Türkler, Rusya'nın "Altın Vize" Programında Lider
Rusya İçişleri Bakanlığı, yatırım yoluyla doğrudan oturum izni (VNH) alan yabancı yatırımcılara ilişkin verileri açıkladı. Bakanlık verilerine göre, 17 Mart itibarıyla Türkiye’den üç yatırımcı bu fırsattan yararlandı. Türkiye’yi, Almanya’dan iki, ABD, Gürcistan, Azerbaycan, Çin ve Güney Kore’den birer yatırımcı takip etti.
Yetkililer, toplamda 10 yabancı yatırımcının Rusya’dan oturum izni aldığını belirtti. Ocak 2023’te yürürlüğe giren mevzuatla hayata geçirilen bu sistem kapsamında, belirli yatırım kriterlerini karşılayan kişilere kalıcı oturum hakkı sağlıyor. Yatırımcılar, geçici oturum sürecini atlayarak doğrudan uzun süreli oturum izni başvurusu yapabiliyor.
RUSYA’NIN "ALTIN VİZE" ŞARTLARI
Altın vize programı, Rusya’ya sermaye getiren yatırımcılara hızlı ve kolay oturum hakkı sunmayı amaçlıyor. Program kapsamında yatırımcıların en az 15 milyon ruble (yaklaşık 4,5 milyon TL) değerinde bir Rus şirketine yatırım yapması ya da en az 50 milyon ruble (yaklaşık 15 milyon TL) değerinde yabancı şirket yatırımı gerçekleştirmesi gerekiyor. Ayrıca, yatırım yapılan şirketin en az üç yıldır faaliyet göstermesi, 6 milyon ruble vergi ödemesi ve en az 25 kişiyi istihdam etmesi gibi şartları karşılaması bekleniyor.
Bunlara ek olarak, yatırımcılar başlangıç sermayesi 10 milyon ruble olan ve en az 10 Rus vatandaşını istihdam eden bir şirket kurarak da oturum izni alabiliyor. Alternatif olarak, üç yıl boyunca 30 milyon ruble değerinde Rus devlet tahvili veya gayrimenkul yatırımı yapılması gerekiyor. Petrol, gaz, tarım, enerji, tıp, IT ve araştırma gibi sektörlere meşru kaynaklardan yatırım yapılması da şartlar arasında yer alıyor.
PROGRAMIN GELECEĞİ BELİRSİZ
Rusya’nın altın vize programına 2023 yılında toplam 20 kişi başvururken, bu başvurular ABD, Almanya, Çin, Sırbistan, Gürcistan, Türkiye ve Cezayir vatandaşlarından geldi. Program kapsamında toplamda 1,2 milyar ruble (yaklaşık 13 milyon dolar) yatırım yapıldığı açıklandı. Ancak şu ana kadar verilen oturum izinlerinin sınırlı kalması, programın yatırımcılar açısından yeterince cazip olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Uzmanlara göre, ilerleyen dönemde yatırım kriterlerinin esnetilip esnetilmeyeceği, programın ne kadar ilgi göreceğini belirleyecek.