Hava Durumu

#Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (Türsab) Başkanı Firuz Bağlıkaya

TOURISMJOURNAL - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (Türsab) Başkanı Firuz Bağlıkaya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (Türsab) Başkanı Firuz Bağlıkaya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmde erken rezervasyon dönemi aralık ayına çekildi Haber

Turizmde erken rezervasyon dönemi aralık ayına çekildi

Bağlıkaya, Antalya'da katıldığı turizm fuarında AA muhabirine, turizm rakamlarının sektör paydaşlarını mutlu ettiğini belirtti. Türkiye'nin önemli bir turizm ülkesi olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, turizmi 12 aya yaymak, turist sayısını da 60-70 milyonlara yükseltmek için alternatif turizm destinasyonlarının daha fazla ön plana çıkması gerektiğini dile getirdi. Turizmde rekor yılı olan 2019'un rakamlarının bu yıl aşıldığını hatırlatan Bağlıkaya, "Bu yılı saymazsak 3 senedir turizm sektörü çok sıkıntılı dönemler geçirdi. Başından itibaren gittiğimiz fuarlarda ve turizm etkinliklerinde 2023 sezonunun iyi geçeceği belli oluyordu." dedi. Bağlıkaya, dünya genelinde turizm hareketinde çok ciddi artış yaşandığını aktararak, Kovid-19 salgınının da etkisiyle insanların seyahate daha fazla önem verdiğini kaydetti. Türkiye'de de seyahatin arttığına, iç pazarın daha da hareketlendiğine işaret eden Bağlıkaya, "Önümüzdeki yıllarda çok daha iyi sezonlar bekliyoruz. Cumhuriyet'in 100. yılında rekorla bitireceğiz inşallah, bundan sonra da rekorlar ekleyerek yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu. Antalya'nın turizmde marka şehirlerden olduğuna değinen Bağlıkaya, "Antalya'da yıl sonu itibarıyla 16 milyon turist hedefi var. Önümüzdeki yıllarda bu seneninkinden daha iyi performans bekliyoruz. Antalya doğası, kültürü, denizi, gastronomisiyle önemli bir destinasyon." değerlendirmesinde bulundu. Bağlıkaya, turizm gelirlerinin de iyi noktada olduğunu anlattı. Kişi başı geliri 1000 doların üzerine çekmenin, 50-60 milyon turist alan ülkelerde oldukça zor olduğunu ifade eden Bağlıkaya, "Turizminde 9-10 günlük kalış ortalamaları olan yerlerde 850-900 dolar iyi rakamlardır, bizim de bu konuda başarılı ivme yakaladığımızı söyleyebilirim." dedi. Yerli turiste erken rezervasyon kampanyası aralıkta Firüz Bağlıkaya, yerli turist için yılbaşında erken rezervasyon kampanyaları başlatarak, vatandaşın uygun imkanlarda tatil yapmasını sağladıklarını kaydetti. Bu yıl erken rezervasyon kampanyasını aralığın ilk haftasında başlatacaklarını belirten Bağlıkaya, şunları söyledi: "Vatandaşlarımıza tavsiyemiz, seyahatinizi erken planlar ve alırsanız, çok uygun fiyatlarda, istediğiniz yerde ve istediğiniz zamanda tatil yapma şansınız olur. Türkiye önemli bir turizm ülkesi, bir pazar kapansa, 2-3 pazar yeniden açılıyor. Türkiye'nin turizm rakamlarının düşmesi söz konusu değil. Çünkü alternatif pazarlarımız çok fazla, çok değişik yerlerden turist kabul eden bir ülkeyiz. Onun için vatandaşlarımızın çok erken davranması lazım. Yılbaşından sonra olan erken rezervasyonları aralık başına çektik." Konaklama tesislerinin pazarlara göre kontenjanlarını ayırdığını anlatan Bağlıkaya, sadece Türkiye pazarı için değil, her otelin kendi stratejisine göre İngiltere, Almanya, yerli turist gibi her pazara yönelik belli bir kontenjan belirlediğini dile getirdi. Bağlıkaya, yerli turiste, iç turizm için ayrılan kontenjanlar dolmadan erkenden tatil planlarını yapıp, tatillerini satın almalarını tavsiye etti. Geçen yıl erken rezervasyon döneminin hareketli geçtiğini anımsatan Bağlıkaya, bu yıl da aynı hareketliliği beklediklerini sözlerine ekledi.

