Ukrayna ile başlayan savaş Rus şirketleri globalde ciddi bir kıskaca aldı. Kısıtlamaları aşmak üzere yurtdışı yatırımlara yönelen Rus şirketler, son 1,5 yılda Türkiye’de 2 binin üzerinde şirket kurdu. En son akaryakıt sektörüne yatırım yapan Ruslar, un sektörü başta olmak üzere gıda ve enerjide de girişimlerini sürdürüyor.
Haber Giriş Tarihi: 22.08.2023 10:56
Haber Güncellenme Tarihi: 22.08.2023 10:56
Kaynak:
Ekonomist
Ukrayna ile başlayan savaş Rus şirketleri globalde ciddi bir kıskaca aldı. Kısıtlamaları aşmak üzere yurtdışı yatırımlara yönelen Rus şirketler, son 1,5 yılda Türkiye'de 2 binin üzerinde şirket kurdu. En son akaryakıt sektörüne yatırım yapan Ruslar, un sektörü başta olmak üzere gıda ve enerjide de girişimlerini sürdürüyor.
6-19 Ağustos 2023 tarihli sayıdan
Rusya-Ukrayna savaşının 24 Şubat 2022'de başlamasının ardından Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda Rusya ve Ukrayna ile imzalanan tahıl koridoru açılımında gözler yeni bir anlaşmaya çevrilmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta telefon görüşmesi gerçekleştirmesi ve Putin'in Türkiye'ye ziyareti konusunda mutabık kalındığının açıklanması, tahıl koridoru anlaşmasının devamı konusunda umutları artırdı. Buğday fiyatlarında anlaşmanın bitişiyle yaşanan fiyat yükselişinin bugünlerde koridorun olduğu zamanki rakamlara çekilmesi de bu beklentinin güçlendiğini gösteriyor.
GIDA, ENERJİ VE TURİZM
Karadeniz tahıl anlaşmasının devamına yönelik beklentiler bir yana, Rus menşeili şirketlerin Türkiye üzerinden ticaret yapma girişimlerinin de daha hızlandığı görülüyor. Sadece şirket kurulumu değil, Rus şirketlerin Türkiye ilgisi doğrudan yatırımlarla da yükselişe geçti.
En son 77 ilde toplam 570'ten fazla satış noktası bulunan Aytemiz Akaryakıt, 320 milyon dolar bedelle Rus merkezli petrol ve doğal gaz şirketi Tatneft tarafından satın alındı. Bu satın alma girişimlerinin önümüzdeki süreçte de devam edeceği, gıda ve enerji başta olmak üzere Rus şirketlerin Türkiye ilgisinin artarak süreceği belirtiliyor.
Bankacılık işlemlerinde yaşadıkları zorluklar nedeniyle Rus şirketlerin Türkiye'de şirket kurarak ilerleme yönünde bir yaklaşımları olduğunu belirten Taban Gıda CEO'su Hasan Hacıhaliloğlu, "Her geçen gün para tahsilatı konusunda zorlanıyorlar. Rus şirketler ticarete devam edebilmek adına bu girişimleri hızlandırıyorlar. Özellikle ihracatçı Rus şirketler burada şirket kurarak ilerliyorlar" diyor.
"RUS TARAFI İLE BİR ARAYA GELİYORUZ"
Rusların Türkiye'ye artan ilgisi gayrimenkulün yanı sıra şirket satın alma birleşme girişimleriyle hızlanırken, şirket kurma yönündeki adımlar da yükselişe geçen bu eğilimi gösteriyor. TOBB'un şirket kuruluş istatistiklerine göre bu yılın ilk altı ayında Türkiye'de en fazla Ruslar şirket kurdu. İlk altı ayda Ruslar 463 şirket kurulumu gerçekleştirdi. Son 1,5 yılda Rus sermayesi ile Türkiye'de kurulan şirket sayısı ise 2 bine ulaştı.
DEİK/Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı İzzet Ekmekçibaşı, Rusya'nın kilit bir enerji tedarikçisi konumunu güçlendirmek, alternatif enerji kaynakları keşfetmek ve yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yapmak için enerji kaynaklarını güçlendirmeye devam edebileceğine işaret ediyor.
