Hava Durumu

#Türk Mutfağı

TOURISMJOURNAL - Türk Mutfağı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Mutfağı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Afyon Kaymağı ve Bal, THY ile Güney Kore Sofralarında Haber

Afyon Kaymağı ve Bal, THY ile Güney Kore Sofralarında

İSTANBUL (İHA) - Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Afyon kaymağını Güney Koreli ünlü şef Paik Jong-won’a göndererek Türk mutfağını tanıttı. Koreli şefin televizyon programlarında Afyon kaymağı ve Türk balını övgüyle anlatmasının ardından Türkiye’den bu ürünlerin Güney Kore’ye ihracatı başladı. Dünyanın en geniş uçuş ağına sahip olan Türk Hava Yolları, Türk lezzetlerinin uluslararası tanıtımında da öncü rol oynuyor. Güney Koreli şefin İstanbul ziyaretinde yediği bal ve kaymak, memleketine döndükten sonra şovlarında sıkça yer buldu ve bu lezzetlerin Güney Kore sofralarına taşınmasını sağladı. "BU KAYMAĞA HAYRAN KALDIM" Prof. Dr. Ahmet Bolat, sosyal medya paylaşımında Güney Kore ziyaretinde bu ünlü şefi tanıdığını belirterek, "Çok kaymak seven biri olmamama karşın bir keresinde Afyonkarahisar'a yaptığımız ziyarette öğle yemeği sonrası yediğimiz ekmek kadayıfının üstüne gelen Afyon kaymağının tadına bakarak hayran kalmıştım. Bunun üzerine aklıma Güney Kore'deki şef geldi ve bu kadar lezzetli bir kaymağa onun yorumunun ne olacağını düşündüm" dedi. Bolat’ın bu fikri, Afyonkarahisar’dan özenle toplanan kaymağın en uygun koşullarda Güney Kore’ye ulaştırılmasıyla hayata geçti. ŞEF TÜRKİYE’YE DAVET EDİLDİ Bolat, bu başarı hikayesinin ardından Güney Koreli şefi Türkiye’ye davet etti. Bolat, "Daha önceleri ülkemizi sık ziyaret etmiş olan ve birçok lezzetimizi de denemiş olan Şef Jong-won'u önümüzdeki yaz Mezopotamya turizm rotamız üzerinde olan Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa şehirlerimizde ağırlayacağız ve buradaki bize has lezzetleri yöresel şeflerimizle beraber deneyimleyeceğiz" açıklamasını yaptı. Türk mutfağının sembollerinden biri olan Afyon kaymağı ve Türk balı, şimdiden Güney Kore sofralarında yer bulmaya başladı. Bu lezzetler, aynı zamanda Güney Koreli turistlerin Türkiye’ye ilgisini artırmayı hedefliyor.

