırdırarak fiyatları düşürüyor ve bu da sektördeki kârlılığı azaltıyor. Ayrıca, turistlerin harcamalarını doğru bir şekilde ölçmek de zor. TÜİK’in havalimanlarında yaptığı anketlerle elde edilen veriler, gerçeği tam anlamıyla yansıtmıyor olabilir. Kayıt dışı ekonomi, turizm gelirlerinin tam olarak hesaplanmasını zorlaştırıyor. Turizm sektörü sadece döviz girişi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yurt dışına ciddi miktarda döviz çıkışı da gerçekleşiyor. Özellikle Türk turistlerin yurt dışında harcadığı miktarlar oldukça yüksek. Bu durum, turizm gelirlerini dengelemenin yollarını aramamız gerektiğini gösteriyor. Sonuç olarak, Türkiye’nin turizm sektöründe karşılaştığı bu sorunları çözmek için hem devletin hem de özel sektörün birlikte hareket etmesi gerekiyor. Turizm gelirlerini artırmak için destinasyonların altyapısının iyileştirilmesi, yerel tur operatörlerinin güçlendirilmesi ve daha akılcı bir maliyet yönetimi yapılması şart.” “Otellerin gelir artışı yeterli değil, kârlılık ve maliyetlerin daha dikkatli yönetilmesi gerekiyor” TURYOD Başkanı Savaş Çolakoğlu ise otel işletmeciliğinde sadece gelir artışının yeterli olmadığını, kârlılık ve maliyetlerin daha dikkatli yönetilmesi gerektiğini belirtti. Turizm sektörü çalışanlarının eğitim eksiklikleri, nitelikli yönetici ihtiyacı ve sektörün dijitalleşme gereksinimlerine de dikkati çeken Savaş Çolakoğlu, sektörün daha sürdürülebilir ve kârlı hale gelmesi için hem kamu hem de özel sektörün daha stratejik bir şekilde hareket etmesi gerektiği vurguladı.  Tanıtımın doğru yapılması, altyapının güçlendirilmesi, personel ve yönetici eğitimine yatırım yapılması gibi çözümlerin sektörün gelecekteki başarısının anahtar unsurları olduğunu dile getiren Çolakoğlu, şunları söyledi: “Sadece gelirler üzerinden değerlendirme yapmak yanıltıcı. Yıllardır turizm yatırımcılarına, yatırım yapmadan önce fizibilite çalışması yapmaları gerektiğini söylüyoruz. Ancak birçok yatırımcı sadece doluluk oranlarına ve ciroya bakıyor. Fakat karlılığa dikkat etmiyorlar. Maliyetler ve giderlerin nasıl arttığını göz ardı etmek, işletmelerin zarar görmesine yol açıyor. TÜİK verilerine göre turizm gelirlerinde yüzde 9,3 artış var, ancak giderlerdeki artıştan kimse bahsetmiyor. Kişi başı gelir 976 dolardan 942 dolara düşmüş. Gece başı kişi harcaması ise 93 dolardan 98 dolara çıkmış. Oda fiyatları arttı, ama geceleme sayısı azaldı. Ülkeye çok sayıda turist geliyor, ancak bunların harcamalarının ne kadarını burada gerçekleştirdiği belirsiz. Hatta sınır kapılarından giriş yapan, harcama yapmayan, hatta burada çalışmak için gelen yabancılar bile turist olarak sayılıyor. Örneğin, Edirne’ye alışveriş yapmak için gelen Bulgar vatandaşlarını turist olarak sayıyoruz. Belki bir gece konaklıyorlar, belki de arabalarında yatıyorlar. Ancak gerçek anlamda bir konaklama hizmeti almadıkları için turizm gelirlerine doğrudan bir katkıları olmuyor. Türkiye, dünyada ağırladığı turist sayısı bakımından ilk 10'da yer alsa da elde edilen gelir açısından aynı başarıyı yakalayamıyor. Nüfus ve yüzölçümü bakımından daha küçük olan Avrupa ülkeleri, Türkiye'den daha fazla turizm geliri elde ediyor. Bunun nedeni, artan maliyetler ve baskılanan döviz kurları. Örneğin, Rus turistler artık Türkiye'ye gelmekte zorlanıyorlar çünkü onlar için Türkiye pahalı hale geldi. Temmuz ayında doluluk oranları, özellikle resort bölgelerinde yüzde 60-70 civarında kaldı. Artan otel fiyatları, yerli ve yabancı turistler için de bir sorun teşkil ediyor. Enflasyon oranlarının yüksek olması, otel işletmelerinin maliyetlerini artırıyor. Özellikle enerji giderleri, otellerin en büyük masraf kalemlerinden biri. Elektriğe yüzde 38 zam yapılırken, otellerin gelirlerini sadece yüzde 9 artırmaları, kârlılıklarını ciddi şekilde etkiliyor. Otel işletmecilerinin ve yatırımcıların, maliyet hesaplarını çok dikkatli yapmaları gerekiyor. Turizm sektörü açısından gelir artışı var gibi gözükse de gerçek tablo farklı. Geçen yıla göre yüzde 9,5-10 oranında bir artış görülse de maliyetlerdeki artış çok daha yüksek. Enflasyon oranı yüzde 71'e yakınken, gelir artışının yüzde 9 civarında kalması, otellerin kâr marjlarını eritti.” “Dijitalleşme mi, fuarcılık mı? Her