Hava Durumu

#Zonguldak

TOURISMJOURNAL - Zonguldak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zonguldak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları Haber

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları

KASTAMONU (İHA) - Paflagonya'nın başkenti olarak bilinen Kastamonu’da, doğa turizmini geliştirmek için yeni adımlar atılıyor. Kastamonu Üniversitesi tarafından başlatılan "Paflagonya Bölgesinde Doğada Yaşam Becerileri ve Turizm Rotaları" projesiyle, bölgedeki doğal güzellikler envanterde kayıt altına alınarak yeni turizm rotaları oluşturuluyor. Batı Karadeniz’in turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen bu proje, Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal liderliğinde yürütülüyor. Ekibe, doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın ve lisans öğrencileri Ahmet Emir Eldemir, Emircan Keskin, Tuğba Çadır ve Sude Naz Gedik de eşlik ediyor. Çalışmalar kapsamında Azdavay Çatak Kanyonu, Suğla Yaylası, Pınarbaşı Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi ve dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanlı Valla Kanyonu gibi önemli doğal alanlar gezildi. Proje ekibi, bölgedeki doğal ve kültürel değerlerin korunmasını ön planda tutarak sürdürülebilir turizm rotaları oluşturmayı amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü de bu çalışmalara destek sağlıyor. PAFLAGONYA’DA DOĞA VE TARİH BİRLEŞİYOR Projenin ilk etabında yaklaşık 15 kilometrelik bir alan detaylı şekilde incelendi. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, bölgenin ekoturizm potansiyelinin artırılması ve kırsal turizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, Paflagonya’nın antik dönem başkenti Taşköprü ve Pompeipolis gibi tarihi yerlerin de turizm rotalarına eklenmesi planlanıyor. Hikmet Haberal, Paflagonya ile ilgili bilgi vererek bölgenin antik dönemde Anadolu'nun kuzeybatısında, Karadeniz kıyısında yer alan bir bölge olup günümüzde Karabük, Bartın, Zonguldak ve Kastamonu illerini kapsadığını belirtti. Küre Dağları'nın da Paflagonya'nın iç kısmında, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir dağ sırası olduğunu açıkladı. Doğa turizmi tutkunları için cazip bir destinasyon olan bölgenin doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemciliği gibi birçok aktiviteye olanak tanıdığını ekledi. Aynı zamanda, bölgenin flora ve faunasını korumaya yönelik çeşitli doğa koruma projelerinin de yürütüldüğünü söyledi. BÖLGE EKONOMİSİ VE İSTİHDAMINA KATKI Doğayla iç içe olmak isteyen ziyaretçiler için kamp alanlarının olduğunu vurgulayan Haberal, doğa kampları ve sosyal etkinliklerle üniversite ve ortaöğretim öğrencilerine, bölge halkına doğa sevgisi ve doğa sporları bilinci kazandırılmasının hedeflendiğini aktardı. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sporculara ve katılımcılara Paflagonya’nın doğal ve kültürel mirasının tanıtılması da amaçlananlar arasında. Projeyle ilgili açıklama yapan Hikmet Haberal, bölgedeki doğal yaşam becerilerini geliştirmek ve bu değerleri turizme kazandırmak istediklerini belirtti. Haberal, Paflagonya’nın eşsiz doğasını ve tarihi mirasını daha fazla kişiyle buluşturmayı amaçlarken, aynı zamanda bu çalışmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. KAMPÇILIK VE YAŞAM BECERİLERİ EĞİTİMİ Kastamonu Üniversitesi'ne 2018 yılında YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından "Ormancılık ve Tabiat Turizmi" konusunda ihtisaslaşma görevi verildi. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmalardan biri olan proje kapsamında doğal ortamlarda yaşam becerisi eğitimleri de verilecek. Bu eğitimler, kriz ve stres yönetimi, yön bulma, barınak yapma gibi temel becerileri içerecek. Projenin çıktılarının kamuoyuyla paylaşılması ve bölge ekonomisine katkı sağlanması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın, üç günlük saha çalışmalarında yoğun bir tempo ile birçok doğal alanı ziyaret ettiklerini ve Horma Kanyonunun etkileyici bir turizm noktası olduğunu belirtti. Lisans öğrencisi Ahmet Emir Erdemir ise, bu doğal güzelliklerin turizme kazandırılmasının, hem bölgeye hem de ülkeye önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider Haber