Türkiye, Otel Yatırımlarıyla Avrupa'nın Parlayan Yıldızı Haber

Türkiye, Otel Yatırımlarıyla Avrupa'nın Parlayan Yıldızı

İngiltere merkezli oteller zinciri InterContinental Hotels Group (IHG), Türkiye'deki genişlemesini hızlandırmaya kararlı. Halihazırda ülkede 32 otel işleten grup, yeni markalar ve destinasyonlarla portföyünü güçlendiriyor. IHG, orta segmentte konumlanan Garner markasını 2025 yılında İstanbul'daki ilk oteliyle tanıtacak. 126 odalı bu otel, İstanbul Havalimanı'na yakın stratejik bir noktada hizmet verecek. ANADOLU’DA GENİŞLEME: YENİ DESTİNASYONLAR YOLDA IHG, sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmayarak Anadolu’daki varlığını da güçlendiriyor. Grup, Kayseri ve Yalova’da Crowne Plaza, Mersin’de Holiday Inn ve Sakarya’da Holiday Inn Express markalarıyla yatırımlarını genişletiyor. Yakın zamanda açılan Crowne Plaza Yalova'nın ardından Kayseri’deki otel de faaliyete geçirilecek. IHG Güney Avrupa, BDT ve Gürcistan Yönetici Direktörü Eric Viale, Türkiye'nin turizm başarısını değerlendirerek, "Güzel plajları, mutfağı, kültürü ve havasıyla Türkiye hem yerli hem de uluslararası turistler için popülaritesini artırma­ya devam ediyor. Bu artan ta­lep, Türkiye’yi otel yatırımla­rı için de son derece cazip bir destinasyon haline getiriyor" dedi. Türkiye'nin Avrupa’da en hızlı büyüyen pazarlarından biri olduğunu belirten Viale, 2024’ün üçüncü çeyreğinde oda başına gelirde (RevPAR) pozitif bir büyüme kaydedildiğini aktardı. TÜRKİYE’NİN TURİZM PERFORMANSI YATIRIMCILARI ÇEKİYOR Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 hedeflerini değerlendiren Viale, Türkiye’nin 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedefinin yatırımcılar için etkileyici olduğunu belirtti. Ülkedeki turizm sektörünün 2023'te 3,2 milyon kişiye istihdam sağladığını vurgulayan Viale, bu sayının önümüzdeki 10 yıl içinde artacağını öngördüklerini söyledi. IHG’NİN TÜRKİYE’YE UZUN VADELİ BAKIŞI IHG, İstanbul, Antalya ve Bodrum gibi turistik merkezlerin yanı sıra ülkenin diğer bölgelerinde de büyüme fırsatları arıyor. "Yabancı yatırım ve turizm çeken İstanbul, Antalya ve Bodrum gibi köklü turistik merkezleri hâlâ öncelikli ilgi alanlarımız arasında. Bunun­la birlikte, her zaman yeni fır­satları değerlendiriyoruz ve gelecekte Türkiye’ye daha fazla marka kazandırmak istiyoruz" diyen Viale, lüks ve yaşam tarzı otellerinin Avrupa genelindeki projelerde önemli bir yer tuttuğunu, Türkiye’nin ise Akdeniz havzasındaki güçlü performansıyla öne çıktığını belirtti. IHG’nin öncelikli hedefleri arasında, turistik destinasyonların yanı sıra farklı segmentlerde kaliteli ve uygun fiyatlı konaklama sunmak yer alıyor. Grubun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki doluluk oranı, 2024’ün ilk yarısında yüzde 66,7’ye çıkarak bir önceki yıla göre yüzde 2,7 büyüme kaydetti. Bu tablo, Türkiye’nin turizmdeki stratejik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Handüzü Yaylası Rus Kayakçılarla Dolup Taşıyor Haber