Rusya'nın rekabet edebilirliği ve ekonomik çeşitliliği artırmak için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapma, yenilik ekosistemlerini teşvik etme ve teknoloji odaklı endüstrileri teşvik etme fırsatlarına odaklandığını kaydeden Ekmekçibaşı, Türkiye’nin Rusya ile olan ticaretinde net ithalatçı konumunda olduğunu hatırlatıyor.
2022 yılında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 61 artarak 9,3 milyar dolara seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Rusya’dan ithalatı ise yüzde 104 yükselerek 58,8 milyar dolar oldu. İthalatın 41,6 milyar dolarlık kısmı enerji ithalatından oluşuyor.
İzzet Ekmekçibaşı, Türkiye-Rusya İş Konseyleri Ortak Toplantıları ile iki ülkenin önde gelen iş insanlarını, resmi kurum yetkililerini bir araya getirdiklerini ve Türkiye’deki doğrudan yatırımları artıracak çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, “İki ülke arasında ticari ilişkilerin daha da artması için inşaat, enerji ve turizm gibi farklı alanlarda toplantılar gerçekleştiriyoruz” diyor.
"KRİZ ÇİN'E YARADI"
Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan ise tahıl koridorundaki gelişmelerin çok önemli olduğunu söylüyor. Koridor anlaşmasının karşılıklı uyum içinde yürütülen bir süreç olduğunu aktaran Karaaslan, "Siyasi hava yatırımları da etkiliyor. Rus yatırımcılar da güven arıyor.
Tabii şunu söylemek gerekiyor: Yaşanan bu krizin kaymağını Çinliler yiyor. ABD aslında Rusya'ya yönelik bu adımları atarak Çin'i besledi. Yaşanan krizle Rus şirketlere uygulanan kısıtlamalar, buna karşılık Avrupa ülkelerinin artan gaz maliyetleri Çin'e yaradı ve otomotiv beyaz eşya gibi alanlarda Çin gücünü artırdı" diyor.
"UN FABRİKASI KURABİLİRLER"
Rus şirketlerinin Türkiye'ye olağan yatırım yapma isteklerinin tahıl koridorundan etkilenmeyeceğini aktaran Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar bu karar öncesinde de zaten dost ülkeler olarak tanımlanan ülkeler arasında yer alan Türkiye'ye yatırım yapmak için çalışmalara başladıklarını söylüyor.
Öte yandan son dönemlerde özellikle İskenderun Limanı civarları başta olmak üzere farklı liman şehirlerinde Rus şirketlerinin 30 bin-40 bin civarı yüksek tonajlarda getirdikleri Rusya menşeili buğdayı Türkiye'de depoladıklarını aktaran Ulusoy, "Burada depo ettikleri ürünlerini Türkiye'nin iç piyasasında satışa sürdüklerini görüyoruz.
Bunun dışındaki yatırımlara örnek olarak ise birkaç Rus şirketinin Rusya menşeili buğdaylarını ülkemize getirmesinin akabinde ham maddenin işlenip un olarak Türkiye piyasasına sunmak üzere ülkemizde bir fabrika kurma fikri olduğunu da görüyoruz" diyor.
BUĞDAYDA BEKLENTİLER POZİTİF
Tahıl koridorundaki gelişmelerin buğday fiyatı ve ihracatına dair etkisi konusunda ise öngörüler pozitif. Koridorun kapanmasına karşılık Türkiye'nin ihracatında bir gerileme veya fiyatlar konusunda hızlı çıkışlar beklenmiyor. Eren Günhan Ulusoy, koridorun Ukrayna menşeili malların sağlıklı temini için güvence sağladığını ve tahıl koridorunun kapanmasıyla Rusya'dan tahıl teminin çıkışında bir problem yaşanmayacağını iletiyor.
