Hava Durumu

#Venedik

TOURISMJOURNAL - Venedik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Venedik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İtalya'da Turizm Sınırlamaları Genişletiliyor Haber

İtalya'da Turizm Sınırlamaları Genişletiliyor

İtalya, aşırı turizmin yarattığı olumsuz etkilerle mücadele etmek için önemli adımlar atıyor. Özellikle tarihi ve arkeolojik alanları korumak amacıyla yeni sınırlamalar duyuruldu. Dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan Pompei’de, 15 Kasım’dan itibaren günlük ziyaretçi limiti 20 bin olarak belirlendi. Yoğun saatlerde bu rakam 5 bine kadar indirilecek. 2022'de 4 milyon ziyaretçinin gezdiği Pompei, tarihi mirasın korunması için kalabalıkları sınırlandırıyor. Pompei Arkeoloji Parkı Müdürü Gabriel Zuchtriegel, bu tür kalabalıkların hem ziyaretçiler hem de hassas tarihi eserler için ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti. FLORANSA’DA YENİ KURALLAR 366 bin nüfuslu Floransa’da, geçen yıl 9 milyon turistin konakladığı ve şehri 10 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği tahmin ediliyor. Aşırı turizmi kontrol altına almak için Floransa Belediyesi, "sürdürülebilir turizm" hedefiyle 10 maddelik bir tedbir paketi açıkladı. Bu tedbirler arasında, Airbnb gibi platformların tarihi merkezlerdeki şifreli kilit sistemlerinin yasaklanması, turist rehberlerinin hoparlör kullanmasının engellenmesi ve turistik hizmetlerde kullanılan golf arabası gibi araçlara kısıtlamalar getirilmesi yer alıyor. Floransa Belediye Başkanı Sara Funaro, bu adımlarla kent sakinlerinin yaşam kalitesini iyileştirmeyi ve daha sürdürülebilir bir turizm modeli geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Karar, yerel halkın baskıları sonucu alındı. "Floransa’yı Kurtaralım" isimli platform, şehir merkezindeki şifreli kilit sistemlerini protesto etmişti. Protestocular, geçen hafta kentte toplanan G7 Turizm Zirvesi'ni de eleştirmişti. DİĞER ŞEHİRLERDE DE SINIRLAMALAR PLANLANIYOR Roma, Bologna ve Milano gibi şehirlerde de aşırı turizme karşı eylemler düzenleniyor. Başkent Roma’da 2025’te Katolik jübilesi nedeniyle milyonlarca ek ziyaretçi bekleniyor. Roma Valisi Lamberto Giannini, kutsal yıl hazırlıkları kapsamında Aşk Çeşmesi’ne (Fontana di Trevi) ziyaret sınırlaması getirilmesinin planlandığını duyurdu. Ancak, jübile hazırlıklarının yavaş ilerlediği ve kısa süreli konaklama uygulamalarının artışı eleştiriliyor. Robin Hood şapkası takarak protesto düzenleyen eylemciler, turizmin hızla artmasının şehir sakinlerini zor durumda bıraktığını ve bu durumun daha fazla protestoya yol açacağını ifade etti. UNESCO’nun da kitle turizminin etkileriyle ilgili uyarıda bulunduğu Floransa ve diğer şehirler, tarihi ve kültürel miraslarını korumak için aşırı turizme karşı mücadeleyi sürdürmeye kararlı görünüyor.

Venedik, 2025'te Giriş Ücretini İkiye Katlıyor Haber

Venedik, 2025'te Giriş Ücretini İkiye Katlıyor

Venedik, aşırı turizmi kontrol altına almak amacıyla, 2025'te giriş ücretlerini yüzde 100 oranında artırma kararı aldı. Başarılı geçen 2023 deneme sürecinin ardından alınan bu karar, özellikle hafta sonu ve tatil günlerinde şehri ziyaret eden günübirlik turistleri kapsayacak. Nüfusu 250 bin olan Venedik'te, 18 Nisan - 27 Temmuz 2025 tarihleri arasında, Cuma'dan Pazara ve resmi tatillerde giriş ücretleri uygulanacak. Rezervasyonunu dört gün önceden yapan ziyaretçiler 5 euro, son anda gelenler ise 10 euro ödeme yapacak. Geçtiğimiz yıl sistemin deneme sürecinde, çoğunlukla hafta sonları ve tatillerde olmak üzere toplam 29 gün ücretli giriş uygulanmıştı. YENİ SİSTEM: QR KODLA RASTGELE KONTROL Yeni uygulamada, giriş yapmak isteyen tüm turistler, cep telefonlarına bir QR kod indirerek tren istasyonu gibi kalabalık alanlarda bulunan rastgele kontrol noktalarında bu kodu gösterecek. Giriş ücreti ödemeyenlere ise para cezası uygulanabilecek. Venedik'te konaklayanlar, Veneto bölgesi sakinleri, Venedik’te eğitim gören öğrenciler ve şehirdeki aile bireylerini ziyaret edenler ise ücretten muaf tutulacak. GELİR BEKLENTİLERİ VE TARTIŞMALAR 2023’teki sekiz günlük deneme sürecinde hedeflenen üç aylık gelir elde edilerek, yaklaşık 2.4 milyon euro toplandı. Ancak Belediye Başkanı Brugnaro, sistemin bütçeye tam katkısını değerlendirmek için daha fazla analize ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Öte yandan, şehirdeki muhalefet partileri, giriş ücretinin akış yönetiminde yetersiz kaldığını ve ücret artışının "faydasız" olacağını savunuyor. UNESCO'nun 2021'de Venedik'i aşırı turizm ve iklim değişikliği nedeniyle tehlike altındaki dünya mirası listesine alması, konuya yönelik endişeleri artırmaya devam ediyor.

