Hava Durumu

#Yat Turizmi

TOURISMJOURNAL - Yat Turizmi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yat Turizmi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bodrum'un 36 Yıllık Geleneğinde Yelkenler Turizm ve Spor İçin Açıldı Haber

Bodrum'un 36 Yıllık Geleneğinde Yelkenler Turizm ve Spor İçin Açıldı

Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden Bodrum, 36 yıldır düzenlenen yelken yarışlarıyla sporseverleri ağırlıyor. Lüks yatlarıyla ünlü bölge, her yıl "The Bodrum Cup" organizasyonuyla denizcilik ve turizmi buluşturuyor. Bu yıl yarışların son etabı ve ödül töreni, The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal’ın davetiyle gerçekleşti. Halikarnassos’ta düzenlenen ödül töreninde Şişecam tarafından hazırlanan özel kupalar kazananlara takdim edildi. Ayrıca, Mert Demir’in konserinden elde edilen gelir, Bodrum Sağlık Vakfı, Türk Eğitim Vakfı ve Deniz Arama Kurtarma Vakfı’na bağışlandı. Organizasyon Komitesi Başkanı Uysal, "Maximiles Black The Bodrum Cup, yalnızca kıyasıya bir yarışma değil; aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir başarıya verdiği desteğin simgesi oldu. Bodrum’da yelken sporunu yaygınlaştırmak için bundan 36 yıl önce yola çıkan organizasyon, yarışları ve sosyal sorumluluk projeleriyle hem denizciliğe hem de çevreye duyarlı bir miras yaratmayı hedefliyor" dedi. Bodrum’un yaz sezonunu ekim ayına kadar uzatan Maximiles Black 36. The Bodrum Cup, bölge ekonomisine ve yerel istihdama da katkı sağlıyor. Uysal, yarışlar süresince 200’e yakın tekne ve yaklaşık 15 bin katılımcının bölgedeki otel ve hizmet sektörüne canlılık getirdiğini belirtti. Yarışlardan önce Bodrum Sağlık Vakfı’ndan özel gereksinimli çocukları tarafından boyanan bayraklar, teknelerin yelken direklerini süsledi. Uysal, çocukların kendi boyadıkları bayrakların 100 tekne tarafından taşınmasının yarışa farklı bir anlam kattığını ekledi. Bodrum’un denizcilik ve kültürel mirasını geleceğe taşımayı amaçladıklarını belirten Uysal, "Bodrum’un eşsiz koylarını uluslararası denizcilik takvimine işleyen etkinlik, Halikarnas Balıkçısı, Sadun Boro gibi bölgenin sembol isimleriyle Bodrum’un ruhunu yaşatırken, denizciliği koruma konusunda bölgesel iş birlikleriyle daha güçlü bir yapı oluşturuyor" dedi. Uysal ayrıca, Bodrum Belediyesi’nin “Denize En Çok Mavi Yakışır” sloganıyla başlattığı deniz dibi temizliği etkinlikleriyle, çevre bilincini artırarak deniz yaşamına katkı sağladıklarını vurguladı.