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider

İSTANBUL (İHA) - 2023 yılı için Türkiye'nin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri açıklandı. TÜİK verilerine göre, İstanbul 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaştı. Metropol, toplam GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinde İstanbul'un önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR İLK ÜÇTE YER ALDI İstanbul'un ardından 2 trilyon 538 milyar 686 milyon TL ile Ankara ve 1 trilyon 614 milyar 161 milyon TL ile İzmir en yüksek GSYH'ye sahip iller oldu. Ankara GSYH'den yüzde 9,6, İzmir ise yüzde 6,1 pay aldı. İl düzeyinde GSYH sıralamasının son üç sırasında ise Tunceli (22 milyar 13 milyon TL), Ardahan (19 milyar 407 milyon TL) ve Bayburt (13 milyar 214 milyon TL) yer aldı. 2023 yılında en yüksek GSYH payına sahip ilk beş il, Türkiye'nin toplam GSYH'sinin yüzde 54,02'sini oluşturdu. KİŞİ BAŞINA GSYH’DE KOCAELİ ZİRVEDE 2023 yılı kişi başına GSYH verilerinde Kocaeli 516 bin 460 TL ile ilk sırada yer aldı. Onu 510 bin 733 TL ile İstanbul ve 438 bin 242 TL ile Ankara takip etti. Şanlıurfa, Ağrı ve Van ise kişi başına GSYH'de son üç sırada yer aldı. Bu illerde kişi başına düşen GSYH sırasıyla 116 bin 767 TL, 110 bin 553 TL ve 108 bin 21 TL olarak belirlendi. Türkiye genelinde 13 ilde kişi başına düşen GSYH değerinin, ülke ortalamasının üzerinde olduğu kaydedildi. İSTANBUL, EKONOMİK FAALİYETLERDE LİDERLİĞİ SÜRDÜRÜYOR GSYH'yi oluşturan ekonomik faaliyetler incelendiğinde İstanbul, tarım, ormancılık, balıkçılık ve diğer hizmet faaliyetleri dışındaki alanlarda ilk sırayı kaptırmadı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetlerindeki payı yüzde 64,8, finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 62,5, mesleki, idari ve destek hizmetlerinde yüzde 45,9, hizmetler sektöründe yüzde 40,4 ve inşaat sektöründe yüzde 28,9 olarak kaydedildi. Konya, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe yüzde 6,2'lik payla ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 45,4'lük pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde lider oldu. İSTANBUL'UN GSYH'SİNDE EN BÜYÜK PAY HİZMET SEKTÖRÜNDE 2023 yılında İstanbul’un GSYH'si içinde hizmet sektörü yüzde 35,7 ile en büyük payı aldı. Onu yüzde 17,2 ile sanayi sektörü ve yüzde 7,8 ile mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri izledi. Bu durum, İstanbul'un hizmet sektörü odaklı bir ekonomik yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. 2023 yılında Türkiye'nin yıllık GSYH'si zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 5,1 arttı. Bu büyümeye en fazla katkıyı yüzde 1,65 ile İstanbul sağladı. Ankara yüzde 0,96'lık katkı ile ikinci sırada yer alırken, Kocaeli yüzde 0,27 ile üçüncü sırada bulundu. Artvin, Zonguldak ve Gaziantep ise GSYH büyümesine negatif katkı veren iller olarak dikkat çekti. GSYH ARTIŞINDA ŞIRNAK VE SİİRT ÖNE ÇIKTI Zincirlenmiş hacim endeksiyle yapılan hesaplamalara göre, 2023 yılında bir önceki yıla göre GSYH artışı 44 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. En yüksek artış yüzde 18,9 ile Şırnak, yüzde 18,2 ile Siirt ve yüzde 15,8 ile Samsun'da kaydedildi. Öte yandan, en büyük düşüşler yüzde 6,9 ile Zonguldak, yüzde 10,4 ile Bayburt ve yüzde 16 ile Artvin'de görüldü.