"Aşırı Turizmle Mücadelede Deneme Süremiz Başarılı oldu" Haber

"Aşırı Turizmle Mücadelede Deneme Süremiz Başarılı oldu"

Venedik'teki aşırı turizm sorunu, kentin tarihi ve kültürel dokusuna zarar veren, altyapı üzerinde baskı oluşturan ve yerel halkın yaşam kalitesini etkileyen yüksek ziyaretçi sayılarından kaynaklanıyor. Özellikle yaz aylarında gelen turist sayısı, şehrin taşıma kapasitesini aşıyor, kalabalıklar dar sokaklarda ve popüler turistik alanlarda yoğunlaşarak deneyimi olumsuz etkiliyor. Ayrıca, bu durum, konut fiyatlarını artırarak yerel halkın şehirdeki yaşamını zorlaştırıyor.  Bu nedenle Venedik yönetimi, aşırı turizmin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli önlemler alıyor.  Alınan bazı önlemler şunlar: 1. **Giriş Ücretleri**: Ziyaretçiler için €10'luk giriş ücreti uygulanıyor. Belirli gruplar (Venedik sakinleri, öğrenciler, çalışanlar, 14 yaş altı çocuklar ve otel rezervasyonu olanlar) bu ücretten muaf. 2. **Ziyaretçi Kontrolü**: Ziyaretçi sayısını kontrol etmek için rezervasyon sistemleri ve biletleme uygulamaları geliştiriliyor. 3. **Sınırlı Erişim**: Bazı popüler turistik alanlara girişlerin sınırlandırılması planlanıyor. 4. **Yerli Halkın Desteklenmesi**: Yerel halkın yaşam kalitesini artırmak amacıyla konut projeleri ve destek programları uygulanıyor. 5. **Alternatif Rotalar**: Turistlerin daha az bilinen bölgelere yönlendirilmesi için alternatif turizm rotaları oluşturuluyor. 6. **Turizm Bilinci**: Turistlerin Venedik’in tarihi ve kültürel değerlerine saygı göstermeleri için bilgilendirme kampanyaları düzenleniyor. Bu önlemler, Venedik’in hem turizmden ekonomik fayda sağlamasını hem de yerel yaşamın sürdürülebilirliğini korumayı amaçlıyor. BELEDİYE BAŞKANI LUİGİ BRUGNARO, ALINAN YENİ TEDBİRLERDEN UMUTLU VE DENEME SÜRECİNİN BAŞARILI OLDUĞUNU VURGULADI. Şehirdeki ziyaretçilere uygulanan €10'luk ücret, bazı istisnalarla birlikte geliyor. Venedikli sakinler, doğma büyüme Venedikliler, öğrenciler, çalışanlar, 14 yaş altındaki çocuklar ve otel rezervasyonu olan turistler bu ücretten muaf tutuluyor. Venedik Belediye Başkanı Luigi Brugnaro, alınan yeni tedbirlerden umutlu ve deneme sürecinin başarılı olduğunu vurguluyor. Bu önlemlerin, şehrin hak ettiği saygıyı görmesini sağlayacağını söylüyor.  TEMMUZ AYINDA 2 MİLYON EURO GELİR ELDE EDİLDİ 2024 Temmuz ayı itibarıyla, bu uygulama sayesinde şehirde €2 milyonun üzerinde gelir elde edildiği belirtildi. Günlük ortalama 1,000'in üzerinde giriş kaydedilirken, en çok ziyaretçi çeken ülkeler arasında Amerikalılar, Almanlar ve Fransızlar öne çıktı. Kaynak :Schengen news