ikisi de gerekli diye düşünüyorum” Turizm destinasyonlarının tanıtımına dönük çalışmaları da değerlendiren Çolakoğlu hem geleneksel hem de teknoloji yoğun tanıtım faaliyetlerinin bütünsel kullanılması gerektiğini belirtti. Çolakoğlu, “Dijitalleşme mi, fuarcılık mı? Her ikisi de gerekli diye düşünüyorum. Fuarlara katılmak, hocamızın dediği kadar basit değil. Tabii ki sadece tatile gitmiyoruz. Dört gün süren bir fuara katıldığımızda, en az iki gününde iş anlaşmaları yapıyoruz. Yanlış anlaşılmasın, tatil amaçlı değil, iş amaçlı gidiyoruz. Fuarlar aslında bir gösteri alanı. Orada tabii ki iş anlaşmaları yapıyoruz, sezonluk satışlar gerçekleştiriyoruz, ama aynı zamanda kendimizi ve işletmemizi göstermek zorundayız. Rakiplerimize karşı kendimizi sergileyebilmek önemli. Sadece online üzerinden iş yaparsak, sosyalleşmeyi ihmal etmiş oluruz ve bu da başarımızı düşürür. Ne kadar çok insanla tanışırsak ne kadar çok insanın hayatına dokunursak o kadar başarılı oluruz. Tabii ki dijitalleşme de vazgeçilmez bir kanal, ama fuarlarla da doğru insanları bir araya getirebilirsek, dönüşleri daha fazla alıyoruz. Fuarlar bazen yanıltıcı olabilir; kalabalıklar gözünüzü boyayabilir. O nedenle birebir görüşmeler çok daha değerli. Özel sektörde düzenlenen workshoplara da katılmak önemli. Bölge ziyaretleri yaparak pazarı daha iyi anlıyoruz. Yıllar önce Türkiye Otelciler Federasyonu genel sekreterliğini yaparken, başkanımız Osman Ayık'la düğün turizmi üzerine çalışmaya başladık. Hindistan'da yaptığımız bir çalışmayla Hint düğünlerini Antalya'da organize etmeye başladık. Pazarınızı iyi belirleyip, doğru yere yönlenirseniz sonuçları hızlı alırsınız. Ülkemizin en büyük sorunlarından biri turizmi yıl boyunca sürdürememek. Eğer turizmi 12 aya yayabilirsek, personel sorunu da büyük ölçüde azalır. Çünkü turizm çalışanları, sürekli iş bulamadıkları için başka sektörlere yöneliyorlar.” dedi.  “Önce yatırımcıyı, sonra genel müdürleri eğitmeliyiz” Eğitim ve kalifiye iş gücünün yetiştirilmesi konusuna da parantez açan Çolakoğlu, şöyle devam etti: “Eğitime özellikle sektörlerde yukarıdan başlamamız gerekiyor. Yani önce yatırımcıyı, sonra genel müdürleri eğitmeliyiz. Bu aşamalar tamamlandığında, zaten alttan yukarıya bir yayılım olur. Bazen, aşağıdan gelen iyi donanımlı genç arkadaşlarımız bir şeyler yapmak istiyor, ancak karşılarında olaylara dar bir perspektifle bakan bir yönetici ya da yatırımcı buluyorlar. Gençler de bu ortamda iş yapmanın zor olduğunu düşünüp, bırakıp gidiyor. Bu nedenle bazı konularda eğitime en üstten başlamalıyız. Yatırımcıyı ve genel müdürleri eğitmek, sektörün sağlıklı gelişimi için çok önemli. Yıllarca yöneticilik yaptım ve her zaman ekibime güven verdim. Sık sık ekibime şunu derdim; ‘Bana bir şey sormayın, çünkü zaten işleri siz yapıyorsunuz. Ben otelde ortalıkta gezen adamım, siz dışarıda otelin yüzüsünüz.’ Yani oteldeki işler, çalışanlara doğru dağıtıldığında zaten kendiliğinden düzgün ilerler. Gerçekten profesyonel yöneticilere güvenmemiz gerekiyor. Türkiye’nin ekonomisini düzeltecek sektörlerden biri turizmdir. Yatırımcı, milyon dolarlık yatırım yapıyor, metrekare başına şu kadar avro harcadım diyerek övünüyor. Fakat mermerleri kim temizleyecek? İşçiye ne vereceksiniz? Asgari ücret mi? Bu bir çelişki. Housekeeping ve diğer departmanlarda çalışan arkadaşlarımıza daha fazla değer vermemiz gerekiyor. Stevard departmanını küçümsüyorlar, oysa otelin en değerli elemanları onlardır. Yatırımcıya anlatıyorum; tabakları koruyacak olan kişi o arkadaşlar. Ay sonunda tabaklar kırıldığında çıkan masrafı yarıya indirmek istiyorsanız, o kişilere gereken ücreti ödeyin. Çünkü turizmde personelden tasarruf ederek para kazanılamaz. Fazla personel çalıştırmanın verimliliği düşürdüğünü kabul ediyorum. Ancak gerekli sayıda, donanımlı personelle çalışan oteller her zaman başarılı olur. Antalya'da bunu başaran oteller var ve bu otellerin ciroları diğerlerinin iki-üç katıdır. İnsanlarla çalışan bir sektör olarak, sabırlı olmamız ve personelimize yatırım yapmamız şart. Genç arkadaşlara da sabretmelerini öneriyorum. Bu sektörde iş imkânları çok fazla, sadece biraz sabır gerekli. Türkiye, uzun yıllar bu sektörden ciddi kazançlar sağlayacak.”  

