Ali Ağaoğlu’nun Mandalya Körfezi’nin kıyısında birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanına inşa edilmesi planlanan ÇED raporunun yürütmesi durduruldu
Haber Giriş Tarihi: 12.01.2023 07:40
Haber Güncellenme Tarihi: 12.01.2023 07:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.tourismjournal.com.tr/
Ağaoğlu’nun sahibi olduğu Akdeniz İnşaat'ın Bodrum ile Milas arasında bulunan Mandalya Körfezi’nin kıyısında koruma altındaki birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanına inşa etmeyi planladığı 30 bin kişilik turizm kenti projesi için hazırlanan ÇED raporunun yürütmesi durduruldu.
Gazeteduvar'dan Selçuk Arslan'ın haberine göre, konut projesi için hazırlanan ÇED raporuna bakanlık 2021 yılında onay vermişti. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “ÇED’in onaylanmış olması tek başına bir şey ifade etmiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Körfezin kıyısında bulunan yaklaşık 9 milyon 700 bin metrekare alana yaklaşık 4,5 milyon metrekarelik inşaat yapılmasını sağlayacak proje için ÇED raporunun onaylanması sonrası sivil toplum örgütleri projeyi yargıya taşıdı.
YÜRÜTÜLMESİ DURDURULDU
Hukuk mücadelesinde karar çıktı. Muğla Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği’nin açmış olduğu dava Muğla 2. İdare Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti, projenin, uygulanması halinde telâfisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27'nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi.
'ANTİK KENT ZARAR GÖRECEK' KARARI
İlk bilirkişi heyetinin yanıltıcı bilgiler verdiğini tespit eden mahkeme verdiği kararda "Proje alanı içerisinde yer alan I. Derece Arkeolojik SİT Alanlarının tescil fişlerinde nekropol alanı olarak tescil edildiği ve SİT alanlarının ayrı ayrı Cindya Antik Kenti ile ilişkili olarak değerlendirildiği, buna karşın nekropol alanlarının aralarında 150-160 m mesafe olduğu, iki nekropol alanında batıya bakan yamaca konumlandığı, bu durumun alanların farklı nekropoller değil aynı nekropolün parçaları olduğunu kanıtladığı, aynı zamanda tescil fişlerinde nekropol alanlarının Cindya Antik Kenti ile ilişkilendirilmeye çalışılmasına rağmen Cindya Antik Kentinin nekropol alanına 4 kilometre mesafede olmasının bu görüşü çürüttüğü, bu nekropolün tescil fişlerinde yer verildiği üzere Bargylia antik kentine baktığı ve kente 400 m mesafede olduğu, aralarında bulunan boğazın iki yakasından nekropolün kente baktığı, antik kentlerin ve nekropol alanlarının değerlendirilmesinin bir bütün olarak yapılması gerektiğini" belirtti.
ÇED raporundaki taahhütlerin bu incelemeden sonra revize edilmesi gerektiği vurgulanan kararda "Ortaya çıkabilecek yeni veriler ışında sit derecelerinin değişebileceği gibi tescilsiz olarak bırakılan bazı alanların sit statüsü kazanabileceği dikkate alındığında bu hususları barındırmayan Nihai ÇED Raporunun eksiklikler barındırdığı, yine kullanma suyu ihtiyacının deniz suyunun arıtılması suretiyle elde edileceği görülmekle ters osmoz sonucunda oluşan yoğun tuzlu su konsantrasyonu ile membranların kimyasal yıkanması kaynaklı oluşan atığın nasıl bertaraf edileceği ve hangi noktadan alıcı ortama verileceğinin belirtilmediği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
PROJE İÇİNDE YER ALAN BİR BAŞKA ALANIN RUHSATINDAN FİRMA VAZGEÇTİ
Bu gelişmeler yaşanırken firmanın iki hafta önce belediyeye başvurarak proje içindeki daha küçük bir parseldeki ruhsat başvurusunu geri çektiği öğrenildi. Projede konut alanı olarak belirlenen 25.708,70 metrekare büyüklüğündeki 6501 numaralı parsel için verilen inşaat ruhsatı da iptal edildi. Alınan bilgilere göre, firmanın Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne başvurusu sonrası Milas Belediyesi ruhsat iptali kararı verdi. Ağaoğlu firmasının projeye o etapta başlamak istemediği ve planlarının değişmesi üzerine böyle bir karar aldığı öğrenildi.