Aşırı Turizm: Avrupa’da Protestolar ve Yeni Düzenlemeler Haber

Aşırı Turizm: Avrupa’da Protestolar ve Yeni Düzenlemeler

Barselona'daki su tabancası saldırıları, Kanarya Adaları'ndaki açlık grevi, Venedik'teki yeni ücretler ve Yunanistan'daki yolcu gemisi kısıtlamaları, Avrupa'nın popüler destinasyonlarındaki yerel halkın turistlerden bıktığını gösteriyor. Aşırı turizme dair endişeler, COVID-19'un sınırları kapatmaya zorlamasından önce bile yüksekti. Pandemi sonrası kalabalıkların geri dönmesi, bu yıl daha güçlü tepkilere neden oldu. Kopenhag İşletme Okulu'nda turizm profesörü Sebastian Zenker, daha fazla protesto ve "Yeter artık" diyen insanların sokağa çıktığını belirtti. Temmuz ayında Barselona'da düzenlenen gösterilerde, su tabancalarıyla turistlere karşı çıkan protestocular, "Kitle turizmi şehri öldürüyor" ve "Turistler evlerine dönsün" yazılı pankartlar taşıdılar. Bazı gruplar, şehirdeki kruvaziyer terminallerinin sayısının azaltılmasını ve kısa süreli kiralamaların yasaklanmasını talep etti. Pandemi sonrası turizmin bu yıl yeniden yükselişe geçeceği öngörülüyor. BM Turizm Örgütü, küresel turizmin pandemiden tamamen kurtulmasını bekliyor. İspanya, bu yıl Temmuz ayına kadar 53 milyondan fazla ziyaretçi aldı; bu da 2023'e göre yüzde 12'lik bir artış anlamına geliyor. Toronto Metropolitan Üniversitesi'nden Rachel Dodds, turizmin, özellikle planlarını değiştirmeyen destinasyonlarda, pandemiden sonra "her zamankinden daha kötü bir şekilde geri döneceği" konusunda uyardı. Pandemi sırasında pek çok şehir, turist eksikliğiyle mücadele etti. Ancak talep gören destinasyonların sakinleri, evlerinin daha huzurlu ve daha az kalabalık bir versiyonunu deneyimlemiş oldu. Dodds, birçok yerel liderin turizmin olumsuz etkilerinden endişe duysa da, ziyaretçileri geri kazanmak için daha sürdürülebilir bir model geliştirmekten çok, mevcut durumu kontrol altına almaya çalıştığını belirtti. Yunanistan Başbakanı, Santorini ve Mikonos'a gelen yolcu gemisi ziyaretçilerine 20 euro vergi uygulanacağını duyurdu. Santorini belediye başkanı, gemiyle gelen ziyaretçiler için günlük 8 bin kişilik bir sınır önerdi. Yerel halk, adanın aşırı kalabalıklaşmasından ve kışın daha uzun süreli konaklamalar için yeterli rezervasyon yapılmamasından şikayetçi. Venedik, geçen yıl 3,5 milyon gecelik ziyaretçi sayısına ulaştı ve günübirlik turistler için 5 euroluk bir ücret denemesi yaptı. Ayrıca, 25 kişilik rehberli tur grubu sınırı ve hoparlör yasağı da ilan etti. Cornell Üniversitesi'nden Megan Epler Wood, şehirlerdeki protestoların, yerel halkın turist akınından duyduğu rahatsızlığı yansıttığını ifade etti. Kanarya Adaları gibi bazı bölgelerde, uygun fiyatlı konut eksikliği ve çevresel kaynakların zorlanması da endişe kaynağı. Hükümetler, özellikle ekonomileri turizme bağlı olduğunda, çelişkili çıkarlarla karşı karşıya kalıyor. Avrupa Birliği'ne göre turizm, gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 10'unu oluşturuyor. Avrupa Seyahat Komisyonu'nun verilerine göre, yılın ilk yarısında ülkeye gelen yabancı turist sayısı 2019 seviyelerini aştı ve bu yıl ziyaretçilerin 800 milyar euro'dan fazla harcama yapması bekleniyor. İspanya, Yunanistan, İtalya ve Fransa, turist harcamalarında en büyük artışların yaşandığı ülkeler arasında. New York Üniversitesi'nden Christopher Gaffney, hükümet yetkililerinin turistleri sadece gelir kaynağı olarak gördüğünü, bu nedenle yerel halkın huzurunu göz ardı edebileceğini vurguladı. Bu huzurun kaybı arasında, sokaklarda serbest hareket etme, kültürel alanlara erişim ve uygun fiyatlı konut bulma gibi sorunlar da var. Sürdürülebilir Turizm Varlık Yönetimi Programı, vergi ve harçların turistleri caydırmada etkili olamayacağını belirtti. Çoğu araştırma, ek bir verginin gelişleri azaltmadığını gösteriyor. Venedik'teki güncel ücret denemeleri, turist akınını azaltmakta başarısız oldu ve yetkililer, bu uygulamayı gelecekte daha yüksek fiyatlarla yeniden getirmeyi planlıyor. Dodds, ek ücretlerin şehirlerini terk etmeye kararlı olanlar için bir fark yaratacağını düşünmüyor.

