Hava Durumu

#Turizm Sektörü

TOURISMJOURNAL - Turizm Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Haber

"2025'te Turizmde Sürdürülebilir Büyüme İçin Adım Atılmalı"

2024 yılı, Türk turizminin hem potansiyelini hem de karşılaştığı zorlukları net bir şekilde ortaya koyduğu bir dönem oldu. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde, sektör bir yandan artan turist sayılarıyla umut verici bir tablo çizerken, diğer yandan ekonomik ve yapısal sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Türkiye’de yüksek enflasyon, artan işletme maliyetleri ve döviz kurunun baskılanmasıyla, turizm işletmelerinin sürdürülebilir bir hizmet kalitesi sunmasını zorlaştırdı. Özellikle vize sorunları ve nitelikli insan kaynağı eksikliği, tur operatörleri ve seyahat acentalarının uluslararası pazarlardaki etkinliğini sınırlayan temel engeller arasında yer aldı. Bununla birlikte, gastronomi, kültür, sağlık ve doğa turizmi gibi tematik alanlarda yeni projelerin hayata geçirilmesi olumlu bir gelişme. Ancak bu çeşitliliğin uluslararası pazarlarda yeterince tanıtılamaması, potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilememesine neden oldu. Aşırı turizmin etkileri, 2024 yılında hem Türkiye’de ama özellikle de dünyada tartışılan önemli konular arasında yer aldı. Kapasiteyi aşan turist yoğunluğu, popüler destinasyonlarda doğal kaynakların tükenmesine, tarihi mirasın zarar görmesine ve yerel halkın yaşam kalitesinin düşmesine neden oldu. Türkiye’de özellikle Kapadokya, Antalya ve İstanbul gibi destinasyonlarda bu durumun etkileri hissedilirken, çözüm olarak alternatif turizm türlerine yönelim ön plana çıktı. Agro turizm bu bağlamda dikkat çeken bir alternatif olarak değerlendirilmelidir. Türkiye’nin zengin tarımsal mirası, agro turizmi kırsal kalkınmayı destekleyen ve turizmin daha dengeli yayılmasını sağlayan bir araç haline getirecektir. Kapadokya’da bağcılık deneyimleri, Karadeniz’de çay ve fındık hasadı turları, Ege’de zeytin festivalleri gibi tematik etkinlikler, hem çevresel sürdürülebilirliği destekleyecek hem de turistlere özgün deneyimler sunacaktır. Dünya genelinde 2024 yılı, turizmin sürdürülebilir bir modele geçiş çabalarının hızlandığı bir yıl oldu. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik projeler, döngüsel ekonomi uygulamaları ve yeşil turizm girişimleri, sektörün geleceğini şekillendiren temel unsurlar haline geldi. Dijitalleşme, turist davranışlarını analiz etmek, operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek adına önemli bir araç olarak kullanıldı. Ancak bu dönüşüm, gelişmiş ülkelerde daha hızlı ilerlerken, gelişmekte olan ülkeler dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanında adaptasyon sorunları yaşadı. Aşırı turizmin etkilerini azaltmak ve turizmi daha sürdürülebilir bir zemine oturtmak için, destinasyon yönetimi ve alternatif turizm türlerinin teşviki global ölçekte öne çıkan stratejiler oldu. 2025 yılı, turizmin bu dönüşüm sürecinde doğru adımların atılması gereken kritik bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Öncelikle, sürdürülebilirlik ve çevre dostu projelere daha fazla öncelik verilmesi gerekiyor. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi konularda hem Türkiye’de hem de dünyada somut adımlar atılmalı. Dijital dönüşüm yatırımları hızlandırılmalı ve özellikle küçük ölçekli işletmelerin bu sürece entegrasyonu sağlanmalı. İnsan kaynağına yönelik yatırımlar artırılmalı; nitelikli iş gücünün sektörde tutulması ve gençlerin turizme teşvik edilmesi için kapsamlı programlar devreye alınmalı. Türkiye özelinde, vize kolaylıklarının sağlanması ve uluslararası tanıtım stratejilerinin yeniden yapılandırılması, ülkenin turizmdeki rekabet gücünü artıracak önemli adımlar olacaktır. 2025 yılında, turizmde kısa vadeli kazanç odaklı ve aşırı turizmi destekleyen politikalardan vazgeçilerek, daha sürdürülebilir yaklaşımlara odaklanılmalıdır. Popüler destinasyonlardaki yoğunluğu azaltmak için az bilinen bölgelerin tanıtımına ağırlık verilmesi ve alternatif turizm türlerinin teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Turizm politikaları yalnızca ekonomik kazanç sağlamayı hedeflemekle kalmamalı, aynı zamanda yerel kalkınmaya katkı sunmayı ve kültürel değerlerin korunmasını da öncelik haline getirmelidir. Bu çerçevede, az ama nitelikli turist gruplarını getiren ve/veya iç turizmde az bilinen destinasyonlara yönelik tur düzenleyen orta ölçekli seyahat acentalarının maddi ve manevi olarak desteklenmesi kritik bir strateji olacaktır. Bu destek, hem yerel ekonomilere canlılık kazandıracak hem de turizmin daha dengeli bir şekilde yayılmasını sağlayacaktır. Böyle bir yaklaşımla Türkiye, hem kendi içindeki zorlukları aşabilir hem de global turizm pazarında güçlü bir konuma ulaşabilir. 2025, turizm sektöründe sürdürülebilir büyüme ve yenilikçi çözümlerin temel taşlarının atıldığı bir yıl olmalıdır. Dileriz ki bu yıl, turizmin yerel kalkınmayı desteklediği, doğal ve kültürel zenginliklerin korunduğu, insan odaklı bir dönüşüm sürecinin başlangıcı olsun.