TÜRSAB, konutların kullanımlarında kayıt ve kontrol istiyor Haber

TÜRSAB, konutların kullanımlarında kayıt ve kontrol istiyor

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bağlıkaya, 2024'te hem Türkiye'de hem rakip ülkelerde rekor rakamlara ulaşılacağının, Dünya Turizm Örgütü tarafından öngörüldüğünü söyledi. Bağlıkaya, AB ülkelerine yönelik vize sorununun dalgalı olarak devam ettiğini, seyahat acentelerinin bu meseleden direkt zarar gören iş kolu olduğunu dile getirdi. Acentelerin özellikle Avrupa bölgesine paket satamaz hale geldiğini söyleyen Bağlıkaya, "Şu an Balkan ülkeleri ve vizesiz ülkelere seyahat rezervasyonları yapılıyor. Tüm Avrupa'nın müşteri potansiyelini, Balkan ülkeleri ile kapatmak çok zor. Kapasiteler yarı yarıya düştü. Bu sorunun halledilmesi için TÜRSAB olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz. Bu tamamen siyasi bir sorun. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımızın bu sorunu çözeceğini umuyoruz." diye konuştu. Acentelerin zararları ile ilgili bilgi veren Bağlıkaya, "Seyahat acentesi uçak biletini ödüyor. Turistin kalacağı oteli ödüyor. Sonra dönüp bakıyor son 15 günde kafilenin yarısı vize alamamış. Vize alamayanlar parasını geri istiyor. Kar amacıyla yaptığı tur, zarara dönmeye başlıyor. Acenteler riske girmek istemiyorlar. Tur sayıları azalıyor ve doğal olarak sayı azaldığı için fiyatlar çok yükselmeye başlıyor. Vize krizi piyasanın dengesini altüst etmiş durumda." ifadelerini kullandı. Otellere yönelik fiyat düzenlemesi çağrısının sezon içerisinde karşılık bulduğunu anlatan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "2023 sezonu başında otel fiyatları yüksekti. Pandemi sonrası hızlı yükselişin getirdiği motivasyonla oteller fiyatlarını artırmıştı. İç turizm hareketliliğinde vatandaşlarımız için sunulan paketler pahalı gelmeye başladı. Yurt dışından gelen turistlerin de yüksek fiyatlar yüzünden ev kiralama yoluna gittiğine dair bir gerçek ortaya çıktı. Biz bu sebeplerden dolayı otellere indirim çağrısında bulunmuştuk. Bölge bölge çağrımıza uyanlar oldu ve fiyatlar biraz daha düzeldi. Otel doluluklarımız yükseldi. Bu sene beklentilerimizin üzerinde iyi bir turizm sezonu geçiriyoruz. Deniz, kum, güneş turizmi açısından sezonunun kasım ayının sonuna kadar uzayacağını öngörüyoruz. Rezervasyonlar da bizlere bunu gösteriyor." "Turistik amaçlı kullanımların satışı seyahat acenteleri tarafından yapılsın" Turistik amaçlı kiralamalarla ilgili kanuni düzenleme hazırlığını hatırlatan Bağlıkaya, turistik amaçlı ev kiralama sorununun öncelikli olarak güvenlikle ilgili problemleri ortaya çıkardığını, vergilendirmenin yine sorun olarak önlerine geldiğini söyledi. Bağlıkaya, "Üçüncüsü de haksız rekabete sebep oluyor. Evde kim kaldı, belli değil. Kaç lira ödedi, belli değil. Vergisi ödendi mi, belli değil. Hem devleti hem vatandaşı zarara uğratıyor." dedi. Bağlıkaya, 3-4 yıldır bu meselenin düzenlemeler ile kontrol altına alınması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak, turistik amaçlı kullanımların satışının, seyahat acenteleri tarafından yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılar yazarak talep ettiklerini kaydetti. Firuz Bağlıkaya, artık çözüm noktasına gelindiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim turistik amaçlı kullanımların yasaklanması noktasında talebimiz yok. Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. Biz TÜRSAB olarak mevcut durumda yapılan işlemlerin bir kiralama olmadığını ifade ediyoruz. Bu faaliyetleri, konutların turizm amaçlı kullanımı olarak tanımlıyoruz. Bu konutlarda esasında turiste konaklama hizmeti satışı söz konusudur. Aksi takdirde bu konutları kullananları tespit etmek, isim bildirimi yapmak ve tüketici olarak haklarını kullanmalarını sağlamak mümkün olmayacaktır." Mal ihracatının yüzde 70'inin ithalata dayandığını, hizmet ve turizm gelirlerinin ithalat gerektirmeyen bir kalem olduğunu belirten Bağlıkaya, pazarlama anlamında teşvik ve destek almayan bir sektör durumunda olduğunu söyledi. Bağlıkaya, "Mal ihracatçılarına verilen destekler hizmet ve turizm ihracatçılarına da verilirse hedef rakamların üstüne çıkmak mümkün. Ülkemizin 100 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitesi var. Bu hedefe ulaşabilecek altyapıya da sahibiz." diyerek, sözlerini tamamladı.

