Hava Durumu

#Van Gölü

TOURISMJOURNAL - Van Gölü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Van Gölü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Van Gölü’nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit tespit edildi Haber

Van Gölü’nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit tespit edildi

Türkiye'nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü'nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit keşfedildi. Daha önce 18 metre civarında dünyanın en büyük mikrobiyalitinin tespit edildiği Van Gölü'nün Bitlis'in Adilcevaz kısmında yeni bir keşfe imza atılarak, 34 metre 60 santimetre boyunda mikrobiyalit bulundu. Van Gölü Havzası'nda, sportif dalışlar neticesinde yapı ve şekil bakımından farklı yeni mikrobiyalitler tespit edildi. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, sportif dalışlar neticesinde üst çapı 15 metre olan ve palmiye ağacına benzeyen mikrobiyaliti keşfettiklerini belirtti. Birol, “Van Gölü Havzası'nda bugüne kadar bulduğumuz en büyük mikrobiyaliti görüntüledik. 1993 yılında ağ parçasının takılmasıyla başlayan bu serüven Adilcevaz açıklarında yaklaşık 34 metre 6 santimetre bir mikrobiyalite denk geldik. Üst çapı yaklaşık 15 metre çapında olan bu mikrobiyalit bugüne kadar bulduğumuz en yükseğidir. Bu mikrobiyalitlerin turizme açılması, jeosit alanı ile ilgili yapmış olduğumuz çalışmalar devam etmektedir. Mikrobiyalitlerin jeosit alanı ile ilgili çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığından beklemekteyiz. Dolayısıyla Adilcevaz'daki Van Gölü Havzası'nda mikrobiyalitlerin turizme kazandırılması noktasındaki çalışmalarımız devam etmektedir. Dalış okulumuz şu anda bu konudaki çalışmalarına devam ediyor. Netice itibari ile sportif dalışta bulmuş olduğumuz mikrobiyalitler, Van Gölü Havzası'na bir nebzede olsa ışık tutacağına inanıyorum” diye konuştu. Buldukları mikrobiyalitleri palmiye ve sedir ağacına benzettiklerini sözlerine ekleyen Birol, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu bulduğumuz mikrobiyalit cinsi asıl mikrobiyalit tufa değil. Mikrobiyalitler bazen palmiye, bazen sedir ağacına, bazen de ejderha kafasına benzer. Eşsiz güzelliğiyle dalış severleri Van Gölü'ne bekliyoruz. Bu noktada yapmış olduğumuz çalışmaların tümü ilçemiz ve ilimiz içindir. Van Gölü Havzası'nda yapmış olduğumuz çalışmalar ortada zaten. Bununla ilgili çalışmalarımız ileri ki dönemlerde sürecek. Bulduğumuz bu en büyük mikrobiyaliti kayıt altına aldık. İleriki günlerde daha farklı mikrobiyalit cinsine rastlayacağımıza eminim.”