Antalya, Hotel Equipment Fuarı ile Sektöre Işık Tutuyor Haber

Antalya, Hotel Equipment Fuarı ile Sektöre Işık Tutuyor

ANTALYA (İHA) - Antalya'da düzenlenen 35. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı (Hotel Equipment), Anfaş Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde görkemli bir törenle açıldı. Fuar, otelcilik sektöründe yenilikçi teknolojileri ve sürdürülebilir çözümleri tanıtmayı hedefliyor. HOTEL EKİPMANLARI SEKTÖRÜNDE 420 MİLYAR EURO'LUK HACİM Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 35 yıllık geçmişe sahip olan fuarın sektördeki kritik rolüne değinerek, "Fuar kapsamında; sektördeki en yeni teknolojiler, sürdürülebilir çözümler ve inovasyon odaklı ürünler tanıtılırken, aynı zamanda iş dünyası için güçlü iş birliklerinin temelleri atılacaktır. Antalya, turizmde bir dünya markası olmanın yanı sıra, uluslararası fuarlar ve etkinliklerle de adından söz ettiren bir şehir konumuna gelmiştir. Anfaş Hotel Equipment Fuarı, Antalya'nın bu vizyonunu güçlendiren, yerel üreticilerle global markaları bir araya getirerek ticari sınırları genişleten ve uluslararası arenada şehrimizi temsil eden bir buluşma noktasıdır" dedi. Hacısüleyman ayrıca, otel ekipmanları sektörünün hızla büyüdüğüne dikkat çekerek, "Her yıl 1,8 milyon girişimci ve milyonlarca müşteriyi kendine çeken 420 milyar euro büyüklüğe ulaşan HORECA sektörü, tüm dünyada kapasitesini hızla artırmaktadır. Turizmin farklı sektörleri beslediği bir gerçektir. Bu sadece konaklama sektörünü değil, aynı zamanda yerel tedarikçileri, hizmet sektörünü ve daha birçok alt sektörü etkilemektedir" yorumunda bulundu. FUAR SEKTÖRÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTUYOR Sektörün her yıl milyonlarca müşteriye ulaştığını belirten Hacısüleyman, "Fuarlar, sadece ticaret ve tanıtım platformları değil; bilgi paylaşımının, yeniliklerin ve iş birliğinin en önemli merkezleridir. 35. Anfaş Hotel Equipment Fuarı, otel ve ağırlama ekipmanları sektöründeki son trendleri, teknolojik yenilikleri ve sürdürülebilirlik odaklı çözümleri bir araya getirerek, sektör profesyonellerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır" diyerek sözlerini tamamladı. Anfaş Başkanı Ali Bıdı, fuar merkezinin Türkiye'nin öne çıkan merkezlerinden biri olduğunu ekledi. Açılış törenine Antalya Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan ve TMMOB İç Mimarlar Odası Genel başkanı Emrah Kaymak da katılım gösterdi. TİCARET HEDEFİ 1,5 MİLYAR DOLAR Hotel Equipment TT GLOBAL Fuar Direktörü Hakan Arslan ise fuarın, otel, restoran ve kafeterya sektörlerini bir araya getirdiğini ifade ederek, "40 bin metrekarelik alanda düzenlediğimiz fuarda, 1,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefliyoruz" dedi. Fuar, 9 Ocak tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