Yat turizminde Akdeniz'in gözdesi Türkiye sahilleri oldu Haber

Yat turizminde Akdeniz'in gözdesi Türkiye sahilleri oldu

Yat Turizm Derneği Başkanı Begüm Doğulu, bu yıl sektörde beklentilerinin üzerinde talep oluştuğunu söyledi. Bu yılın 9 aylık döneminde turizm gelirlerinin 42 milyar dolara ulaştığını, bu gelirlerde deniz turizminin payının ise yaklaşık yüzde 25 olduğunu dile getiren Doğulu, deniz turizmi gelirlerinin 2022'ye göre yüzde 30 artarak 8,1 milyar dolardan 10,5 milyar dolara çıktığını ifade etti. "2023'te Türkiye sahilleri Akdeniz çanağının en çok tercih edilen destinasyonu olmayı başardı." değerlendirmesinde bulunan Doğulu, ülkede Marmara'da 10, Ege'de 40, Akdeniz Bölgesi'nde 10 olmak üzere 60 marina olduğunu bildirdi. Doğulu, belediyelere ait de 6 marina bulunduğunu dile getirerek, toplam tekne bağlama kapasitesinin ortalama 15 bin 500 civarında olduğun kaydetti. Doğulu, Türkiye'de yat turizminin, dünya standartlarında ve ülkenin bu alanda en üst seviyede olmasını sağlayacak statik ve dinamik unsurlara sahip bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Statik faktör olarak, Çanakkale'den Antalya'ya kadar olan kıyılarda 239 yatın demirleyebileceği, fırtına ve hakim rüzgarlardan korunaklı eşsiz doğa harikası 100 koy bulunuyor. Dinamik unsurlar açısından ise yatlar, marinalar, kruvaziyer gemileri, limanlar, günübirlik turlar, dalış turizmi, sörf, balık avlama, deniz çevreciliği, personel eğitimi gibi unsurlar Türkiye'nin deniz turizminde önemli bir rol oynuyor." Yat limanı ve mega yatlara bakım, onarım hizmeti sunabilecek tesislerin artırılmasıyla Akdeniz çanağından alınan payın yükseleceğinin altını çizen Doğulu, devletin yat turizmine önem ve destek vermesiyle gelecek yıldan beklentilerinin yüksek olduğuna dikkati çekti. Doğulu, Avrupa standartlarında yönetmelik ve kanunların uygulamaya konulduğuna işaret ederek, sektördeki çoğu gri alanın önünün kapatıldığını ve şeffaf uygulamalarla yatçılıkta yeni bir döneme geçtiklerini söyledi. Doğulu, Yat Turizm Derneğinin çalışmalarına ilişkin ise şunları kaydetti: "Denizcilikteki en büyük ve değerli projenin eğitim üzerine olması gerektiğine inanıyor ve devletimizle birlikte bu doğrultuda çalışmalar yürütüyoruz. Doğu illerimizde denizcilik meslek liseleri açarak gençlere denizi ve denizciliği öğretmeyi amaçlıyoruz. Denizcilik eğitimi veren yüksek eğitim kurumlarındaysa yat işletmeciliği ve deniz turizmi gibi alanlarda çalışacak elemanların yetiştirilmesi için gerek duyulan bölümler ve simülasyon uygulamalı laboratuvarlar açılması planlanıyor. Özel sektör tarafından açılmış olan kurslar Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenecek ve katılım sağlamak isteyen vatandaşlarımız için ödeyecekleri ücretlerin makul olması teşviklerle desteklenecek."

Yat Turizm Derneği Başkanı: Deniz turizmi gelirleri yüzde 30 arttı Haber

Yat Turizm Derneği Başkanı: Deniz turizmi gelirleri yüzde 30 arttı