Türkiye’deki 430 kelebek türünden 230’u Van Gölü Havzası’nda uçuyor Haber

Türkiye’deki 430 kelebek türünden 230’u Van Gölü Havzası’nda uçuyor

Zengin florası, yüksek rakımı ve eşsiz doğasıyla çok sayıda canlıya ev sahipliği yapan Van Gölü Havzası, Türkiye’de yaşayan kelebek türlerinin yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor. Türkiye'de tespit edilen 400’den fazla kelebek türünden 230'unu bünyesinde barındıran Van Gölü Havzası, endemik türlerle doğaseverlerin ilgi odağı oluyor. Van ve Bitlis’teki doğa fotoğrafçıları ile kelebek gözlemcileri de her yıl nisan ayı başından eylül ayı sonuna kadar olan 6 aylık zaman diliminde farklı dönemlerde ortaya çıkan endemik kelebek türlerini kayıt altına alıyor. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Öğretim Görevlisi ve kelebek gözlemcisi Oktay Subaşı, Doğu Anadolu Bölgesi'nde kelebeklerin tür olarak yoğun yaşadığı yerlerden birinin Van Gölü Havzası olduğunu söyledi. Oktay Subaşı; el değmemiş doğası, yüksek dağları, sulak alanları, çayır ve meraları, zengin bitki örtüsü, zirai ilaçlamanın diğer bölgelere göre daha az yapılması gibi faktörlerin Van Gölü Havzası’ndaki popülasyon ve tür çeşitliliğinin zenginliğinde önemli etmen olduğunu söyledi. 23 yıldır Van Gölü Havzası’nın kelebek türlerini fotoğrafladığını belirten Subaşı, özellikle “Romanov Gelinciği”, “Step Fistosu”, “Işgın Zümrütü” ve “Zegris” gibi endemik ve değerli kelebek türlerinin Bitlis bölgesinde, “Rosenin Çokgözlüsü”, “Şehzade”, “İran Ateşi”, “Çok gözlü Van Esmeri” gibi kelebek türlerinin de özellikle Van ve çevresinde yaşadığını ifade etti. Subaşı, “Bitlis ve Van illeri, Van Gölü Havzası kelebek türleri açısından oldukça büyük zenginliğe sahip. Türkiye’deki toplam tür sayısı 430 civarında. Van Gölü Havzası’nda ise Bitlis ve Van illerinde bu türlerin 230’a yakını görülmekte ve uçmaktadırlar. Ayrıca Van Gölü Havzası’nın bir başka özelliği de bu bölgede uçan türlerin büyük bölümü birçok özel türe ev sahipliği yapmaktadır. Van Gölü Havzası’nda uçan kelebeklerin büyük kısmı Türkiye’nin başka bölgelerinde pek görülebilen türler değil. Bunlar mesela Van’ın Çatak ilçesinde uçan “Şehzade kelebeği”, bunun dışında yine Bitlis ve Van’da gözlemlenebilen “Romanov Gelinciği” kelebeği, “Işgın Zümrütü” kelebeği, “Çokgözlü Van Esmeri”, “İran Çokgözlüsü” ve “İran Ateşi” gibi birçok farklı kelebek türü sadece Van ve Bitlis görülebilmektedir” dedi.

İranlıların Van Gölü ortasında köpük keyfi Haber

İranlıların Van Gölü ortasında köpük keyfi

Okulların tatil olması nedeniyle her fırsatta Van'a gelen İranlı turistler, tatilin keyfini çıkarıyor. Akşamları kapalı mekanlarda eğlenip, gündüzleri ise soluğu Van Gölü'nde alan İranlı turistler yaptıkları alışverişle de kentin ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Gün içerisinde cadde ve sokakları gezerek bol bol alışveriş yapan İranlılar, tekne ile açıldıkları Van Gölü'nün eşsiz güzelliğinden faydalanıyor. Yıllardır Van'da turizm sektöründe hizmet veren Sinan Başak tarafından hazırlanan Liman Tour Sinan Kaptan gemisi ile Van Gölü'ne açılan İranlı turistler, gölün keyfini çıkarıyor. 350 kişi kapasiteli ve 4 kattan oluşan gemide dans eden ve yemek yiyen İranlı turistler, köpük partisinin ardından Van Gölü'nün mavi sularına kendilerini bırakıyor. Yıllardır Edremit ilçesinde turizm sektöründe çalıştığını ifade eden Sinan Kaptan, amaçlarının Van turizmini canlandırmak olduğunu söyledi. İran ve Iraklı turistleri yaptıkları koordineli çalışmalar çerçevesinde Van'a getirdiklerini aktaran Sinan Kaptan, “Güzel bir memleketimiz ve güzel bir denizimiz var. Biz İranlıları, Iraklıları koordine ederek getirip burada Vanımızın güzelliklerini gösteriyoruz. Amacımız memleketimizi canlandırmaktır” dedi. İki yıllık bir çalışmanın sonucunda 4 kattan oluşan Liman Tour Sinan Kaptan gemisini inşa ettiğini dile getiren Sinan Kaptan, “Haziran ayı itibariyle gemimizi Van Gölü sularına indirdik. Yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyoruz. 4 kattan oluşan geminin kapasitesi 350 kişi olup, içerisinde makine daireleri, personel kabinleri, soyunma kabineleri, restoran, ofis, mini bar, kaptan köşkü, DJ platformu ve yüzme platformu yer alıyor. Bu şekilde gemide düğün, nişan ve bu tarz büyük organizasyonlar düzenliyoruz. Gemimiz ayrıca Van Gölündeki en büyük gemi olup, özellikli bir gemidir. Çünkü balans tankları dediğimiz kendisini fırtınaya göre uyarlayabilen bir gemi inşa ettik. Halkımıza ve turistlere hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Duruma ve yoğunluğa göre günde 2 ila 4 arasında seferler düzenlediklerini de sözlerine ekleyen Sinan Kaptan, “Van Gölüne açıldıktan sonra demirliyoruz. Burada iki sat boyunca misafirlerimiz yiyip içip yüzüyorlar. İki saat sonra tekrar geri dönerek turumuzu tamamlıyoruz” diye konuştu. İranlılar ise bu hizmetin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, bu tür organizasyonların İranlıların Van'a daha sık gelmesine neden olduğunu söyledi.