“Gece Müzeciliği ile 35 Tarihi Eser Vatanına Döndü” Haber

“Gece Müzeciliği ile 35 Tarihi Eser Vatanına Döndü”

Türkiye İş Bankası'nın 100. Yılında Atatürk Vizyonuyla Geleceğe Bakış Konferansı'nda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Gece müzeciliği daha geniş bir turistik kitleye ulaştı. Yaz aylarında turistlerin yapmayı sevdiği bir aktivite haline geldi. 2018-2024 yılları arasında ülkemizden yurt dışına çeşitli sebeplerle çıkarılan 7 bin 839 eseri, titiz bir takip neticesinde yeniden ülkemize getirdik. Sadece bu yılın ilk dokuz ayında getirdiğimiz eser sayısı ise 35 oldu. Yani 35 varlığımız ait olduğu vatan topraklarına geri döndü" dedi. Türkiye İş Bankası'nın 100. Yılında Atatürk Vizyonuyla Geleceğe Bakış Konferansı'nın açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran'ın katılımlarıyla gerçekleşti. Konferansta konuşan Bakan Ersoy, 60 milyon turist 60 milyar dolar turizm geliri hedefine değinirken, Atatürk'ün ileri görüşlü vizyonunu belirterek, ekonomik bağımsızlığın ulusal egemenliğin güvencesi olduğunu dile getirdi. Ayrıca vatana geri getirilen 35 tarihi eserin altını çizdi. "Atatürk'ün ortaya koymuş olduğu vizyon gelecek nesillerin yolunu aydınlatacak" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ileri görüşlülüğüne değinerek, "100 yıl önce atılan bu adım sadece bir bankanın başarı hikayesi değil. Aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ileri görüşlü liderliğinin de sonucudur. Atatürk, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığının ülkenin siyasi bağımsızlığı kadar hayati olduğunu her zaman vurgulamıştır. Ekonomik bağımsızlık, ulusal egemenliğin güvencesidir. İş Bankası da bu vizyonunun ışığında, kurulduğu günden bu yana Türkiye ekonomik kalkınmasının en önemli yapı taşlarından biri olmuştur. Atatürk'ün ortaya koyduğu vizyon yalnızca kendi dönemiyle ilgili değil, gelecek nesillerin de yolunu aydınlatacak bir rehberdir. Onun ekonomik ve sosyal alanlarda hedeflediği modernleşme süreci yalnızca Batı'yı takip etmek değil, Türk milletini dünya sahnesinde hak ettiği konuma getirme çabasıdır. Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda ilerlerken yalnızca ekonomik başarılar değil, kültürel değerlerimizin korunması ve dünyaya tanıtılması da en önemli önceliklerimizdendir" dedi. "Gece müzeciliği uygulaması daha geniş bir turistik kitlesine ulaştı" Gece müzeciliğinin turistler tarafından ilgi bulduğuna değinen Bakan Ersoy, "İş Bankası vesilesiyle bir araya geldiğimiz bugün de bakanlığımızın gelecek vizyona ilişkin bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sene başında ortaya koyduğumuz 60 milyon turist, 60 milyar dolar turizm geliri hedefimiz Türkiye'nin turizmdeki küresel gücünü bir kez daha kanıtlamaktadır. Türkiye sadece deniz, kum ve güneş değil, aynı zamanda tarihin derinliklerinden gelen kültürel zenginlikleriyle de turistlerin ilgisini çekmektedir. Turizm sektörümüzün bu başarısında dünya çapında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik çalışmaların ve kültürel miras projelerimizin büyük bir rol oynadığını söylemek gerekiyor. Geleceğe miras projemiz ile Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik kazılar ve restorasyonlar kültür turizmini desteklerken ülkemizi cazibe merkezi haline de getirmektedir. Elbette kültürel mirasın korunması kadar geniş kitlelere tanıtılması da bizim için önemli. Bu nedenle hayata geçirdiğimiz gece müzeciliği uygulaması kültürel zenginliklerimizi daha geniş bir turist kitlesine tanıtma fırsatına sunuyor. Özellikle sıcak yaz aylarında turistlerimiz antik şehirleri gece gezme şansı buluyor ve bu deneyim sosyal medyada büyük ilgiyle paylaşılıyor. Bu yenilikçi yaklaşım turizm gelirlerinin yaygınlaşmasına katkı sunarken kültürümüzün daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor" ifadelerini kullandı. "35 eserimiz ait olduğu topraklara geri geldi" Bakan Ersoy, "Bu topraklara ait değerlerin Türkiye'ye geri dönmesini sağlamak bizim en önemli hedeflerimizden biridir. 2018-2024 yılları arasında ülkemizden yurt dışına çeşitli sebeplerle çıkarılan 7 bin 839 eseri, titiz bir takip neticesinde yeniden ülkemize getirdik. Sadece bu yılın ilk dokuz ayında getirdiğimiz eser sayısı ise 35 oldu. Yani 35 varlığımız ait olduğu vatan topraklarına geri döndü. Bizim en önemli başlıklarımızdan bir diğeri de restorasyon ve renovasyon çalışmalarımızdır. Kültür Varlıklarımızın korunması ve restorasyonu hem tarihimize sahip çıkmak hem de bu değerlerin gelecek nesilleri en iyi şekilde aktarmak için büyük bir sorumluluktur. Bu kapsamda 2023-2024 yıllarında yaklaşık 6.4 milyar ödenek aktarılarak 270 adet kültür varlığımızın proje ve restorasyonları gerçekleştirilmiş ve gelecek nesillere ulaşması sağlanmıştır" şeklinde konuştu. "16 şehir de festivallerimiz 8 ay devam edecek" Festivallerin devam edeceğini belirten Bakan Ersoy, "Kültür sanatı geniş kesimlere ulaştırmak ve kültür ile sanatın birbirini destekleyen ekosistemlerin sağlam ışık Türkiye Kültür Yolu Festivallerini hayata geçirdik. Bu yıl 16 şehrimizde toplamda 8 aylık süreci kapsayan şekilde festivallerimizi gerçekleştiriyoruz. İş Bankası'nın 100'üncü yıl vesilesiyle ekonomik bağımsızlık kadar kültürel bağımsızlığımızın da ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyor, bu değerli kurumumuzu yürekten kutluyorum. Türkiye İş Bankası kuruluşunun 100'üncü yılında ayrıca devlet opera ve balesi genel müdürlüğünce düzenlenen 21'inci Uluslararası Bodrum Bale Festivali'ne de ana sponsor olmuştur. Banka, modern Türkiye'nin inşasına hizmet eden pek çok değerli projeye imza atarak bu ülkenin aydınlanma yolculuğuna önemli katma değerler sağlamıştır. Bu vesileyle İş Bankası'na katkılarından dolayı teşekkür ederken, ülkemizin turizm ve kültür alanında gelecekte de dünya sahnesinde çok daha güçlü bir kurumda olacağına olan inancımız paylaşmak istiyorum. Hep birlikte daha aydınlık bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Zihnimizde yeni fikirler canlandırmak için çalışacağız" İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "Adımızın bizzat Atatürk tarafından konulması bizler için hep gurur kaynağı olmuştur. Bu konferans da geleceği anlamak için geçmişi araştıracağız. Her biri alanında öncü bilim insanlarının, ekonomistlerin, sporcularımızın, sanatçılarımızın hikayeleri ile düşüncüleri ve bakış açılarıyla zihnimizde yeni fikirler canlanacak. Yeni teknolojileri konuşacağız. İlham verecek bir kalkınma programını konuşacağız. Yarın ki konuşmamda, sizlere küresel sorunlara nasıl yaklaştığımızı, ikinci yüz yılı; akılla, bilimle, vicdanla, doğaya ve insana saygı duyarak gençler ile birlikte nasıl tasarladığımızı, 100'üncü yılında köklü ve bir o kadar genç ruhlu modern bir girişim olduğumuzu anlatmaya çalışacağım" dedi. "İtibar, itimat, modern ve milli bir bankayız" İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ise, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anarak konuşmama başlamak isterim. İş Bankası için Atatürk'ün vatanı kurtaracak ve yükseltecek tedbirlerin başında gördüğü, halkın doğrudan itibar ve itimadından doğup meydana gelen tam manasıyla modern ve milli bir banka kurulması idealler