Ulusoy, Rusya'dan teminde aksamalar olmadığı takdirde Türkiye'nin un sektöründeki ihracatında azalmanın olmayacağını belirtiyor. Hasan Hacihaliloğlu ise fiyatların koridorun açık olduğu seviyelerde olduğunu ve küresel piyasalarda hızlı bir çıkış beklemediğini aktarıyor. Ancak Hacıhaliloğlu, iç pazarda kur ve enflasyon etkisi nedeniyle fiyat artışları olabileceği konusunda da uyarıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rusya’dan Türkiye’ye yatırımlar hızlandı
Ukrayna ile başlayan savaş Rus şirketleri globalde ciddi bir kıskaca aldı. Kısıtlamaları aşmak üzere yurtdışı yatırımlara yönelen Rus şirketler, son 1,5 yılda Türkiye’de 2 binin üzerinde şirket kurdu. En son akaryakıt sektörüne yatırım yapan Ruslar, un sektörü başta olmak üzere gıda ve enerjide de girişimlerini sürdürüyor.
Ukrayna ile başlayan savaş Rus şirketleri globalde ciddi bir kıskaca aldı. Kısıtlamaları aşmak üzere yurtdışı yatırımlara yönelen Rus şirketler, son 1,5 yılda Türkiye'de 2 binin üzerinde şirket kurdu. En son akaryakıt sektörüne yatırım yapan Ruslar, un sektörü başta olmak üzere gıda ve enerjide de girişimlerini sürdürüyor.
6-19 Ağustos 2023 tarihli sayıdan
Rusya-Ukrayna savaşının 24 Şubat 2022'de başlamasının ardından Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda Rusya ve Ukrayna ile imzalanan tahıl koridoru açılımında gözler yeni bir anlaşmaya çevrilmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta telefon görüşmesi gerçekleştirmesi ve Putin'in Türkiye'ye ziyareti konusunda mutabık kalındığının açıklanması, tahıl koridoru anlaşmasının devamı konusunda umutları artırdı. Buğday fiyatlarında anlaşmanın bitişiyle yaşanan fiyat yükselişinin bugünlerde koridorun olduğu zamanki rakamlara çekilmesi de bu beklentinin güçlendiğini gösteriyor.
GIDA, ENERJİ VE TURİZM
Karadeniz tahıl anlaşmasının devamına yönelik beklentiler bir yana, Rus menşeili şirketlerin Türkiye üzerinden ticaret yapma girişimlerinin de daha hızlandığı görülüyor. Sadece şirket kurulumu değil, Rus şirketlerin Türkiye ilgisi doğrudan yatırımlarla da yükselişe geçti.
En son 77 ilde toplam 570'ten fazla satış noktası bulunan Aytemiz Akaryakıt, 320 milyon dolar bedelle Rus merkezli petrol ve doğal gaz şirketi Tatneft tarafından satın alındı. Bu satın alma girişimlerinin önümüzdeki süreçte de devam edeceği, gıda ve enerji başta olmak üzere Rus şirketlerin Türkiye ilgisinin artarak süreceği belirtiliyor.
Bankacılık işlemlerinde yaşadıkları zorluklar nedeniyle Rus şirketlerin Türkiye'de şirket kurarak ilerleme yönünde bir yaklaşımları olduğunu belirten Taban Gıda CEO'su Hasan Hacıhaliloğlu, "Her geçen gün para tahsilatı konusunda zorlanıyorlar. Rus şirketler ticarete devam edebilmek adına bu girişimleri hızlandırıyorlar. Özellikle ihracatçı Rus şirketler burada şirket kurarak ilerliyorlar" diyor.
"RUS TARAFI İLE BİR ARAYA GELİYORUZ"
Rusların Türkiye'ye artan ilgisi gayrimenkulün yanı sıra şirket satın alma birleşme girişimleriyle hızlanırken, şirket kurma yönündeki adımlar da yükselişe geçen bu eğilimi gösteriyor. TOBB'un şirket kuruluş istatistiklerine göre bu yılın ilk altı ayında Türkiye'de en fazla Ruslar şirket kurdu. İlk altı ayda Ruslar 463 şirket kurulumu gerçekleştirdi. Son 1,5 yılda Rus sermayesi ile Türkiye'de kurulan şirket sayısı ise 2 bine ulaştı.
DEİK/Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı İzzet Ekmekçibaşı, Rusya'nın kilit bir enerji tedarikçisi konumunu güçlendirmek, alternatif enerji kaynakları keşfetmek ve yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yapmak için enerji kaynaklarını güçlendirmeye devam edebileceğine işaret ediyor.