Nemrut ve Van Gölü için 8 kilometre yüzdüler Haber

Nemrut ve Van Gölü için 8 kilometre yüzdüler

Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü ile yine dünyanın en büyük ikinci krater gölü olan Nemrut Krater Gölü ve kalderanın temiz kalması ve tanıtılması amacıyla Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından yüzme etkinliği düzenlendi. Bu etkinliğe destek olmak için İstanbul'dan gelen 5 yüzücünün de katılımıyla yapılan maraton yaklaşık 7 kilometre sürdü. 4 saatte tamamlanan maratonda bir ilki gerçekleştirerek bölgeye dikkat çekmek isteyen yüzücüler, Nemrut'un bir doğa harikası ve yeryüzü cenneti olduğunu belirttiler. İstanbul'dan gelerek yüzme maratonuna katılan Ayhan İlhan, “İstanbul'dan 4 yüzücü arkadaşımla birlikte buraya geldik. Daha önce burada yüzmüştük. Ancak bugünkü parkurumuz biraz daha zorlu olacak. Yaklaşık gidiş-dönüş olmak üzere 8 ila 10 kilometrelik bir yüzmeyi hedefliyoruz. Buranın zorluk derecesi çok daha farklı. Yaklaşık 2 bin 500 rakımdayız. Yüksek irtifa, oksijen azlığı var. Yüzerken bizleri zorlayacaktır. Öncelik sağlığımızdır. Burada kano ve botlar bizlere eşlik edecekler. Kendimizi iyi hissetmediğimizde mutlaka teknelere çıkacağız. Ancak bu parkuru bitirmek için de kendimizi zorlayacağız. Tüm destekçi kuruluşlara ve aktivist arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Yüzücülerden Hamide Yılmaz ise “2 gün önce Van Gölü'nde yaklaşık 17 kilometrelik bir parkuru yüzdük. 2 yıl önce de Van'dan Bitlis'e yüzmüştük. Şimdi de Nemrut Gölü’nde karşıdan karşıya yüzeceğiz. 8 ya da 10 kilometre olacak. Yüzmeyi seviyoruz. Bu parkurlara katılmak da bizleri memnun etti. Burası bir doğa harikası. Burası bir cennet. Ben burada yüzmekten çok mutluyum. Yüzme maratonu yapacak arkadaşlara buraya gelip yüzmelerini ve burayı çok seveceklerini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel de, Van Gölü ve Nemrut Krater Gölü çevresinin çöpten arındırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına bir bilinç oluşturmak için bu organizasyonu yaptıklarını belirterek, “Nemrut Gölü; dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise en büyük krater gölüdür. Bizde buraya dikkat çekmek için bir yüzme maratonu yaptık. Buranın turizm potansiyeline vurgu yapmak istedik. Krater gölünde bir uçtan diğer uca olan en uzun mesafeyi biri kadın olmak üzere 6 arkadaşımız ile birlikte başarıyla gerçekleştirdik. Amacımız bir farkındalık oluşturmak ve Avrupa Seçkin Destinasyonlar Listesinde yer alan ve yeryüzü cenneti olarak bilinen Nemrut kalderasının tüm dünyaya tanıtılmasıdır. Aynı zamanda buranın temiz tutulması, çöpten arındırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına bir bilinç oluşturmak için bu organizasyonu yaptık. Her yıl geleneksel olarak burada su sporlarının yapılabildiği, farklı yarışmaların ve maratonların yapılabileceğini hatırlatmak istedik. Katılan ve destek veren herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Van Gölü’nde en uzun mesafeli yüzme maratonu düzenlendi Haber