İlk 6 ayda turizm gelirlerinde rekor Haber

İlk 6 ayda turizm gelirlerinde rekor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantı ile 2024 yılı ilk 6 aylık turizm verilerini açıkladı. Bakan Ersoy, yılın ilk 6 ayında 23,7 milyar dolarlık rekor turizm geliri elde edildiğini duyurdu. Bakan Ersoy, turizm gelirlerindeki rekorların sonraki çeyreklerde de görüleceğinin altını çizerek, “Yıl sonu hedefimiz olan 60 milyar doları aşabiliriz” dedi. Yabancı ziyaretçilerde geçtiğimiz yılın ilk 6 ayında 103 dolar olan kişi başı gecelik harcamanın 109 dolara yükseldiğini açıklayan Bakan Ersoy, tüm ziyaretçilerde kişi başı gecelik harcamanın ilk 6 ayda 98 dolar olarak gerçekleştiğini belirtti. Ersoy, “Tüm ziyaretçilerde yıl sonu hedefimiz 103 dolar olduğunu düşünürsek hedefimizle uyumlu şekilde ilerlediğimizi söyleyebiliriz. 2024 yılı ilk yarısında 10.1 gün ortalama kalış süresi. Yıl sonu hedefimiz 9,7. Muhtemelen 9.7 ortalama kalış hedefinin üzerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu. Ziyaretçi sayılarıyla ilgili bilgi veren Bakan Ersoy, “İlk çeyrekte yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 artış göstererek 26 milyon 137 bin olarak gerçekleşti” şeklinde açıklama yaptı. Bakan Ersoy, ziyaretçilerde 2,7 milyon ile Rusya’nın ilk sırada yer aldığını, Almanya’nın 2,5 milyon ziyaretçi sayısıyla ikinci, Birleşik Krallık’ın ise 1,8 milyon ziyaretçi sayısıyla üçüncü sırada yer aldığını açıkladı. Ziyaretçileri sayılarının ay bazında pandemiden sonra yükselişe geçtiğini ifade eden Bakan Ersoy, “Ziyaretçi sayılarına ay bazında baktığımızda, 2019, 2022, 2023 ve 2024 karşılaştırmaları olarak bakıyoruz. Pandemi döneminde 21 milyon 152 bin olan rekor sayısı pandemi sırasında aşağı inmişti tekrar yükselişe geçti. Bu sene ilk 6 ayda 26 milyon 137 bin rakamıyla rekor bir seviyeye ulaştık. Yıl sonu hedefleriyle uyumlu şekilde büyümeye devam ediyoruz” diye konuştu. "EURO 2024 ve Olimpiyat organizasyonları ziyaretçi sayılarına etki etti" Haziran ayında ziyaretçi sayılarının artış oranında bir yavaşlama görüldüğüne işaret eden Bakan Ersoy, artış hızındaki bu azalmanın Temmuz, Ağustos aylarında da devam edeceğini vurguladı. Bakan Ersoy, bunun nedenleri olarak Avrupa Şampiyonası ve Fransa Yaz Olimpiyatları’nı göstererek “Bu turnuvaların etkisiyle haziran ayındaki yavaşlama temmuz ve ağustos aylarında da devam edecek. Eylül itibarıyla tekrar artış oranlarında yükselme göreceğiz. Yıl sonu hedefimiz olan 60 milyon ziyaretçiyi aşabiliriz” dedi. “Çeşme ve Bodrum’da yerel yönetimler turizm projelerine siyasi yaklaştı” Bakan Ersoy, son dönemde gündeme gelen Bodrum ve Çeşme’deki dolulukların az olmasının asıl nedeninin turizmin 12 aya yayılamamış olması ve sadece Türk ziyaretçilere hitap edilmesi olarak gösterdi. Bakan Ersoy, “Yunan adalarının kapıda vize vermesi etkili olmuş olabilir. Türk ziyaretçilerin geçen seneye oranla daha kısa süre konaklamış olması etki yapmış olabilir. Ancak konunun özü Çeşme ve Bodrum bölgelerinin sezonun kısa olması sezonu, 12 aya yayamamış olması ve ağırlıklı olarak tek pazar endeksli bir pazar olmuş olması. Türk pazarına endeksli bir sektör oluşturulmuş” dedi. “İzmir ve Bodrum’dan direkt uçuşlarla dünyanın birçok yerine ulaşılacaktı” 2018 yılında göreve başladıktan sonra Ege turizm merkezlerinin geliştirmek ve sezonu 12 aya yaymak için Ege Turizm Merkezleri, Çeşme Projesi beraberinde Didim projelerini oluşturduklarını hatırlatan Ersoy, “Bu projeyle Ege turizm bölgelerinde sezonun 12 aya yayılması üzerine kurgulanmıştı. Spor aktiviteleri, kültür sanat merkezleri, etkinlik sanat alanları, nitelikli yatak kapasitesiyle her kesime hitap eden konaklama ortamı oluşturulacaktı. Bu projeyle İzmir ve Bodrum direkt uçuşlarla başta Avrupa olmak üzere dünyada bir çok noktaya bağlanıyor olacaktı. Ancak yerel yönetimler projeye siyasi yaklaştı. Birçok hukuki süreç başlatıldı. Yavaş olsa da ilerliyor. Bu süreç tıkanmasaydı 2018 yılında başladığımız süreç hayata geçmiş olacaktı” diye konuştu. “Kariye Camii’ne turistik ziyaretler 20 euro olacak” Bakan Ersoy, 6 Mayıs’ta yeniden ibadete açılan Kariye Camii’yle ilgili yeni bir düzenlemeyi paylaştı. Bakan Ersoy, UNESCO kuralları kapsamında Kariye Camii’nin ziyaretçi yönetim planıyla yönetilmesine karar verildiğini duyurdu. Ersoy, “Cuma günleri sadece yerli ve yabancı ziyaretçilere ibadet amaçlı açık olacak. Cuma günü dışında hem ziyaret hem de ibadete açık olacak. 19 Ağustos itibarıyla turistik ziyaretler kişi başı 20 euro olacak. Gelirin tamamı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kalıyor” şeklinde açıklama yaptı. “40 binin üzerinde konut, turizm amaçlı hizmet verecek” Turizm konutlarıyla ilgili sonuçları paylaşan Ersoy, “Şu ana kadar 32 bin 904 konuta belge verildi. Bunların 29 bin 789’unun işlemleri tamamlandı. 2 bin 364 tesisin işlemleri devam ediyor. İncelemede 8 bin 476 tesis bulunuyor. Belge taramaları ve yerinde tespitle birlikte çalışmaya başlayabilirsek. Yaklaşık 40 binin üzerinde konut turizm amaçlı hizmet verecek durumda gözüküyor” bilgilerini verdi.