PROJE NELERİ KAPSIYOR?
Proje ile 9 milyon 700 bin metrekare büyüklüğündeki bir alanın 4 milyon 454 bin 395 metrekaresi yapılaşmaya açılıyor. 25 ayrı bölümden oluşan 3 bin 683 konut, 230 odalı golf oteli, 505 odalı SPA oteli, 255 odalı apart ve 510 odalı bir grand oteli kapsayan projede ayrıca altı adet günübirlik tesis, bir adet golf sahası, altı adet ticaret merkezi, otoparklar, yüzme havuzları, su oyunları alanları, AVM, spor salonları, okul ve sağlık birimleri gibi onlarca bina ve tesis inşa edilecek. Ayrıca projede 8 yapay göl de bulunuyor. Burada en az 16 bin kişinin yaşaması planlanıyor.
197 KUŞ TÜRÜNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Projeye Bodrum ve Milas kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) konuyu yargıya taşımış ve mahkemeye sunduğu raporunda, “ÇED olumlu kararının yerinde olmadığı” konusunda görüş bildirmişti.
En büyük itiraz noktalarından biri de projenin arkeolojik SİT alanlarına yakın olması. Proje alanın hemen bitişiğinde dünyanın sayılı sulak alanlarından, Tuzla Sulak Alanı yer alıyor. Burası Bargylia antik yerleşim birimiyle beraber özellikle kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Nitekim alan 2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından tavizsiz korunması gereken kuş bölgesi ilan edildi. 2004’te Ulusal Sulak Alan Komisyonu, koruma kapsamına aldı. Alanda 197 kuş türü bulunuyor. 52 tür sadece bu alanda ürüyor. 37 tür göç ve kış döneminde görülüyor. 2 tür yaz göçmeni, 11 tür ise ilkbahar ve sonbaharda geçiş yapıyor. Toplam 146 tür, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında. Bölge, dünyada soyu tükenen tepeli pelikanın da yuvası olma özelliğine sahip.Kaynak : Birgün
Ağaoğlu Şirketler Grubu Muğla- Milas Turizm Yerleşkesi ile ilgili bir son dakika açıklaması yaptı. İşte o açıklama...
Milas-Bodrum Havalimanı’nın hemen altında yer alan “Muğla- Milas Turizm Yerleşkesi” projemiz ile ilgili açıklama yapma gereği duyulmuştur.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi, amacımız Muğla – Milas Turizm Yerleşkesi projesini Türkiye’de örneği az bulunan bir şekilde tamamen sürdürülebilirlik anlayışıyla ve günün koşullarına ve beklentilerine uygun olarak hayata geçirmektir. Çevresel ve toplumsal hassasiyetlerimiz, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakma gayemiz ve uluslararası standartlar çerçevesinde projemizin geliştirme süreci devam etmektedir. Bu bağlamda eksik ve doğru olmayan bilgilerle sürece verilmeye çalışılan zararı yakından takip etmekteyiz. Doğru bilgilere dayanmayan iddialar ile ilgili verilecek en güzel cevabın projenin kendisi olacağına inancımız tamdır. Bu kapsamda son dönemde tekrar gündeme gelen ve henüz hazırlıkları devam eden projemiz ile ilgili birkaç önemli maddeyi kamuoyunun bilgi eksikliğini gidermek açısından tekrar paylaşmak isteriz.
EKOSİSTEM DEĞERLENDİRME RAPORU HANGİ BİLGİLER YER ALIYOR?
Projemizde, Türkiye’nin en önde gelen mimar, mühendis, danışman ve akademisyen kadrosu görev almaktadır. Proje kapsamında alanında uzman akademisyenler ile yaklaşık 2 yıldır çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların bazıları halen devam etmektedir. Yapılan akademik çalışmaların sonuçları Ekosistem Değerlendirme Raporu olarak ilgili kurumlara sunulmuştur. Ayrıca üniversitelerin ilgili bölümleri ile çalışmalar sürdürülmektedir.
Tekrar altını çizerek belirtmek isteriz ki arazimizde, 1988’den beri bölgenin en önemli çevreci figürlerinin himayesinde Bölgenin en büyük ağaç ve bitki seralarından biri geliştirilmiş ve düzenli bakımları da yapılmaktadır. Proje Türkiye’nin bu denli büyük değerde yeşil alan altyapısı hazır tek projesidir.