Rusya'nın rekabet edebilirliği ve ekonomik çeşitliliği artırmak için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapma, yenilik ekosistemlerini teşvik etme ve teknoloji odaklı endüstrileri teşvik etme fırsatlarına odaklandığını kaydeden Ekmekçibaşı, Türkiye’nin Rusya ile olan ticaretinde net ithalatçı konumunda olduğunu hatırlatıyor.
2022 yılında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 61 artarak 9,3 milyar dolara seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Rusya’dan ithalatı ise yüzde 104 yükselerek 58,8 milyar dolar oldu. İthalatın 41,6 milyar dolarlık kısmı enerji ithalatından oluşuyor.
İzzet Ekmekçibaşı, Türkiye-Rusya İş Konseyleri Ortak Toplantıları ile iki ülkenin önde gelen iş insanlarını, resmi kurum yetkililerini bir araya getirdiklerini ve Türkiye’deki doğrudan yatırımları artıracak çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, “İki ülke arasında ticari ilişkilerin daha da artması için inşaat, enerji ve turizm gibi farklı alanlarda toplantılar gerçekleştiriyoruz” diyor.
"KRİZ ÇİN'E YARADI"
Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan ise tahıl koridorundaki gelişmelerin çok önemli olduğunu söylüyor. Koridor anlaşmasının karşılıklı uyum içinde yürütülen bir süreç olduğunu aktaran Karaaslan, "Siyasi hava yatırımları da etkiliyor. Rus yatırımcılar da güven arıyor.
Tabii şunu söylemek gerekiyor: Yaşanan bu krizin kaymağını Çinliler yiyor. ABD aslında Rusya'ya yönelik bu adımları atarak Çin'i besledi. Yaşanan krizle Rus şirketlere uygulanan kısıtlamalar, buna karşılık Avrupa ülkelerinin artan gaz maliyetleri Çin'e yaradı ve otomotiv beyaz eşya gibi alanlarda Çin gücünü artırdı" diyor.
"UN FABRİKASI KURABİLİRLER"
Rus şirketlerinin Türkiye'ye olağan yatırım yapma isteklerinin tahıl koridorundan etkilenmeyeceğini aktaran Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar bu karar öncesinde de zaten dost ülkeler olarak tanımlanan ülkeler arasında yer alan Türkiye'ye yatırım yapmak için çalışmalara başladıklarını söylüyor.
Öte yandan son dönemlerde özellikle İskenderun Limanı civarları başta olmak üzere farklı liman şehirlerinde Rus şirketlerinin 30 bin-40 bin civarı yüksek tonajlarda getirdikleri Rusya menşeili buğdayı Türkiye'de depoladıklarını aktaran Ulusoy, "Burada depo ettikleri ürünlerini Türkiye'nin iç piyasasında satışa sürdüklerini görüyoruz.
Bunun dışındaki yatırımlara örnek olarak ise birkaç Rus şirketinin Rusya menşeili buğdaylarını ülkemize getirmesinin akabinde ham maddenin işlenip un olarak Türkiye piyasasına sunmak üzere ülkemizde bir fabrika kurma fikri olduğunu da görüyoruz" diyor.
BUĞDAYDA BEKLENTİLER POZİTİF
Tahıl koridorundaki gelişmelerin buğday fiyatı ve ihracatına dair etkisi konusunda ise öngörüler pozitif. Koridorun kapanmasına karşılık Türkiye'nin ihracatında bir gerileme veya fiyatlar konusunda hızlı çıkışlar beklenmiyor. Eren Günhan Ulusoy, koridorun Ukrayna menşeili malların sağlıklı temini için güvence sağladığını ve tahıl koridorunun kapanmasıyla Rusya'dan tahıl teminin çıkışında bir problem yaşanmayacağını iletiyor.
Ulusoy, Rusya'dan teminde aksamalar olmadığı takdirde Türkiye'nin un sektöründeki ihracatında azalmanın olmayacağını belirtiyor. Hasan Hacihaliloğlu ise fiyatların koridorun açık olduğu seviyelerde olduğunu ve küresel piyasalarda hızlı bir çıkış beklemediğini aktarıyor. Ancak Hacıhaliloğlu, iç pazarda kur ve enflasyon etkisi nedeniyle fiyat artışları olabileceği konusunda da uyarıyor.
Kaynak: Ekonomist
En Çok Okunan Haberler