TÜRSAB Başkanından turizmcilere Haber

TÜRSAB Başkanından turizmcilere "indirim" çağrısı

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, iç pazarda fiyatların makul seviyelere inmesi halinde daha çok vatandaşın yurt içinde tatile çıkma imkanı yakalayacağını belirterek, "Konaklama sektörünün bu durumu dikkate alması önemli. Bu bakımdan otellerimizi iç pazara yönelik yeni indirimlere, vatandaşlarımızı da seyahat acentelerimiz üzerinden tatillerini organize etmeye davet ediyoruz." dedi. Bağlıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yurt dışından Türkiye'ye ilk 5 ayda gelen ziyaretçi sayısının yüzde 23 arttığını ancak bu artışın belli başlı bölge ve otellerdeki doluluklara yansımadığını ifade etti. Bağlıkaya, küresel ölçekte devam eden enflasyon baskısının, yurt dışından gelen ziyaretçileri alt segment tesislere yönelttiğini, tatil sürelerini de kısalttığını söyledi. Yabancılar tarafından satın alınan konutların turizm amaçlı konaklamada kullanılmasının da otel doluluklarında düşüşe yol açtığını belirten Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Doluluklarını artırmak isteyen tesisler fiyat indirimine gitti. Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde özellikle lüks ve üst segmentte yer alan tesislerde yaşanan yüzde 25-30 bandındaki bu fiyat indirimleri, iç pazarda hareketlilik yaratılması açısından büyük önem taşıyor. Bazı otellerde ağustos ayındaki indirim oranı yüzde 40 seviyelerine kadar ulaşıyor. Lüks ve üst segment otellerde yaşanan bu fiyat indirimlerinin orta segmente doğru yayılmasını bekliyoruz." İç pazarın turizm açısından öneminin pandemi döneminde çok net bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayan Bağlıkaya, yurt içi turizm pazarının sektör için adeta bir can simidi olduğunu söyledi. "Güçlü bir iç pazar yaratılması, hem vatandaşlarımız açısından önemli hem de sektörümüz açısından gerekli" Henüz indirim yapmamış otelleri aksiyon almaya davet eden Bağlıkaya, şu değerlendirmelerde bulundu: "Döviz kuruna rağmen Şarm El-Şeyh, Budva gibi vizesiz seyahat edilen destinasyonlar fiyat açısından vatandaşlarımıza daha avantajlı geliyor. İç pazarda fiyatlar eğer makul seviyelere inerse daha çok vatandaşımız yurt içinde tatile çıkma imkanı yakalar. Turizmcilerimizin bu durumu dikkate alması önemli. Bu bakımdan otellerimizi iç pazara yönelik yeni indirimlere, vatandaşlarımızı da seyahat acentelerimiz üzerinden tatillerini organize etmeye davet ediyoruz. Turizm sektörü olarak Birinci Körfez Savaşı'ndan kuş gribine, küresel ekonomik krizden pandemiye kadar birçok sıkıntılı süreci birlikte dayanışma içinde atlattık. Bu dayanışmayı sürdürmemiz gerekiyor. Güçlü bir iç pazar yaratılması hem vatandaşlarımız açısından son derece önemli hem de sektörümüz açısından gerekli. Bunu sağlamanın yolu da iç pazara yönelik uzun vadeli ve istikrarlı bir fiyat politikası izlemekten geçiyor. Sektörümüzdeki iş birliği ruhu, bu süreci daha da hızlandıracaktır." "Oteller dolmazsa ne yatırımcılar memnun olur ne uçak şirketleri memnun olur ne de ülkeye döviz gelir" Firuz Bağlıkaya, seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin "turizmin lokomotifi" olduğunu vurgulayarak, "Seyahat acentelerinin güçlü bir şekilde desteklenmesi lazım. Biz turist getireceğiz ki oteller dolacak. Oteller dolmazsa ne yatırımcılar memnun olur ne uçak şirketleri memnun olur ne de ülkeye döviz gelir." şeklinde konuştu. Vatandaşları sahte acente ve sosyal medyadaki dolandırıcılık olaylarına karşı uyaran Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımıza dijital doğrulama sistemi olan seyahat acentelerinden alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum. Web sitelerinden alışveriş yaparken DDS dediğimiz seyahat acenteleri birliğinin doğrulama sistemi var. Oraya tıklayınca eğer bizim sitemize gelip acentenin yasal sicilini görüyorsa o acente yasal bir acentedir. Sosyal medya üzerinden yapılan satışlar yasal değil. Sosyal medya üzerinden tanıtım yapılabilir fakat satışın web sitesi üzerinden gerçekleşmesi lazım. Sosyal medya üzerinden satış gerçekleşiyorsa oranın yasal bir acente olma ihtimali iyice azalıyor."

