Hava Durumu

#Uzay Turizmi

TOURISMJOURNAL - Uzay Turizmi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uzay Turizmi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Space Perspective, Uzay Turizmi İçin Önemli Bir Aşama Kaydetti Haber

Space Perspective, Uzay Turizmi İçin Önemli Bir Aşama Kaydetti

Space Perspective, yenilikçi bir konsept olan uzay balonuyla geliştirdiği prototipi Spaceship Neptune'u test ederek önemli bir başarıya imza attı. Stratosferde hidrojenle doldurulmuş bu balon, 30,500 metre (100,000 feet) yüksekliğe çıkarak dikkat çekici bir teknolojik gelişim sağladı. Hidrojen, bu projenin merkezinde yer alıyor ve yenilenebilir bir gaz olarak tercih ediliyor. Geleneksel olarak balonlarda kullanılan helyum yerine hidrojen kullanılması, üretim maliyetlerini düşürerek uzay turizmini daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor. Kapsül, yolcuların manzarayı keyifle izleyebilmesi için saatte 19 km (12 mph) hızla yavaşça yükseliyor. Test uçuşu 15 Eylül'de Florida'nın St. Petersburg açıklarında gerçekleştirildi. Kapsül, Marine Spaceport Voyager adlı özel bir gemiden fırlatıldı ve altı saatlik bir uçuşun ardından denize iniş yaptı. Bu süreç, fırlatma mekanizmasının ve kurtarma sistemlerinin başarılı bir şekilde çalıştığını doğruladı. Spaceship Neptune'un bir diğer yenilikçi yönü, kapsülün ergonomisidir. Ferah bir iç mekan sunan kapsülde, dinlenme koltukları ve büyük pencereler bulunuyor. Bu yapı, yolculara neredeyse 360° bir manzara sunarak, Dünya'nın eğriliğini ve uzaya geçişi gözlemleme fırsatı veriyor. Bu balonlar, gerçek anlamda uzaya ulaşmasa da ve sıfır yer çekimi deneyimi sunmasa da, üst atmosferde benzersiz bir yolculuk imkanı sağlıyor. Yolcular, Büyük Çin Seddi veya Kuzey Işıkları gibi muhteşem manzaraları güvenli bir ortamda gözlemleyebilecekler. SPACE PERSPECTİVE, UZAY YOLCULUĞUNU STRATOSFERDE HİDROJENLE DOLDURULMUŞ BİR BALON KULLANARAK GERÇEKLEŞTİRECEK. İşte bu yolculuğun temel aşamaları: **Kapsül Tasarımı**: Spaceship Neptune, geniş pencerelere ve konforlu dinlenme koltuklarına sahip bir kapsül. İç mekan, yolcuların rahat bir deneyim yaşaması için tasarlanmış. **Hidrojen Balonu**: Kapsül, stratosfere yükselmek için hidrojenle doldurulmuş büyük bir balon kullanır. Hidrojen, helyuma göre maliyet açısından daha uygun ve çevre dostu bir seçenek olarak tercih edilmiş. **Yükseliş Süreci**: Kapsül, balonla birlikte saatte 19 km (12 mph) hızla yavaşça yükselir. Bu süreç, yolcuların manzaranın tadını çıkarmalarına olanak tanır. **Yükseklik**: Balon, yaklaşık 30,500 metre (100,000 feet) yüksekliğe ulaştığında, yolculara Dünya'nın eğriliğini ve uzaya geçişi gözlemleme fırsatı sunar. Ancak bu balonlar gerçek anlamda uzaya ulaşmaz ve sıfır yer çekimi deneyimi sunmaz.  **Manzara Deneyimi**: Yolcular, seyahatleri sırasında Büyük Çin Seddi, Kuzey Işıkları gibi muhteşem manzaraları gözlemleyebilecekler. **İniş**: Yolculuk tamamlandığında, kapsül denize iniş yapar. Bu süreçte, fırlatma ve kurtarma sistemleri test edilmiş. **İnsanlı Uçuşlar**: Space Perspective, 2025 yılına kadar insanlı uçuşlar gerçekleştirmeyi hedeflemekte ve bilet fiyatları 125,000 dolar olarak belirlenmiş. UZAY YOLCULUĞU BİLET FİYATLARI 125 BİN DOLAR Space Perspective, 2025 yılına kadar insanlı uçuşlara başlamayı hedefliyor ve bilet fiyatları 125,000 dolar olarak belirlenmiş. Bu fiyat, mevcut seçeneklerle kıyaslandığında önemli bir ilerleme kaydediyor; zira mevcut fiyatlar genellikle birkaç milyon euroya kadar çıkabiliyor. Space Perspective ve rakibi World View, uzay turizmi pazarında devrim yaratmaya hazırlanıyor. Yenilikçi teknolojiler ve çevre dostu bir yaklaşım, uzaya erişimi daha geniş kitleler için demokratikleştirme potansiyeli taşıyor. Eğer bu projeler başarılı olursa, uzay turizmi tarihi bir dönüm noktasına ulaşabilir.

