Yatırımlar Haberleri - Son Dakika Yatırımlar Haber Güncel Gelişmeler

Havalimanı yatırımları 24 milyar doları aştı

Kamu-özel sektör işbirliği projelerinin uygulanmaya başlandığı 1986 yılından günümüze kadar Türkiye'de havalimanlarına 24 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. En büyük yatırım ise İstanbul Havalimanı. Cumhuriyetin yüzüncü yılına giren Türkiye, altyapı yatırımlarını hızlandırdı. Altyapının gelişiminde ise kamu-özel sektör işbirliği (KÖİ) yatırımları önemli rol oynuyor. Bu kapsamda Türkiye'de bu modelin uygulanmaya başlandığı 1986'dan bu yılın eylül sonuna kadar yatırım tutarı 98,6 milyar doları bulan 270 proje için sözleşme imzalandı. Kamu-özel sektör işbirliği modeli, özellikle otoyol, köprü, havalimanı gibi altyapı yatırımları ile hastane gibi kamu hizmetlerinin sunumunda alternatif bir finansman modeli olarak önem taşıyor. Türkiye'nin lojistikte ve ulaşımda merkez ülke olma hedefinin en önemli ayaklarından birini ise kuşkusuz hava taşımacılığı oluşturuyor. İSTANBUL MERKEZ OLDU Özellikle 2000'lerden sonra havalimanı ve havacılık yatırımları büyük hız kazandı. Özellikle İstanbul Havalimanı açıldığı günden bu yana Türkiye'de hava taşımacılığında kritik rol oynuyor. 10 milyar euronun üzerinde bir yatırımla gerçekleştirilen havalimanının ekonomiye şimdiden 100 milyar euronun üzerinde katkı sağladığı değerlendiriliyor. KÖİ yatırımları içinde havalimanlarına yapılan toplam yatırım ise 24 milyar doları geçti. 98,6 milyar dolarlık toplam tutarda en büyük pay ise 32,5 milyar dolarla karayolu yatırımlarına gitti. Öne çıkan diğer alanlar, 21,7 milyar dolarla enerji ve 13 milyar dolarla sağlık tesisi, 2,5 milyar dolarla liman, 1,7 milyar dolarla endüstriyel tesis ve 1,5 milyar dolarla yat limanı- turizm tesisi yatırımları oldu.

Peru Türk şirketlerini ve yatırımlarını artırmayı hedefliyor

De las Casas, Türkiye'de büyükelçi olarak göreve başlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, "Latin Amerikalı meslektaşlarım, Türkiye'nin sadece bölgede değil, aynı zamanda dünyada da varlığını daha da artıracağının farkında." dedi. Türkiye ile iyi ticari ve kültürel ilişkiler geliştirmeyi hedeflediklerini kaydeden De las Casas, "Türkiye'nin öneminin farkında olduğumuz için buradayız. Bu bizim ilk adımımız." ifadelerini kullandı. Diplomatik kariyerine 1986'da İsveç'te başladığını anlatan De las Casas, sonrasında ülkesi Peru ve Şili'de ticari ilişkiler üzerine çalıştığını belirtti. De las Casas, uzun yıllar Brezilya'da görev yaptığını belirterek, burada başkonsolos olarak görev yaptığını söyledi. Peru'ya döndüğünde Amazon İşbirliği Anlaşması Örgütünde (ACTO) ise yönetici olarak çalıştığını belirten De las Casas, ormanlar ve su yönetimi gibi sürdürülebilirlik projeleri üzerine çalıştığını ifade etti. "İki ülke de medeniyetlerin beşiğidir" Büyükelçi, Türkiye'ye gelmeden önce de burayı sevdiğini belirterek, "Peru ve Türkiye önemli bir şeyi paylaşıyor. İki ülke de medeniyetlerin beşiğidir. Çok uzun bir tarihimiz var. Bu da Türkiye ile paylaştığımız bir şey." ifadelerini kullandı. De las Casas ülkesinin Türkiye'ye ihracat açığını kapatmak için ticari varlıklarını geliştirmeye çalıştıklarını belirterek, "Ulaşmaya çalıştığımız hedeflerden biri ticaret dengemizi iyileştirmek, bu da burada daha fazla ticari varlığa sahip olmak anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı. Büyükelçi, Peru'daki kahve, kakao, kinoa, kiwicha, çiya tohumu, yaban mersini, kuşkonmaz ve avokado gibi tarım ürünlerinin ihracatını artırabileceklerini söyledi. Türk şirketlerinin Peru'ya yatırım yapmasının memnuniyetle karşılanacağını kaydeden De las Casas, "Peru'daki Türk şirketlerin varlığını, yabancı yatırımları, Türk yatırımlarını artırmak için çabalıyoruz. Örneğin, madencilik sektöründe. Çünkü Türkiye'nin bu alanlardaki bilgi birikimi ve kapasitesi Peru'da memnuniyetle karşılanabilir." dedi. "Hidrolojik altyapı konusunda Türkiye'nin çok iyi bir bilgi birikimi geliştirdiğini görüyoruz" Büyükelçi De las Casas, Türkiye'nin altyapı konusundaki tecrübesine dikkati çekerek, "Örneğin barajlar gibi hidrolojik altyapı konusunda Türkiye'nin çok iyi bir bilgi birikimi geliştirdiğini görüyoruz." ifadelerine yer verdi. De las Casas, Türk halkının birliğine ve konukseverliğine dikkati çekerek, "Nereye gitsek insanlar bize karşı çok kibar." sözlerini kullandı. Türkiye'ye şubatın başında geldiğini ve ilk deneyiminin 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler olduğunu ifade eden De las Casas, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Peru'daki Ulusal Afet Enstitüsünün (INDESI) işbirliği içerisinde olduğunu kaydetti. De las Casas, doğal afetlere karşı tedbirler konusunda bilgi paylaşımının önemini vurgulayarak, iki ülkedeki uzmanların birbirlerini ziyaret etmesini teşvik edeceklerini söyledi. İki ülke arasında direkt uçuşlar için çalışmalar sona yaklaşıyor Büyükelçi, iki ülke arasındaki turizm ve kültürel ilişkilere değinerek, "Nihayete erdirmeye çalıştığımız meselelerden biri hava ulaşımı anlaşması. Türk Hava Yollarının uçuşlarını başlatmak için, Türkiye ile bu anlaşmayı imzalamak bizim için çok önemli." ifadelerini kullandı. De las Casas, söz konusu anlaşmanın turizmi geliştireceğini ve kargo uçuşlarının süresini düşüreceğini vurguladı. Lima'nın jeopolitik konumundan dolayı potansiyel bir aktarma merkezi olduğuna işaret eden Büyükelçi, "Lima'ya ulaşmak, Güney Amerika'daki bütün başkentlere ulaşmanın bir yolu. Bu nedenle, Türk Hava Yollarından direkt uçuşların olması bizim için çok önemli. Bu, ulaşmamız gereken bir hedef." dedi. En son Türkiye'den bir heyetin Peru'yu ziyaret ettiğini belirten De las Casas, bir sonraki ziyaretin Peru'dan Türkiye'ye olacağını kaydetti. De las Casas, Türk halkını ülkesindeki tarihi ve doğal güzellikleri ziyaret etmeye davet etti.