TÜRSAB ve Edirne Belediyesi'nden iş birliği Haber

TÜRSAB ve Edirne Belediyesi'nden iş birliği

Birlikten yapılan açıklamaya göre, TÜRSAB, yerel yönetimlerle iş birliği çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ve beraberindeki heyet, 8-9 Temmuz'da Edirne'yi ziyaret etti. Ziyaret çerçevesinde TÜRSAB Edirne İrtibat ve Denetim Merkezi'nin açılışı gerçekleştirilirken, TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne'nin tanıtımına katkı sağlamak ve ortaklaşa çalışmalar yürütmek amacıyla iş birliği protokolü imzaladı. Bu yıl 662. kez düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve Festivali'ne katılan TÜRSAB heyeti, Edirne'de çeşitli temaslarda da bulundu. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır, Yunanistan Edirne Konsolosu Aris Radiopoulos, Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk'ün yer aldığı TÜRSAB Edirne İrtibat ve Denetim Merkezi'nin açılış törenine, TÜRSAB adına Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ve TÜRSAB heyeti ile seyahat acenteleri temsilcileri katıldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne'yi tarih, kültür, doğa, gastronomi gibi bileşenleriyle bir turizm şehri yapmaya çalıştıklarını ve bu zorlu yolculuk için 2014 yılından beri hedef koyduklarını belirtti. "Edirne'nin bu başarı dolu yolculuğunda her zaman yanında olduk" TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Bağlıkaya da Edirne'nin köklü tarihine ve doğal güzelliklerine işaret ederek, şunları kaydetti: "Edirne yöneticileri, turizmcileri ve halkı ile turizmin önemini ve değerini özümsemiş ve son yıllarda bu konuda önemli adımlar atmış bir ilimiz. TÜRSAB olarak, Edirne'nin bu başarı dolu yolculuğunda her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Tarihimizde payitaht olma gururunu yaşamış ender kentlerimizden biri olan Edirne, başta Mimar Sinan'ın ustalık eseri Selimiye Camii olmak üzere pek çok önemli, kültürel mirasın yanı sıra doğal güzellikleri, ören yerleri ve gastronomisi ile geniş bir ürün yelpazesine sahip." Bağlıkaya, TÜRSAB İrtibat ve Denetim Merkezi'nin, Edirne turizminin kalbi olan bölgede yer aldığını belirterek, "İrtibat ve denetim merkezimizin, Edirne'de verilen turizm hizmetlerinin daha nitelikli ve denetimli sunulması noktasında önemli bir işleve sahip olacağına yürekten inanıyorum. Böylelikle hem bölgedeki seyahat acenteleri daha iyi ve daha yakından hizmet alabilecek hem de belgesiz kaçak turların önlenmesi noktasında denetim mekanizmamız güçlenmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu. TÜRSAB Trakya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Egemen Aydın ise "TÜRSAB, Edirne'ye çok yakıştı. Umarım uzun yıllar Edirne'ye çok güzel hizmetlerde bulunuruz." ifadelerini kullandı. Kaynak : Dünya