Uzay turizminde neler oluyor? Haber

Uzay turizminde neler oluyor?

Uzay teknolojileri konusunda çok önemli gelişmeler oluyor. Son haftalarda yazdığım üzere, gerek Çin gerek Hindistan uzay çalışmalarında ve Ay’a gidiş konusunda son derece atak çalışmalar yapıyor. NASA ise 2026 yılına kadar Ay’a tekrar insan göndermeyi planlıyor. Gerek Çin gerek Rusya ise 2030 yılından itibaren Ay’da müşterek üs kurmayı planlıyorlar. Yani gerçek anlamda bir uzay yarışı söz konusu. Her ne kadar ülkemiz daha bu yarışa girememiş olsa bile bu gelişmeleri yakından takip etmek hepimiz için çok önemli. HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR UZAY Bir diğer önemli konu da sivil uzay çalışmaları ve uzay turizmi. Özellikle uzay turizmi tıpkı ikinci dünya savaşından sonra havaalanlarının yaygınlaşmasından ötürü sivil havacılığın gelişmesi gibi şimdi de sivil uzay çalışmalarının gelişmesine ve aynı zamanda uzaya gidiş maliyetlerinin düşmesine yol açacaktır. Bu da uzayın herkes için daha erişilebilir olmasını sağlayacaktır. Şimdiden başta milyonlarca dolar fiyat biçilen sivillerin uzaya gidiş maliyeti ciddi anlamda düşerek yüz binlerce dolar seviyesine inmiştir. Eğer sivil uzay çalışmaları biraz daha yaygınlaşırsa 5 yıl içinde okyanus ötesi deniz gezisi ile aynı fiyatlara yaklaşması söz konusu olabilecektir. Uzay turizmi, özel şirketler tarafından sunulan ve uzay yolculuğunun sadece profesyonel astronotlara değil, herkese açık hale gelmesini sağlayan bir endüstridir. Uzay turizmi, 2023 yılı itibarıyla hala nispeten yeni bir sektör olmasına rağmen, son yıllarda önemli bir gelişme göstermiştir ve gelişmeye devam etmektedir. ÜÇ BÜYÜK OYUNCU 2023 yılının en önemli uzay turizmi gelişmelerinden biri, Virgin Galactic’in ikinci turistik uzay uçuşunu gerçekleştirmesidir. Bu uçuş, 80 yaşındaki eski bir olimpiyat sporcusu da dahil olmak üzere, farklı yaş gruplarından ve mesleklerden uzay turistlerini uzaya taşıyarak uzaya erişimi daha mümkün kılmıştır. Uzay turizmi sektöründeki diğer gelişmeler arasında, Virgin Galactic’in uzay uçuşlarının fiyatını düşürme planları ve Blue Origin’in uzay turizmi için yeni bir roket ve uzay aracı geliştirme çalışmalarıda yer almaktadır. Şu an sivil uzay turizmi sektöründe üç büyük oyuncu olarak Tesla ve Twitter’ın (X) sahibi Elon Musk’a ait olan SpaceX, Richard Bronson’un kurduğu Virgin Galactic ve Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un kurduğu Blue Origin şirketi yer almaktadır. Bunların dışında irili ufaklı birçok firma da uzay turizmi ve sivil uzay çalışmaları konusunda hızla çalışmalar yapmaktadır. 1 TRİLYON DOLARLIK DEV ENDÜSTRİ Uzay turizmi sektörünün önümüzdeki yıllarda önemli bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Hazırlanan bir rapora göre, uzay turizmi sektörü 2030 yılına kadar uzay endüstrisi 1 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacaktır ve bu birçok firmanın iştahını kabartmaktadır. Uzay turizmi, henüz yeni bir sektör olmasına rağmen, oldukça hızlı bir şekilde büyümekte ve diğer alt sektörlere de ışık tutmaktadır. Uzay turizmi