KKTC, ACE of M.I.C.E. Etkinliğine Yeniden Ev Sahipliği Yaptı Haber

KKTC, ACE of M.I.C.E. Etkinliğine Yeniden Ev Sahipliği Yaptı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 22’ncisi 4-5 Ocak'ta düzenlenen ACE of M.I.C.E. etkinliğine bu yıl üçüncü kez ev sahipliği yaptı. Turizm, kongre ve etkinlik sektörünün önemli temsilcilerini bir araya getiren organizasyon, Elexus Hotel & Convention’da gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, devre dışı kalan teşvik sisteminin 1 Ocak itibarıyla yeniden devreye girdiğini belirtti. Ataoğlu, teşviklerin charter seferlere yönelik olarak öz kaynaklarla bütçe ayrılarak hayata geçirildiğini ve hedeflerinin önümüzdeki yıl belirlenen turist sayısına ulaşmak olduğunu ifade etti. Dream Project Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Volkan Ataman, ACE of M.I.C.E.’ın Türkiye ve KKTC’nin marka değerine katkı sunduğunu dile getirirken, Elexus Hotel & Convention Genel Müdürü Görkem Aydıner ise MICE etkinliğinin KKTC ekonomisi için kritik önem taşıdığını vurguladı. KKTC, ALTERNATİF TURİZM MODELLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR Ataoğlu, basın toplantısında yaptığı konuşmada KKTC’nin güvenli ve alternatif turizm modellerine ev sahipliği yapan bir destinasyon olduğunu belirtti. Ülkenin farklı ilçelerinde hayata geçirilecek yatırımların, nüfus ve altyapıyla uyumlu bir şekilde yapılmasının önemine dikkat çekti. Bu doğrultuda hazırlanmakta olan Turizm Master Planı’nın ocak ayında kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Pandemi döneminde artış gösteren kiralık konut turizminin kontrol altına alınması için yasal düzenlemelerin tamamlandığını hatırlatan Ataoğlu, yüksek uçak bileti fiyatlarının geniş gövdeli uçaklar ve ek seferlerle düşürüldüğünü ve fiyatların sürdürülebilir seviyede kalması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Ayrıca, Türkiye ve yurt dışındaki Kıbrıslı Türklere yönelik hazırlanan "ADA KIBRIS" projesine de değinen Ataoğlu, bu proje ile KKTC’nin cazibesini artırmayı hedeflediklerini belirtti.