TÜRSAB'dan Bakan Ersoy'a Ziyaret Haber

TÜRSAB'dan Bakan Ersoy'a Ziyaret

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) heyeti ile bir araya gelerek turizm sektörüne ilişkin değerlendirmede bulundu. Konuyla ilgili sosyal medya hesabında paylaşımda bulunan Ersoy, “Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Firuz B. Bağlıkaya ve TÜRSAB heyetiyle Bakanlığımızda bir araya geldik. Seyahat acentelerimizin görüş ve önerilerini dinledik, sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunduk.” açıklamalarına yer verildi. Konuyla ilgili TÜRSAB tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Yönetim Kurulu Başkanımız Firuz Bağlıkaya ve TÜRSAB Heyeti, 28. dönemde de Kültür ve Turizm Bakanlığına devam eden Sayın Mehmet Nuri Ersoy'a  tebrik ziyareti gerçekleştirdi. TÜRSAB Başkan Yardımcıları Davut Günaydın, Hasan Eker ile TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri; Elif Ural, Engin Ceylan, Erol Türk, Mehmet Akyıl, Talip Aldemir, Yıldırım Taş, TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Başkanı Cevat Engin Şahin ve TÜRSAB Genel Sekreteri Timur Alp Bayrak'ın katıldığı görüşmede; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kültür ve Turizm Bakan Danışmanları Neşe Çıldık ve Bedirhan Bayka ile TÜRSAB Eski Dönem Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Kalay yer aldı. Heyetimiz, çalışmaları yakından takip etmesi için Sayın Mehmet Nuri Ersoy'u TÜRSAB'a davet etti. Misafirperverlikleri için Sayın Mehmet Nuri Ersoy'a teşekkür ederiz” Kaynak : Airporthaber

