Azerbaycan'ın karla kaplı dağlarını keşfetmek

Kafkas dağlarının doğu ucunda, Hazar Denizi'ne yakın, Avrasya'nın en iyi korunan sırlarından biri: Azerbaycan'ın kayak merkezlerinin karla kaplı yamaçları ve nefes kesen manzaraları.

Fark yaratan bir kış kaçamağı için bölgenin son teknolojilerle donatılmış tesisleri ve zengin kültürel deneyimleri rakipsiz. Kayak sezonu normalde Aralık ayından Mart ayına kadar sürüyor ancak bu dönem dışında da görülecek ve yapılacak çok şey var. Her ilgi alanına ve her mevsime uygun bir şeyler var. Sadece kayak değil, kar raketi yürüyüşü, at biniciliği, toboggan, yamaç paraşütü ve yürüyüş ve günün son etkinliği olarak, yöresel mutfağın tadına bakmak.

Azerbaycan'ın turizm odaklı altyapı yatırımları ülkeyi her zamankinden daha erişilebilir hale getiriyor. Her zaman yeni tesisler açılsa da, başlıca kayak merkezleri Şahdağ, Tufandağ ve Ağbulağ şeklinde. Her üçü de çeşitli aktiviteler ve bozulmamış karlı manzaralar sunuyor.

Kafkasya'daki en büyük kayak merkezi olan Şahdağ Kayak Merkezi, toplamı 30 kilometreyi aşan pistleriyle yeni başlayanlardan en cesur ve deneyimli kayakçılara kadar her seviyeye hitap ediyor.

Bakü'den arabayla yaklaşık üç saat uzaklıkta, 2.500 metre rakımlı Şahdağ, hem yaz hem de kış için bir dizi aktivite sunuyor ve son derece konforlu otellere sahip.

Bunlar arasında kapalı havuzu, spor salonu ve saunası bulunan Park Chalet ya da ısıtmalı açık havuzu ve spa'sı olan lüks Pik Palace otelinin konforlu odaları yer alıyor. Her ikisi de dudak uçuklatan dağ manzarasına sahip geniş ve zarif odalara sahip.

Şahdağ'daki kayak okullarında her seviyeye uygun pistler ve eğitmenler bulunuyor ancak kayak yapmayanlar için de pek çok seçenek mevcut. Kış aylarında kar motosikleti, kar raketi yürüyüş, ve trotinet gezintileri; yıl boyunca ise yamaç paraşütü, at biniciliği, okçuluk ve teleferik gezintileri imkanı sunuluyor. En sevilen olaylardan biri de hız trenini kızaklarla birleştiren, saatte 42 kilometre hıza ulaşan adrenalin dolu bir sürüş deneyimi sunan Alpine Coaster.

Yakındaki Laza köyü de görülmeye değer, özellikle kışın donduğunda buza tırmanmak için kullanılan muhteşem şelaleleri için.

Büyük Şahdağ Dağı'nın diğer tarafında yer alan Tufandağ da macera, doğa ve kültürün mükemmel bir karışımını sunuyor. Tertemiz pistleri snowboardcular ve kayakçılar için 15 kilometreyi bulurken, tesis bünyesindeki okulda yeni başlayanlar için bile geniş eğitim pistleri bulunuyor.

Gabala Uluslararası Havaalanı'na kısa bir sürüş mesafesindeki Tufandağ Kayak Merkezi, tatilcilerin bir zamanlar İpek Yolu boyunca önemli bir ticaret merkezi olan antik kale duvarlarını ziyaret edebilecekleri Gabala'ya ulaşmak için de uygun bir konumda. Yakındaki bir müzede bölgenin tarihini ve arkeolojik buluntularını görebilirsiniz.

Gabala'nın güneyinde arabayla yaklaşık bir saatlik mesafede, yürüyüşçülerin vaşak, karaca, yaban domuzu, çakal ve hatta boz ayı veya altın kartal gibi çok çeşitli bitki ve hayvanları görebilecekleri bir ekoturizm cenneti olan geniş Şahdağ Milli Parkı yer alıyor.

Batıda, Azerbaycan'ın geri kalanından ayrı olarak Nahçıvan bulunuyor. Turistler burada Azerbaycan'ın en yeni kayak merkezinin bulunduğu Ağbulağ köyünü bulabiliyor.

Küçük Kafkas Dağları'nda deniz seviyesinden 2.000 metre yükseklikte yer alan Ağbulağ Kayak Merkezi, en yüksek standartlardaki tesisleriyle karla ilgili her türlü faaliyet için mükemmel koşullara sahip.

Kayak okulunda hem yeni başlayanlar hem de ileri düzey kayakçılar konusunda deneyimli eğitmenler bulunuyor. Oyun alanları ve eğlence parkları ile ailelere de hizmet veriliyor.

38 odalı bir oteli ve üç kiralık kulübesi bulunan Ağbulağ'da bir ziyaretçinin ihtiyaç duyabileceği her şey mevcut ancak günübirlik bir gezi için Nahçıvan şehri arabayla bir saat uzaklıkta. Nahçıvan, 18. yüzyılda inşa edilen ve şimdi bir müze olan Doğu Hanları Sarayı gibi birçok görkemli anıta ev sahipliği yapıyor.

MÖ dördüncü binyıldan bu yana çeşitli biçimlerde varlığını sürdüren Nuh'un Mozolesi de aynı şekilde görülmeye değer. Yakındaki İlandağ Dağı'nın yarık zirvesinin, Nuh'un gemisi buradan geçerken oluştuğu söylenir ve Nuh'un kendisinin burada yaşadığı ve öldüğü düşünülür.

Kırmızı tuğlalar ve turkuaz çinilerden oluşan geometrik desenleriyle, Azerbaycan'ın en büyüleyici anıtlarından biri olan 12. yüzyıldan kalma Mümine Hatun Türbesi'ne benzer bir mimari tasarım (“Nahçıvan ekolü” olarak adlandırılır) izler.

Bu tatil köyleri kayaktan daha fazlasını sunuyor. Her biri, her tatili zenginleştirecek bir dizi cazibe merkezi niteliğinde. Ancak hepsinin ortak noktası, yerel misafirperverliği deneyimleme fırsatı.

Azeriler, misafirlerine sonsuz bir özenle davranmayı bir görev olarak görür. Yamaçlarda geçirilen bir günün ardından, lezzetli tatlılar eşliğinde içilen bir fincan sıcak aromatik çay büyük keyif verecektir.