Zonguldak, Karabük ve Bartın'dan 7 ürün Ark of Taste Ağı'na girdi Haber

Zonguldak, Karabük ve Bartın'dan 7 ürün Ark of Taste Ağı'na girdi

Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinden 7 yerel gastronomi ürünü, Ark of Taste Ağı'na dahil edildi. Slow Food hareketi çerçevesinde Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinden toplam 12 yerel gastronomi ürününün Ark of Taste Ağı'na dahil edilmesi için başvuruda bulunuldu. Çaycuma manda yoğurdu, Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği, Alaplı fındığı, Yenice ıhlamur balı, Safranbolu çavuş üzümü, Bartın ağda tatlısı, Bartın kestane balı Ark of Taste Ağı'na dahil edilirken, Zonguldak malay yemeği, Safranbolu safranı, Safranbolu maniye domatesi ve Bartın incir dondurma tatlısının değerlendirme süreci devam ediyor. Yerel gastronomi değerlerinin uluslararası ağlarda tanıtılması amacıyla yürütülen bu çalışmalar, Zonguldak, Karabük ve Bartın'ın zengin gastronomi mirasının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlayacak. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) uhdesinde gerçekleştirilen bu çalışmalar, bölgedeki yerel ürünlerin daha geniş kitlelere tanıtılmasını ve yerel tarım ile gastronominin desteklenmesini amaçlıyor. Değerlendirme süreci tamamlandığında diğer ürünlerin de Ark of Taste Ağı'na dahil edilmesi bekleniyor. Slow Food, 1986 yılında İtalya'nın Roma şehrinde Carlo Petrini tarafından kurulan bir kültürel hareket olarak biliniyor. Hareket, geleneksel yerel yemek kültürlerini korumayı, yerel tarımı desteklemeyi ve endüstriyel gıdaların olumsuz etkilerine karşı durmayı amaçlıyor. Ark of Taste Ağı ise gelecekte kaybolma riski taşıyan yerel gastronomi değerlerine yönelik bir kataloglama sistemi sunuyor. "Bölgenin turizm ve kültürel değerlerini markalaştırıyoruz" Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) Genel Sekreteri Dr. Lütfi Altunsu, bölgedeki kalkınma ve turizm faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Dr. Altunsu, Safranbolu'nun UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kalıcı bir yer edindiğini ve Amasra'nın geçici miras listesinde bulunduğunu belirterek, Ajansın Zonguldak Jeopark'ının ulusal ağlara dahil edilmesine önemli derecede katkıda bulunduğunu ve uluslararası ağlara dahil olması için de çaba sarf ettiğini söyledi. Benzer şekilde Zonguldak Maden Müzesi'nin Dünya Endüstri Mirası Ağı'na dahil edilmesine katkıda bulunduklarını dile getiren Altunsu, müzenin ülkemizde bu ağa dahil olan iki noktadan biri olduğunu vurguladı. Safranbolu Yörük köyünün Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından en iyi turizm köyleri ağına dahil edildiğini ifade eden Altunsu, "Cittaslow gibi bölgemizin marka değerine yönelik çalışmalarımız var. Slow Food hareketi adı altında yerel tarımı desteklemek ve lezzet kültürünü korumak amacıyla oluşturulan Ark Of Taste Ağı'na 12 ürünümüzle başvuru yaptık ve bunların 8 tanesi ağa katılmaya uygun bulundu. Diğer ürünlerin değerlendirilmesi ise devam ediyor" diye konuştu. Bölgedeki coğrafi işaret tescili başvuruları hakkında da bilgi veren Altunsu, Bartın'da 12, Zonguldak ve Karabük'te 8'er ürünün coğrafi işaret tescili aldığını belirtti. Altunsu, ayrıca Safranbolu safranının Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili aldığını ve Yenice ıhlamur balının başvurusunun da yapılacağını ekledi. Dr. Altunsu, "Ajansımızın desteğiyle bölgemizin hem yerleşkelerinin hem turizm değerlerinin ve kültürel değerlerinin markalaşması için gerekli çalışmaları, bölge planlarımız ve ulusal strateji belgelerimiz ışığında yapmaya devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı. Manda yoğurdu dünyaya açıldı Zonguldak yöresel ürünlerini tanıtmak amacıyla Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı ile birlikte çalışmalar yürüten Aynur Çakar, Zonguldak'ın değerli ürünlerinden olan manda yoğurdunu tanıtmak için büyük bir çaba gösterdiklerini belirtti. Çakar, "Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı ile beraber 7 vilayetimizi