Sağlık turizminde 2023 hedefi 1,8 milyon turist Haber

Sağlık turizminde 2023 hedefi 1,8 milyon turist

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz." dedi. Bağlıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜİK verilerine göre, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla birlikte Türkiye'ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının geçen yıl 1,4 milyonu aştığını hatırlattı. Bu yıl yukarı yönlü ivmenin devam ettiğini aktaran Bağlıkaya, "Ocak-Mart 2023'te ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 37,5 artarak 474 bin 114'e yükseldi. Sağlık turizmindeki yükselişin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz." dedi. Türkiye'nin sağlık turizmi alanında dünyanın en önemli destinasyonlarından biri olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Sağlık turizmi kapsamında gelen uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşları; kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz oluşturuyor. Bunların dışında saç ekimi, estetik ve güzellik uygulamaları da yoğun şekilde ilgi görüyor. Sağlık turizmi alanında yetkili aracı kuruluş olarak çalışan seyahat acentelerimizden aldığımız bilgiye göre, ülkemizi sağlık amacıyla ziyaret eden misafirlerin önemli bir kısmının saç ekimi için geldiğini ifade edebiliriz. Destinasyon anlamında saç ekimi konusunda en önemli merkez ise İstanbul. Artan talep nedeniyle saç ekimi kapsamında Antalya ve İzmir de çok sayıda sağlık turisti almaya başladı. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Bu yıl saç ekimi için gelenlerin 2022'ye göre yüzde 20 civarında artmasını bekliyoruz." "Sağlık turizminden elde edilen gelir ilk çeyrekte yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu" Firuz Bağlıkaya, Türkiye'nin sağlık turizmi alanında çift haneli rakamlarla büyüdüğünü belirterek, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz. Rakamlar da bu yükseliş beklentimizi doğrular nitelikte. Bu yılın ilk çeyreğinde sağlık turizminden elde edilen gelir, 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu. Dolayısıyla sağlık turizminden elde edilen gelirde artış trendinin devam edeceğini ifade edebiliriz." diye konuştu. Seyahat acentelerinin yurt dışında gerçekleştirdikleri tanıtım çalışmalarının sağlık turizmi alanını hareketlendirdiğini ifade eden Bağlıkaya, sağlık turizminin gelişmesinde Sağlık Bakanlığının da rolünün büyük olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı öncülüğünde kurulan USHAŞ'ın, Türkiye'yi dünyanın önde gelen katma değerli hizmet ihracatçılarından biri haline getirmek için 2019 yılından beri yoğun faaliyet gösterdiğini aktaran Bağlıkaya, şöyle devam etti: "Bakanlık, son olarak sağlık turizmi alanında ülkemizin tanıtılması ve ülkemize gelen turistlere daha nitelikli hizmet verilmesi amacıyla HealthTürkiye çatı markasını hayata geçirdi. Bu alanda çalışan tüm bileşenleri kapsayan HealthTürkiye, web portalı, 6 dilde ve 7/24 hizmet veren Uluslararası Sağlık Hizmetleri Çağrı Merkezi, hasta memnuniyet anketleri, USHAŞ Akademi, yurt dışı tanıtım ve temsil organizasyonlarını içeriyor. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda kurulan çatı marka, sağlık turizmi pazarından ülkemizin hak ettiği payı alması için çalışmalar gerçekleştiriyor." "Ülkemiz, yapılacak tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla sağlık turizminde yükselişini sürdürebilir" TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, sağlık turizmi alanında potansiyeli son derece yüksek olan Türkiye'nin, yapılacak tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla bu alandaki yükselişini sürdürebileceğini ifade ederek, "Elbette bu noktada çok önemli görev üstlenen seyahat acentelerinin desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Aynı zamanda Ticaret Bakanlığımızın da bu konudaki destekleri çok önemli. Ticaret Bakanlığımız da sağlık turizminin gelişmesi için acentelerimiz ve sağlık kurumlarımız için ciddi anlamda teşvik çalışmaları yürütüyor, https://healinturkiye.gov.tr portalı, acentelerimizin ve sağlık kuruluşlarımızın tanıtımlarında önemli bir rol üstleniyor." şeklinde konuştu. Son derece hassas bir alan olan sağlık turizminde profesyonelliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Alanında uzman olan kişi ve kuruluşların bu işi yapması gerekiyor. O nedenle sağlık turizmi alanında sadece Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş ve hangi branşta yetkilendirilmişse o branşta hizmet veren kliniklerin faaliyet göstermesi gerekiyor. Merdiven altı kliniklere karşı sıkı bir denetim önemli. Çünkü bu alanda yapılacak en küçük hata, insan hayatını tehdit ettiği gibi ülke imajını da olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla bu konuda son derece hassas olmamız gerekiyor."