Güneş enerjisi yatırımları petrol gaz harcamalarını aşabilir

Birol, AA muhabirinin küresel enerji sektöründeki gelişmeler ve temiz enerjide artan yatırımlara ilişkin sorularını yanıtladı. Temiz enerji dönüşümünün son bir yılda kaydettiği hızı "baş döndürücü" olarak nitelendiren Birol, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar dahil olmak üzere bu teknolojilerde şimdiye kadar görülmemiş bir sıçrama olduğunu söyledi. Bu sıçramanın iki temel nedeni olduğunu anlatan Birol, "Birincisi, maliyetlerin çok düşmüş olması ve temiz enerji teknolojilerinin diğer fosil yakıt teknolojileriyle rekabet edebilecek seviyeye gelmesi. İkincisi de ülkeler artık temiz enerjiyi, enerji güvenliğine bir çare olarak düşünüyorlar. Ülkeler, petrol ve gazda başka ülkelere bağlı olmaktansa, kendi ülkelerindeki yenilenebilir enerji, nükleer enerji ve elektrikli araçlar gibi temiz teknolojileri tercih ediyor. Maliyetlerin de düşmesi ve ülkelerin teşviklerini artırmasıyla bu teknolojilerin çok daha hızlı büyüyeceğini düşünüyorum." diye konuştu. Birol, temiz enerji teknolojisi yatırımlarının bu yıl 1,7 trilyon doları geçeceğini ve sadece güneş enerjisine yatırımın dünyada, petrol üretim yatırımlarını ilk kez geride bırakacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Güneş enerjisinin büyüme potansiyeli hemen hemen uçsuz bucaksız. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki elektrik talebi çok hızlı şekilde artıyor. Soru, bu talebin nasıl karşılanabileceği. Burada güneş en önemli aday. Dünyanın yüzde 95'inde yeni yapılacak elektrik santralleri açısından güneş, en düşük maliyetli kaynak. Bu nedenle, güneşin 2030'lu yıllara gelmeden sadece petrole değil doğal gaza karşı da yatırımda ve kullanımda çok önemli bir rakip olacağını düşünüyorum." Güneş ve rüzgar enerjisinin şebekelere bağlanmasındaki zorluklara da değinen Birol, "Orada yeteri kadar yatırım yapılmıyor. Bunu, en gelişmiş arabayı yapıp yolları yapmayı unutmaya benzetiyorum. Bu nedenle, şebekeyi de aynı şekilde geliştirmek gerekiyor ki yenilenebilir enerji potansiyelini kullanabilelim." uyarısında bulundu. Birol, küresel enerji krizinin devam ettiğini belirterek, "Avrupa'da durum şu anda iyi olsa da hala iki çok büyük soru işareti var. Birincisi, gelecek kışın sert geçip geçmeyeceği, ikincisi de Çin'in sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) piyasasında güçlü bir alıcı olup olmayacağı konusunda. Çin, LNG'de çok güçlü bir alıcı olursa, Avrupa için yeterince LNG kalmayabilir. Bu iki soru işareti varken, şimdiden rehavete kapılmak bence Avrupa için son derece riskli bir durum olur." değerlendirmesinde bulundu. Temiz enerji teknolojilerine bu yıl 1,7 trilyon dolar yatırım yapılacak IEA'nın verilerine göre, bu yıl küresel enerji sektöründe 1,7 trilyon doları temiz enerji teknolojilerine, 1,1 trilyon doları da fosil yakıt sektörüne olmak üzere toplam 2,8 trilyon dolar yatırım yapılacak. Güneş enerjisi yatırımları 380 milyar dolarla bu yıl ilk kez petrol üretimi harcamalarını geride bırakacak. Bu yıl petrol üretim yatırımlarının 371 milyar dolar olacağı, toplam petrol ve gaz üretim yatırımlarının ise 528 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.

#Yatırımlar

Havalimanı yatırımları 24 milyar doları aştı

Peru Türk şirketlerini ve yatırımlarını artırmayı hedefliyor

Güneş enerjisi yatırımları petrol gaz harcamalarını aşabilir