Turizm gelirlerinde ilk çeyrek rekoru Haber

Turizm gelirlerinde ilk çeyrek rekoru

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Turizm gelirlerinde ilk çeyrekte 8,8 milyar dolar ile gelir elde edildi. Geçen seneki ilk çeyrek geliri 8,3 milyar dolar revize edildi. Bu yılki hedefimiz olan 60 milyar dolara uyumlu bir şekilde gerçekleşmelerin olduğunu görüyoruz. İlk çeyrekte tarihimizdeki en yüksek ilk çeyrek turizm geliri elde ettik” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılı ilk çeyrek turizm verilerini açıkladı. Bakan Ersoy, turizm istatistiklerinde 2022 yılında yapılan revizyon kapsamında BKM ve sağlık turizmi araştırma sonuçlarının sisteme entegre edildiğini belirtti. Ersoy, bu yılki revizyonda EGM’den alınan günübirlik ziyaretçi verilerinin kullanılmaya başlandığını ifade ederek, ''Çıkış yapılan sınır kapısı türü hesaplamalar detaylanarak güncellenmeye başlandı. Çok daha kesin veri elde edilmeye başlandı. Bu yapılan revizyonla 2012-2023 yılları arası dönemi kapsayacak şekilde turizm gelirleri gecele sayıları günübirlik gelen ve geceleme yapan kişilerde güncelleme yapıldı” şeklinde bilgi verdi. Bakan Ersoy, turizm gelirlerinde ilk çeyrekte 8,8 milyar dolar gelir elde edildiğini açıkladı. Ersoy, “Geçen seneki ilk çeyrek geliri 8,3 milyar dolar revize edildi. Bu yılki hedefimiz olan 60 milyar dolara uyumlu bir şekilde gerçekleşmelerin olduğunu görüyoruz. İlk çeyrekte tarihimizdeki en yüksek ilk çeyrek turizm geliri elde ettik” dedi. Bakan Ersoy, ziyaretçi sayılarının 2024 yılı ilk çeyreğinde geçen seneye göre yüzde 16,7 artarak 9 milyon 68 bin olarak gerçekleştiğini açıklayarak, “Beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Yıl sonu hedefimiz olan 60 milyon ziyaretçiye uyumlu şekilde ilerliyoruz. Bu dönemde en fazla ziyaretçi 748 bin İran’dan 688 bin Almanya’dan ve 682 bin Rusya’dan geldi” dedi. Ortalama kalış süresinde ilk 3 ayda 11,1 olarak gerçekleştiğini ifade eden Ersoy, yıl sonu hedefi olan 9,7’ye doğru ilerlediklerini belirtti. Kişibaşı gecelik harcamalarda rekor kırıldığını aktaran bakan Ersoy, “Kişibaşı gecelik harcama 93 dolar olarak gerçekleşti. Geçen sene 84 dolar idi. İlk çeyrekler itibarıyla turizm tarihindeki en yüksek kişibaşı gecelik harcamaya ulaşıldı” dedi. Hedef pazarlarda beklenti üzerinde büyüme gerçekleştirdiklerini açıklayan Bakan Ersoy, “İskandivanya’da ortalama yüzde 15’lik büyüme hedefimiz vardı, yüzde 25 olarak gerçekleşti. Asya-Okyasnusya’da yüzde 54’lük hedefimiz vardı, yüzde 63 büyüme yakalandı. Kuzey Amerika pazarında yüzde 19 büyüme gerçekleşti. Burada da hedef yüzde 17 idi” diye bilgi verdi. “F1 yarışları Türkiye’ye geliyor” Gündemdeki konulara değinen Ersoy, F1 pistiyle ilgili gelişmeleri anlattı. Ersoy, "İstanbul F1 sahası bakanlığımıza bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait, Nisan ayı içerisinde bir ihale süreci gerçekleşti. İhale başarıyla tamamlandı. Şimdi ikinci aşamaya geçtik. Mayısın ilk haftası içinde yer teslimleri yapılacak. Mevcut kiracının yeri boşaltması ve ihaleyi kazanana devir teslimi yapılacak sonrasında da hızlı bir şekilde 2026 itibarıyla F1 yarışlarının Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili kontratlama süreci başlayacak. Planlandığı şekilde süreç ilerliyor" şeklinde konuştu. ‘Milliyet Farkı’ ücretine ceza Bakan Ersoy, gündemdeki diğer bir konuya da şu şekilde değindi: “Antalya’daki hafta sonu bir otelde yaşanan otel rezervasyonuna yönelik konuyla bakanlık denetledi. Misafir rezervasyonunun tesis tarafından konfirme edildikten sonra ‘milliyet farkı’ haksız gerekçe 120 euro karşılığında 4 bin 778 lira ücret farkı alınması nedeniyle firmaya 54 bin 694 TL idari ceza uygulandı. Alınan ücret farkı misafire iade edildi.” booking.com’un faaliyetlerinin engellendiği iddiası Bakan Ersoy booking.com'un faaliyetlerinin Türkiye'de engellendiğiyle ilgili iddialara yanıt verdi. Ersoy süreci şu şekilde anlattı: “Bu iddia da gerçek dışı. İşin aslını sizle paylaşayım. Türkiye Seyahat Acenteları Birliği tarafından vergi ödemediği ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle booking.com hakkında 2015 yılında bir dava açıldı. 2017 yılında mahkeme ihtiyati tedbir kararı aldı ve davaya ilişkin karar 2019 yılında çıktı. Mahkeme 'haksız rekabet var' kararıyla birlikte booking.com'un 500 bin lira teminat yatırılması karşılığında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verdi. Kararda şirketin vergi ödemediği ve iş yeri açmak için gerekli izinleri almadığı belirtilirken dijital ve sabit iş yeri açma yoluyla faaliyette bulunarak idari ve hukuki denetimlerden kaçındığı ifade edildi. Bu yollarla denetlenmelerini engellediğine dikkat çekildi. Yani özetle mahkeme demiş ki, Türkiye'deki vergi mevzuatlarına, ticari kanunlara ve tüketici kanunlarına uyumlu bir şekilde çalışmayı kabul ediyorsanız çalışabilirsiniz. Aksi takdirde faaliyet de gösteremezsiniz demiş. Sonuçta bakın bakanlık tarafından yapılmış bir engelleme yok. Türkiye Seyahat Acenteları Birliği tarafından 2015 yılında açılmış bir dava, kesinleşmiş bir mahkeme var. Aynı bu şekilde mahkeme sonucuna uygun olarak, Türk vergi mevzuatı ve kanunlarına ve tüketici kanunlarına uyumlu şekilde çalışmayı kabul eden onlarca yabancı menşeli global rezervasyon motoru ülkemizde faaliyet de gösterebilmektedir."

