Hava Durumu

#Unesco Heritage

TOURISMJOURNAL - Unesco Heritage haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Unesco Heritage haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Forbes Selected: Here Are The 10 Most Touristic Towns In Europe Haber

Forbes Selected: Here Are The 10 Most Touristic Towns In Europe

Europe is full of amazing little towns to explore, beyond the capitals. Forbes magazine has selected the 10 most beautiful tourist towns in Europe to draw attention to them. Bonifacio, which is among the selections of Forbes magazine, is located on the French island of Corsica. This town is known for its famous marina and castle, which has been in place since the 12th century. Travelers can enjoy impressive views and explore the history of the Corsican town at the Bastion de l'Étendard castle. The town of Bolsena in Italy is included in the Forbes selection. This town in the Viterbo region is located very close to the Bolsena lake, the largest volcanic lake in Europe, and retains its authentic character. Spain was also included in the list with the Andalusian town of Ronda. Perched on top of a mountain, Ronda's history dates back to the Moorish occupation, while the Puento Nuevo bridge crossing the El Tajo gorge offers very scenic views. Forbes also named the town of Cochem in Germany. This colorful town, with its 11th-century castle, is ideal for visiting, especially in the fall. In England, Bibury offers a journey into traditional England with its typical houses and bars. Not to forget Ericeira, a former fishing village in Portugal, located in the heart of an ideal area for surfing and relaxing in the beach. Forbes' selection also highlights four smaller towns further east. Cesky Krumlov in the Czech Republic ranks first in Central Europe. A UNESCO heritage town, this town boasts one of the largest castles in Central Europe and well-preserved architecture. In Austria, the Tyrol Hall features a restored medieval town center and a beautiful Christmas market. Stara Lubovna in Slovakia will delight those seeking a blend of history, nature and culture with its enriching walks. In Romania, Sibiu, the former European Capital of Culture, continues to shine with its medieval city center, a UNESCO heritage site. Gorgeous fishing village in Northern Europe, located in the heart of the Reine (Norway) fjords.

150 thousand visitors at Safranbolu during the Ramadan Haber

150 thousand visitors at Safranbolu during the Ramadan

The Safranbolu district of Karabük, which is on the UNESCO World Heritage List, hosted 150 thousand local and foreign tourists during the Ramadan Feast. The historical district, which resembles an open-air museum with its inns, baths, mosques, fountains, mansions and bridges from the Ottoman period, spent the 3-day Ramadan Feast holiday to the fullest. Known with titles such as "The city that protects itself", "Ottoman's fingerprint", "The capital of protection", Safranbolu took its visitors on a historical journey with its cobbled streets. In Safranbolu, which is also on the UNESCO World Heritage List on an urban scale in Turkey, the hotels were full and the shopkeepers in the Historical Bazaar were satisfied with the occupancy. Şebnem Urgancıoğlu Ergüder, President of Safranbolu Tourism Operators Association (SAFTID), stated that they had a nice holiday. Stating that the holiday was quite busy, Ergüder said, "We think that we hosted over 150 thousand guests. It was possible to understand this from the traffic density anyway. The fact that it coincided with the mid-term holiday, that the new season has not yet started, and that Safranbolu is very beautiful in the spring, has a great effect on this. We have been informed that our tradesmen are doing a very good job and that our hotels are full." "Everyone should see Safranbolu" Expressing that they are happy to open the season like this, Ergüder said, "Actually, the season never ends in Safranbolu. The season continues for 12 months. But the season drops and rises again. Now we are very happy to have entered the high season with this motivation again. Of course, we are pleased to host many guests and we are very happy to share our history with everyone. I would like to remind those who haven't seen it yet to visit Safranbolu, and that it is the only city in Turkey that is on the UNESCO World Heritage List to be protected on an urban scale, and that's why everyone should see it." Emphasizing that Safranbolu will also have a busy weekend on May 1, Ergüder said: "Long weekends have always been good for Safranbolu. Likewise, being in the spring, our best time, also increases our expectations. However, we think that after 19 May and the presidental election that followed, it will be even more intense. Of course on the election weekend it will normally drop a bit. But, we believe it will be crowded and busy again after that."