Pegasus, 200 Uçak Siparişi ile Filosunu Genişletiyor Haber

Pegasus, 200 Uçak Siparişi ile Filosunu Genişletiyor

İSTANBUL (İHA) - Pegasus Hava Yolları, büyüme stratejisi doğrultusunda önemli bir adım atarak Boeing ile 200 uçaklık bir sipariş anlaşmasına imza attı. Bu sipariş, şirketin bugüne kadar verdiği en büyük uçak siparişi olarak dikkat çekiyor. Yeni uçaklar, 2028’den itibaren Pegasus filosuna dahil olacak. Anlaşma kapsamında ilk etapta 100 uçak için kesin sipariş verilirken, 100 uçak için de satın alma opsiyonu tanındı. Boeing 737-10 model uçaklardan oluşan bu sipariş, şirketin hem ulusal hem de uluslararası arenada hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. Pegasus’un bu dev yatırımı, toplamda 36 milyar ABD doları değerinde olup, 2050 sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen bir adım olarak öne çıkıyor. Yapılan açıklamaya göre, bu anlaşma, Pegasus’un havacılık sektöründe yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar yaratma vizyonunu da güçlendirecek. Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, anlaşmayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Ülkemize net nakit ve en büyük katma değer oluşturan, pandemi sonrası rekorlar kırarak büyüyen turizm sektörümüzün önde gelen bir paydaşı olarak yeni rekorlar kırmak, turizmde 100 milyon misafir ve 100 milyar dolar gelir hedefimize ulaşmak için kendi kulvarımızda var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye'de ve yurt dışında büyüme, yeni rotalar açarak uçuş ağımızı genişletme hedeflerimiz doğrultusunda, filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye'nin en genç filosuna sahibiz. Dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralardayız. Boeing firmasıyla imzaladığımız anlaşmayla toplam 200 adet Boeing 737-10 model uçak için siparişimizi verdik. İlk etapta kesin siparişini verdiğimiz 100 adet uçak, 2028 yılından itibaren filomuza katılmaya başlayacak. Geri kalan 100 uçak için opsiyonumuzu kesin siparişe dönüştürmeyi, piyasa koşulları ve filomuzun ihtiyaçları doğrultusunda önümüzdeki yıllarda değerlendireceğiz" sözleriyle anlaşma detayları hakkında bilgi verdi. Açıklamasının devamında, "Boeing uçakları, Pegasus'un 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yaptığı günden bu yana operasyonlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu; filomuzu yeni Boeing 737-10 model uçaklarla büyüteceğimiz için heyecanlıyız. İş birliğimizin ülkemizin havacılık sanayisinde yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar oluşturacağına olan inancımız tam. Bu sipariş, Boeing'in 2017 yılında devletimiz ile başlattığı MHİ-Milli Havacılık İnisiyatifi (NAI-National Aerospace Initiative) kapsamında değerlendirildiğinde gerek Türk üreticilerine ve gerekse de havacılık endüstrimize yeni kapılar ve üretim ile ihracat imkânı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı. Boeing 737-10, CFM International LEAP-1B motorları sayesinde önceki nesillere kıyasla yüzde 20 daha az yakıt tüketimi sağlıyor. Kısa ve orta mesafeli uçuşlar için tasarlanan bu model, 230 yolcu kapasitesi ve geniş bagaj alanlarıyla yolcu deneyimini artırmayı hedefliyor.

Haber

"Turizm Vizyon" İle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Türkiye'nin turizm endüstrisindeki gelişmeleri yakından takip etmek ve sektöre dair özgün içerikler sunmak amacıyla hayata geçirilen TurizmVizyon haber portalı sektöre merhaba dedi. Sektörün nabzını tutmayı hedefleyen portal, turizm, gastronomi ve kültür-sanat alanındaki en güncel haberleri, analizleri ve trendleri profesyonel bir bakış açısıyla aktarmayı amaçlıyor.  Turizm alanında Doktora eğitimine devam eden Gözde Uzun ve Dr. Selda Karahan tarafından hayata geçirilen  yeni mecra, sektörel gelişmeleri yakından takip ederken, aynı zamanda akademik perspektiflerden de zenginleştirilmiş bilgiler sunmayı planlıyor. Bu doğrultuda, dijital platformlarda etkin bir varlık göstererek, sektördeki önemli gelişmeleri anında takip etme imkânı sağlamayı hedefliyor.  Kurucular yeni haber platformu "Turizm Vizyon" ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor: "Sektöre hizmet etmek ve bilgi paylaşımını daha geniş bir platforma taşımak için heyecanlıyız. Turizm Vizyon, turizm dünyasının nabzını tutacak ve sektördeki en güncel gelişmeleri paylaşacak. Amacımız, hem profesyonellere hem de akademik camiaya değerli içerikler sunarak, turizm ve gastronomi alanındaki en önemli gelişmeleri doğru ve tarafsız bir şekilde aktarmak".  TurizmVizyon'a aşağıdaki iletişim kanallarından ulaşabilirsiniz: Web: www.turizmvizyon.com Sosyal Medya: www.instagram.com/turizm.vizyon/