şirketlerinin artan rekabeti, uçuş maliyetlerinin düşmesine ve uzay turizminin daha da yaygınlaşmasına olanak sağlayacaktır. UZAY OTELİ Uzay turizmi, ayrıca insanların uzayı keşfetme ve yeni deneyimler yaşaması fırsatını sunan bir sektördür. Uzay turizminin gelişmesi, uzayın daha erişilebilir hale gelmesine ve insanlığın uzaydaki varlığının genişlemesine katkıda bulunacaktır. Uzay turizmi ve sivil uzay çalışmaları deyince sadece uzaya uçuş gelmemeli diğer uzay ile ilgili faaliyetler de akla gelmelidir. Mesela Orbital Corporation şirketi 2027 yılından itibaren uzayda bir oteli faaliyete sokacaktır böylece parası olan muhtelif turistler dilerlerse uzayda otelde birkaç gece kalarak hem çekimsizliği hem uzay ortamını tadabileceklerdir. PARSELLENEN MADENLER Bunlar dışında uzay teknolojileri deyince akla gelen uzay madenciliği üzerine çalışan birçok firma vardır. Birçok kimsenin aklına gelmez ama uzay özel sektörü denince en önemli Avrupa ülkesi Lüksemburg’dur. Birkaç yıl evvel çıkardığı uzay yasası ile uzay konusunda çalışacak şirketlere çok özel teşvikler sağlamış ve özellikle uzay madenciliği konusunda çalışacak firmalara özel sübvansiyonlar da vermiştir. Burada amaç Lüksemburg’un bir anlamda uzay borsası ve uzay özel sektörünün merkezi olmasıdır. Bu da ileride Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri olan Lüksemburg’a çok özel avantajlar sağlayacak ve tıpkı Londra’nın dünyanın finans merkezi olması gibi Lüksemburg’un da dünya uzay endüstrisini etkileyen bir merkez olmasını sağlayacaktır. Daha şimdiden muhtelif şirketler uzayda bulunan kaynakları parsellemiş ve sadece bununla yetinmeyip gelecek yüz yıl için uzay kaynaklarının paylaşım planlamalarını yapmışlardır. Her ne kadar BM kararı ile uzay tüm insanlığa ait olsa da başta ABD olmak üzere birçok ülke bu kararı tanımamakta ve kim önde giderse kaynaklara o sahip olur felsefesi ile hareket etmektedir. ARTIK İSTİKBAL UZAYDA Bu anlamda ülkemizin de hızla özel sektörü bu çalışmalara kanalize olmalı ve dünyada bu konuda çalışan firmalara benzer şekilde yatırımlar yapmalı ve çalışmaya başlamalıdır. Tıpkı Lüksemburg devletinin yaptığı gibi ülkemizde bu konuda çalışan firmalara çok özel teşvikler vermeli ve devlet-özel sektör-üniversiteler işbirliğinde ülkemizde hızla uzay kaynaklarına erişebilen ve söz sahibi olan bir ülke olmalıdır. Unutmamak gerekir ki bu konularda geç kalınırsa diğer ülkeleri yakalamak çok zor olabilir ve ülkemizin milli menfaatleri için geri dönülmez hak kayıpları olabilir. Tıpkı Mavi Vatan gibi Uzay Vatan kavramı da hızla ön plana çıkmalı ve tüm milli menfaatlerimiz korunmalıdır. (Bu arada okurlarıma küçük bir dipnot: Uzay Vatan kavramını ilk kez ben 2015 yılında Ulusal Kanal ekranlarında söyledim ve 2018’den sonra bu terimin yaygınlaşması için özel çaba sarf ettim). Atatürk’ün çok önemli sözü olan “İstikbal göklerdedir” artık bir nevi “İstikbal uzaydadır” anlamında diğer devletler tarafından da ciddi bir hedef olarak konulmuştur ve ülkemizin çıkarları da bunu gerektirmektedir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.