tır eşliğinde manda yoğurdu olmak üzere Zonguldak'ın bütün yöresel ürünlerini tanıtmıştık. Çok güzel de dönüşler almıştık" dedi. Çakar, manda yoğurdunun sağlık açısından önemli faydalar sunduğuna dikkat çekti. Bağırsak ve kolon kanseri, şeker hastalığı ve kemik hastalıkları gibi çeşitli rahatsızlıklarda kullanıldığını belirten Çakar, "Mandalar sürekli ovada gezer. Doğal beslenen hayvanların sütünden bu yoğurdu yaptığınız takdirde içerisine herhangi bir karışım katmıyoruz. Saf manda sütünden yaptığınız zaman söz konusu hastalıklarda kullanılıyor. Manda yoğurdunun laktoz oranı düşüktür. İnek yoğurdu gibi değildir. Genellikle şeker hastaları çok kullanırlar" diye konuştu. Zonguldak ve Çaycuma'da bu ürünü tanıtmaya çalıştıklarını belirten Çakar, Türkiye genelinde başarılı tanıtımlar gerçekleştirdiklerini ve asıl hedeflerinin ürünü yurt dışına tanıtmak olduğunu ifade etti. Çakar, "Hatta bir müşterimizin oğlu Kamerun'a kadar götürdü. Oradan da bize fotoğrafını gönderdi. Amacımız yurt dışına da bu ürünü yetiştirebilmek, tüm dünyaya takdim edebilmek. Devlet ile BAKKA ile elimizden gelen ne varsa, ne katkıda bulunabileceksek biz her zaman onların yanındayız" şeklinde konuştu. Aroması ve tadı ile Osmanlı çileği tarlada alıcı buluyor Karadeniz Ereğli'de kestane toprağında yerli kara çilekle etkileşime girerek özgün bir çeşit olarak üretilen Osmanlı çileğinin yaygınlaştırılması çalışmaları sürüyor. Her yıl mayıs ayında hasat edilen çilek, rengi ve aromasıyla tarlada alıcı buluyor. Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, kilosu 400 liradan satılan çileğe yurt dışından da yoğun talep olduğunu anlattı. Üçköy'de kurum ve kuruluşların destekleriyle beş dönüm araziye kurulan Osmanlı Çileği Fide Üretim Merkezi'yle birlikte üründe artış yaşandığını aktaran Çetinkaya, bu yıl 4 ton çilek hasat etmeyi hedeflediklerini aktardı. Çetinkaya, “Yaptığımız çalışmalar artık kendini göstermeye başladı. Bölgemizde üretim geçtiğimiz yıllara nazaran en az ikiye katlandı. Çevredeki üretim sayısı hızla artıyor. Burada yapılan çalışmalar, halkın bilgilendirilmesi, Osmanlı çileğinin yeniden anlaşılmış olması bunda büyük etken. Dolayısıyla Osmanlı çileği için insanlar yeniden üretime başladılar. Kaymakamlığımız, Osmanlı çileği ile ilgili çilek üreticileri kursları açmaya başladı" dedi. Alaplı fındığı Türkiye'nin gururu, dünya pazarlarının gözdesi Türkiye'nin en kaliteli fındık türleri arasında yer alan Alaplı fındığı, sağlıklı yağlar, protein, lif, vitamin ve mineraller açısından zengin bir besin olarak yer alıyor. Antioksidan özellikleri sayesinde vücut için de birçok fayda sunan Alaplı fındığı, diğer fındık türlerine göre daha büyük boyutlu ve ince kabuklu olurken, ilçenin ekonomik açıdan en önemli gelir kaynaklarından biri olarak öne çıkıyor. Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu, Alaplı fındığının bölge ekonomisindeki önemine dikkat çekerek, "Alaplı'nın fındığı ortalama 15 bin ton olur. 15 bin ton fındık 44 bin nüfusa ekmek veriyor. İnşallah yenileme çalışmalarımız var. Bununla başarılı olabilirsek İtalya, Amerika gibi 400 kilogram hedefine ulaşmaya çalışıyoruz" dedi. Türkoğlu, yenileme çalışmalarının başarıyla tamamlanması halinde Alaplı'nın fındık üretiminde daha da büyük bir potansiyele sahip olacağını belirtti. Bu hedef doğrultusunda Alaplı, Türkiye'nin gururu olan fındığını dünya pazarlarına daha güçlü bir şekilde sunmayı amaçlıyor. Yenice ıhlamur balı kokusu ve aromasıyla dikkatleri üzerine çekiyor Türkiye'nin en büyük blok ormanlarına sahip Karabük'ün Yenice ilçesinde ıhlamur ormanlarında üretilen ve doğal aroma tadı ile ün yapan ‘Yenice ıhlamur balı' kokusuyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından acil olarak korunması gereken 100 sıcak noktadan biri olarak gösterilen ve Türkiye'nin en büyük blok ormanlarını içinde barındıran Yenice'de 297 çiftçi tarafından 22 bin kovanda ıhlamur balı üretimi yapılıyor. Yenice Kaymakamlığı öncülüğünde İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personellerinin çalışmalarıyla, 5 yılın ardından ‘Yenice ıhlamur balı' coğrafi işaret almaya hak kazandı. 