Yat Turizm Derneği Başkanı Begüm Doğulu, deniz turizmi gelirlerinin bu yılın ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 10,5 milyar dolara ulaştığını belirterek, "2023'te Türkiye sahilleri Akdeniz çanağının en çok tercih edilen destinasyonu olmayı başardı." dedi. Doğulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl sektörde beklentilerinin üzerinde talep oluştuğunu söyledi. Bu yılın 9 aylık döneminde turizm gelirlerinin 42 milyar dolara ulaştığını, bu gelirlerde deniz turizminin payının ise yaklaşık yüzde 25 olduğunu dile getiren Doğulu, deniz turizmi gelirlerinin 2022'ye göre yüzde 30 artarak 8,1 milyar dolardan 10,5 milyar dolara çıktığını ifade etti. "2023'te Türkiye sahilleri Akdeniz çanağının en çok tercih edilen destinasyonu olmayı başardı." değerlendirmesinde bulunan Doğulu, ülkede Marmara'da 10, Ege'de 40, Akdeniz Bölgesi'nde 10 olmak üzere 60 marina olduğunu bildirdi. Doğulu, belediyelere ait de 6 marina bulunduğunu dile getirerek, toplam tekne bağlama kapasitesinin ortalama 15 bin 500 civarında olduğun kaydetti. Doğulu, Türkiye'de yat turizminin, dünya standartlarında ve ülkenin bu alanda en üst seviyede olmasını sağlayacak statik ve dinamik unsurlara sahip bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Statik faktör olarak, Çanakkale'den Antalya'ya kadar olan kıyılarda 239 yatın demirleyebileceği, fırtına ve hakim rüzgarlardan korunaklı eşsiz doğa harikası 100 koy bulunuyor. Dinamik unsurlar açısından ise yatlar, marinalar, kruvaziyer gemileri, limanlar, günübirlik turlar, dalış turizmi, sörf, balık avlama, deniz çevreciliği, personel eğitimi gibi unsurlar Türkiye'nin deniz turizminde önemli bir rol oynuyor." Yat limanı ve mega yatlara bakım, onarım hizmeti sunabilecek tesislerin artırılmasıyla Akdeniz çanağından alınan payın yükseleceğinin altını çizen Doğulu, devletin yat turizmine önem ve destek vermesiyle gelecek yıldan beklentilerinin yüksek olduğuna dikkati çekti. "Şeffaf uygulamalarla yatçılıkta yeni bir döneme geçildi" Doğulu, Avrupa standartlarında yönetmelik ve kanunların uygulamaya konulduğuna işaret ederek, sektördeki çoğu gri alanın önünün kapatıldığını ve şeffaf uygulamalarla yatçılıkta yeni bir döneme geçtiklerini söyledi. "Doğu illerimizde gençlere denizi ve denizciliği öğretmeyi amaçlıyoruz" Doğulu, Yat Turizm Derneğinin çalışmalarına ilişkin ise şunları kaydetti: "Denizcilikteki en büyük ve değerli projenin eğitim üzerine olması gerektiğine inanıyor ve devletimizle birlikte bu doğrultuda çalışmalar yürütüyoruz. Doğu illerimizde denizcilik meslek liseleri açarak gençlere denizi ve denizciliği öğretmeyi amaçlıyoruz. Denizcilik eğitimi veren yüksek eğitim kurumlarındaysa yat işletmeciliği ve deniz turizmi gibi alanlarda çalışacak elemanların yetiştirilmesi için gerek duyulan bölümler ve simülasyon uygulamalı laboratuvarlar açılması planlanıyor. Özel sektör tarafından açılmış olan kurslar Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenecek ve katılım sağlamak isteyen vatandaşlarımız için ödeyecekleri ücretlerin makul olması teşviklerle desteklenecek."