Handüzü Yaylası Rus Kayakçılarla Dolup Taşıyor

RİZE (İHA) - Rize’nin Güneysu ilçesindeki bin 800 rakımlı Handüzü Yaylası, kış aylarında kar kalınlığıyla kayakçılardan yoğun ilgi görüyor. Bu yıl Türkiye’de ilk kar düşen bölgelerden biri olan yaylada kar kalınlığı 2 metreyi aştı ve bu durum, bölgenin kayak merkezlerini geride bırakmasına neden oldu. Sahile olan yakınlığıyla da dikkat çeken yayla, profesyonel ve amatör kayakçıların yanı sıra kar eğlencesi arayanların uğrak noktası oldu. Meteoroloji verilerine göre, Erzurum Palandöken’de 110 cm, Erzincan Ergan’da 84 cm, Bolu Kartalkaya’da ise 77 cm olan kar kalınlığı, Handüzü Yaylası’nda 2 metreyi geçti. Bu durum, özellikle snowboard tutkunlarının bölgeye ilgisini artırdı. Hafta sonlarını değerlendirmek isteyen Rizeliler de şambrelle kayarak keyifli vakit geçirdi. "TÜRKİYE’DE BU KARIN EŞİ YOK" Profesyonel kayakçı Ceren Muşkara, Handüzü Yaylası’nın kar kalitesine dikkat çekerek, "Burası muhteşem. Kar kalitesi harika. 2 metre bir kar var ve daha da otelin önündeyiz. Buradan yaylalara gideceğiz. Oralarda herhalde 3 buçuk metreye yakın kar var. Kar kalitesi gerçekten çok iyi. İnanılmaz bir toz kar var ve buzlanma olmuyor. Bir de tabi şehirleşme burada çok az olduğu için kar hiç bozulmuyor. Türkiye’de bir eşi benzeri yok. Bol karda kaymak, toz karda kaymak kayakçılar için çok önemli, snowboardçılar için daha iyi. Bunu bulmak çok mümkün olmuyor. Şimdiye kadar sadece Sarıkamış’ta bulmuştuk ama bu yıl orada da kar yok" diyerek Handüzü'nün bu yıl sporcular için en iyi kar merkezi olduğunu vurguladı. Rus profesyonel kayakçı Artem Kurochkin, "Türkiye ve Rusya dost bir ülke. İnsanları dost canlısı, muhteşem bir ülke. Buraya ilk kez kışın geldik, gerçekten her şeyi seviyoruz. Yemekler, hava, insanlar, her şey harika. Henüz ikinci günümüz, keşfetmeye devam edeceğiz. Şu ana kadar her şeyi gerçekten beğendim" ifadelerini kullandı. "KEŞFEDİLMEMİŞ BİR CENNET" Profesyonel kayakçı Kristina Timofeeva, "Rus halkının kesinlikle buraya geleceğinden ve her Rus'un burayı ziyaret etmesi gerektiğinden fazlasıyla eminim. Çünkü burası muhteşem, kara bakın, inanılmaz güzel doğa. Çok sıkı bir mutfak, ilginç insanlar, bu yüzden ben şahsen yine geleceğim. Döndüğümde de arkadaşlarımın da Rusya'dan geleceğini umuyorum" dedi. Yaylanın sahile yakınlığına vurgu yapan Oya Kutlu, "Hava çok güzel. Biz sahile yarım saatlik mesafede 2 metre kar olan bir yerdeyiz. Kayıyoruz, geziyoruz. Çok eğlenceli. Burası henüz keşfedilmemiş ama ileride bence çok güzel bir turizm merkezi olacak" diyerek görüşlerini paylaştı.