Van Gölü’nde en uzun mesafeli yüzme maratonu düzenlendi

8 Ağustos Bitlis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 108. yıldönümü programı kapsamında, Van Gölü’ne kıyısı bulunan Tatvan ilçesine bağlı Adabağ köyü ile Ahlat ilçesi arasında ilk defa en uzun parkurlu yüzme maratonu gerçekleştirildi. İstanbul Ahlat Kültür Turizm Tanıtma ve Yardımlaşma Derneği (AHLATİSDER) ve Antalya Ahlat Eğitim Kültür Derneği öncülüğünde düzenlenen yüzme maratonuna Bitlis Valiliği, Ahlat Kaymakamlığı, Bitlis Belediyesi, Ahlat Belediyesi ve diğer Ahlat dernekleri ile sivil toplum kuruluşları destek verdi. Bu yıl ilki düzenlenen yüzme maratonu hayattayken uzun mesafeli yüzme girişiminde bulunan ve geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Ahlatlı avukat Atilla Azapağası anısına yapıldı. 1’i kadın 19 yüzücüden oluşan maraton ekibi sabahın erken saatinde Tatvan İlçesine bağlı Adabağ Köyü sahilinde Van Gölü’ne dalış yaparak yüzmeye başladı. Sahil Güvenlik ve sağlık ekiplerinin kontrol ve gözetiminde Van Gölü’nde kulaç atarak 7 saat süren zorlu parkur sonunda Ahlat İskelesi’ne varan sporcuları Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu ve beraberindekiler karşıladı. Sporcularla sohbet eden Vali Karaömeroğlu, maratonu başarıyla tamamlamalarından dolayı tebrik etti. Burada sağlık kontrolünden geçen yüzücülere protokol tarafından madalya ve ödülleri takdim edildi. "Bu maraton Ahlat'ta bir ilkti" Adabağ-Ahlat arası yüzme maratonuna katılan 67 yaşındaki Ahlatlı yüzücü Servet Ateş, bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Ateş, “Bu maraton Ahlat’ta bir ilkti. Tabi heyecan vericiydi, müthişti. Parkur çok zorluydu. Hem sodalı suda vücudun tahriş olma durumu, hem de mesafe çok uzundu ve zoru başarmak için bizde suya atladık. Aynı zamanda merhum Atilla Azapağası kardeşimizin benimde aynı zamanda öğrencim olur. Onun anısına gerçekleştirmiş olduk. Bir kere daha kulaçları onun için attık. Biz yıllardan beri Ahlat-Adabağ arası hep konuşulur. İşte yüzelim gidelim gelelim gibisinden yada bazıları gitti geldi denilirdi. Biz bunu gerçekleştirmiş olduk herkesin önünde. Birde hiç durmaksızın yüzdük oda çok zorluydu. Tabi ki istiyoruz ki Ahlat’ımız bu tür etkinliklerle sürekli olarak anılsın. Bundan sonra da bizden sonraki nesillerde bunu devam ettirsin istiyorum. Yani örnek olsun istiyorum bunu. Bitlis’in kurtuluşu dolayısıyla da bunu gerçekleştirmiş olduk aynı zamanda” dedi. "6 saat 33 dakikada tamamladık” Ahlatlı yüzücülerden Suphi Koçalp ise, “2-3 yıldır bu yüzme maratonunu düşünüyorduk bu seneye nasip oldu. Antrenmanlarımızı düzenli olarak yaptık Allah nasip etti oradan buraya hiç sudan çıkmadan yüzdük” diye konuştu. İstanbul’dan gelerek yüzme maratonuna katılan Hamide Yılmaz, 5 kişilik ekiple İstanbul’dan geldiklerini belirterek, “Çok güzel bir davet sundular. Zaten yüzmeyi seviyoruz. Çok beğendik, güzel karşılandık. Bugünde Bitlis’in Düşman İşgalinden Kurtuluşu dolayısıyla etkinliğin yapılması oldukça güzel oldu. Parkur aslında 13.8 kilometre ama bu dalga ve akıntıyla birlikte 17 kilometreyi buldu. 6 saat 33 dakikada tamamladık” diye konuştu.. Bir diğer yüzücü Nezir Aktaş’ta Van Gölü’nde uzun mesafeli yüzmenin oldukça zorlu olduğunu ifade ederek, “Burada yüzmek o kadar kolay bir şey değil. Daha büyük parkurlarda yüzdük ama 30 kilometrelik bura kadar tahriş eden, sodalı olan bir yer değil. Biz İstanbul ekibi olarak birçok arkadaşımıza bunu söylediğimizde ‘Ya orası tuzlu değil mi?, sodalı değil mi?’ diye söylediler. Zaten önemli olan zoru başarmak iyi bir sporcunun önemli aktivitelerinden bir tanesi olması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Vali Karaömeroğlu: “Ahlat sporun başkenti olacak” Ödül töreninde konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu ise, “8 Ağustos Bitlis’in Kurtuluşu nedeniyle böyle güzel bir etkinlikle Ahlat’ımız yer aldı. İlk defa oluyor. Yarı resmi oldu. Seneye inşallah Gençlik ve Spor Bakanlığımızca Ahlat şenlikleri yapılacak. Bütün federasyonlarımız burada yarışmalar yapacak. İnşallah Ahlat sporun başkenti olacak” diye konuştu. Düzenlenen yüzme maratonuna, Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay ve Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı (BETAV) Başkanı Ahmet Eren, Ahlat dernekleri temsilcileri ve ilçe halkı katıldı.