Yacht Charter Show etkinliği 5-9 Mayıs’ta Göcek D-Marin’de yapılacak Haber

Yacht Charter Show etkinliği 5-9 Mayıs’ta Göcek D-Marin’de yapılacak

Tüm Yat İşletmeleri Yatırımcıları Broker ve Acenteleri Derneği (TYBA) tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan TYBA Yatch Show Q D-Marin Göcek tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. D-Marin Göcek’te organize edilen etkinliğe Tüm Yat İşletmeleri Yatırımcıları Broker ve Acenteleri Derneği Başkanı Güneş Aysun, TYBA Derneği Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Show Komite Başkanı Serhan Cengiz, TYBA Yönetim Kurulu Üyesi İdris Uçar, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO) Başkanı Osman Çıralı, FTSO Başkan Yardımcısı Ramazan Dim ile D-Marin Göcek Genel Müdürü Bora Ergezgin katıldı. 4. TYBA Yatch Show Q D-Marin Göcek fuarı hakkında detaylı bilgilerin aktarıldığı programda, bu yıl 100 civarında yabancı katılımcının yer alması bekleniyor. Yapılan açıklamalarda 5-9 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek olan 4. TYBA Yatch Show Q D-Marin Göcek Fuarı’nın, bölge turizmi ve tanıtım için büyük bir öneme sahip olduğu ifade edildi. Bunun yanında geçen yıl düzenlenen etkinlikte, 23 ülkeden 45 yabancı yatırımcının yer aldığı bildirildi. Açılış konuşmasını yapan Serhan Cengiz, “Derneğimizin bu etkinliği Türk turizmi için çok önemli bir etkinlik. Türk yat turizmi için de çok önemli ve prestijli bir sekme. Çünkü yat turizminde, ülkelerde karar verici mekanizmalarda bulunan birçok insanı gezdiriyoruz” dedi. “Teknelerimiz beş gün boyunca D-Marin’de sergilenecek” TYBA Derneği Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Show Komite Başkanı Serhan Cengiz, “Şovumuzun amacı Türkiye’nin önde gelen seçkin, güzel teknelerini yurt içi ve yurt dışından gelecek broker ve acentelerle paylaşmak. Teknelerimiz beş gün boyunca D-Marin’de sergilenecek. Geçen yıl 23 ülkeden 45 kadar yabancı broker, toplamda 300 broker katılmıştı. Bu sene bu sayının daha da artacağını ve özellikle yabancı katılımının şu anda 75 civarında olduğunu, sayının 100’ü bulacağını düşünüyoruz. Bu çok önemli çünkü bizim ülkemizin tanıtımına direkt faydası var. Katılan her broker, kendi ülkesine gittiğinde bizim teknelerimizi anlatacak. Misafirlerine ve müşterilerine bizim teknelerimizde tatil yapmasını teşvik edecek ve pazarlayacak. Biliyorsunuz, Türk ticari yatçılığı konusunda dünyada yat inşasında üçüncü olan ülkeyiz ve Türk ticari yatçılığı, ’Mavi Yolculuk’ jenerik ismiyle yaptığımız operasyonlarımız da aslında yat inşa sanayinin bir lokomotifi çünkü yat turizmine katılıp bundan keyif alanlar yat inşa ettirmiştir. Akdeniz kanalında da iyi yerlere gelmemiz lazım, derneğimizin kuruluş hedeflerinden biri de bu. Kuruluş açmalarımızla paralel olarak da burada dördüncüsünü yapacağımız yat charter şovumuz çok önemli bir yerde. İlk ikisini Bodrum Yalıkavak’ta yapmıştık, sonra araya giren pandemiden dolayı yapamadık. Geçen sene üçüncüsü için, sağ olsun D-Marin bize ev sahipliği yaptı. Ve benim gördüğüm, Türkiye ve Avrupa’nın en güzel marinalarından, bize ev sahipliği yaptığı için Bora bey huzurunda bir daha teşekkür etmek isteriz. Bu yıl güzel bir şov olması için çalışıyoruz. Komitemizde 17 kişi çalışıyor, bol mesai isteyen bir etkinlik, geçen yıl alnımızın akıyla çıktık, bu yıl daha iyi olmasını istiyoruz” diye konuştu. “Deniz turizm ziyaretçisi, normal turistin yaklaşık 20-30 katı harcama yapar” D-Marin Göcek Genel Müdürü Bora Ergezgin ise, “Bilindiği üzere marinaların yapılma amacı dışarıdan yatçıların gelmesi ve döviz oluşturması. Marinaların kuruluşunun ilk amacı budur. Buraya gelen teknelere barınma imkanı sunmamız gerekiyor. Bu sektör çok iç içe geçmiş bir sektör. Deniz turizm ziyaretçisi normal bir turistin günlük harcamasının yaklaşık 20-30 katı harcama yapar. Bu durum da ülkemizin turizm gelirleri için çok büyük bir etkidir. ’Mavi Yolculuk’ta dünyanın önde gelenlerindeniz. Bölgemiz de bu işler için çok uygun. Talepler alıyoruz ve daha fazla talep almak istiyoruz. D-Marin şu an 19 marinaya ulaşmış bir marinalar zinciridir. Türkiye’de 3 tane marinası var. Göcek bunların içinde en iyi nokta. Yat turizminin en üst noktasındayız. Kaliteyi her zaman yukarıya taşımamız gerekiyor. 6 ülkede D-Marin flaması dalgalanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde de 4 adet marinamız var. Akdeniz’in liderleri konumundayız” dedi. “Derneğimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz” Tüm Yat İşletmecileri, Broker ve Acenteleri Derneği (TYBA) Başkanı Güneş Aysun da dernek hakkında bilgi vererek, "TYBA 2017 yılında merkezi Muğla’da kurulmuş bir dernek. Şu anda 90 üyesi var. Bu 90 üye Türkiye’de ticari yat işletmeciliği ile acente olarak uğraşan kurumsal firmaların üye olduğu bir dernek. Türkiye’de ağırlıklı olarak yat turizmi olan Muğla’nın bölgelerinden pek çok üyemiz var. İstanbul, Antalya, İzmir son olarak da Bursa’da üyelerimizin katılımıyla 90 üyeye ulaştı ve Türkiye’de ticari yatçılığın çok önemli bir kesimini temsil ediyor. Bizim amacımız sektörün standartlarını yükseltmek ve Türkiye yat turizmi tanıtımına fayda sağlamak için. Örneğin; İngiltere, Barcelona gibi pek çok sektör etkinliğine de katılıyoruz. Sektörün içerisinde sağlıklı bir rekabet olması için gerekli çalışmaları yapıyoruz. İlk defa bu sene yat kiralama kontratı hazırladık. Online olarak üyelerimizin kullanımına sunduk ve en önemli etkinliklerimizden birisi. Akdeniz’de, Yunanistan’da yapılan ve bizim bu yaptığımız etkinlik öncül tanıtım etkinliği. Derneğimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Deprem konusunda da gerek dernek gerek üyelerimiz olarak elimizden gelen tüm yardımları yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yabancı bayraklı ticari yatların tarifeleri belirlendi Haber