Safranbolu'ya bayramda 150 bin ziyaretçi Haber

Safranbolu'ya bayramda 150 bin ziyaretçi

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesi, Ramazan Bayramı'nda 150 bin yerli ve yabancı turist ağırladı. Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, konak ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran tarihi ilçe, 3 günlük Ramazan Bayramı tatilinin dolu dolu geçirdi. "Kendini koruyan kent", "Osmanlı'nın parmak izi", "Korumanın başkenti" gibi unvanlarla anılan Safranbolu, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkardı. Türkiye'de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer olma özelliğini de taşıyan Safranbolu'da, oteller tam dolu hizmet verirken, Tarihi Çarşı'daki esnaflar da doluluktan memnun kaldı. Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği (SAFTİD) Başkanı Şebnem Urgancıoğlu Ergüder, güzel bir bayram tatili geçirdiklerini belirtti. Bayramın oldukça yoğun geçtiğini ifade eden Ergüder, "150 binin üzerinde konuk ağırladığımızı düşünüyoruz. Zaten trafik yoğunluğundan da bunu anlamak mümkündü. Ara tatile denk gelmiş olması, henüz yeni sezonun açılmaması ve Safranbolu'nun en güzel mevsimi olan ilkbahar olmasında bunun da etkisi büyük. Esnafımızın oldukça iyi iş yaptığını, otellerimizin ful dolu olduğu bilgisini aldık" dedi. "Herkes Safranbolu'yu görmeye gelsin" Sezonu böyle açmış olmaktan dolayı mutlu olduklarını aktaran Ergüder, "Aslında Safranbolu'da sezon hiçbir zaman kapanmıyor. 12 ay sezon devam ediyor. Ama sezon düşüyor ve tekrar yükseliyor. Şimdi tekrar yüksek sezona bu motivasyonla girmiş olmaktan çok mutluyuz. Fazlaca konuk ağırladıkça tabii ki keyif alıyoruz ve tarihimizi herkesle paylaşmak bizi çok mutlu ediyor. Ben hala görmeyenlerin de bu vesile mutlaka Safranbolu'yu ziyaret etmelerine, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde kent ölçeğinde korunan Türkiye'den tek şehir olduğunu, bu anlamda da herkesin görmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum" diye konuştu. 1 Mayıs tarihinde de Safranbolu'nun yoğun bir hafta sonu tatili geçireceğini vurgulayan Ergüder, şunları kaydetti: "Uzun hafta sonları her zaman Safranbolu'ya yarayan tatiller olmuştur. Yine aynı şekilde ilkbaharda olmamız, en güzel zamanımız olması da bizim beklentimizi artırıyor. Bununla birlikte işte peşinden gelen 19 Mayıs, seçimi de atlattıktan sonranın daha da yoğun olacağı kanısındayız. Bir tek seçim hafta sonunda tabii ki normal olarak biraz düşecektir. Ondan sonrasında yine yoğun geçeceğine inanıyoruz."