2025’te İstanbul’un Turizmde Yıldızı Parlayacak Haber

2025’te İstanbul’un Turizmde Yıldızı Parlayacak

Seyahat firması Titan Travel, Instagram, TikTok ve Google arama trendlerini analiz ederek yaptığı araştırmada, İstanbul’un 2025’te turist akınına uğrayabileceğini öngörüyor. Şirketin sosyal seyahat endeksinde İstanbul, 10 üzerinden 7,96 puan alarak dikkate değer bir başarı elde etti. İstanbul’un bu yüksek puanı, kentin ziyaretçi sayısında ciddi bir artış yaşanabileceğine işaret ediyor. Ancak ağustos ayında Türkiye’de Instagram’a getirilen geçici erişim engelinin, tatil paylaşımları ve hashtag kullanımı açısından belirsizlik yarattığı ifade ediliyor. Titan Travel’ın 2025’te en çok etiketlenmesi beklenen şehirler listesinde Avrupa şehirleri öne çıkıyor. İlk sırada Fransa’nın Nice şehri yer alırken, Londra ikinci, Paris ise üçüncü sırayı aldı. Londra ayrıca Instagram’da en fazla paylaşılan destinasyon unvanını elinde tutuyor. Listede Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Japonya’dan ikişer şehir yer alırken, Avrupa’dan toplam dört şehir dikkat çekiyor. İspanya’nın Palma de Mallorca kenti, 2024 yılında Instagram’da üç milyondan fazla kez etiketlenerek ilk üçe girdi. Ancak bu popülerlik, yerel halkın artan turist yoğunluğundan şikayet etmesine neden oldu. Yunanistan’ın Rodos Adası, son bir yılda Instagram paylaşımlarında yüzde 8’lik bir artış gösterdi. Orman yangınlarına rağmen ada, turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Atina’nın ünlü Akropolis’i ise 1,69 milyondan fazla sosyal medya gönderisiyle dünyada en çok etiketlenen 10 tarihi simge arasında bulunuyor. Eyfel Kulesi ve Roma’daki Kolezyum gibi Avrupa’nın diğer ikonik yapıları da sosyal medyada popülerliğini koruyor. Diğer yandan, Google’da tatil aramaları son üç yılda yüzde 427 artış gösteren, Gotik mimari ve çikolatasıyla ünlü Belçika’nın başkenti Brüksel de dikkate değer bir sıçrama yaptı. Ayrıca, Hollanda sosyal seyahat endeksinde geçen yıla kıyasla 13 sıra birden yükseldi.