Yabancı bayraklı ticari yatların tarifeleri belirlendi

Dünya turizm arenasında dikkat çeken yat turizmi Türkiye'de de yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı da ülke turizmine katkı ve tanıtım sağlayacağı değerlendirilen yabancı bayraklı ticari yatların Türk karasularında faaliyet göstermeleri için bu yıl geçerli olacak tarifeleri belirledi. Ülke turizmine ve tanıtımına katkı sağlayan ve boyları 39 metrenin üzerinde olan yabancı bayraklı ticari yatların Türk kara sularında faaliyet göstermeleri için bu yıl geçerli olacak tarife belirlendi. Yatlar her 30 gün için 1.5 milyon TL'ye kadar ödeme yapacaklar. Ayrıca bu yatlardan yıllık 1.2 milyon TL'ye kadar harç da alınacak  Türk kara sularında turizm amaçlı faaliyet göstermek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığından 2023 yılı için izin talep eden yabancı bayraklı ticari yat işletmecilerinden her 30 gün için; boyları 39 metreden 60 metreye kadar olan yatlardan 525 bin lira, boyları 60 metreden 80 metreye kadar olan yatlardan 750 bin lira, boyları 80 metrenin üstünde olan yatlardan 1,5 milyon lira sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine katkı payı tahsil edilecek. Ayrıca, bu yatlardan, sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine ilişkin alınacak katkı payına ilaveten, Harçlar Kanunu kapsamında 2023 yılı harcı alınacak. Buna göre de boyları 39 metreden 60 metreye kadar olan yatlardan 607 bin 261 lira 30 kuruş, boyları 60 metreden 80 metreye kadar olan yatlardan 910 bin 891 lira 90 kuruş, boyları 80 metrenin üstünde olan yatlardan 1 milyon 214 bin 522 lira 60 kuruş harç ödemesi alınacak Bakanlığın kararına göre, turizm faaliyeti göstermek için izin talep edecek. 39 metre üstü yabancı bayraklı ticari yat işletmeleri; izin belgesi talebinde bulunulan yatın Türkiye'de faaliyette bulunacağı sürenin belirtildiği dilekçe, yata ait sigorta poliçesi, sertifika, yatın ait olduğu şirketin yetkilisine ilişkin belge, Türkiye'de temsilci tayin edilmesi durumunda yetki verilen kişiye ait yetki ve kimlik belgesi örnekleriyle tur tarihinden en az 15 gün öncesinde müracaat edecek. İbraz edilen belgelerin uygun görülmesi durumunda "Bakanlık makamı oluru" ile aynı takvim yılı ile sınırlı olmak üzere izin verilecek. Ülkeye giriş harcı ile sosyal ve teknik altyapıya katkı payının ödenmesi kaydıyla Bakanlıkça izin belgesi düzenlenecek. Ülkeye giriş harcı ile sosyal ve teknik altyapıya katkı payının ödenmesi kaydıyla Bakanlıkça izin belgesi düzenlenecek.