Venedik'te tur gruplarına 25 kişi sınırı getirildi ve megafon yasaklandı Haber

Venedik'te tur gruplarına 25 kişi sınırı getirildi ve megafon yasaklandı

Dünyanın en turistik kentlerinden biri olan Venedik bir süredir aşırı turizmin getirdiği olumsuzluklarla boğuşuyor. İtalya'nın lagün kenti, kitlesel turizmin bu etkilerini hafifletmeye yönelik alınan yeni kararlar kapsamında tur rehberlerinin megafon kullanmasını yasakladı ve tur gruplarını 25 kişi ile sınırlandırdı. Tur gruplarının büyüklüğüne ilişkin yeni kurallar perşembe günü yürürlüğe girdi ancak iki yaşından küçük çocuklar, okul grupları ve eğitim gezileri için istisnalar içeriyor. Bu kurallar Venedik'in Murano, Burano ve Torcello adalarında da geçerli olacak. Sınırlamanın haziran ayında yürürlüğe girmesi bekleniyordu ancak çok sayıda rehberin 25 kişiden fazla tur grupları için rezervasyon yaptırmış olması nedeniyle ertelendi. Kuralları ihlal eden rehberler 25 ila 500 euro arasında para cezasına çarptırılabilecek. Şehre göre "karışıklık ve rahatsızlık yaratabilecek" hoparlörlerin kullanımı da yasaklandı. Kentin güvenlikten sorumlu yetkilisi Elisabetta Pesce geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, bu politikaların Venedik'in tarihi merkezinin yanı sıra yoğun olarak ziyaret edilen Murano, Burano ve Torcello adalarını ziyaret eden grupların deneyimini iyileştirmeyi de amaçladığını söyledi. Yeni düzenleme ile kent sakinlerinin günlük hayatında da iyileştirme sağlanması umuluyor. Günübirlik paralı giriş Venedik'te kitlesel turizmle mücadele kapsamında günübirlik ziyaretçi ücreti uygulaması da test edildi. Kişi başı 5 euroluk ücret, çoğu hafta sonu da dahil olmak üzere nisan ve temmuz ortasındaki 29 yoğun günde uygulandı. Uygulama ile kalabalığı sınırlandırmak, daha uzun süreli ziyaretleri teşvik etmek ve Venedik sakinlerinin yaşam kalitesini arttırmak hedeflendi. Toplamda 450,000 civarında ziyaretçiden 2.2 milyon euro gelir elde edilmesine rağmen bazıları bu uygulamayı "başarısız" olarak nitelendirdi. Denemenin ilk 11 gününde ortalama 75,000 ziyaretçi ile turist sayısını çok az azalttığı belirtildi. Birleşmiş Milletler (BM) kültür ajansı, Venedik'i iki kez UNESCO'nun Tehlike Altındaki Dünya Mirası listesine almayı düşünmesinde turizmin kırılgan lagün kenti üzerindeki etkisini önemli bir faktör olarak gösterdi. Venedik'te daha önce büyük yolcu gemilerinin Giudecca Kanalı'ndan geçişinin sınırlandırılması da denenmişti. Geçtiğimiz eylül ayında ise COVID-19 salgını sırasında turizmin gerilemesiyle ertelenen günübirlik ziyaretçi ücretinin uygulanmaya başlanacağı duyurulmuştu.

Avrupa'daki turizm karşıtlığının arkasında ne var? Haber

Avrupa'daki turizm karşıtlığının arkasında ne var?