1456 sayı ile tescillenen ıhlamur balı yüksek kalitesi, aroma ve polen bakımından zengin özellikleriyle tüketiciler tarafından oldukça rağbet görüyor. İlçede 35 yılı aşkın bir süredir profesyonel olarak arıcılık yapan İsmet Karakırık, 5 yıllık uzun çalışmalar sonunda 'Yenice ıhlamur balı'nın kabul edilerek coğrafi işaretle tescillendiğini belirtti. Ihlamur balının aromasıyla, kokusuyla çok güzel bir bal olduğunu aktaran Karakırık, “Kahvaltılık balıdır. Kestane balı gibi değildir. Kestane balı da çok güzel baldır ama ilaç niyetinde bir baldır. Ihlamur balı kahvaltılık ve devamlı yenilebilecek baldır. Çoluk çocuğun gelişiminde, sağlığında, akciğer solunum yolunda ve çok büyük katkısı vardır" dedi. “Pazarda en çok değer gören çavuş uzümü” "Çoban çavuşu", "pembe çavuş" ve "misket çavuşu" gibi çeşitleri de bulunan ve ince kabuğu, az çekirdek sayısı, orta iri şekliyle dikkat çeken çavuş üzümü, Safranbolu Kaymakamlığı öncülüğünde İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personelinin çalışmalarıyla coğrafi işaretle tescillendi. İlçede 15 yıldır üzüm yetiştiriciliği yapan Emine Özkan, 3 dönümden fazla bir alanda üretim yaptıklarını belirtti. Çavuş üzümünün diğer erkenci üzümlerden daha geç olgunlaştığını ifade eden Özkan, “Çavuş üzümünü diğerlerinden ayıran ince kabuklu, hoş kokulu olmasıdır. Safranbolu Yazıköy köyünde daha iyi yetişir. Bu yöreye ait olduğundan dolayı 1-2 yıl önce tescillendi” dedi. "Kestane balının şifasını keşfettik" Bartın'ın Amasra ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Reşat Arslan, arıcılıkla uğraşarak emeklilik hayatını sürdürüyor. Arslan, 1999 yılında emekli olduktan sonra kendini boşlukta hissettiğini belirterek, babasından kalan arılarla ilgilenmeye başladığını ifade etti. "Genç yaşta emekli oldum ve babamın bize emanet ettiği arılarla uğraşmaya devam ettim" diyen Arslan, Bartın kestane balının antioksidan özelliklerine dikkat çekti. Arslan, bu konuda birçok üniversitenin araştırmalar yaptığını ve halen çalışmaların sürdüğünü belirtti. En son Kastamonu Üniversitesi'nin bir çalışma başlattığını belirten Arslan, 2021 yılında Bartın Valiliği'nin önderliğinde BAKKA projesi kapsamında kestane balının analiz sonuçlarının yapıldığını ve çok iyi sonuçlar elde edildiğini vurguladı. "Kestane balı kahvaltılık olarak değil, ilaç amaçlı kullanılıyor. KOAH, akciğer hastalarına, romatizmal hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Yaranıza sürün, yara iyileşir" diyen Arslan, elde edilen olumlu sonuçlar sonrasında patent enstitüsüne müracaat ettiklerini ve işlemlerin devam ettiğini söyledi. Reşat Arslan, kestane balının şifalı etkilerinin daha fazla kişi tarafından bilinmesi ve kullanılmasını hedeflediğini belirterek, arıcılık çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Bartın ağda tatlısı 150 yıldır üretiliyor Bartın'a özgü bir tatlı olan ve 150 yıldır üretilen 'Bartın ağda tatlısı'na Türk Patent Kurumunca coğrafi işaret tescil belgesi verildi. Çöven kökü, şeker, limon tuzu ve su kullanılarak üretilen beyaz renkli ve macun kıvamındaki ‘Bartın ağda tatlısı' için Bartın Belediyesinin Türk Patent Kurumuna gerçekleştirdiği coğrafi işaret tescil belgesi başvurusu onaylanarak, Bartın adına 2020 yılında tescillendi. Bartın'a özgü bir tatlı türü olan ağda tatlısının lezzeti çöven kökünden geliyor. Çöven kökü, su, şeker ve limon tuzu dışında hiçbir katkı maddesi ya da renklendirici kullanılmaksızın üretilen ağda tatlısı, lezzeti kadar doğallığıyla da dikkat çekiyor. Geçmişte ağda tatlısının yapımı ile uğraşan ve geçimlerini ağda tatlısı yapıp satarak kazanan ailelerin yaşadığı mahalle Ağdacı köyü olarak isimlendiriliyor. Köyde yaşayan ailelerden bazıları geçmişte olduğu gibi günümüzde de ağda tatlısı yapıp satarak geçimlerini sağlıyor. Bartın'ın Ağdacı köyünde yaşayan 52 yaşındaki Yaşar Bulut, eşinin babası ve dedesinden el aldığı ağda tatlısı üretimini 3'üncü kuşak olarak sürdürüyor.