Türk Lezzetleri Amerikalı Şeflerin Gözdesi Oldu Haber

Türk Lezzetleri Amerikalı Şeflerin Gözdesi Oldu

İZMİR (İHA) - Türk lezzetleri, Amerikalı şeflerin menülerinde daha fazla yer bulmaya başladı. Ege İhracatçı Birlikleri, Ticaret Bakanlığı desteğiyle 5 yıl önce başlatılan Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi ile ABD’ye Türk gıda ihracatını artırmayı hedefliyor. Proje, ABD’ye gıda ihracatını 800 milyon dolardan 1,5 milyar dolara çıkarmayı başardı. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Türkiye’de ağırladığı Amerika Aşçılar Federasyonu’nun eski Başkanı Thomas Macrina, Türk ürünlerinin tazeliği ve lezzetini överek, "Türk zeytinyağını diğer ülkelerin zeytinyağlarından ayırt edecek konuma geldim. Türk kuzusu dünyada tartışmasız 1 numara. Türkiye’deki kuzu etinin lezzeti dünyanın hiçbir yerinde yok. TURQUALITY Projesiyle kurduğumuz güçlü bağlar, Türk ihraç ürünlerinin ABD pazarında daha güçlü temsilini beraberinde getirecek. Çok yakında ilk zeytinyağı siparişimizi vereceğiz. Türk markalı zeytinyağları ABD’ye gidecek. Zeytinyağlarını kuru meyve barları takip edecek" dedi. Menülerinde levrek, zeytinyağı ve kuru incir gibi ürünlere sıkça yer verdiğini belirtti. ABD’nin önde gelen şeflerinden ve Chef Hall of Fame üyesi ve US Foods Üst Düzey Yöneticisi Anthony M. Rizzo, "Türkiye’deki insanların üretimdeki becerileri bizim ABD pazarında işimizi kolaylaştırıyor. Türk üreticilerinin hijyen ve sürdürülebilirliği ciddiye almaları ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin daha fazla temsilini sağlayacak. Türk gıda sektörünün ABD pazarında ihracat hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefi son derece gerçekçi" ifadelerini kullandı. TURQUALITY PROJESİ İLE GÜÇLÜ BAĞLAR KURULUYOR Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, TURQUALITY Projesi kapsamında Amerikalı şefler, üniversiteler ve satın almacılarla güçlü bağlar kurulduğunu belirterek, "Türkiye geneli ABD’ye gıda ihracatımız 2018 yılında 708 milyon dolar iken 2023 yılı sonunda 1 milyar 712 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı sonunda 2 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. TURQUALITY Projemizin sonunda 5 milyar dolara yükselmek için büyük adımlar atıyoruz. Bu yolculukta Amerikalı şeflerin bizimle hareket etmesi çok kıymetli. Projemize verdikleri destek için teşekkür ediyoruz" dedi. ABD ve Japonya’daki fuarlarda Amerikalı şeflerle ortak etkinlikler düzenlenecek. 2025’te Japonya’daki Foodex Japan Fuarı’nda Türk mutfağı tanıtılacak. TÜRK BALIĞI ABD SOFRALARINDA Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türk somonunun ABD’ye ihracatında artış olduğunu ve Türk mutfağının protein odaklı beslenme alışkanlıklarıyla ön plana çıktığını dile getirdi. Turkish Cargo ile taze balık ihracatının da son yıllarda hızlandığını dile getirdi. Girit, "Levrek ve çipurada Avrupa birincisiyiz. ABD’ye ihracatta da levrek ve çipura öne çıkıyor. Son dönemde Türk somonu ihraç etmeye başladık. Peynir ürünlerimiz yöresel marketlerde raflarda yerini alıyor. Düzenli olarak bal ve yumurta ihraç eder hale geldik. Protein esaslı beslenme obeziteyi engelliyor. Ürünlerimizin içindeki değerli yağ asitleri beyin fonksiyonlarına direkt katkı sağlıyor ve akıllı nesillerin yetişmesini sağlıyor" dedi. ŞEFLER TÜRK MUTFAĞINA HAYRAN KALDI Türkiye’ye gelen Amerikalı şefler, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seda Genç, Türk ürünlerinden oluşan kahvaltı menüsünün Amerikalı şefler tarafından büyük ilgi gördüğünü belirtti. Seda Genç, "Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Yönetici Şefi Selin Güloğlu önderliğinde, Türkiye’nin gıda ihracatında öncü markalarından Pınar’ın ABD pazarında yer alan ürünlerinden öğrencilerimiz tarafından hazırlanan kahvaltı menüsünde simit, boyoz, karakılçık ekmeği, menemen, peynir çeşitleri ve höşmerim yer aldı. Öğrencilerimiz, Amerikalı şeflere İzmir’in lezzetlerini sundu" diyerek konuşmasını tamamladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Amerikalı şeflerin Turkish Tastes projesini benimsemesinin Türk gıda ürünlerinin uluslararası tanıtımına büyük katkı sağladığını ifade etti. Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen programa, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel, ve Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ferika Özer'in aralarında bulunduğu isimler katılım sağladı.