Avrupa'nın en çok ziyaretçi çeken kentlerinden Barselona'da binlerce kişi aşırı turizmi protesto etmek için geçtiğimiz hafta sonu sokaklara döküldü. 140'tan fazla örgütten yaklaşık 3,000 kişi Cumartesi öğleden sonra İspanyol kentinin sokaklarında bir araya gelerek, otel ve restoran girişlerini sembolik olarak kapattı. Göstericiler ayrıca, "evinize dönün" sloganı eşliğinde turistlere su tabancaları ile su sıktı. Protestocular, uzmanların kentte ve Katalonya bölgesinde ziyaretçi sayısında yeni rekorlar kırılacağını söylediği yaz sezonu öncesinde harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor. İspanya'nın en çok ziyaret edilen şehri olan Barselona, yılda 12 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Artan ziyaretçi sayısı sağlık hizmetleri, atık yönetimi, su kaynakları ve konutlar üzerinde kent sakinlerinin aleyhine baskı yaratıyor. Artan otel ve konut inşaatları ise tarihi alanların yanı sıra biyolojik çeşitliliği ve doğal kaynakları da tehlikeye atıyor. Barselona Belediye Meclisi geçtiğimiz günlerde turizm vergisinin Ekim ayından itibaren kişi başına 4 euroya çıkarılması yönünde oy kullandı. Son zamanlarda, Avrupa'nın diğer gözde destinasyonlarında yaşanan hayal kırıklıkları, yerel makamları turistler ve bölge sakinleri arasındaki ilişkiyi yeniden gözden geçirmeye zorladı. 'Açık sözlü' grafitilerden açlık grevlerine, aşırı turizmden muzdarip destinasyonlara nasıl geri adım attığını buradan takip edebilirsiniz: İspanya konut krizini yönetmekte zorlanıyor Aşırı turizmin İspanya'daki en önemli etkilerinden biri de konut eksikliği ve kent sakinleri için yükselen kira fiyatları. Malaga sakinleri bu yılın başlarında, kent merkezini duvarlara ve kapılara yapıştırdıkları ve ziyaretçilere kent sakinlerinin onlar hakkında ne düşündüklerini anlatan çıkartmalarla ifade etti. Bu yazılar, oldukça ılımlı "burası eskiden benim evimdi" (antes esta era mi casa) ve "burası eskiden şehir merkeziydi" (antes esto era el centro) ifadelerinden "turist kokuyor" (apestando a turista) gibi olumsuz cümlelere ve hatta küfürlere kadar uzanıyor. Costa del Sol'daki şehir, güneşli havası ve nispeten düşük seviyedeki hayat pahalılığı sayesinde uzun zamandır yabancı ziyaretçiler için popüler bir yer. Ancak dijital göçebelerin de şehre akın etmesi ile bölgede konut durumu kritik bir hal aldı. Söz konusu "çıkartma girişimi" bar sahibi Dani Drunko tarafından başlatıldı. Yerel gazete Diario Sur'a konuşan Drunko, kampanyayı 10 yıldır yaşadığı evden "kovulduktan" sonra başlattığını açıkladı. Ev sahibinin kira konusunda pazarlık yapmayı ve hatta evi kendisine satmayı reddettiğini çünkü evi turistler için kısa süreli kiralama yapacağı bir mekana dönüştürmek istediğini iddia etti. Bu hikaye, ev sahiplerinin tatilciler lehine uzun süreli sakinleri tahliye ettiği ya da sadece yüksek gelirli dijital göçebelerin karşılayabilmesi için kiraları arttırdığı ülkede büyük yankı uyandırdı. Bu yılın başlarında, İbiza'dan Malaga ve Minorka Adası'na kadar ülke genelinde protestolar düzenlendi. Kanarya Adaları'nda da benzer bir tablo var. Aktivistler her yıl takımadalarda tatil yapan 10 milyondan fazla ziyaretçinin buradaki yaşamı mahvettiğini belirtiyor. Ada sakinlerinin yükselen ev fiyatları nedeniyle arabalarda ve mağaralarda uyuduğu bildiriliyor. Yerel bir sivil toplum örgütü olan Ecologists in Action, adaların kitle turizminin baskısı altında "sosyal ve çevresel olarak çökmekte" olduğunu açıkladı. Ecologists in Action tarafından hazırlanan rapor, yerel nüfusun neredeyse yüzde 34'ünün -yaklaşık 800.000 kişi- yoksulluk ya da sosyal dışlanma riski altında olduğu uyarısında bulundu. Kanarya Adaları'nda açlık grevi Kanarya Adaları'na akın eden tatilciler için konaklama ve hizmetler inşa etmek aynı zamanda arazi kullanımı, atık yönetimi, su kaynakları ve biyoçeşitlilik üzerinde de baskı yaratıyor. Kanarya Adaları Özerk Bölgesi'nin yedi adasından en büyüğü olan Tenerife'de bir aktivist grup, geçtiğimiz Nisan ayında iki yeni otel inşaatı nedeniyle açlık grevine başladı. Grevciler, yetkililerin durumlarına "hiç ilgi göstermemesi" üzerine 20 gün sonra grevi sona erdirdiklerini söyledi. Yetkililer, Tenerife'nin Puertito de Adeje bölgesindeki Hotel La Tejita ve Cuna del Alma'daki çalışmaları çevre ihlalleri nedeniyle durdurmuşlardı ancak inşaat kısa süre önce yeniden başladı. Canarias Se Agota (Kanaryalar Tükendi) ve Canarias se exhausta (Kanarya Adaları Tükendi) 20 Nisan'da Tenerife, Gran Canaria, Lanzarote ve La Palma'da "Kanaryaların bir sınırı var" sloganı altında gösteriler düzenlenmesine yardımcı oldu. On binlerce ada sakini aşırı turizmi, "Burada insanlar yaşıyor" ve "Adamızın öldüğünü görmek istemiyoruz" yazılı pankartlar eşliğinde protesto etti. Tenerife'deki göstericiler, adaya turist girişlerine bir sınırlama getirilmesini talep etti. Protesto liderlerinden Antonio Bullon Reuters'e yaptığı açıklamada, "Yetkililer, kaynakları tüketen ve ekonomiyi daha da