Zonguldak'ın lezzet dolu mutfağı Haber

Zonguldak'ın lezzet dolu mutfağı

Mısır Ekmeği: Zonguldak'ta yaygın olarak tüketilen bu meşhur ve bir o kadar lezzetli olan Mısır ekmeği, mısır unu ile yapılıyor. Zonguldak'ın yöresel lezzetleri arasında ayrı bir yere sahip. Madımak Yemeği: Karadeniz yöresinde yetişen madımak bitkisinden yapılan bir yemek olan Madımak yemeği, genellikle kırmızı mercimek, bulgur ve soğanla birlikte pişiriliyor. Hamsi Tava: Zonguldak'ın meşhur hamsisiyle yapılan bir lezzeti olan Hamsi tava, hamsi ve mısır unu ile yapılıyor. Bu karışım, fırında veya tavada pişirilerek servis edilip afiyetle sofralarımıza yenmeye bırakılıyor. Tava Ciğeri: İnce ince doğranmış ciğerin baharatlarla harmanlanıp tavada kızartılmasıyla yapılan bu atıştırmalığın tadı damağınızda kalacak. Karalahana Çorbası: Fermente edilmiş lahana yapraklarından hazırlanan bu lezzetli çorba, kış aylarında sıkça tüketiliyor. Pancar Turşusu: Zonguldak mutfağında yaygın olan pancar turşusu, sofraların vazgeçilmezi olan bir garnitür. Hamsikoli: Hamsi ile yapılan bu ilginç lezzet, hamur içinde sarılarak kızartılıyor.  Uğmaç çorbası: Un, süt ve su gibi her evde olan malzemelerle hazırlanan bu çorba, özellikle soğuk günlerde sofraların olmazsa olmazlarından. Pumpum çorbası: Karadeniz mutfağının olmazsa olmazlarından mısır unuyla hazırlanıyor bu yemek. İçine pastırma, kıyma ya da sucuk gibi et ürünleri de dahil oluyor. Ana yemek kadar doyuruculuğu ve lezzeti ile ana yemeği aratmıyor. Beyaz baklava: Arasına o çok sevdiğimiz cevizin bolca konulduğu baklavalar, beyaz rengini alması için fırından üzeri kızarmadan çıkarılıyor. Elbette yukarıdaki yemekler Zonguldak'ın zengin ve lezzetli mutfağının sadece birkaçı. Bu lezzetleri denemek için Zonguldak'ı ziyaret ettiğinizde daha fazla yöresel yemeği keşfetme fırsatını bulabilirsiniz.