Türk Mutfağının Yıldızı Michelin 2025 Seçkisiyle Parlıyor Haber

Türk Mutfağının Yıldızı Michelin 2025 Seçkisiyle Parlıyor

Michelin Rehberi 2025 İstanbul, İzmir ve Muğla seçkisine 32 yeni restoran eklendi. Bu restoranlardan 2’si Michelin Yıldızı, 8’i Bib Gourmand, 6’sı ise çevre dostu gastronomi girişimlerini ödüllendiren Michelin Yeşil Yıldız ile onurlandırıldı. Türkiye genelinde Michelin tavsiyeli restoran sayısı, İstanbul'da 77, İzmir'de 24 ve Muğla'da 31 olmak üzere toplam 132 oldu. Bu yıl 2 yeni restoran daha Michelin Yıldızı kazandı. İstanbul'daki Casa Lavanda ve İzmir'deki Narımor, birer Michelin Yıldızı ile ödüllendirildi. Böylece, Türkiye’deki Michelin Yıldızlı restoran sayısı 14’e çıktı. Geçtiğimiz yıllarda birer yıldız alan tüm restoranlar, bu yıl da yıldızlarını korudu. İstanbul’daki "Türk Fatih Tutak" ise Türkiye’deki iki Michelin Yıldızı bulunan tek restoran olma unvanını korudu. ERSOY: "TÜRK MUTFAĞI KÜRESEL BAŞARI HİKAYESİ YAZACAK" Michelin Rehberi 2025 Ödül Töreni’ne katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk mutfağının dünya gastronomi sahnesindeki yükselişine dikkat çekti. Ersoy, Türk mutfağı küresel gastronomi sahnesinde güçlü bir konuma sahip olup dünyaca kabul edilmiş bir başarı hikayesi yazabilecek potansiyel taşıdığını vurguladı. Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec ise, "Bu yıl da müfettişlerimiz Türk mutfağının zenginliği ve benzersizliği karşısında büyülendi. Yerel zanaatkarlar, giderek daha sorumlu bir gastronomiyi ana hatlarıyla belirten dikkat çekici girişimler ve yerel mutfak geleneklerinin yeniden yorumlanmasına adanmış yaratıcılık arasında İstanbul, İzmir ve Muğla gerçek bir gastronomi mozaiği olduğunu kanıtlıyor" diye ekledi. MICHELIN YILDIZLI RESTORANLAR 2 Michelin Yıldızı: Türk Fatih Tutak (İstanbul) 1 Michelin Yıldızı: Araka (İstanbul) Arkestra (İstanbul) Casa Lavanda (İstanbul) - Yeni Mikla (İstanbul) Neolokal (İstanbul) Nicole (İstanbul) Sankai by Nagaya (İstanbul) OD Urla (İzmir) Teruar Urla (İzmir) Vino Locale (İzmir) Narımor (İzmir) - Yeni Kitchen by Osman Sezener (Bodrum) Maçakızı (Bodrum) ÇEVRE DOSTU GASTRONOMİ: MICHELIN YEŞİL YILDIZLI RESTORANLAR Michelin Yeşil Yıldız, sürdürülebilir gastronomiyi teşvik etmek için veriliyor. Bu yıl Türkiye'den 6 yeni restoran daha listeye eklendi. İstanbul: Casa Lavanda The Barn - Yeni Telezzüz - Yeni İzmir: Asma Yaprağı - Yeni Muğla: Mezra Yalıkavak (Bodrum) - Yeni Agora Pansiyon (Milas) - Yeni Bu listeyle Türkiye'deki Michelin Yeşil Yıldızlı restoran sayısı 10’a yükseldi. MICHELIN BIB GOURMAND RESTORANLAR Bib Gourmand, gurmeler tarafından beğenilen, uygun fiyatlı restoranlara veriliyor. Bu yıl İstanbul, İzmir ve Muğla'dan 9 yeni restoran listeye eklendi. İstanbul: Arka Ristorante Pizzeria - Yeni Ali Ocakbaşı - Yeni Aslında Meyhane - Yeni Tatbak - Yeni Araf İstanbul - Yeni Nazende Cadde - Yeni Beynel - Yeni Yeşil Yıldız ödüllü Asma Yaprağı - Yeni İzmir: 8 restoran (Mevcut liste korunuyor) Muğla: 5 restoran (Mevcut liste korunuyor) Bib Gourmand restoran sayısı, toplamda 27’ye ulaştı. MICHELIN TARAFINDAN TAVSİYE EDİLEN 22 YENİ RESTORAN Bu yıl Michelin tavsiyesine dahil edilen 22 yeni restoranla birlikte Türkiye genelindeki tavsiye edilen restoran sayısı 91'e ulaştı. Tavsiye edilen restoranlar arasında hem Anadolu’nun geleneksel lezzetleri hem de dünya mutfağından seçenekler yer alıyor. İstanbul'dan Tavsiyeler: The Barn Telezzüz Apartıman Yeniköy Herise İstanbul Lokanta by Divan İzmir'den Tavsiyeler: Birinci Kordon Balık Restoran Gula Urla Hus Şarapçılık Kasap Fuat Çeşme Ortaya Alaçatı Scappi Muğla'dan Tavsiyeler: Divia by Maksut Aşkar Barbarossa Karnas Vineyards Kornel Lucca By The Sea Oi Filoi Oro by Alfredo Russo Mori The Red Balloon Yalıkavak Mezra Yalıkavak ÖZEL ÖDÜLLER İLE TÜRKİYE'NİN YETENEKLİ ŞEFLERİ TAKDİR EDİLDİ Michelin Rehberi 2025'te Türkiye’den 3 özel yetenek ödüllendirildi. Michelin Sommelier Ödülü: Yunus Öztürk (OD Urla) Michelin Servis Ödülü: Nicole restoranı servis ekibi Michelin Genç Şef Ödülü: Serhat Doğramacı (Yeşil Yıldızlı Mezra Yalıkavak) Bu ödüller, Türk gastronomi sahnesinin yalnızca yemekleriyle değil, aynı zamanda profesyonel mutfak ekipleriyle de dikkat çektiğini gösterdi.