İshak Paşa Sarayı, Ramazan Bayramı'nda 8 bin kişiyi ağırladı Haber

İshak Paşa Sarayı, Ramazan Bayramı'nda 8 bin kişiyi ağırladı

"Medeniyetler Geçidi" olarak adlandırılan bölgede, ilçenin 7 kilometre güneyinde bir tepenin üzerinde kurulu saray, Osmanlı, Selçuklu, barok ve rokoko mimarilerinden taşıdığı izler ve süslemelerle ilgi çekiyor. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan tarihi yapının yerleşkesinde cami, odalar, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ile harem salonları yer alıyor. Son yıllarda acentelerin bölgeye turlar düzenlemeye başlamasıyla batı illerinden de gruplar halinde saraya gelen ziyaretçiler, burada adeta tarih yolculuğuna çıkıyor. Ziyaretçiler bayram şekeriyle karşılandı Ramazan Bayramı dolayısıyla yoğunluğun arttığı sarayda görevli personel ziyaretçilere şeker ikram edip bayramlarını kutladı. Ziyaretçiler, sarayın yanı sıra Eski Bayezid Camisi, Doğubayazıt Kalesi'nden geriye kalan surlar ve İslam alimi Ahmed-i Hani'nin türbesini de gezdi. Bayram tatili sürecinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, yaklaşık 8 bin ziyaretçi tarihi saraya geldi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Kösedağ, AA muhabirine, İshak Paşa Sarayı'nın yılın her dönemi ziyaretçi kabul ettiğini söyledi. Gelenlerin tarihi mekanı çok beğendiğini ifade eden Kösedağ, şöyle konuştu: "İshak Paşa Sarayı'nın Ramazan Bayramı'nda açık olmasıyla ilgili çok sayıda telefon geldi. Biz de sarayı bayramın ilk günü öğleden sonra açtık. Geçmiş bayramlara oranla ciddi bir yoğunluk yaşıyoruz. Havaların ısınmaya başlaması ve turizm sezonunun başlamasıyla bu yoğunluğu sarayda görmek mümkün." Ülkenin her tarafından ziyaretçi ağırladı Kösedağ, Balıkesir, Sinop, Ordu, Ankara ve bölge başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafından ziyaretçinin saraya geldiğini anlattı. Kocaeli'den gelen Betül Ünlü tarihi yerlere çok meraklı olduğunu ve sarayı da beğendiğini dile getirerek, "Neredeyse ülkenin her yerini gezdim diyebilirim. Şükürler olsun Ağrı'ya da ayak basma fırsatım oldu." dedi. Saraydaki desenlerden etkilendiğini anlatan Ünlü, cami tavanındaki süslemelerin de kendisine çok farklı geldiğini söyledi. Ziyaretçilerden Nevin Altınpınar da İshak Paşa Sarayı'nın görülmesi gereken çok görkemli bir yapı olduğunu belirterek, "Daha önceden buraya defalarca geldim. İshak Paşa Sarayı büyüleyici bir güzelliğe sahip. Burayı daha önce hiç bu kadar kalabalık görmemiştik." diye konuştu.

Mount Nemrut welcomes the first tourist groups of the season Haber

Mount Nemrut welcomes the first tourist groups of the season

Nemrut Mountain Ruins, where giant statues from the Commagene Kingdom, which existed between 163 BC and 72 AD, were not affected by the earthquakes in Kahramanmaraş on 6 February. The tourist season started on April 1 and South Korean tourist groups were the first to arrive in the region. The German tourist group, which came to the ruins with 12 caravans, also stays in the region. Tourists, who go to Mount Nemrut in the company of guides and examine the historical structures here, take photos in the region. Adıyaman Culture and Tourism Director Abuzer Gelse told Anadolu Agency (AA) that after the earthquakes, they held meetings with tourism businesses and determined the needs of the them. Stating that investigations on the effects of earthquakes on historical structures were also carried out, it was determined that damage occurred in the Karakuş Tumulus, Eski Kahta Castle and Arsameia Ruins, Gelse stated that the restoration and reduction works will be completed in a short time. Noting that the Regional Directorate of Foundations will initiate work for mosques damaged in the city, Gelse stated that no damage has been detected in other historical buildings. Emphasizing that they are working for tourism to return to normal as soon as possible, Gelse said: "Adıyaman is the first province to open the tourism season in the earthquake zone. Last week, we welcomed the first tourist group from South Korea. So far, we have 6 tourist groups from South Korea. They have started the tourism activity in the region. In addition, tourists come from Italy, America and Germany. Our agencies related to approximately 130 tourist groups have made their connections. Thus, our tourism season has started. Stating that the bed capacity has decreased due to earthquakes in the city, Gelse said, "While we had a capacity of 4 thousand beds in Adıyaman in 2022, this capacity dropped by 50 percent after the earthquake. We currently have a bed capacity of 2000. About 650 of these 2 thousand bed capacities are currently in use. Hopefully, this number will exceed a thousand in 2 weeks. We will start to use the bed capacity actively as soon as possible."