KUŞ BİLİMCİLERLE EYLEM Planları GELİŞTİRİLİYOR
Daha önce de belirttiğimiz üzere kuşların yaşam alanı ilgili hiçbir alanda hiçbir inşai faaliyet yapılması söz konusu dahi değildir. Geliştirilecek projenin, kuşların yaşam alanı üzerine yapılacağı yönündeki maksatlı açıklamaları da üzülerek takip ediyoruz. Arazi ve etki alanının uzaklığı nedeniyle kuş popülasyonuna zarar vermesi bir yana kuşların beslenmesi ve doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli tüm planlamalar yapılmaktadır. Bu konuda alanında yetkin ornitolog (kuş bilimci) akademisyenler ile çalışmalar yapılmakta olup sadece önleyici değil, kuşların doğal hayatını geliştirici eylem planları hayata geçirilecektir. Bu bağlamda projemiz, ekolojik alan, hassas alan, doğal karakteri korunacak alan, mutlak koruma alanı gibi alanlar içinde değildir.
PROJENİN SU İHTİYACI DENİZDEN
Gelişmiş ülkelerde ve tüm büyük yatırımlarda olduğu gibi son teknoloji deniz suyu derin deşarj yönetimi ile arıtılarak kullanım suyu elde edilecek ve kullanılan atık su tekrar arıtılarak yeşil alanların da sulanması sağlanacaktır. Atıksu arıtma membran teknolojileri projemizin temel girdilerinden olacaktır. Yer altı ve yer üstü suları korunurken proje, su kaynağını denizden sağlayacaktır.
BARAJ TANIMINA UYAN BİR YAPI VE AKAR SU KAYNAĞI BULUNMAMAKTADIR
DSİ’den habersiz gölet ya da baraj yapıldığı yönündeki iddialar ise yine yanlış ve eksik bilgilendirmenin bir sonucudur. Halihazırda proje alanında teknik anlamda “baraj” tanımına uyan bir yapı bulunmamaktadır. 1/1000 Uygulama İmar planında, söz konusu rekreasyon parseli “özel spor alanı ve sulama ve rekreasyon amaçlı gölet” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla; rekreasyon parselindeki gölet imar planı gereğince, planda yer alan tanımlara uygun biçimde yapılmıştır. Diğer küçük göletler ise golf alanı içerisinde ve golf sahasının oyun unsurları olarak tasarlanmış olmakla birlikte projenin sulama suyu depolamasına katkıda bulunacaklardır.
Ayrıca proje alanı içerisinde herhangi bir akar su kaynağı da bulunmamaktadır. Bu durum resmî kurumlarca da tespit ve teyit edilmiştir. Proje alanında sadece mevsimsel yağışlara göre işlev kazanan kuru dere yatakları vardır. Proje tasarımında bu kuru dere yatakları park ve rekreasyon parsellerinde korunmuş ve peyzaj unsurları olarak değerlendirilmiştir. Kuru dere yataklarının yağış olduğunda sulak alanı beslemesinde bir engel yoktur. Bölge ayrıca yeraltı suyu kullanımına da kapalıdır.
PROJEDE OTURUM ALANI YÜZDE 10’U GEÇMEYECEK
Yaklaşık 40 senedir imar planı bulunan arazimizde oturum alanının yüzde 10’u dahi geçmeyeceğini tekrar belirtmek isteriz. Arazinin geri kalan yüzde 90’lık kısmı ise yeşil alan, bölge halkı ile geliştirilecek akıllı tarım alanları, peyzaj alanları, spor alanları, kültür ve sanat alanları ve çocuk oyun alanları olarak planlanmaktadır. Projenin bu denli büyük bir alanda oldukça yaygın alanda tasarlanan mimarisi ve kendi altyapısı bölgeye yük değil aksine fayda sağlayacaktır.