Van Gölü'nde dalış sezonu açıldı Haber

Van Gölü'nde dalış sezonu açıldı

Dünyanın en büyük sodalı gölü olan ve 800 bin yıllık geçmişe sahip Van Gölü'nde su sıcaklığının artmasıyla birlikte dalış sezonu açıldı. Volkanik Nemrut Dağı'nın patlaması sonucu oluşan, 3 bin 713 kilometrekarelik alanıyla tıpkı bir deniz gibi uzanan uçsuz bucaksız suları, Van Gölü'nü dalış turizmi açısından elverişli hale getiriyor. Van Gölü, derinliklerinde inci kefali balığı başta olmak üzere, daha sonra keşfedilen mikrobiyalitler ile Vangölü Küçük Mercan balığını barındırıyor. Yine daha sonra yapılan dalışlarda Rus batığı ve kale kalıntılarına rastlanan Van Gölü'nün sırlı derinlikleri, bu yıl da havaların ısınmasıyla birlikte amatör ve profesyonel dalgıçların ziyaretini bekliyor. Bu yıl da Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Derneği (AKEM) üyeleri, suların ısınmasıyla birlikte sezonun ilk dalışını başarıyla gerçekleştirdi. “Cazibe dalış merkezi haline gelebilir” İHA muhabirine konuşan AKEM Başkanı Halil İbrahim Atacan, havaların ısınamamasından dolayı sezonu çok geç açtıklarını belirtti. Suların ısınmasının ardından ilk dalışlarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Atacan, “Güzel ve başarılı dalışlarla sezonu geçirmeyi diliyoruz. Van Gölü'nün konum açısından yüksek irtifaya sahip olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de cazibe dalış merkezi haline gelebilir. Çünkü her dalgıcın da yüksek irtifada dalmak istediğini de biliyoruz. Su altı görüşümüz 5 ila 7 metre arasında değişmektedir. Su altı zenginliklerimiz ise mikrobiyalitler, Vangölü Küçük Mercan balığı ile Van balığımızdır. Bu şekilde 3 özel noktada buluşabiliyoruz” dedi. Dalış tutkunlarını dalış eğitim okullarına davet eden Atacan, böylece Van Gölü'nün büyülü dünyasına adım atacaklarını kaydetti.