Nemrut Dağı sezonun ilk turist kafilelerini ağırlıyor Haber

Nemrut Dağı sezonun ilk turist kafilelerini ağırlıyor

Milattan önce 163 ila milattan sonra 72 yıllarında varlık gösteren Kommagene Krallığı'ndan kalma dev heykellerin bulunduğu Nemrut Dağı Ören Yeri, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenmedi. Turizm sezonunun 1 Nisan'da başladığı bölgeye ilk olarak Güney Koreli turist kafileleri geldi. Ören yerine 12 karavanla gelen Alman turist kafilesi de bölgede konaklıyor. Rehberler eşliğinde Nemrut Dağı'na çıkarak buradaki tarihi yapıları inceleyen turistler, bölgede fotoğraflar çekiyor. Adıyaman Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, AA muhabirine, depremler sonrasında turizm işletmeleriyle toplantılar yaptıklarını ve işletmelerin ihtiyaçlarını belirlediklerini belirtti. Depremlerin tarihi yapılara etkisine ilişkin yapılan incelemelerin de gerçekleştirildiğini, Karakuş Tümülüsü, Eski Kahta Kalesi ve Arsameia Ören Yeri'nde hasar oluştuğunun tespit edildiğini kaydeden Gelse, restorasyon ve redüksiyon çalışmalarının kısa sürede tamamlanacağını belirtti. Kentte hasar alan camiler için de Vakıflar Bölge Müdürlüğünce çalışma başlatılacağını kaydeden Gelse, bunun dışındaki tarihi yapılarda hasar tespit edilmediğini ifade etti. Hayatın turizm içinde bir an önce normale dönmesi için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Gelse, şöyle konuştu: "Adıyaman, deprem bölgesinde turizm sezonunu açan ilk il. Biz geçen hafta Güney Kore'den gelen ilk turist kafilesini karşıladık. Şu ana kadar Güney Kore'den gelen 6 turist kafilemiz var. Onlar bölgede turizm faaliyetini başlatmış oldular. Bununla beraber İtalya'dan Amerika'dan ve Almanya'dan turistlerimiz de geliyor. Yaklaşık 130 turist grubuyla ilgili acentelerimiz bağlantılarını yaptılar. Böylece turizm sezonumuz da başladı" Kentte depremler nedeniyle yatak kapasitesinin azaldığını belirten Gelse, "Adıyaman'da 2022 yılında 4 bin yatak kapasitemiz varken deprem sonrasında bu kapasite yüzde 50 oranında düştü. 2000 yatak kapasitemiz var şu anda. Bu 2 bin yatak kapasitesinin yaklaşık 650 tanesi şu an kullanımda. İnşallah 2 hafta içinde bu sayı binin üzerine çıkmış olacak. En kısa sürede elimizde yatak kapasitesini aktif olarak kullanmaya başlayacağız." sözlerine yer verdi.