Özetle hem bölgeye hem ülkemize hem de turizme büyük katkı sağlayacak projemizin, yasalar çerçevesinde ve büyük bir özenle hazırlandığını ifade etmek isteriz. Projemiz özelinde, marka ve kurum imajına zarar veren ve süreci manipüle etmeye yönelik; açıklama, eksik ve yanlış bilgilendirme karşısında tüm yasal haklarımız saklı kalmak üzere bu açıklamayı yapmayı bir mecburiyet saydığımızı değerli kamuoyuna belirtmek isteriz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ağaoğlu'nun Bodrum projesinin yürütmesi durduruldu
Ali Ağaoğlu’nun Mandalya Körfezi’nin kıyısında birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanına inşa edilmesi planlanan ÇED raporunun yürütmesi durduruldu
Ağaoğlu’nun sahibi olduğu Akdeniz İnşaat'ın Bodrum ile Milas arasında bulunan Mandalya Körfezi’nin kıyısında koruma altındaki birinci derecede doğal ve arkeolojik SİT alanına inşa etmeyi planladığı 30 bin kişilik turizm kenti projesi için hazırlanan ÇED raporunun yürütmesi durduruldu.
Gazeteduvar'dan Selçuk Arslan'ın haberine göre, konut projesi için hazırlanan ÇED raporuna bakanlık 2021 yılında onay vermişti. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “ÇED’in onaylanmış olması tek başına bir şey ifade etmiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Körfezin kıyısında bulunan yaklaşık 9 milyon 700 bin metrekare alana yaklaşık 4,5 milyon metrekarelik inşaat yapılmasını sağlayacak proje için ÇED raporunun onaylanması sonrası sivil toplum örgütleri projeyi yargıya taşıdı.
YÜRÜTÜLMESİ DURDURULDU
Hukuk mücadelesinde karar çıktı. Muğla Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği’nin açmış olduğu dava Muğla 2. İdare Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti, projenin, uygulanması halinde telâfisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27'nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi.
'ANTİK KENT ZARAR GÖRECEK' KARARI
İlk bilirkişi heyetinin yanıltıcı bilgiler verdiğini tespit eden mahkeme verdiği kararda "Proje alanı içerisinde yer alan I. Derece Arkeolojik SİT Alanlarının tescil fişlerinde nekropol alanı olarak tescil edildiği ve SİT alanlarının ayrı ayrı Cindya Antik Kenti ile ilişkili olarak değerlendirildiği, buna karşın nekropol alanlarının aralarında 150-160 m mesafe olduğu, iki nekropol alanında batıya bakan yamaca konumlandığı, bu durumun alanların farklı nekropoller değil aynı nekropolün parçaları olduğunu kanıtladığı, aynı zamanda tescil fişlerinde nekropol alanlarının Cindya Antik Kenti ile ilişkilendirilmeye çalışılmasına rağmen Cindya Antik Kentinin nekropol alanına 4 kilometre mesafede olmasının bu görüşü çürüttüğü, bu nekropolün tescil fişlerinde yer verildiği üzere Bargylia antik kentine baktığı ve kente 400 m mesafede olduğu, aralarında bulunan boğazın iki yakasından nekropolün kente baktığı, antik kentlerin ve nekropol alanlarının değerlendirilmesinin bir bütün olarak yapılması gerektiğini" belirtti.
ÇED raporundaki taahhütlerin bu incelemeden sonra revize edilmesi gerektiği vurgulanan kararda "Ortaya çıkabilecek yeni veriler ışında sit derecelerinin değişebileceği gibi tescilsiz olarak bırakılan bazı alanların sit statüsü kazanabileceği dikkate alındığında bu hususları barındırmayan Nihai ÇED Raporunun eksiklikler barındırdığı, yine kullanma suyu ihtiyacının deniz suyunun arıtılması suretiyle elde edileceği görülmekle ters osmoz sonucunda oluşan yoğun tuzlu su konsantrasyonu ile membranların kimyasal yıkanması kaynaklı oluşan atığın nasıl bertaraf edileceği ve hangi noktadan alıcı ortama verileceğinin belirtilmediği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
PROJE İÇİNDE YER ALAN BİR BAŞKA ALANIN RUHSATINDAN FİRMA VAZGEÇTİ
Bu gelişmeler yaşanırken firmanın iki hafta önce belediyeye başvurarak proje içindeki daha küçük bir parseldeki ruhsat başvurusunu geri çektiği öğrenildi. Projede konut alanı olarak belirlenen 25.708,70 metrekare büyüklüğündeki 6501 numaralı parsel için verilen inşaat ruhsatı da iptal edildi. Alınan bilgilere göre, firmanın Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne başvurusu sonrası Milas Belediyesi ruhsat iptali kararı verdi. Ağaoğlu firmasının projeye o etapta başlamak istemediği ve planlarının değişmesi üzerine böyle bir karar aldığı öğrenildi.
PROJE NELERİ KAPSIYOR?