güvencesiz hale getiren bu yozlaşmış ve yıkıcı modeli derhal durdurmalı," dedi. "Kanarya Adaları'nın da, insanların sabrının da bir sınırı var," diye ekledi. Bölge sakinleri ayrıca, popüler beldelere turistleri caydırmak amacıyla sahte "aşırı kalabalık nedeniyle kapalı" afişleri ve çıkartmaları asma gibi yöntemlere de başvurdu. Venedik sakinleri yeni giriş ücretini protesto etti Venedik de uzun süredir aşırı ziyaretçi akını ile boğuşan bir başka destinasyon. Kentte aşırı turizmin en zararlı etkisi kısa süreli kiralamaların giderek yaygınlaşması olurken, geçtiğimiz yıl itibariyle yerel haneden daha fazla turist konaklaması bulunuyor. Yerel halk, kiralanacak mülk havuzunun daralması ve fahiş fiyatlar gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya. Venedik merkezli Konut Dayanışma Ağı'ndan Susanna Polloni, "Her gün bize çok ciddi konut sorunları olan insanlar geliyor: evsizler (genellikle bir işi olan), yüksek katlarda asansörsüz yaşayan engelliler, nemli ve harap evlerde yaşayan, hatta devletin sağlık sistemi tarafından hijyenik olmadığı ilan edilen yerlerde yaşayanlar..." dedi. Venedik Belediyesi tarihi mekanlar, adalar ve anakarada yaklaşık 500 dairenin onarımı ve yeniden inşası için 27,7 milyon euro ayırdı. Ancak Polloni'ye göre, şu anda boş duran yaklaşık 2,000 mülk var ve bu mülkler, fonların daha iyi yönetilmesi halinde uzun zaman önce yenilenebilirdi. Aktivistler, 25 Nisan'da 5 euroluk yeni günübirlik giriş ücretinin uygulamaya konmasını protesto etti. Kent için turizmi ön plana çıkarmayan farklı bir vizyon istediklerini söylediler. Ziyaretçi ücretinin yürürlükte olduğu ilk 11 gün boyunca - 25 Nisan'dan 5 Mayıs'a kadar - şehirde 195.000 bilet satılarak, toplam 977.430 euro gelir elde edildi. Bu meblağ beklentileri büyük ölçüde aşmış olsa da, İtalyan Corriere della Sera gazetesine göre, "online rezervasyon sisteminin kurulması, bilgilendirme kampanyaları ve bilet kontrollerinin maliyeti olan 3 milyon euronun aşağısında kaldı." Venedik Sosyal Konut Meclisi ve Konut Dayanışma Ağı üyeleri, belediyenin günübirlikçi ücreti için yaptığı harcamaları eleştirdi. Polloni, "Bu, istemediğimiz türde bir Venedik'e, 'müze kente' doğru bir ilerleme, uluslararası imgeleme girdikçe daha da tehlikeli olan bu imajın normalleşmesine doğru bir adım," dedi. Polloni ayrıca, "Bu önlem, tehlikeli imajın daha da somut bir şekilde gerçeğe dönüşmesine yardımcı olacak. Turist monokültürünün artık bir şehrin yaşaması için gereken her şeyi yuttuğu düşünüldüğünde, sakinleri ve ruhu olmayan bir şehir: konut, korumalı istihdam, kamu hizmetleri, mahalle dükkanları ve el sanatları," ifadelerini kullandı. Deneme süresinin ardından ücretin günlük 10 euroya kadar yükseltilmesi bekleniyor. Ayrıca, kenti biletsiz ziyaret etmeye çalışanlar için 300 euroya kadar para cezası öngörülüyor. Göstericiler, belediye tarafından hazırlanan konut planının yetersiz olduğunu düşünen çok sayıda Venediklinin yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Belediye, giriş ücretlerinden elde edilecek gelirin bakım, temizlik ve yaşam maliyetlerinin düşürülmesi gibi kent sakinlerine yardımcı olacak hizmetlere aktarılacağını söyledi. Ancak eleştirmenler, Venedik'in nüfusunun azalmasındaki ana faktörlerden biri olan turizm akınını hafifletmek için çok az şey yapacağını ön görüyor. Avusturya'da turistlere selfie engeli Geçtiğimiz yıl Avusturya'da bir kasabanın sakinleri turistlere karşı hislerini duyurmak için aşırı önlemler aldı. Avusturya'nın dağlık bölgesinde yer alan Hallstatt kasabasının çarpıcı arka planının Disney'in Frozen filmine ilham verdiği düşünülüyor. Bu nedenle, her yıl bir milyondan fazla turist buraya akın ediyor ve bunların çoğu ünlü manzarayı arkalarına alarak selfie çekilmek istiyor. Geçtiğimiz yıl, kasaba sakinleri bu duruma o kadar sinirlendiler ki ziyaretçilerin fotoğraf çekmesini engellemek için bölgeye bir çit ördüler. Daha sonra sosyal medyadaki tepkiler nedeniyle kaldırılan bariyer, insanların popüler bir selfie noktasında toplanmasını ve çok fazla gürültü yaparak sakinleri rahatsız etmesini engelleme umutları ile inşa edilmişti. Aktivistler, Mayorka sahillerine sahte uyarı levhaları astı Geçtiğimiz yaz aktivistler, İngilizce konuşan turistleri uzak tutmak için Mayorka'daki plajlara sahte uyarı levhaları astı. Bazı afişlerde "tehlikeli denizanaları," "düşen kayalar" ya da kanalizasyonla kirlenmiş deniz suyu konusunda uyarılar yer alıyordu. Bazı levhalar ise plajın kapalı olduğunu ve altında 'yüzmek yasaktır' yazdığını belirtiyor ya da okyanusa 100 metreden daha az bir mesafede olmasına rağmen oraya yürümenin saatler alacağı uyarısında bulunuyordu. Ancak bu uyarıların altında Katalanca yazılmış birkaç küçük satırlık metin, bölge sakinlerine bu uyarıların gerçek olmadığını gösteriyordu.  Sorunun kaya düşmesi değil, "kitle turizmi" olduğu ya da plajın "yabancılar ve denizanaları" dışında halka açık olduğunu belirten küçük notlar düşülmüştü.