Trabzon'da Turizm Krizi: Arap Yatırımcılar Şehirden Çıkıyor Haber

Trabzon'da Turizm Krizi: Arap Yatırımcılar Şehirden Çıkıyor

Trabzon İnşaatçılar ve Emlakçılar Odası Başkanı Ayhan Taflan, Arap turistlerin Trabzon’a ilgisinin azaldığını ve yıllar önce satın aldıkları konutları satışa çıkardıklarını belirtti. Taflan, bu durumun sebebinin turizm sektöründeki temel yanlışlar ve eksiklikler olduğunu ifade ederek, turizmin tüm paydaşlarını etkileyen olumsuz bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Taflan, turizmde ortaya çıkan eksikliklerin bir türlü giderilememesi sonucu Arapların Trabzon tercihlerini gözden geçirdiğini aktardı. "Eksiklikler bir türlü giderilemedi. Her şeye para odaklı bakmamızın ceremesini şimdi çekmeye başladık. Bu gerileme sadece inşaat ve emlak sektöründe değil kentte turizm ile ilgili her alanda görülmeye başlandı" diyen Taflan, Trabzon'da eskisi kadar yabancı yatırımcı olmadığını ekledi. DERE GİTTİ, KUMU KALDI Turizm sektöründe doğru adımların atılamadığını ve paydaşların bir araya gelemediğini vurgulayan Taflan, "10 sene önce dairesini alan Arap zamanla turizm amaçlı başka destinasyon arayışına girdi. Hal böyle olunca Trabzon'daki konutlarını satma yoluna gidiyorlar" diyerek yanlış turizm politikalarının sonuçlarının görüldüğünü söyledi. Taflan, Trabzon’daki yüksek konut fiyatlarının yabancı yatırımcıları caydırdığını ve yatırım yapanların ise bu durumdan yararlanarak ellerindeki konutları satışa çıkardığını söyledi. Trabzon’a Körfez ülkelerinden gelen turist sayısındaki azalma, inşaat ve emlak sektörü başta olmak üzere turizmle bağlantılı tüm alanları etkiliyor. YÜKSEK FİYATLAR YATIRIMLARI ENGELLİYOR Konut fiyatlarındaki artışın hem yerli hem de yabancı yatırımcıyı etkilediğini dile getiren Taflan, "Bölgemizde maalesef yabancı vatandaşların konut alma gibi bir eğilimi de kalmadı. Bunu net olarak söyleyebilirim. Bu süreç ne kadar sürecek ve ne boyutta olacak onu şimdiden kestirmek zor. Çünkü fiyatların artışları çok enteresan bir durumda. Yabancılar bu fiyatlardan konut almadığı gibi elinde konut bulunanlar da yüksek fiyatları fırsat görerek satmaya çalışıyor" dedi. Trabzon’da turizmi geliştirmek için koordinasyon eksikliğinin giderilmesi gerektiğini belirten Taflan, sezon başlamadan sorunların ele alınması çağrısında bulundu. Turizm sektöründe topyekûn bir iş birliği yapılmadıkça olumsuzlukların devam edeceğini vurguladı.