Proje ile 9 milyon 700 bin metrekare büyüklüğündeki bir alanın 4 milyon 454 bin 395 metrekaresi yapılaşmaya açılıyor. 25 ayrı bölümden oluşan 3 bin 683 konut, 230 odalı golf oteli, 505 odalı SPA oteli, 255 odalı apart ve 510 odalı bir grand oteli kapsayan projede ayrıca altı adet günübirlik tesis, bir adet golf sahası, altı adet ticaret merkezi, otoparklar, yüzme havuzları, su oyunları alanları, AVM, spor salonları, okul ve sağlık birimleri gibi onlarca bina ve tesis inşa edilecek. Ayrıca projede 8 yapay göl de bulunuyor. Burada en az 16 bin kişinin yaşaması planlanıyor.
197 KUŞ TÜRÜNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Projeye Bodrum ve Milas kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) konuyu yargıya taşımış ve mahkemeye sunduğu raporunda, “ÇED olumlu kararının yerinde olmadığı” konusunda görüş bildirmişti.
En büyük itiraz noktalarından biri de projenin arkeolojik SİT alanlarına yakın olması. Proje alanın hemen bitişiğinde dünyanın sayılı sulak alanlarından, Tuzla Sulak Alanı yer alıyor. Burası Bargylia antik yerleşim birimiyle beraber özellikle kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Nitekim alan 2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından tavizsiz korunması gereken kuş bölgesi ilan edildi. 2004’te Ulusal Sulak Alan Komisyonu, koruma kapsamına aldı. Alanda 197 kuş türü bulunuyor. 52 tür sadece bu alanda ürüyor. 37 tür göç ve kış döneminde görülüyor. 2 tür yaz göçmeni, 11 tür ise ilkbahar ve sonbaharda geçiş yapıyor. Toplam 146 tür, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında. Bölge, dünyada soyu tükenen tepeli pelikanın da yuvası olma özelliğine sahip.Kaynak : Birgün
Ağaoğlu Şirketler Grubu Muğla- Milas Turizm Yerleşkesi ile ilgili bir son dakika açıklaması yaptı. İşte o açıklama...
Milas-Bodrum Havalimanı’nın hemen altında yer alan “Muğla- Milas Turizm Yerleşkesi” projemiz ile ilgili açıklama yapma gereği duyulmuştur.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi, amacımız Muğla – Milas Turizm Yerleşkesi projesini Türkiye’de örneği az bulunan bir şekilde tamamen sürdürülebilirlik anlayışıyla ve günün koşullarına ve beklentilerine uygun olarak hayata geçirmektir. Çevresel ve toplumsal hassasiyetlerimiz, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakma gayemiz ve uluslararası standartlar çerçevesinde projemizin geliştirme süreci devam etmektedir. Bu bağlamda eksik ve doğru olmayan bilgilerle sürece verilmeye çalışılan zararı yakından takip etmekteyiz. Doğru bilgilere dayanmayan iddialar ile ilgili verilecek en güzel cevabın projenin kendisi olacağına inancımız tamdır. Bu kapsamda son dönemde tekrar gündeme gelen ve henüz hazırlıkları devam eden projemiz ile ilgili birkaç önemli maddeyi kamuoyunun bilgi eksikliğini gidermek açısından tekrar paylaşmak isteriz.
EKOSİSTEM DEĞERLENDİRME RAPORU HANGİ BİLGİLER YER ALIYOR?
Projemizde, Türkiye’nin en önde gelen mimar, mühendis, danışman ve akademisyen kadrosu görev almaktadır. Proje kapsamında alanında uzman akademisyenler ile yaklaşık 2 yıldır çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların bazıları halen devam etmektedir. Yapılan akademik çalışmaların sonuçları Ekosistem Değerlendirme Raporu olarak ilgili kurumlara sunulmuştur. Ayrıca üniversitelerin ilgili bölümleri ile çalışmalar sürdürülmektedir.
Tekrar altını çizerek belirtmek isteriz ki arazimizde, 1988’den beri bölgenin en önemli çevreci figürlerinin himayesinde Bölgenin en büyük ağaç ve bitki seralarından biri geliştirilmiş ve düzenli bakımları da yapılmaktadır. Proje Türkiye’nin bu denli büyük değerde yeşil alan altyapısı hazır tek projesidir.