Türkiye'nin Efsane Lezzeti Döner, Almanya ile Tartışma Konusu Haber

Türkiye'nin Efsane Lezzeti Döner, Almanya ile Tartışma Konusu

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'nin dünyaca ünlü lezzeti döner, Almanya tarafından "Geleneksel Ürün Adı" ile kendi adına tescil ettirilmek isteniyor. Türkiye’nin önde gelen döner üreticilerinden Bereket Döner ise bu girişime karşı bin yıllık belgelerle ve bilimsel bir makaleyle itiraz etti. Avrupa Komisyonu’na başvurularını tamamlayan Türkiye, dönerin Türk yiyeceği olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Avrupa Komisyonu, Almanya’nın döner üzerindeki hak iddiasını değerlendirerek iki tarafı uzlaşıya davet etti. Ancak Türkiye, dönerin Osmanlı ve Selçuklu dönemlerindeki köklerini ve tarihi bağlarını ortaya koyarak bu tartışmada haklı olduğunu savunuyor. TARİHİ BELGELER AVRUPA’YA GÖNDERİLDİ Bereket Döner, Osmanlı bilgini Takiyeddin Efendi ve ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin çalışmalarını içeren akademik bir raporu Avrupa Komisyonu’na iletti. Raporda, Takiyeddin Efendi’nin döner mekanizması için yaptığı çizimler ve Osmanlı dönemine ait gravürler yer alıyor. Ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde dönerin tarihsel bir mutfak ürünü olduğuna dair belge ve fotoğraflar da çalışmaya eklendi. "DÖNERİN ANAVATANI TÜRKİYE’DİR" Bereket Döner Yönetim Kurulu Başkanvekili Mevlüt Ceyhun Tekdemir, Avrupa Komisyonu’nun bu konuda hukuki ve doğru bir karar vereceğine inandığını belirterek, "Avrupa Komisyonu'nun en doğru ve hukuki kararı vereceğine inanıyoruz. Türkiye'nin tezlerinin haklılığı, dönerin bir Türk lezzeti olduğu tartışmasız bir gerçektir. Gerek Avrupa gerekse Türkiye'nin siyasi, sosyolojik ve kültürel kaynaklarına bakıldığında da bu gerçeği doğrulayacak yüzlerce kaynak, belge ve fotoğraf bulunmaktadır" dedi. "ALMANYA, KENDİ ÜNİVERSİTESİNE BAKSIN" Tekdemir, Almanya’nın dönerin kökenine dair bilgiye ulaşmak için Frankfurt Goethe Üniversitesi’ndeki Arap-İslam Bilimler Tarihi Enstitüsü’ne bakmasının yeterli olduğunu söyledi. "Osmanlı astronom ve mühendisi Takiyeddin Efendi’nin çizimlerini referans alabilirler", diyen Tekdemir, "Türkiye’nin Dünyaca Ünlü Lezzeti: Döner" adlı çalışmayı Avrupa Komisyonu’na teslim ettiklerini belirtti. "AVRUPA GERÇEK DÖNER LEZZETİNE KAVUŞACAK" Tekdemir, Avrupa’ya gerçek Türk dönerini tattırmak için yeni bir girişimde bulunacaklarını da açıkladı. Tekdemir, "Avrupa damaklarını fethetmek için bir Bereket Döner kuruluşu olan Döner Point markasıyla başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın tüm şehirlerinde şube açmayı düşünüyoruz" dedi. Avrupa Komisyonu’nun kararının, Türkiye ve Almanya arasında süregelen döner tartışmasına net bir çözüm getirmesi bekleniyor. Türkiye’nin sunduğu tarihi belgeler ve bilimsel veriler ışığında, dönerin Türk mutfağının bir parçası olduğu uluslararası bir platformda tescil edilmek isteniyor.

