TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çanakkale Zaferi'nin 108. yılı kutlu olsun!

Mustafa Kemal Atatürk'ün komutanlığında tarihe adını altın harflerle yazdıran Çanakkale Zaferi'nin 108. yılı kutlu olsun.

Haber Giriş Tarihi: 18.03.2023 11:00
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2023 11:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.tourismjournal.com.tr/
Çanakkale Zaferi'nin 108. yılı kutlu olsun!

Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir." dediği zaferdir.

Birinci Dünya Savaşı'ndaki pek çok cephe ve muharebe alanları arasında, tarafları en çok etkileyen, bugün de dünya tarih literatüründe en çok anılan cephe olan Çanakkale'de, dünya denizlerine çıktığından bu yana hiç yenilmeyen, bu özelliğiyle de "yenilmez armada" olarak tarihe geçen İngiliz donanması ağır bir yenilgiye uğratıldı. İngiltere, Fransa, İtalya'nın sömürge ülkelerinden getirdiği milletlerin çocuklarını savaşa sürmesinin yanı sıra kara, deniz ve hava kuvvetlerinin ilk kez kullanılmasıyla da özel bir öneme sahip Çanakkale'de dünya muharebesi yaşandı. Avrupa'daki savaşın mevzi çatışmalarına dönüşmesi üzerine İngiltere, Çanakkale ya da Balkanlar'da yeni bir cephe açıp İstanbul'u ele geçirerek, Osmanlı Devleti'ni Almanya'dan ayırmayı amaçladı.

Osmanlı güçlerinin 3 Şubat 1915'te Süveyş Kanalı'na taarruzu sonuç vermeyince İngiltere, Mısır'daki güçlerini boğazlara yöneltti. Bütün planlarını önceden yapan ve kesin kazanacağını düşünen İngiltere donanması, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öngörüleri, zekice hamleleri ve Türk askerlerinin çabasıyla Çanakkale'ye gömüldü.

Çanakkale ve Atatürk

18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazı önlerinde deniz harekâtıyla başlayan savaş, İngiliz ve müttefiki Fransız donanmasının yenilmesiyle 25 Nisan günü ikinci aşamaya geçti. Kara harekâtında da umduğunu bulamayan İtilaf Kuvvetleri, 9 Ocak 1916 günü bölgeden Atatürk’ün deyimiyle “Tam manasıyla kaçtılar!” İşte bu dönemde Yarbay Mustafa Kemal Bey, Sofya’da Askeri Ateşe iken görev ister ve 19. Tümen Komutanı olarak bölgeye atanır. 10 Aralık 1915 gününe kadar gerek bu tümene gerekse Anafartalar Grup Komutanlığı’na Albay rütbesiyle komutanlık yapar. Bu büyük savaşta gösterdiği başarılarla “Anafartalar Kahramanı” olur. Çok sayıda madalyayla onurlandırılır. Tarihin akışını değiştiren savaşta Mustafa Kemal de komutanlık becerisiyle savaşın gidişine yön verir. Bu savaşta onunla birlikte görev yapan subaylar da edindikleri tecrübeyle Kurtuluş Savaşı’na önderlik ederler.

Anafartalar kahramanı

Ağustos ayındaki Anafartalar Savaşı olarak tarihe geçen bu büyük düşman taarruzuna, küçük kuvvetlerin bir araya getirilerek karşı konulmasını ve bunun komutanlığının da kendisine verilmesini istedi. Bu konuda ısrarlı oldu. Komutanlığı aldı da... Bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu anlamak için, düşman orduları Başkomutanı İngiliz General Ian Hamilton’un 10 Ağustos 1915 günü günlüğüne düştüğü not çok şey anlatır: “Conk Bayırı tepelerine yaklaşmış ve tutunmuştuk. Türkler bu ana kadar işgal ettiğimiz mevzileri geri alamamışlardı. Conk Bayırı’nda Türkler çok iyi bir kumandaya sahipler, bunu ilave etmeliyim. Başlarındaki Generaller bizi baskınla bastırmadıkça yenemeyeceklerini biliyorlar. Haliyle durmadan baskın tarruzu deniyorlar. Zararı yok, ölmeyeceğiz ve asla teslim olmayacağız.” (Ian Hamilton, Gelibolu Günlüğü, Çeviri: Osman Öndeş, Hürriyet Yayınları, İstanbul, 1972, s.237.)Çanakkale Cephesi’ne Yarbay rütbesiyle gelen Mustafa Kemal Bey, 19. Tümen Komutanı olarak bir tümeni yönetiyordu. Savaşın en kritik anında yaklaşık 130 bin kişilik bir kolorduya Albay rütbesiyle komutanlık yaptı. Bu kritik anı şöyle anlatır: “Nezaketini söyledim, dedim ki: ‘Daha bir an vardır. Bu anı da kaybedecek olursak bir genel felaket karşısında kalmamız pek muhtemeldir.’ Anafartalar’da çıkmış ve çıkmakta olan düşman kuvvetlerini göz önüne almak, ona göre genel tedbirler almak gerektiğini, sevk ve idareyi birleştirmek ve sağlamak için bütün kuvvetlerin bir kumanda altında, vasıtasız bir kumanda altında bulunmasından başka çare kalmadığını söyledim.” (ATABE, c.2, s.157.)Grup komutanlığını emrine alması sırasında, 5. Ordu Komutanı Liman Von Sanders’le aralarında “Daha fazla gelmez mi?” diye geçen konuşmada meşhur “Az bile gelir’ sözlerini söylemiştir. Durumun önemini anlayan komutanlık, 8/9 Ağustos 1915 gecesi 21:30 sıralarında Mustafa Kemal Bey’i Anafartalar Grup Kumandanı olarak atadı. Hasta olduğu halde birliklerle 10 Ağustos günü büyük zaferi kazandı. “Fakat ben, vatanım mahvolduktan sonra yaşamamaya karar verdiğim için bu sorumluluğu iftiharla üstlendim” der. (ATABE, c.2, s.157-158.)Anafartalar Muharebeleri sırasında bir şarapnel parçasıyla göğsünden yaralandı. Şarapnel kalbinin üzerinde duran cep saatini parçaladı. Göğsünde hafif yara açtı. Ancak bunun bile duyulmasını istemedi ve yanında bulunan subayı uyararak “Sus!” dedi. Bununla askerin moralinin bozulmasını önledi ve savaşma azmini devam ettirdi.En zor anlarda öne atılarak örnek oldu. Yanındaki subay ve erlerin de arkasından gelerek yapmak istediği harekâtı gerçekleştirdi. Sadece karargâhtan savaşı yönetmedi. Sürekli gelişmeleri olay yerinden izliyerek anında yeni duruma göre pozisyon aldı/aldırdı. Öyle ki 4 ay siperden çıkmadığı oldu.Düşmanın bölgeyi tahliye edeceğini tahmin etti. Buna fırsat vermeden hücumla denize dökülmesinden yanaydı.

Kaynak : halktv. Com tr 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.