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor Haber

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor

COVID-19 pandemisinin neden olduğu büyük aksaklıkların ardından, küresel turizm sektörü istikrarlı bir şekilde toparlanıyor. Son eğilimler, gezginlerin popüler destinasyonlara geri döndüğünü ve turizme büyük ölçüde bağımlı ekonomilere yeniden hayat verdiğini gösteriyor. Daha az kısıtlaması olan ülkeler, ziyaretçi sayısında büyük artışlar yaşadı. Örneğin, İspanya ve Fransa gibi destinasyonlar pandemi sonrası turizmde önemli bir yükseliş gördü. İspanya, yalnızca 2023'ün ilk aylarında yaklaşık 8 milyon uluslararası ziyaretçi bildirdi. Bu rakam, ülkenin pandemi öncesi ziyaretçi seviyelerine oldukça yakındı. Fransa ise özellikle kısa mesafeli pazarlardan gelen turistlerin yoğun ilgisini çekti. Süreçte aşılama çabalarının olumlu sonuçlar vermeye devam ettiği gözlemlendi. Seyahat alışkanlıkları değişirken giderek daha fazla gezgin, tatil için açık hava ve daha az kalabalık yerleri tercih ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin sürdürülebilir turizm uygulamalarının kök saldığına işaret ettiğini belirtiyor. Gezginler, doğayı koruma ve çevresel sorumluluğa odaklanan destinasyonları tercih ederken, bu değişim sektörde uzun vadeli bir dönüşüm başlatabilir. Kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe deneyimlerin avantajlarını fark edenlerin sayısı günden güne artıyor. Pandemi sırasında en çok zarar gören alanlardan biri olan hava yolculuğu da toparlanıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, küresel hava yolculuğunun 2023'ün sonlarında pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık yüzde 60'ına ulaşması bekleniyordu. Özellikle yurt içi uçuşların toparlanmanın büyük bir kısmını oluşturması, gezginlerin uluslararası seyahatlerden ziyade yerel tatilleri önceliklendirdiğini gösteriyor. Düşük maliyetli havayolları, pazar payını ele geçirmek için kıyasıya rekabet ediyor. Ryanair ve easyJet gibi şirketler cazip fiyatlar sunarak birçok kişinin seyahat etme tutkusunu yeniden keşfetmesini sağladı. Bu rekabetçi fiyatlar sayesinde gezginler, daha önce erteledikleri uzak yerleri keşfetme fırsatını değerlendirme eğiliminde oluyor. Pandemi, gezginlerin seyahat önceliklerini değiştirdi. Artık birçok kişi sadece eğlence değil, anlamlı deneyimler de arıyor. Bu talep, yerel halkla etkileşimde bulunulan ve kültür alışverişini teşvik eden etkinliklerin yer aldığı deneyimsel seyahatin yükselişine neden oldu. Yerel deneyimlere vurgu yapan programlar, turistlerin kendilerini tam anlamıyla ve otantik bir şekilde keşfetmelerine olanak tanıdığı için ilgi görüyor. Turizmin yerel ekonomilere olan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Yunanistan ve İtalya gibi turist akınına büyük ölçüde bağımlı ülkeler umut verici işaretler bildiriyor. Pandeminin ekonomik etkileriyle sarsılan topluluklar, şimdi güneşli plajlara, gurme mutfağa ve kültürel keşiflere aç gezginler sayesinde yeniden canlanıyor. Yerel işletmeler yeniden açılıyor, personel işe alıyor ve moraller yükseliyor. Ancak toparlanma her yerde eşit ve somut olarak görülebilir değil. Enflasyon ve jeopolitik gerilimler gibi faktörler, gezgin davranışlarını ve genel pazar büyümesini etkileyebiliyor. Artan otel fiyatları ve yaşam maliyeti, potansiyel gezginlerin seçeneklerini dikkatlice tartmasını gerektiriyor. Bölgelere göre dinamikler büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Asya-Pasifik turizm için önemli bir bölge olmasına rağmen, birçok ülkenin turist akışını etkileyen sıkı önlemleri devam ediyor. Tayland ve Endonezya gibi destinasyonlar kademeli olarak açılarak turizm fırsatlarını artırıyor. Bali, son raporlara göre ziyaretçi sayısında belirgin artışlar yaşarken, bu durum canlanma umutlarını pekiştiriyor. Bu toparlanma sürecinde teknoloji merkezi bir rol oynamaya devam ediyor. Temassız ödemeler ve kolay planlama ile gezinmeyi sağlayan uygulamalar gibi dijital araçlar, gezgin deneyiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Gezginler giderek daha sorunsuz operasyonlar ve geliştirilmiş güvenlik önlemleri bekliyor, bu da sağlayıcıların hızla uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar, pandeminin seyahat sektörünü tüketici davranışından iş operasyonlarına kadar kalıcı olarak değiştirdiği konusunda hemfikir. Değişen gezgin beklentileri ve sağlık-güvenlik konularına ilişkin artan farkındalık, sektör uygulamalarında sürekli bir evrime yol açacak. Turizm sektöründe belirsizlik sürse de mevcut tahminler umut verici. Bu yıl gözlemlenen toparlanma, gelecek yıllar için iyimserlik yaratıyor. Gezginler keşif ve deneyim tutkusunu yeniden kazanırken, sürdürülebilirlik ve uyarlanabilirlik önemli temalar olmaya devam ediyor. Bu canlanma, sadece eski güzel günleri geri getirmekle kalmayıp, geleceğin turizmini şekillendirmeyi hedefliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.