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası Haber

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası

İSTANBUL (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılının ilk dokuz ayında Türkiye’nin 49,2 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak 46,9 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, bu başarıda gastronomi sektörünün yükselen etkisine dikkat çekerek Michelin Rehberi’nin 2025 seçkisiyle Türkiye’nin bu alandaki global başarısını vurguladı. TURİZMDE REKOR BÜYÜME Bakan Ersoy, "Ziyaretçi sayısındaki yıllık büyüme yüzde 9, turizm gelirlerindeki büyüme ise yüzde 7 oranında gerçekleşti. 60 milyon olarak belirlediğimiz yıllık ziyaretçi hedefini, güçlü rezervasyon rakamları sayesinde 61 milyon olarak revize ettik" dedi. MICHELIN REHBERİ TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ YILINDA Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Michelin Rehberi’nin 2025 İstanbul-İzmir-Muğla seçkisinin ödül törenine katıldı. İstanbul Beşiktaş’taki bir otelde düzenlenen törende, Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı davetli yer aldı. Bu yıl tanıtılan restoran sayısı İstanbul’da 77, İzmir’de 24 ve Muğla’da 31 olmak üzere toplamda 132’ye ulaştı. Törende bir restoran ilk yıldızını alırken, 9 restoran "Bib Gourmand" ödülüne layık görüldü. Ayrıca çevreye duyarlı çalışmalarıyla 6 restoran "Yeşil Yıldız" ödülü kazandı. Tören kapsamında başarılı sektör profesyonellerine de özel ödüller verildi. Ersoy, "Michelin Rehberi, zengin gastronomi kültürümüzü dünyaya tanıtmak ve özgün deneyimler sunmak isteyen ziyaretçilere rehberlik ediyor. Bu durum, yerel üreticilerden tedarikçilere kadar geniş bir ekonomik ekosistemin büyümesine de olanak sağlıyor" dedi. 2030’A KADAR %100 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFİ Ersoy, Türkiye’nin 2030 yılına kadar tüm konaklama tesislerini yüzde 100 sürdürülebilir hale getirme hedefi doğrultusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti. "Türkiye, dünyada Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile hükümet düzeyinde imzacı olan ilk devlet. Ulusal Sürdürülebilirlik Programımız, dünyadaki ilklerden biri. 2024 itibarıyla 19 binden fazla konaklama tesisi GSTC sertifikasyon sürecine dahil oldu" dedi. Aynı zamanda, yeme-içme sektörünün sürdürülebilirlik alanındaki katkılarına da değinerek, sektörün Ulusal Sürdürülebilirlik Programı’na davet edileceğini ve Türkiye’nin gastronomi sürdürülebilirliği konusunda örnek ülke olacağını duyurdu. MICHELIN REHBERİNDE ÜÇ GASTRO-ŞEHİR: İSTANBUL, İZMİR, MUĞLA Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir ve Muğla’da seçkiler oluşturmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Ersoy, "Bölgelerimizin nitelikli ürünlerini ‘tarladan sofraya’ yaklaşımıyla harmanlayan şeflerimizi ve rehbere giren tüm işletmelerimizi tebrik ediyorum. Yeni şehirlerimizin de gelecekte rehbere dahil olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Türk mutfağının gastronomi dünyasındaki yükselişi, hem yerel üreticilere hem de Türkiye’nin genel turizm stratejisine güçlü bir destek sağlıyor. Michelin Rehberi ile Türkiye, sadece turistik cazibesini değil, aynı zamanda mutfak sanatındaki zenginliğini de dünyaya taşıyor. Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm ve gastronomi alanında global başarılara imza attığını ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlarla gelecekte de öncü olmayı sürdüreceğini belirtti.