KUŞ BİLİMCİLERLE EYLEM Planları GELİŞTİRİLİYOR
Daha önce de belirttiğimiz üzere kuşların yaşam alanı ilgili hiçbir alanda hiçbir inşai faaliyet yapılması söz konusu dahi değildir. Geliştirilecek projenin, kuşların yaşam alanı üzerine yapılacağı yönündeki maksatlı açıklamaları da üzülerek takip ediyoruz. Arazi ve etki alanının uzaklığı nedeniyle kuş popülasyonuna zarar vermesi bir yana kuşların beslenmesi ve doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli tüm planlamalar yapılmaktadır. Bu konuda alanında yetkin ornitolog (kuş bilimci) akademisyenler ile çalışmalar yapılmakta olup sadece önleyici değil, kuşların doğal hayatını geliştirici eylem planları hayata geçirilecektir. Bu bağlamda projemiz, ekolojik alan, hassas alan, doğal karakteri korunacak alan, mutlak koruma alanı gibi alanlar içinde değildir.
PROJENİN SU İHTİYACI DENİZDEN
Gelişmiş ülkelerde ve tüm büyük yatırımlarda olduğu gibi son teknoloji deniz suyu derin deşarj yönetimi ile arıtılarak kullanım suyu elde edilecek ve kullanılan atık su tekrar arıtılarak yeşil alanların da sulanması sağlanacaktır. Atıksu arıtma membran teknolojileri projemizin temel girdilerinden olacaktır. Yer altı ve yer üstü suları korunurken proje, su kaynağını denizden sağlayacaktır.
BARAJ TANIMINA UYAN BİR YAPI VE AKAR SU KAYNAĞI BULUNMAMAKTADIR
DSİ’den habersiz gölet ya da baraj yapıldığı yönündeki iddialar ise yine yanlış ve eksik bilgilendirmenin bir sonucudur. Halihazırda proje alanında teknik anlamda “baraj” tanımına uyan bir yapı bulunmamaktadır. 1/1000 Uygulama İmar planında, söz konusu rekreasyon parseli “özel spor alanı ve sulama ve rekreasyon amaçlı gölet” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla; rekreasyon parselindeki gölet imar planı gereğince, planda yer alan tanımlara uygun biçimde yapılmıştır. Diğer küçük göletler ise golf alanı içerisinde ve golf sahasının oyun unsurları olarak tasarlanmış olmakla birlikte projenin sulama suyu depolamasına katkıda bulunacaklardır.
Ayrıca proje alanı içerisinde herhangi bir akar su kaynağı da bulunmamaktadır. Bu durum resmî kurumlarca da tespit ve teyit edilmiştir. Proje alanında sadece mevsimsel yağışlara göre işlev kazanan kuru dere yatakları vardır. Proje tasarımında bu kuru dere yatakları park ve rekreasyon parsellerinde korunmuş ve peyzaj unsurları olarak değerlendirilmiştir. Kuru dere yataklarının yağış olduğunda sulak alanı beslemesinde bir engel yoktur. Bölge ayrıca yeraltı suyu kullanımına da kapalıdır.
PROJEDE OTURUM ALANI YÜZDE 10’U GEÇMEYECEK
Yaklaşık 40 senedir imar planı bulunan arazimizde oturum alanının yüzde 10’u dahi geçmeyeceğini tekrar belirtmek isteriz. Arazinin geri kalan yüzde 90’lık kısmı ise yeşil alan, bölge halkı ile geliştirilecek akıllı tarım alanları, peyzaj alanları, spor alanları, kültür ve sanat alanları ve çocuk oyun alanları olarak planlanmaktadır. Projenin bu denli büyük bir alanda oldukça yaygın alanda tasarlanan mimarisi ve kendi altyapısı bölgeye yük değil aksine fayda sağlayacaktır.
Özetle hem bölgeye hem ülkemize hem de turizme büyük katkı sağlayacak projemizin, yasalar çerçevesinde ve büyük bir özenle hazırlandığını ifade etmek isteriz. Projemiz özelinde, marka ve kurum imajına zarar veren ve süreci manipüle etmeye yönelik; açıklama, eksik ve yanlış bilgilendirme karşısında tüm yasal haklarımız saklı kalmak üzere bu açıklamayı yapmayı bir mecburiyet saydığımızı değerli kamuoyuna belirtmek isteriz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Ağaoğlu Şirketler Grubu
Kaynak :Emlak Kulisi
En Çok Okunan Haberler