“TÜİK son çeyrek verilerini açıkladı, turizm gelirleri yüzde 17 arttı” Haber

“TÜİK son çeyrek verilerini açıkladı, turizm gelirleri yüzde 17 arttı”

TÜİK, 2023 yılı 4. çeyrek turizm verilerini açıkladı. Buna göre son çeyrekte turizm gelirleri .9 arttı ve 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara yükseldi. TÜİK verilerini değerlendiren Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Turizm alanında kamu-özel sektörü iş ve güç birliği şart. 2024 yılı ülkemiz turizmi açısından yeni rekorların kırıldığı bir yıl olacak” dedi. Turizm, ülkemiz ekonomisine en katma değer üreten en önemli sektörlerden biri haline geldi. Türkiye’nin turizm geliri, 2023’te bir önceki yıla göre % 16,9 artarak 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara yükseldi. Bu dönemde ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 57 milyon 77 bin 440 kişi oldu. ÖZEL SEKTÖRÜN YATIRIM YAPMASI YETMEZ, KAMU’NUN YANIMIZDA OLMASI GEREKİYOR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılının 4. çeyreğine ve yılın geneline ilişkin turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri, geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 16,9 artarak 54 milyar 315 milyon 542 bin dolara çıktı. Geçen yılki gelirin 41 milyar 61 milyon 408 bin dolarını kişisel harcamalar, 13 milyar 254 milyon 134 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Turizm gelirleri ülkemiz ekonomisi için çok önemli bir kalem haline geldi. TÜİK’in açıkladığı 4. çeyrek verilerinin satır aralarını okuduğumuzda turizmden yiyecek çok ekmeğimiz olduğunu görüyoruz. Camelot Maritime olarak, turizme kamu-özel sektör iş ve güç birliği çerçevesinde yatırım yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Sadece özel sektörün yatırım yapmasının yeterli olmayacağını, kamunun muhatap tarafının da bu konuda bizimle birlik içinde olması gerektiğinin altını çiziyorum. Turizmi milli bir mesele olarak görmek ve buna göre hareket etmek gerektiğini söylemek isterim” dedi. “GEZİ, EĞLENCE, SPORTİF VE KÜLTÜREL FAALİYETLER”İN ORANI ARTIYOR TÜİK verilerini değerlendiren Çavuşoğlu, “Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57 milyon 77 bin 440 kişiye yükseldi. Bunların yüzde 13,5’ini 7 milyon 730 bin 473 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Bu dönemde kişi başına geceleme yapanların gecelik ortalama harcaması 99 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalama harcaması ise 72 dolar oldu. Geçen yıl spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 70,7, yeme-içme harcaması yüzde 33,2 ve konaklama harcaması yüzde 27 arttı. Ziyaretçilerin geliş amaçlarında birinci sırada yüzde 67,6 ile “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” yer alırken yurt dışı ikametli vatandaşlar Türkiye’ye yüzde 67,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi” dedi. Çavuşoğlu, ülkemiz turizminde ‘nitelikli turist’ sayısının giderek arttığını ve Türkiye’nin tercih edilen bir lokasyon haline geldiğini belirtti. KRUVAZİYER TURİZMİ ŞAHLANIYOR, TURİZM GİDERİ YÜZDE 65,3 ARTTI Kruvaziyer turizminin pandemi sonrası çok önemli bir toparlama süreci içinde olduğunu ifade eden Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu şu bilgileri verdi: “Geçen yıl turizm gideri, bir önceki yıla göre yüzde 65,3 artarak 7 milyar 68 milyon 901 bin dolara çıktı. Bunun 5 milyar 916 milyon 935 bin dolarını kişisel, 1 milyar 151 milyon 967 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Söz konusu yılda yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yıla göre yüzde 52,3 artarak 11 milyon 67 bin 359 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 639 dolar olarak gerçekleşti. Kruvaziyer turizmi 2019’da zirveye çıkmıştı. 2021 ve sonrasında 2022 yıllarında çok önemli bir atak yapan kruvaziyer turizmi, 2023 yılında ise rekor kırdı. 2024 yılından büyük bir beklenti içerisindeyiz. Erken rezervasyonlar 2024 yılının oldukça verimli geçeceğini ve yeni rekorların geleceğini göstermektedir.”