Van Gölü’nde av yasağı başladı: İnci kefalleri göç hazırlığında Haber

Van Gölü’nde av yasağı başladı: İnci kefalleri göç hazırlığında

Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen inci kefalinin üreme dönemi nedeniyle 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arası uygulanan av yasağı başladı. Van Gölü Havzası’nda yaklaşık 15 bin kişinin ekmek kapısı olan inci kefali balıkları, üremek için tatlı sulara göç yolculuğuna hazırlanıyor. Tatlı sularda akıntının tersine yüzerek akarsulara akın eden inci kefalleri, göç sırasında boylarını aşan engelleri adeta uçarcasına aşıyor. Bu sırada izleyene görsel şölen sunan inci kefalinin korunması için Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve zabıta ekipleri, 7 gün 24 saat esaslı nöbet tutuyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir öncülüğündeki ekipler, Van Gölü’ne dökülen Engil Çayı suyunun sıcaklık ve oksijen miktarını ölçtü. Suyun debisi ve oksijen miktarının yeterli olduğu akarsuda, su sıcaklığı ise 10.9 santigrat derece olarak ölçüldü. Göçün sağlıklı bir şekilde başlaması için su sıcaklığının 13-14 derece civarında olması gerektiği belirtildi. “Geçtiğimiz av yasağında 1 milyon 200 bin lira idari para cezası uyguladı” İHA muhabirine konuşan Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir, inci kefalinin üremek için 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında Van Gölü ve Erçek Gölü’ne dökülen tatlı sulara göç ettiğini hatırlattı. İnci kefali balıklarının bu döneminde kaçak avcıların yoğun bir şekilde hedefi haline geldiğini ve bunun için de önemler aldıklarını ifade eden Şube Müdürü Demir, “Bakanlığımızdan gelen bütçe doğrultusunda kiraladığımız araçları, yasak dönemde kaçak avcılarla mücadele etmek için kolluk kuvvelerine ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine teslim edilecektir. 2023 yılında inci kefali av yasağı dönemi boyunca, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz ekipleri, Jandarma, Sahil Güvenlik, Deniz Polisi, Emniyet, personelleri ile birlikte 7/24 denetimler yaparak kaçak avlanan 169 şahsa yaklaşık 1 milyon 200 bin lira idari para cezası uyguladı. Ayrıca 9 bin metre uzunluğunda manyat ve misina ağı ile 50 ton canlı ve 40 ton ölü balığa el konuldu. Canlı olan balıklar tekrardan suya bırakıldı. İnci kefali av yasağında her yıl olduğu gibi bu yılda İl, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerimiz, kolluk kuvvetleri ile birlikte 7 gün 24 saat esaslı sahada görev alarak, inci kefali kaçak avcılığına müsaade etmeyecektir” dedi. “İnci kefalini korumak hepimizin görevidir” İnci kefali göçünün başladığı 15 Nisan tarihinden itibaren göçün gerçekleşeceği su kaynaklarında incelemeler yaptıklarını dile getiren Demir, “Bu incelemeler kapsamında şu an Edremit İlçesinde bulunan inci kefali balığının göç alanlarından biri olan Engil Çayı’ndayız. Yaptığımız incelemelerde, bu yıl yağışların bol olmasından dolayı Engil Çayı’nın su debisinin göç için yeterli seviyeye ulaştığını söyleyebiliriz. Ayrıca çayda yaptığımız su analizinde suyun sıcaklığının; 10.9 santigrat derece, çözünmüş oksijen miktarının ise 9,18 mg/L olduğu görüldü. Oksijen miktarının göç için yeterli seviyede olduğu, su sıcaklığı ise 13-14 dereceye ulaştığında göç yolculuğunun başlayacağını söyleyebiliriz. İnci kefalini korumak sadece Tarım ve Orman Müdürlüğü ile kolluk kuvvetlerinin görevi değil, inci kefalini korumak hepimizin görevidir. İlimizin ekonomisine ve turizmine büyük katkı sağlayan ve endemik bir tür olan inci kefalini korumak ve gelecek nesillere devamlılığını sağlamak için üreme döneminde avlamıyoruz, satmıyoruz ve satın alınmasına müsaade etmiyoruz” diye konuştu.