Bağlıkaya'dan Haber

Bağlıkaya'dan"sistematik vize engellemesi" tepkisi

Bağlıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkelere turistik seyahat için Schengen vizesi almasına yönelik sorunların artarak devam ettiğini söyledi. Vize engellemesi sebebiyle seyahat özgürlüğünün kısıtlanmaya çalışıldığını ifade eden Bağlıkaya, yurt dışına tur düzenleyen seyahat acentelerinin de çok ciddi iş kaybına uğradığını vurguladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 79. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreni'nde vize ile ilgili yaptığı açıklamalarını çok kıymetli bulduklarını ifade eden Bağlıkaya, "Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı son açıklama da devletimizin bu sorunun çözümü noktasında gösterdiği irade ve kararlılığı gösteriyor. Dışişleri Bakanlığımızın da önümüzdeki günlerde bir çalışma başlatarak yeni bir görüşme zinciriyle bu sorunun çözümü için olumlu adımlar atacağına inanıyorum." dedi. Dışişleri Bakanlığının sorunun çözümü için geçen yıldan bu yana ciddi çaba sarf ettiğini ve konunun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) gündemine taşındığını hatırlatan Bağlıkaya, AKMP'de alınan tavsiye kararına rağmen AB ülkeleri tarafından çözüm yönünde bir adım atılmadığını söyledi. Vize başvurularındaki kontenjanların beşte bir oranına düşürüldüğüne dikkati çeken Bağlıkaya, "Daha önce vize başvuruları için 1.000 kontenjan verilirken, bu sayı 200'e düşürülmüş durumda. Vize müracaatları konusunda maalesef sistemli bir engelleme var. Bu engellemelerin yanında vizeye müracaat etmiş olan vatandaşlarımıza verilen ret oranları da çok yükselmiş durumda. 2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15'in üzerinde iken, 2023'te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülkenin turizm amaçlı seyahatinin kısıtlanmasını doğru bulmuyoruz." şeklinde konuştu. "Aracı kurumlar, vatandaşları ve acentelerimizi VIP vize uygulamasına yönlendiriyor" Firuz B. Bağlıkaya, seyahat acentelerinin özellikle yurt dışı turlarda uzun vadeli planlamalar ve satışlar yapmak zorunda olduğunu, bu kapsamda otel ve uçak ödemeleri yaptığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Daha önce 1 hafta, 10 gün sonrasına alınan randevu süreleri kotalardaki daraltma nedeniyle çok ileri tarihlere atıyor. Son dönemde normal vize randevusu alınamadığı veya çok uzak tarihli randevu verilmesinden dolayı aracı kurumlar, vatandaşları ve acentelerimizi VIP vize uygulamasına yönlendiriyor. Normalde vize başvuru ücreti 80 avro olmasına rağmen ‘VIP müracaat’ sistemi üzerinden vize başvuruları için 300 avrodan başlayan ve çok daha yüksek seviyelere çıkan rakamlar talep ediyorlar. Vize sürecini hızlandırmak veya randevu bulabilmek adına talep edilen bu fahiş rakamlar, vizenin reddedilmesi halinde iade de edilmiyor. TÜRSAB olarak, Fransa, İtalya, Yunanistan, Hollanda ve İspanya konsoloslukları ile görüşerek acentelerimizin Schengen vizesi konusunda yaşadıkları sıkıntıları, ilgili ülke makamları ile paylaşmış ve çözüm talebinde bulunmuştuk. Ayrıca, İngiltere ve ABD konsoloslukları ile de görüşerek vize alım süreçlerinin kolaylaştırılması yönündeki taleplerimizi iletmiştik. Tüm sektör bu sorunun ivedilikle çözülmesini bekliyor."

Turizmde Rusya türbülansı Haber

Turizmde Rusya türbülansı

Turizm sektörü temsilcilerine göre, rezervasyonlar şu an durağan. Rusya ve Avrupa ülkelerinde de bir durağanlık söz konusu. İç pazarda enflasyonist ortam, gelir-gider dengesizliği ve alım gücünün düşmesiyle seyahat etme gün sayısı da ciddi oranda azalıyor.  Özellikle turizmin kalbi Antalya’ya gelen Rus turist sayısının bu ay düşmeye başlaması turizmcileri endişelendiriyor. Mayıs ayının ilk yarısında bu yıl Antalya’ya 687 bin 530 turist gelirken, pandemi öncesi 2019’un aynı döneminde Rusya’dan 786 bin 215 turist gelmişti. Yani yaklaşık yüzde 12’lik düşüş söz konusu. Rusya’dan gelen turist sayısının düşmesinin ana nedenleri ise deprem ve seçim sürecinin üst üste gelmesi. Ayrıca rublenin büyük ölçüde değer kaybetmesi, tatil maliyetlerinin artması ve Mısır, Dubai, Maldivler’in Türkiye ile rekabet edecek düzeye gelmesi. "REZERVASYONLAR DÜŞÜYOR" Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, Rusya’nın Türkiye’nin en önemli iki ana pazarından biri olduğunu ancak bu pazardan rezervasyonların mayıs ayında beklentilerin altında kaldığına işaret ederek “Bu ana pazarımızda bir türbülans yaşıyoruz” diye konuştu. Bağlıkaya şu bilgileri verdi: “Rusya ile Ukrayna savaşının yıkıcı etkileri olumsuz sonuçlar ortaya çıkarıyor. Türkiye, Rus turist açısından 2-3 saatlik mesafede uygun ulaşım bedeliyle gelinebilen bir destinasyondu. Ancak ambargo ve kısıtlamalarla uçuş sürelerinin beş saate çıkıp fiyatların yükselmesi sonucunda Türkiye’nin avantajlı konumu kısmen ortadan kalktı. Türkiye’deki enflasyon da baskı yarattı.” 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.