Ulusal Gün Tatili, Beijing'deki Turizm Gelirlerinde Büyük Artış Haber

Ulusal Gün Tatili, Beijing'deki Turizm Gelirlerinde Büyük Artış

Beijing Belediyesi Kültür ve Turizm Bürosu yetkilileri, Ulusal Gün tatilinin ilk üç gününde başkentin manzara alanlarının 6,8 milyondan fazla ziyaretçi çektiğini ve turizm gelirlerinde keskin bir artış olduğunu açıkladı. Başkentteki başlıca manzara alanları, geçen yıla göre yüzde 60,6 oranında büyüyerek 418 milyon yuan gelir elde etti. Ayrıca, önde gelen 100 işletme de yüzde 18,1 artışla toplam 3,83 milyar yuanlık satış hacmi bildirdi. Tatil ekonomisini canlandırmak için yerel yetkililer çeşitli etkinlikler düzenledi ve turistik rotalar açtı. Beijing Belediyesi Kültür ve Turizm Bürosu yetkilileri, devam eden Ulusal Gün tatilinin ilk üç gününde başkentin manzara alanlarının 6,8 milyondan fazla ziyaretçi çektiğini kaydetti. Bu rakam, geçen yıla göre yüzde 60,6 oranında büyümeye ve turizm gelirlerinde keskin bir artışa işaret ediyor. Büroya göre söz konusu dönemde Çin'in başkentindeki başlıca manzara alanları toplam 418 milyon yuan (yaklaşık 58 milyon ABD doları) gelir elde ederek geçen yıla kıyasla yüzde 25,2'lik bir artış kaydetti. Büronun açıkladığı son verilere göre, belediye ticaret bürosu tarafından izlenen ve aralarında büyük mağazalar, süpermarketler, özel mağazalar ile yeme içme ve e-ticaret sektörlerindeki işletmelerin de bulunduğu önde gelen 100 işletme, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,1 artışla toplam 3,83 milyar yuanlık satış hacmi bildirdi. Yerel yetkililer tatil ekonomisini canlandırmak, çeşitli gösterilere ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmak ve cazip turistik rotalar açmak üzere birlikte çalıştı. Bu yıl 29 Eylül'de başlayan Güz Ortası Festivali ve Ulusal Gün tatili 6 Ekim'e kadar devam edecek. Çin'de "altın hafta" diye de bilinen bu tatil, ülkede yılın ikinci yarısındaki en uzun resmi tatil olma özelliğini taşıyor.

Yılbaşına dolu giren Mardin'in, 2023 hedefi 1 milyon turist Haber

Yılbaşına dolu giren Mardin'in, 2023 hedefi 1 milyon turist

Mardin Turizm Otelciler Derneği Başkanı Özgür Azad Gürgör, 2023 yılında kenttin turizm konusunda 1 milyon konaklamayı geçmeyi hedeflediğini söyledi. 2022 yılında 3 milyon turisti ağırlayan Mardin, 800 bin konaklama sayısına ulaşmıştı. 2023 yılında Türkiye’nin yüzüncü yılında hem Türkiye’nin hem de Mardin’in turizm konusunda atağa kalkacağını, 2023 yılında hedeflerinin 1 milyon konaklamayı geçmek olduğunu belirten Mardin Turizm Otelciler Derneği Başkanı Özgür Azad Gürgör, “Mardin son zamanlarda yıldızı parlayan ve kültürü, inancı ile gündemde olan bir kent. 2023’te ise 1 milyon konaklamayı aşacağımızı öngörüyoruz. 2023’de Türkiye gibi Mardin de şahlanmış olacak. Mardin kenti bütünüyle bu sayıda turist ağırlamaya hazırdır” dedi. Gürgör, 2023 yılında Mardin’in turizm konusunda atağa kalkacağını belirterek, “2022’nin başlarında pandeminin çok azalması ve terörden kurtulmamızın neticesinde Mardin’e yerli ve yabancı birçok misafir gelmeye başladı. Mardin çok özellikli bir kenttir, birçok medeniyeti tek çatı altında barındıran özgürce yaşanan bir kenttir. Gelen misafirler çok memnun kalıyorlar. Biliyorsunuz ki Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) tarafından Mardin bilinmesi gereken bir şehir olarak ilan edildi." diye konuştu.  “Yılbaşı doluluk oranımızı yüzde yüz olarak kapatıyoruz” 2023 yılında Türkiye’nin misyonu ve yüzüncü yılı olması neticesinde turizm açısından hem Türkiye hem de Mardin’in atağa kalkacağını değerlendiren Gürgör, “Özellikle Orta Doğu ve Avrupa’dan ciddi bir katılım gerçekleşmektedir. Acente ve otellerimize gelen rezervasyonlarda bunun farkındayız. Şu anda yılbaşı doluluk oranımızı yüzde yüz olarak kapatıyoruz. Önümüzdeki sezon için herhangi bir eksiğimizin olmaması için gerek otellerimizle gerek turizm işletme belgeli restoranlarımız ile sürekli bir araya geliyoruz. Gelecek olan misafirlerimiz için rahatlıkla gezeceği bir alan haline getirmek üzerine bütün çalışmalarımızı yaptık. Yapılan fuarlarda Mardin’e katılımın ciddi oözlduğunu gördük.” şeklinde konuştu. “2023’te ise 1 milyon konaklamayı aşacağımızı öngörüyoruz.” Gürgör, “Mardin son zamanlarda yıldızı parlayan ve kültürü, inancı ile gündemde olan bir kent. 2023’te ise bir milyon konaklamayı aşacağımızı hissediyoruz. 2023’te Türkiye gibi Mardin de şahlanmış olacak. Mardin kenti bütünüyle bu sayıda turist ağırlamaya hazırdır. Otellerimiz kadar restoranlar, rehberler, ulaşım alanlarında bütün firmalarımız hazır durumda. Biz sadece turizm konusunda oteller kısmına bakmıyoruz. Turizm işletme belgeli bütün paydaşlarımızla bir araya geliyoruz. Eksiklerimizi gideriyoruz. Otellerimiz çok iyi ancak restoranlarımız çok kötü diyemeyiz öyle bir şansımız yok. Aynısı taşıma için geçerli çünkü bu alanlar parçalar halinde bütünleşen bir sektör. Taşıma, acenteler, oteller ve restoranlar olarak bütünüyle hazırız” ifadelerine yer verdi.

Ersoy; Haber

Ersoy;" Turizmden bu sene 46 milyar dolar bekliyoruz"