Tekneciler deniz temizliğini korumuyor Haber

Tekneciler deniz temizliğini korumuyor

Marmara Denizi Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkan Volkan Narcı, "Deniz turizminin yapıldığı, marinaların tur teknelerinin, balıkçı barınaklarının denize saygı göstermediklerini çok net olarak gördük" dedi. Volkan Narcı, Marmara'dan başlayıp Akdeniz'de tamamladığı 90 günlük deniz seferi boyunca, denizlerdeki ortak biyolojik türleri inceledi, bilim insanları ve balıkçılarla sorunları ve çözüm önerilerini görüştü. "Marmara'dan Akdeniz'e Sürdürülebilirlik Serüveni" Temmuz ayında Heybeliada'dan yelkenli tekneyle yola çıkan Narcı, Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz'de, bin 700 deniz mili kat etti. Seyahati boyunca Ege ve Akdeniz'de 600 metrekare hayalet ağ temizlediğini de dile getiren Narcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Dalışlarımda, insanlardan uzak yerlerde muhteşem zenginlikler vardı. Rengarenk canlılar, suratımıza çarpan balıklar vardı. Ama özellikle deniz turizminin yapıldığı, marinaların, tur teknelerinin, balıkçı barınaklarının yanına doğru geldiğimizde denize saygı göstermediklerini çok net olarak gördük. Hayalet ağlar her yerde, burada da problemimiz." dedi. Marmara varsa Akdeniz var Marmara varsa Karadeniz var DENİZ Yaşamını Koruma Demeği Başkanı Volkan Narcı, Marmara'dan başlayıp Akdeniz'de tamamladığı 90 günlük deniz seferi boyunca, denizlerdeki ortak biyolojik türleri inceledi, bilim insanları ve balıkçılarla sorunları ve çözüm önerilerini görüştü. "Marmara'dan Akdeniz'e Sürdürülebilirlik Serüveni" adını verdiği proje için temmuz ayında Heybeliada'dan yelkenli tekneyle yola çıkan Narcı, Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz'de, bin 700 deniz mili kat etti. 90 günlük seyahati boyunca 180'den fazla dalış gerçekleştirerek deniz ekosistemini izleme fırsatı bulan Narcı, gözlemlerini paylaştı. Marmara Denizi ortak bir deniz Marmara Denizi'ni ekosistemi, biyoçeşitliliği ve doğal zenginlikleriyle harika bir deniz olarak nitelendiren Narcı, "Biz uzun yıllardır Marmara Denizi'nin biyoçeşitliliği üzerine çalışan bir kurumuz. Buradaki mercanlarla, balık çeşitliliğiyle, koruma alanlarıyla ilgili birçok çalışma yapılıyor ve bunların temelinde Akdeniz kökenli türler var. Marmara Denizi'nin üstü Karadeniz, altı Akdeniz ve ortak canlılar burada. Dalgıçlar olarak Marmara Denizi'ni görüyoruz ama 'Bunu insanlara nasıl ulaştırabiliriz?'sorusunun cevabı bu seyahate başlamak olacaktı." değerlendirmesini yaptı. Heybeliada'dan başladığı seyahatini, Marmara Denizi'nin batısından devam ederek Gökçeada ve Bozcaada üzerinden sürdürüp Kekova'da tamamladığını, dönüşü ise doğu Marmara üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Narcı, sürdürülebilirliği odağına alan bir program yaptığını, teknede atıkları ayrıştırarak karbon ayak izini düşürdüğünü söyledi. Sahil Güvenlik Komutanlığının kendisine destek olduğunu, verdiği molalarda İstanbul Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Bandırma Onyedi 'Akdeniz'de hangi deniz tavşanını görebiliyorsanız aynısını Marmara'da görebiliyorsunuz. Marmara'nın 20 metre altındaki su, Akdeniz suyu, iklim değişikliği nedeniyle Marmara'nın son sığınak olduğunu söyleyebiliriz. 25 uzmanın ve balıkçının ortak ifadesi şu oldu: 'Marmara varsa Akdeniz var, Marmara varsa Karadeniz var.'Yani, Akdeniz ve Ege'nin son sığınağı Marmara Denizi." Dalışlardaki gözlemleri hakkında bilgi veren Narcı, "Pina, Akdeniz endemiği bir türdür, Akdeniz'deki dalışlarımızda hep pinaları ölü gördük. Ama Marmara'da pinalar yaşıyor. Akdeniz'de 70'ten fazla noktada dalış yaptık. Belli başlı araştırmalar zaten var, çok değerli bilim insanları bunları yapıyor ama bir seferde bu kadar uzun bir rota Türkiye'de ilk. Makine kullanmadan, yelkenle, fırtınalarla... Bu projenin en temel amacı, ortak kültürler ve ortak canlıları bir araya getirmekti" diye konuştu. Marmara Denizi'nde ektikleri mercanların benzerlerini Çanakkale ve Ayvalık'ta gördüğünü vurgulayan Narcı, Akdeniz'de bu türlerin, 90 metre gibi derinliklerde bulunduğunu, yine Akdeniz'de bazı sünger çeşitleri hastalanmış ve nesli tehlike altındayken Marmara'da yaşayabildiğini aktardı. Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesinden bilim insanları ile STK temsilcileri ve balıkçılarla görüşme imkanı bulduğunu anlatan Narcı, projenin en önemli yanlarından birinin tarafları bir araya getirmek olduğuna değindi. Narcı, şöyle devam etti: "Marmara Denizi ortak bir deniz, ortak türler var, o zaman ortak kültürümüz olmalı. Yolda, üniversitelerden uzmanlarla, profesörlerle, bilim insanlarıyla röportajlar yaptık", dedi. Kaynak: 9 Sütun

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.