The Haber

The "Ahlat Stonemasonry Tradition" in the UNESCO list continues

The "Ahlat Stonemasonry Tradition", which was included in the UNESCO's Intangible Cultural Heritage List in Need of Urgent Protection last year, is kept alive with dexterous hands in the Ahlat district of Bitlis. Ahlat stone, which is obtained from the quarries in the district and preferred in buildings for centuries with its ability to keep it warm in winter and cool in summer, is extracted from the ground with a lot of effort and made ready for use. Stones, which were cut into blocks using hammer, sledgehammer, crowbar and chisel, and cut according to the measures determined by the workshops, are transformed into works of art in the hands of skilled craftsmen. Hayrettin Zengin, 48, the father of 5 children, who started stonemasonry in the district 10 years ago, masterfully embroiders Seljuk and Ottoman motifs and various patterns on stones of various sizes. "Some patterns can take a day" Becerikli, told Anadolu Agency (AA) that Ahlat stone, which is widely used in the region and sent all over the country and to many countries, is one of the important income sources of the district. Explaining that some of the patterns they meticulously embroidered on the stones are finished in half an hour, some take a day, Becerikli said, "The processing time changes according to the pattern. We embroider the patterns that suit the stones. We make fountains, barbecues and fireplaces from Ahlat stone, we produce the stones used in the construction of tombs and houses. We embellish and shape the patterns by embroidering on the stone. We give life to the rocks brought from the quarries in blocks here."  Stating that they adorned the stones with handcraft without using machinery, Becerikli said: "We sent Ahlat stone for a restored historical building in Germany. We deliver the products we make all over Turkey. 10 years ago, I constantly visited and watched my friends working in this workshop. I started my profession because I was curious. I learned the job with curiosity. I love my profession. I have 5 children and I make a living for my family with this job. I am also very happy that the Tradition of Pear Stone Work has been included in UNESCO's Intangible Cultural Heritage List. I would like to thank those who contributed to this. They made us happy. We are doing our best to keep this tradition alive.” "The Ahlat Stonemasonry Tradition" was inscribed on the UNESCO list at the 17th session of the Intergovernmental Committee for the Protection of Intangible Cultural Heritage held on 28 November-3 December 2022 in Rabat, the capital of Morocco.

UNESCO listesindeki Haber

UNESCO listesindeki "Ahlat Taş İşçiliği Geleneği" yaşatılıyor

Geçen yıl UNESCO'nun Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan "Ahlat Taş İşçiliği Geleneği", Bitlis'in Ahlat ilçesinde hünerli ellerle yaşatılıyor. İlçedeki taş ocaklarından elde edilen, kışın sıcak, yazın serin tutma özelliğiyle asırlardır yapılarda tercih edilen Ahlat taşı, binbir emekle toprak altından çıkarılarak kullanıma hazır hale getiriliyor. Çekiç, balyoz, levye ve murç kullanılarak bloklar halinde koparılan, atölyelerle belirlenen ölçülere göre kesilen taşlar, burada hünerli ustaların elinde birer sanat eserine dönüştürülüyor. İlçede 10 yıl önce taş işçiliğine başlayan 5 çocuk babası 48 yaşındaki Hayrettin Becerikli de çeşitli büyüklükteki taşların üzerine Selçuklu ve Osmanlı motifleri ile çeşitli desenleri büyük bir ustalıkla işliyor. "Bazı desenler bir gün sürebiliyor" Becerikli, AA muhabirine, yörede yaygın kullanılan, yurdun dört bir yanına ve birçok ülkeye gönderilen Ahlat taşının, ilçenin önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Taşlara özenle işledikleri desenlerden bazılarının yarım saatte bittiğini bazılarının da bir gün sürdüğünü anlatan Becerikli, "Desene göre işleme zamanı değişiyor. Taşlara hangisi uygunsa o desenleri işliyoruz. Ahlat taşından çeşme, barbekü ve şömine yapıyoruz, mezar ve ev yapımında kullanılan taşları üretiyoruz. Desenleri taşa işleyerek süslüyoruz, şekil veriyoruz. Ocaklardan bloklar halinde getirilen kayalara burada adeta hayat veriyoruz." dedi. Makine kullanmadan el işçiliğiyle taşları süslediklerini belirten Becerikli, şunları kaydetti: "Almanya'da restore edilen tarihi bir yapı için Ahlat taşı gönderdik. Türkiye'nin ise her yerine yaptığımız ürünleri ulaştırıyoruz. 10 yıl önce bu atölyede çalışan arkadaşlarımı sürekli ziyaret ederek onları izledim. Merak ettiğim için de mesleğe başladım. Merakla işi öğrendim. Mesleğimi seviyorum. 5 çocuğum var ve ailemin geçimini bu işle sağlıyorum. Ahlat Taşı İşçiliği Geleneği'nin UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınmasına da çok sevindim. Bunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bizi mutlu ettiler. Biz de bu mesleği geleneği yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz." "Ahlat Taş İşçiliği Geleneği", Fas'ın başkenti Rabat'ta 28 Kasım-3 Aralık 2022'de düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komitesi'nin 17. oturumunda UNESCO listesine kaydedilmişti.