TBMM Genel Kurulunda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "2022 yıl sonu hedefimizi 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir olarak bir kez daha yukarı yönlü revize ediyoruz." dedi. Turizmde pek çok başarıya imza attıklarını söyleyen Ersoy, "Tabi bu başarılar tesadüfen olmuyor. Doğru stratejiler ve takiben bir dizi eylemle mümkün oluyor. Bu eylemlerden ilki tanıtım. Turizm de bilinirlik başarı ile başarısızlık arasındaki farktır. 2019'da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nı kurarak bu fark ibresini Türkiye için kalıcı olarak başarıya çevirmiş olduk" dedi. "TURİZMDE YAŞANAN KÜRESEL KRİZLERİ BAŞARIYLA YÖNETTİK" Bakan Ersoy, turizmde yaşanan küresel krizleri ciddi bir başarıyla yönettiklerini belirterek, "Diğer taraftan da Türkiye'yi dünyanın en etkili, en yoğun tanıtım yapan ülkesi konumuna yükseltmiştir. 2022 yılında da bu konum daha da güçlendirilerek muhafaza edilmiştir. Geldiğimiz noktada hem dijital hem de konvansiyonel iletişim araçlarıyla 200 ülkeyi kapsayan özel tanıtım kampanyaları yürütüyoruz" açıklamasında bulundu. "SERTİFİKA ALAN TESİS VE ARAÇ SAYISI, 12 BİNİ GEÇTİ" 'Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı' kapsamında, 2022 yılı haziran ayı itibarıyla sertifika alan tesis ve araç sayısının, 12 bini geçtiğini aktaran Bakan Ersoy şöyle dedi: "Şimdi bu sahada, geleceğin trendlerini bugünden ülkemize kazandıracak ve küresel sürdürülebilirlik uygulamalarına hız verecek çok ciddi ve önemli bir adım daha atıyoruz. Dünyanın önde gelen sertifikasyon kuruluşları arasında yer alan, Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile 3 yıllık iş birliği anlaşmasına imza attık ve uluslararası standartlara uygun bir şekilde 'Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı'nı hazırladık. Program kapsamında, konaklama tesisleri için sürdürülebilir turizm kriterlerini belirleyerek, Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne, uluslararası tanınırlık için başvurumuzu yaptık. Böylesine kapsamlı bir çalışmayı dünyada yapan ilk ülke olduğumuzun altını özellikle çizmek isterim. Çok yakında hayata geçireceğimiz 'Sürdürülebilir Turizm Programı' ile üstlendiğimiz bu öncülük Türkiye'yi bir kez daha dünya için örnek ülke konumuna getirecek ve sürdürülebilir turizm konusunda ülkemiz adına fark yaratacaktır. Sektörümüzü uzun vadede daha da güçlü kılacak bu çalışmalar ile hem turizm pazarındaki rekabetçiliğimiz artacak hem de Türkiye olarak, uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerimizi yerine getirmiş olacağız." SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM PROGRAMI 2023-2025-2030 yıllarını kapsayan 'Sürdürülebilir Turizm Programı' ile bütün konaklama tesislerinin aşamalı şekilde çevreye duyarlı hale geleceğini söyleyen Bakan Ersoy, "Konaklama tesislerimizin tamamını 'Bakanlık Belgeli' yaparak nitelikli turizm konusunda çok gerekli ilk süreci tamamlamış olduk. Şimdi sınıflandırma belgesi almalarını sağlayarak süreci bir basamak daha yukarı taşıyarak tamamlayacağız" açıklamasında bulundu. Turizm alanında yapılan çalışmalar kapsamında, tesisleşmenin doğru ve kaliteli olması için bölgelerin güçlü bir altyapıya sahip olması şartının arandığını kaydeden Bakan Ersoy, "Turizm potansiyelimizin hakkını vermek için bu potansiyele sahip yerlerde altyapı uygulamalarını hem maddi ve teknik olarak hem de denetim noktasında destekliyoruz. 2002-2022 döneminde turizm amaçlı çevre düzenlemesi ve altyapının geliştirilmesi ile sürdürülebilir turizm kapsamında yaklaşık 2,3 milyar TL destek sağladık. Bu desteğin 768 milyon TL'si 2018-2022 yılları arasında sağlanmıştır" dedi. KONAKLAMA TESİSLERİNDE YATAK KAPASİTESİ Bakan Ersoy, konaklama tesislerinin yatak kapasitelerine ilişkin yapılan çalışmalara da değinerek, "Türkiye'nin 2002 yılına kadar ulaştığı konaklama tesisi sayısı toplam 9 bin 900, yatak sayısı ise 804 bin iken bu yıl sonu itibarıyla konaklama tesisi 21 bin 100'ü, yatak sayısı ise 1,9 milyonu aşmıştır. Son 20 yılda yüzde 186'lık bir artış sağlamakla kalmayıp konaklama tesislerimizin tamamını Bakanlık Belgeli yaparak çok önemli bir adım atmış olduk. Önümüzdeki yıllarda önceliğimiz başta Ege olmak üzere kapasitenin az olduğu diğer Anadolu bölgelerinde yatak sayısının artırılarak yaygınlaştırılması olacaktır" diye konuştu. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİ SAYISINDA ARTIŞ Bakan Ersoy, Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının son 20 yılda 3,4 katına çıktığını, 2019'da turizm rekorunu kırarak, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün verileriyle en çok ziyaretçi ağırlayan ülkeler sıralamasında dünya 6'ncısı olduğunu söyledi. HEDEF 51,5 MİLYON ZİYARETÇİ Bakan Ersoy, ziyaretçi sayısına ilişkin hedeflerini açıklayarak, "2022 yıl sonu hedefimizi 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir olarak bir kez daha yukarı yönlü revize ediyoruz. 2023'te hedeflerimiz çok daha büyük. 60 milyon ziyaretçi ve 56 milyar dolar gelir. Tüm bu rakamlar bize şunu gösteriyor. Yeni Türkiye Yüzyılında biz, turizmde Türkiye olarak artık süper ligdeyiz. Bu işi en üst seviyede yapan ülkeleri rakip olarak görüyor ve hedeflerimize uygun bir şekilde ilerliyoruz" değerlendirmesinde bulundu. ÜCRETSİZ HALK PLAJLARI Bakan Ersoy, '5 Yıldızlı Halk Plajları' projesine ilişkin, "2019 yılında başlattığımız bu proje kapsamında, 2022 yılına kadar 7 adet ücretsiz halk plajının yapımını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştuk. 2022'de ise Antalya Kemer Beldibi'nde 2 adet, Muratpaşa Lara'da 1 adet ücretsiz halk plajlarını vatandaşlarımızın kullanımına açtık. Böylece 5 yıldız kalitesindeki ücretsiz halk plajı sayımızı 10'a yükseltmiş olduk" dedi. Bakan Ersoy, 2023 yılında ise plaj sayısını artırmayı planladıklarını belirterek, "Antalya Küçük Çaltıcak ve Kemer-Phaselis'de 2 adet, Muğla Bodrum Torba ve Gündoğan'da 2 adet, İstanbul Şile'de 1 adet, İzmir Seferihisar-Teos'da 1 adet olmak üzere 6 adet daha ücretsiz halk plajını hizmete açarak plaj sayımızı 16'ya çıkaracağız. Ayrıca, 8 adet plajımıza karavan park ve hizmet alanları da ekleyerek kapasitelerini büyüteceğiz" açıklamasında bulundu. .KAYNAK A HABER .

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.