Türk mutfağının lezzetleri binlerce kilometre öteye taşındı Haber

Türk mutfağının lezzetleri binlerce kilometre öteye taşındı

Brunei’in başkenti Bandar Seri Begavan’da, Bruneili bürokratlar ve iş kadınlarına yönelik ‘Türk Yemekleri Atölye Çalışması’ düzenlendi. Yunus Emre Enstitüsü, eşsiz gastronomi zenginliğiyle dünyanın sayılı mutfakları arasında yer alan Türk mutfağını, Asya-Pasifik Bölgesi’nde tanıtmak amacıyla çeşitli gastro-diplomasi faaliyetleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Bandar Seri Begavan Büyükelçiliği ve Brunei Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde Laksamana Business College Aşçılık Okulunda gerçekleştirilen atölyenin ilk etkinliğinde, Büyükelçilik Aşçısı Adem Can tarafından Türk mutfağından tarhana çorbası, karnıyarık ve kabak tatlısı uygulamalı olarak katılımcılara öğretildi. Türkiye Cumhuriyeti Bandar Seri Begavan Büyükelçisi Prof. Dr. Hamit Ersoy ve Brunei Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Lale Ersoy’un katıldığı atölyede zengin Türk mutfağına dair gastronomi sohbetleri de gerçekleştirildi. Büyükelçi Prof. Dr. Hamit Ersoy gerçekleştirdiği konuşmada, kültürel diplomasinin önemli unsurları arasında yer alan gastro-diplomasinin yıllar içerisinde ülkeler arasındaki ilişkilerde ve kültürel etkileşimde önemli bir araç haline gelmesine değindi. Büyükelçi Prof. Dr. Ersoy, gastro-diplomasiyle birlikte ‘gastro-kültü’, ‘gastro-turizm’ gibi birçok terimi barındıran mutfak kavramının turizm açısından da önemli bir faktör olduğunu vurguladı. “Türk kültürünü Brunei’de tanıtma çalışmalarımızı geniş bir yelpazeye taşıdık” Brunei Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Lale Ersoy, “Bruneililer, Türkiye’nin eşsiz kültürel zenginliklerine yoğun ilgi gösteriyor. Geçen yıl başlattığımız Türkçe öğretimi faaliyetlerimize geleneksel Türk sanatları, Türk sineması, Türk okçuluğu gibi kültürel etkinliklerimizi de ekleyerek Türk kültürünü Brunei’de tanıtma çalışmalarımızı geniş bir yelpazeye taşıdık” ifadelerini kullandı. “Türk mutfağını tanıtarak aynı zamanda ülkemizin gastro-turizm unsurlarını da gözler önüne seriyoruz” Koordinatör Ersoy, “Gastro-diplomasi faaliyetlerimiz kapsamında yüzlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerle etkileşime girerek zengin bir birikimden oluşan Türk mutfağını tanıtarak aynı zamanda ülkemizin gastro-turizm unsurlarını da gözler önüne seriyoruz. Yıl boyunca Türkiye’nin farklı bölgelerine ait damaklarda iz bırakan lezzetleri Bruneililere tanıştırmaya devam edeceğiz. Bugün düzenlediğimiz faaliyetimize 5 bakanın eşi de katıldı” değerlendirmelerinde bulundu. ‘Türk Yemekleri Atölye Çalışması’na katılan Bruneili bürokratlar ve iş kadınları, Türk mutfağının çok lezzetli olduğunu ve Türk yemeklerini çok beğendiklerini ifade etti. ‘Türk Yemekleri Atölye Çalışması’, katılımcılara katılım belgelerinin takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.