Zonguldak'ın Lezzet Dünyası Haber

Zonguldak'ın Lezzet Dünyası

Erikli Kurufasulye: Zonguldak'ın bir benzersiz lezzeti olan erikli kurufasulye, taze eriklerle zenginleştirilmiş kuru fasulyesiyle resmen enfes bir birliktelik sunuyor. Hamsi Tava: Karadeniz'in bereketli sularından çıkan taze hamsi, özel bir tavada kızartıldıktan sonra yanında limonuyla sofraları süslüyor. Bostan Mantarı Çorbası: Zonguldak'ın ormanlarında yetişen leziz bostan mantarlarıyla hazırlanan bu enfes çorba, doğanın tazeliğini adeta sofralara taşıyor. Kara Lahana Sarması: Zonguldak mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan kara lahana sarması, özel enfes iç harcıyla damakları şenlendiriyor. Limonla tüketilmesi şiddetle tavsiye edilir. Gömleksiz Pilav: Zonguldak'a özgü bir pilav türü olan gömleksiz pilav, yalnızca bulgur ve pirinçle hazırlanarak, sofralara lezzet katıyor. Sinop Mantarı Güveç: Zonguldak'ın komşusu Sinop'un meşhur mantarı, güveçte pişirilerek muhteşem bir aroma sunuyor. Hamsikoli: Karadeniz'in incisi hamsiden ilham alan bu özel börek, hamurunun inceliği ve iç harcının zenginliği ile damakları şenlendiriyor. Erikli Yoğurtlu Kabak: Taze erik ve yoğurtla hazırlanan bu hafif salata, özellikle yaz aylarında gayet serinletici bir alternatif. Karalahana Turşusu: Zonguldak'ın kışa hazırlık lezzetlerinden biri olan leziz karalahana turşusu, yöresel baharatlarla da birleşince muhteşem ferahlıkta bir tat sunuyor. Dut Kurusu Pilavı: Zonguldak'ın kendine özgü tatlarından bir diğeri de Dut Kurusu Pilavı. Dut kurusu, pirinç ve baharatlarla buluşarak damaklarımıza tatlı bir sürpriz sunuyor. Kuymak: Mısır unu ve peynirin muhteşem uyumuyla hazırlanan Kuymak'ın, Zonguldak'ın yöresel mutfağında özel bir yeri var. Yumuşak dokusuyla resmen damakları şımartan bu yemeği, mutlaka tatmalısınız.

Başkent EDAŞ, Zonguldak'ı bakım ve yatırımlarıyla aydınlattı Haber

Başkent EDAŞ, Zonguldak'ı bakım ve yatırımlarıyla aydınlattı

Başkent Elektrik Dağıtım Şirketi (EDAŞ), Zonguldak'ta kesintisiz elektrik dağıtımı kapsamında yılın 9 ayında bakım, onarım ve yatırım hizmetlerini hız kesmeden sürdürdü. Şirketten yapılan açıklamaya göre, sektöre öncü teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden Başkent EDAŞ, elektrik dağıtımını dijitalleşme odaklı projeler ve yatırımlarla gerçekleştirdi. Başkent EDAŞ, Zonguldak'ta hizmet verdiği 3 bin 356 trafo ve 16 bin 522 kilometre hat uzunluğunda yaklaşan kış koşullarında da sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmaları yürüttü. Zonguldak'ta Merkez, Kozlu, Kilimli, Devrek, Alaplı, Gökçebey, Çaycuma, Ereğli'de 2 bin 177 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren Başkent EDAŞ ekipleri, bölgede 21 pano ile 45 trafo ve 74 dağıtım merkezi bakımını tamamladı. Öte yandan, Zonguldak'ta hizmet verdiği 415 binden fazla müşterisine daha iyi hizmet vermek amacıyla toplam 241 kilometrelik yeni kablo döşeyen Başkent EDAŞ ekipleri, kentte 2 bin 438 yeni aydınlatma armatürünün montajını da tamamladı. Ayrıca yeni 62 elektrik panosu ve 30 trafo merkezi montajı da tamamlandı. Söz konusu bakım, onarım ve yatırım rakamları ile Başkent EDAŞ, yılın 9 ayında koymuş olduğu hedefleri başarıyla gerçekleştirdi. Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan Başkent EDAŞ, www.baskentedas.com.tr, Başkent 186 Mobil Uygulaması, 0(312) 186 00 00 numaralı WhatsApp İhbar Hattı ve 186 numaralı Müşteri Hattı'ndan tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ediyor. Enerjisa Dağıtım Şirketleri'nin Toroslar EDAŞ ve AYEDAŞ ile birlikte elektrik dağıtımındaki 3 şirketinden biri olan Başkent EDAŞ, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Bartın, Kastamonu, Zonguldak ve Karabük illerinde faaliyetlerini sürdürüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.