Bilimsel araştırma: Ünlü turizm kenti sular altında kalacak Haber

Bilimsel araştırma: Ünlü turizm kenti sular altında kalacak

İtalya'da bilim insanları, sel bariyerleri sisteminin Venedik'i batmaktan ve deniz seviyesinin yükselmesinden korumak için yeterli olmayacağını belirterek, kentin 2150 yılına kadar sular altında kalacağını belirtti. Euronews'in haberine göre, İtalya'da bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırma, ülkenin lagün kenti Venedik'in bazı bölgelerinin 2150 yılına kadar sular altında kalacağını ortaya koydu. Çalışma, Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) uzmanları tarafından yürütüldü ve gelgit seviyesinin yükselmesine ilişkin veriler analiz edildi. Dünyanın en turistik kentlerinden biri olan Venedik onlarca yıldır giderek sıklaşan sel baskınlarıyla mücadele ediyor. Kuzey Adriyatik Denizi'nde Venedik ve adalarını çevreleyen 550 kilometrekarelik sığ bir koy olan lagünde şu anda bir sel bariyeri sistemi bulunuyor. Ancak bilim insanları, bu bariyerlerin kanal kenti sürekli batmaktan ve deniz seviyesinin yükselmesinden korumak için yeterli olmayacağı görüşünde. INGV'de görevli bir grup bilim insanı, Venedik lagünündeki gelgit seviyesinin yılda yaklaşık yarım santimetre yükseldiğini tespit etti. Bilim insanları, Venedik'in en ünlü meydanı olan San Marco Meydanı'nın bazı bölümlerinin 70 santimetre su altında kalacağını tahmin ediyor. Şehrin batı yakası da bu durumdan ilk etkilenen bölgelerden biri olacak. 2019-2023 yılları arasında 58 kez sular altında kalan bu bölge, en sık su baskınına uğrayan bölgelerden biri. INGV araştırmacısı Marco Anzidei, "Deniz seviyesindeki artış, özellikle yerel olarak çökme ile hızlanırsa, giderek daha şiddetli ve yaygın kıyı erozyonuna, sahillerin geri çekilmesine ve halklar için çok önemli çevresel ve sosyoekonomik etkileri olan deniz taşkınlarına yol açıyor" dedi.

Kitle turizmine tepki büyüyor: Bu turizm değil, bir istila Haber

Kitle turizmine tepki büyüyor: Bu turizm değil, bir istila

Mayorka, Malaga, Barcelona, Venedik, Atina… Avrupalı turistlerin gözde tatil adresleri olan İspanya, İtalya ve Yunanistan'da kitlesel turizme karşı tepkiler büyüyor.  Turistlerin en uğrak kolasyonu İspanya’nın Mayorka adasında Pazar günü kitlesel turizme karşı yapılan eylem polis müdahalesiyle sona erdi. Mallorca'nın rüya koylarından biri olan Es Caló des Moro'da plajların aşırı kalabalıklaşmasına karşı eylem yapan aktivistler, “turistler dışarı” sloganları atarak plajları yerel halk için geri kazanmak istediklerini söyledi. Plajları işgal eden Mallorca Platja Turu aktivistleri, “Ocupem les nostres plages” (Sahillerimizi işgal edelim!) ve “És ben hora d'aturar” (Harekete geçme zamanı) yazılı pankartlar astı. Polis gerilimin yükseldiği plajda aktivistler ile turistler arasında bariyer oluşturdu. KONTROL ALTINA ALINMALI İspanya'nın turistik Mallorca adasında 27 Mayıs’ta on beş bin kişi artan turist sayısını protesto etmişti. "Turistler evinize dönün" ve "Mallorca satılık değil" yazılı pankartlarla sokağa dökülerek daha fazla turist istemediklerini belirten Mallorcalılar turistleri yuhalamıştı. Gösteriyi düzenleyen Banc del Temps oluşumu, turizm patlaması nedeniyle kiraların ve tüm fiyatların yükseldiğini belirterek eylemlere devam edeceklerini duyurmuştu. Mallorca halkı sadece yüksek fiyatlardan değil turistlerin gürültülü eğlence anlayışından da rahatsız olduklarını söylüyor. Turizmin kontrol altına alınmasını isteyen gruplar, yetkililerin yabancılara mülk satışını kısıtlamasını talep ediyor. 21 TEMMUZ’DA KİTLESEL EYLEM Eylemciler adanın ve sahillerin bu kadar yoğunluğu kaldıramadığını belirterek kitle turizmine karşı mücadelenin devam edeceğini vurguladı. "Menys turisme, més vida" (Daha az turizm, daha fazla yaşam) platformu 21 Temmuz'da Balear Adaları'nda büyük ölçekli gösteriler yapılması çağrısında bulundu.  Akdeniz’in ortasında İspanya’ya bağlı özerk Balear Adaları; Minorka, Mallorca, Cabrera, İbiza ve Formentera gibi adalar topluluğundan oluşuyor.  VENEDİK VERGİ ALMAYA BAŞLADI İtalya'nın kanallarıyla ünlü Venedik kentinde de turist akınına karşı tepkiler var. Artan kalabalığı kaldıramayan tarihi kentte günlük olarak ziyarete gelenlerden ayak bastı vergisi alınıyor. KAZANAN SADECE HÜKÜMETLER Barselona'da sık sık düzenlenen eylemlerde, "Turistler evinize dönün", "Bu turizm değil, bir istila" sloganlarıyla kontrolsüz akının kentte fiyatları tırmandırdığı, hükümetlerin bundan nemalandığı ancak kent halkının artan pahalılık ve fahiş fiyatlardan olumsuz etkilendiği belirtiliyor. Kitle turizminin halkın durumunu iyileştirmekten ziyade kötüleştirdiği tepkisinde bulunuluyor. Protestocular kitle turizminin çevre ve doğa tahribatına yol açtığını da belirtiyor.