Van Gölü Ekspresi kış sezonunun ilk seferine başladı Haber

Van Gölü Ekspresi kış sezonunun ilk seferine başladı

Ankara’dan yola çıkan Van Gölü Ekspresi, 30 saat süren masalsı yolculuğun ardından Bitlis’in Tatvan ilçesine ulaştı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğünün Van Gölü Ekspresi, 2023-2024 döneminin ilk seferi kapsamında masalsı yolculuk sonunda son durak olan Bitlis’in Tatvan ilçesine ulaştı. Haftanın iki günü sefere çıkan tren; Ankara, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Muş güzergâhlarından geçerek Bitlis’in Tatvan ilçesine ulaşıyor. 9 vagon ve 320 yolcu kapasitesiyle doğa ile iç içe seyahat eden yolculara doğu bölgesinin kış güzelliğini izleme fırsatı sağlayan Van Gölü Ekspresi’nin Ankara-Tatvan arasındaki yolculuğu yaklaşık 30 saat sürüyor. Geç gelen kış nedeniyle kar manzaralarını göremeyen yolcular ise bu konudan muzdaripken, ileriki seferlerde ise kar manzaralarını doyasıya izlemek istediklerini söylediler. Van Gölü Ekspresi’nin bölgeye turizm açısından önemli katkısının olduğunu söyleyen Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, “Tatvan ilçemiz Doğu’nun incisi konumunda olup her geçen gün her alanda gelişim kaydetmektedir. Bölge ticaretinin ana merkezi konumunda olan ilçemizde turizm alanında da son yıllarda önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bünyesinde birçok önemli destinasyonu barındıran ilçemiz bu yönüyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ağırlamaktadır. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi turizm alanında da önemli bir gelişim gösteren Tatvan ilçemiz bölgenin cazibe merkezi haline gelmektedir. İlçemizde dünyanın ikinci büyük krater gölü bulunan Nemrut Kalderası, Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü ve daha bunlara benzer nice önemli turizm merkezleri bulunmaktadır. Bu önemli alanlar ilçemize olan ilgiyi her geçen yıl arttırmaktadır. Van Gölü Ekspresi seferlerinin yeniden başlaması da bu sürece önemli katkılar sunacaktır. Bu seferler sayesinde kışın bile daha çok turisti ilçemizde ağırlama imkânı bulacağız. Bu açıdan bu seferlerin yeniden başlamış olması oldukça önemlidir. Bu vesile ile herkesi bölgenin önemli cazibe merkezlerinden olan ilçemizi gelip görmeye ve gezmeye davet ediyorum” dedi. Tahminlerinden çok daha güzel bir gezi olduğunu söyleyen Afife Nurten Sucu, “Yolculuğumuz çok güzel geçti. Çok keyifli bir yolculuktu. 4 gece 5 gündüz sürecek bir turistik geziye çıktık. Arkadaşlarımla Ankara’dan geliyoruz. İstedik ki memleketimizin doğusunu, batısını her yerini görelim ve bu güzel kıymetlerin farkına varalım ve farkındalığımızı arttırdıktan sonra başkalarının da farkındalıklarını arttıralım istiyoruz. Tahminimizin çok üzerinde güzelliklerle karşılaştık. Memleketimizin her yeri güzel ama burayı ilk kez görmemize rağmen çok beğendik. Gezmek en büyük kültürlenme aracı, görerek akılda kalıcılığı arttırıyoruz. Herkesi buralara gelmeye davet ediyorum” dedi. 14 kişilik yerli turist kafilesini getirdiklerini söyleyen Rehber Serdar Özmen ise “Kış turizmi koridoru adı altında şu an Bitlis’ten başlayarak Ağrı, Van, Erzurum ve Kars’a kadar uzanan bir koridor var. Kışın ilk turları olan Doğu Ekspresi ve Van Gölü Ekspresi başladı. Ankara’dan yola çıktık ve yaklaşık 30 saat yolculuğumuz sürdü. Kabindeki memurlardan tutun kondüktörlere kadar hepsi de bizlere yardımcı oldular. Misafirlerimiz geldiklerinde kendi yemeklerini hazırladılar, halay çektiler, güle eğlene buraya geldiler. Çok memnun kaldılar bu hizmetten. Biz kış turizmi adı altında ilk önce Bitlis’te konaklıyoruz. Bitlis’te bulunan tarihi ve doğal güzellikleri olan yerleri gördükten sonra Van’da bulunan turistik ve doğal mekanları geziyoruz. Sonraki günlerde ise programımızda bulunan diğer illeri geziyoruz. Karla birlikte o güzelliği merakla bekliyoruz. İnsanlarımızın kış sezonunda gelip gezmeleri ilgilerini çekiyor. Bölgemizdeki insanların misafirperver olması ve tesislerimizin yeterli olmasıyla birlikte inşallah çok güzel bir sezon geçireceğiz” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.