'Boğazköy Museum' in the Hittite capital, Hattuşa Haber

'Boğazköy Museum' in the Hittite capital, Hattuşa

Boğazköy Museum, located in Hattusa, the capital of the Hittites, was transformed into an independent museum by the decision of the Ministry of Culture and Tourism. Archaeologist Resul İbiş has been appointed as the Director of Boğazköy Museum, which will carry out its work independently from the Çorum Museum. In the city, which was the capital of the Hittites, one of the largest empires of the world, it is planned that the tourism activities and museum services in the region will become more effective with the Bogazkoy museum gaining the status of an independent directorate. Alacahöyük Museum and archaeological site, Hattusa ruins and excavations in these areas will be carried out through Boğazköy Museum Directorate. Provincial Culture and Tourism Director Sümeyra Bektaş, explaining that 3 museums and 2 archaeological sites were provided as an organized excavation, said, “Boğazkale and Alacahöyük Museum Directorates were managed from the Çorum Museum. This caused the museology services not to be carried out very well. It was announced as a separate museum directorate with the consent of our Minister of Culture and Tourism. Resul İbiş, one of the experts of Çorum Museum, was appointed as the director of Boğazköy Museum. In the next period, excavations in Alacahöyük Museum and archaeological site, Hattusa ruins, and excavations in these areas will be carried out through Boğazköy Museum Directorate. Explaining that the Bogazkoy Museum will gain an independent status, museology and tourism activities will be carried out more effectively, Bektaş said, "Hattusa Ruins, which is on the UNESCO Cultural Heritage list, and Boğazköy Museum, where the cuneiform tablets on the World Cultural Memory list, where thousands of tablets are found, are also in the Hattusa ruins. Boğazköy, with its sphinxes, one of which was taken abroad for restoration purposes in Germany and brought back to our country and took its place in the museum, will carry out its next works as the Museum Directorate. We invite you to see the world heritage with the start of the tourism season.” Boğazköy Museum, which was opened on September 12, 1966, was reorganized in 2011. Artifacts unearthed during the excavations of the Hittite capital, Hattusa, are exhibited in the museum. Thematic and chronological exhibitions were held in the exhibition halls of Boğazkale Museum. The display order, which starts with the Chalcolithic, Old Bronze Age and Assyrian Trade Colonies Age works in the first hall of the ground floor, continues chronologically with the Phrygian, Galatian, Roman Periods and ends with the Eastern Roman Period. Two Sphinxes at the Sphinx Gate in the Ancient City of Hattusa were taken to Berlin to be restored in 1907, as they were badly damaged by the fire. After restoration, one of the sphinxes was returned to the Istanbul Archaeological Museums in 1924, and the other was kept in the Berlin Museums until 2011. Both sphinxes are on display at Boğazköy Museum since 26 November 2011. In the Hittite hall, which is entered through the door where the sphinxes are located, the state and social structure of the Hittites is explained with panels and artifacts with rich visuals. A stonemason from the Hittite period is depicted with animation in this area. On the upper floor of the Hittite hall, the religious and military structure of the Hittites, their writing system, materials from the excavations, panel information and visuals are explained. There is also a model of the Hattusa ruins and the great temple here. In the garden of the museum, sphinxes from the Hittite period, hieroglyphic inscriptions,  milestones and tombstones from the Roman and Eastern Roman periods are exhibited.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.