Avrupa'nın turizm merkezlerinde seyahat patlaması Haber

Avrupa'nın turizm merkezlerinde seyahat patlaması

İhtiyaçlar dengeye kavuşturulmalı The Guardian, popüler tatil merkezlerindeki konutların yerel halk için yeniden erişilebilir kılınmasını istiyor: “Yabancı emlak yatırımlarıyla kısa dönemli kiralamaların yerel halkı yerinden ettiği kent merkezlerinde ve tatil beldelerinde, turizmin faydaları ile yerel halkın öncelik ve ihtiyaçlarını dengeye kavuşturacak bir konut stratejisine ihtiyaç var. Mallorca'da bir dairenin ortalama kirası, adanın turizm endüstrisinde çalışan pek çok kişinin ekonomik olarak karşılayamayacağı düzeylere ulaştı. Avrupa'nın en güzel köşelerinden birinde, günden güne iki sınıflı bir yaz ekonomisinin oluşması iç karartıcı bir gelişme.” Uçuşlar daha pahalı hale gelmeli Irish Independent, ucuz uçak biletlerinin durumu daha kötleştirdiği kanaatinde: “İrlanda bir ada ülkesi ve tatilciler ülkeden ayrılmak istediklerinde ya uçmak ya da (daha pahalı olan) feribotu kullanmak zorundalar. ... Biletlerin düşük maliyeti insanları neredeyse anlık bir hevesle uçak rezervasyonu yapmaya teşvik ediyor - ancak cazip fiyatlar sübvanse ediliyor. Peki ama neden? ... Aşırı turizm, turistler için hoş olmayan deneyimlere de yol açıyor. Uzun kuyruklar, sıkışık yollar, aşırı kalabalık turistik yerler. Bu yalnızca havayolu şirketlerinden kaynaklanmıyor olsa da … rolleri gözardı edilemez. Ucuz bir uçak bileti, yol açtığı çevre kirliliğinin maliyeti düşünüldüğünde gerçekten ucuza gelmiyor.” Atina artık kendi sakinlerine ait değil Kathimerini, Atina ve Yunan adalarındaki durumdan endişeli: “Kaldırımlar masa ve sandalyelerle dolup taşıyor. Restoranlar korkunç derecede pahalı ve açık hava sinemalarında yer ayırtmak zorunda kalıyorsunuz. ... Airbnb'ler tüm mahalleleri soylulaştırıp, uzun dönem kiracıları yerlerinden ediyor. … Atina, günden güne sakinlerinden çok ziyaretçilerinin oluyor. Güney sahilindeki plajlarda hafta sonu bir plaj şemsiyesi kiralamak şampanya almak kadar pahalı: Bir tanesine [gün başına] 30-90 avro ödüyorsunuz. Bu yüzden Atinalılar için mayıs ayında dahi denize girmek bir lüks. Aynısı Kiklad Adaları'na yapılacak kısa bir gezi için de geçerli. Pek popüler olmayan bir adada bile günlük 120 avrodan ucuza çift kişilik bir oda bulmak neredeyse imkânsız.” Olimpiyatlar sorunları kötüleştiriyor Mimar Dominique Dupré-Henry ve Tangui Le Dantec, Le Figaro’da aşırı turizmin sonuçlarının bu sıralar en başta da Paris’te hissedildiği eleştirisinde bulunuyor: “Paris her zaman turistlerin sevdiği bir şehir olmuştur, ancak ona müstesna bir kentsel nitelik kazandıran özelliklerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya - aşırıya kaçan bir ticari kullanım mantığının dayatmasıyla, aşırı turizmdeki sorunlara düzenleme getirilmesinin reddedilmesiyle, bakım ve onarım fonlarının kesilmesiyle ve yerel demokrasinin görmezden gelinmesiyle. Olimpiyat Oyunları müsabakalarının, buralar feda edilerek ve bütün şehrin tıkanması göze alınarak Paris’in en güzel tarihi mekânlarında düzenlenmesi kararı, şehrin çöküşünü ve başkentteki yaşam koşullarının kötülüğünü tüm dünyanın gözleri önüne serecek.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.