Otomotiv pazarında 600-700 binlik rakamlar Türkiye için çok düşük
Otomotiv pazarında 600-700 binlik rakamlar Türkiye için çok düşük
İzmir'de gerçekleşen Yeni Santa Fe tanıtım toplantısında Berkel, otomotiv sektöründeki satış trendleri ve elektrikli araç hedeflerini açıkladı. Türkiye'de otomotiv pazarının büyüdüğünü belirten Berkel, yerli üretimin gücünü vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 15.09.2024 12:09
Haber Güncellenme Tarihi: 15.09.2024 12:10
Kaynak:
Dünya
Berkel, yeni Santa Fe'nin tanıtım toplantısının gerçekleştirildiği İzmir'de, otomotiv sektörüne ilişkin soruları yanıtladı.
Yeni Santa Fe’yi mevcut SUV ürün gamlarında en üstte konumlandırdıklarını dile getiren Berkel, bu yıl için 500, gelecek yıl için de 1000 adet Santa Fe satmayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye pazarında ilk 8 ayda 762 bin 152 adet araç satıldığını anımsatan Berkel, "Geçen sene de 760 bin civarındaydı diye hatırlıyorum. Hemen hemen rakamlar aynı. Ticaride bir düşüş var, yüzde 9,5’lik gibi. Aslında ticaretteki düşüşle biraz hani piyasaların çok da iyi gitmediğini gösteriyor. Binekte de yüzde 3’lük bir artış var. Genel anlamda baktığımız zaman beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti pazar." diye konuştu.
"Birçok marka ellerindeki aracı eritmek için daha yüksek kampanyalar yaptı"
Bu yılın 8 aylık dönemini satış trendi açısından iki perspektifte değerlendirdiğini belirten Berkel, "Birincisi, seçim öncesi bir hareketlilik her zaman oluyor piyasalarda. Bir de bu yeni regülasyona, GSR 2 regülasyonuna geçerken biliyorsunuz 7 Temmuz'dan sonra özellikle ithal araçlarda eskiden 1 yıl süre verirler tüm araçlarda. Bu sene bu kalktı ve o ondan dolayı da birçok marka ellerindeki aracı eritmek için daha yüksek kampanyalar yaptı. Bu da bir hareket getirdi." dedi.
Otomotiv pazarının bir şekilde hareketli olmaya devam ettiğine dikkati çeken Berkel, "Aslında bir yandan da sıkılaştırma politikaları da artıyor. Bizim toplam satışlarımızın yaklaşık yüzde 22’si kredili, eskiden bu oran yüzde 40’lardaydı. Tabii taşıt kredi faiz oranları çok yüksek. Müşteriler genelde nakit alım yapıyor." ifadelerini kullandı.
"Bence artık 600-700 binlik rakamlar Türkiye için çok düşük"
Murat Berkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu trendde devam ederse herhalde otomotiv pazarı yıl sonunda 1 milyon 100 bine gelecek. Yani bu ay işte 90 bin görüyoruz. Satışlar 90 bin olarak devam etse zaten 1 milyon 100 bine geliyor dört ayda. Ocak ayı başında sorsalardı muhtemelen 1 milyonluk bir pazar düşünmezdik ama şunu düşünüyorum, herhalde artık Türkiye otomotiv pazarı doğal olarak büyüyor. Yani tabii nüfus da artıyor. Ona göre alım dengeleri de değişiyor. Bence artık 600-700 binlik satış rakamları Türkiye için bu dönemde çok düşük rakamlar. O yüzden konuşacaksak bundan sonra 800-900 bin adetleri konuşacağız gibi gözüküyor."
Kovid-19 salgını döneminden kalan ve ertelenen otomobil alım taleplerinin bu döneme sarktığını ve bunun da satış rakamlarını etkilemiş olabileceğini dile getiren Berkel, "O dönemde gerçek alıcı araca ulaşamadı. Dolayısıyla o dönemde çok böyle 'al-satçılar' vardı. Tabii gerçek tüketici araca ulaşamadığı için de hep alımını öteledi. Ben öyle düşünüyorum. Bu 2-3 yıllık ötelenmenin bir kısmı da bugün satışa dönüyor. Tabii bunu ölçümlemek çok zor. Bu tamamen bir tahmin. Bir de dediğim gibi yani Türkiye büyüyor, nüfus artıyor. Belki alım gücü değişiyor. Yani böyle bir ekonomiye, böyle bir büyüklüğe baktığınız zaman bu rakamlar normal denilebilir." diye konuştu.
"Elektrikli araçlarda da hem globalde hem Türkiye'de hedefimiz yüksek"
Elektrikli otomotiv pazarına da değinen Berkel, şunları söyledi:
"Biz şu an 3 tam elektrikli modelimizi satıyoruz Türkiye'de. Kona Elektrik, Ioniq 5 ve Ioniq 6. Bu araçlarımızın da 'advanced' paketlerini geliştirdik. Belirli donanım seviyesinde tutuyoruz ve bu sayede de yüzde 10 ÖTV'yle satıyoruz. Fiyat açısından da tabii daha rekabetçi bir konumdayız. Geçen ay 602 elektrikli araç sattık. Elektrikli araç pazarında segment payımız yaklaşık yüzde 10'lara geldi. Yıllık bazda da 2 bin 762 elektrikli araç sattık. Şu anda elektrikli toplam pazardaki payımız yüzde 6,7. Bizim elektrikli araçlarda da hem globalde hem Türkiye'de hedefimiz yüksek. Tabii biz geleceğimizi elektrikli ve hibrit araçlarla şekillendireceğiz. O yüzden globale paralel olarak Türkiye'de de hedeflerimizi bu yönde belirliyoruz. Gayet de iyi gittiğimizi düşünüyorum şu anda elektrikli araçlarla..."
"Yerli üretim yapmanın gücünü her zaman arkamızda hissettik"
Çinili markalar konusunda rekabet konusunda bir zorluk hissetmediklerini kaydeden Berkel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz marka olarak tabii uzun yıllardır Türkiye otomotiv pazarındayız ve burada üretim yapıyoruz. Bu üretimin gücünü de hep arkamızda hissediyoruz. Bugüne kadar 38 bin 500 araç sattık. Bunun yaklaşık 23 bini yerli. Bizim toplam satışlarımızın yüzde 60’ı yerli. Biz A ve B segmentlerinde çok iddialı konumdayız. Biz gücümüzü yerli üretimden alıyoruz ve bunu da almaya devam edeceğiz. Çin markalarıyla rekabet konusunda öyle bir kaygımız veya endişemiz olmadı. Ama dediğim gibi fiyat anlamında çok agresifler ve Bakanlık tarafından birtakım değişik aksiyonlar da alındı bununla ilgili."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Otomotiv pazarında 600-700 binlik rakamlar Türkiye için çok düşük
İzmir'de gerçekleşen Yeni Santa Fe tanıtım toplantısında Berkel, otomotiv sektöründeki satış trendleri ve elektrikli araç hedeflerini açıkladı. Türkiye'de otomotiv pazarının büyüdüğünü belirten Berkel, yerli üretimin gücünü vurguladı.
Berkel, yeni Santa Fe'nin tanıtım toplantısının gerçekleştirildiği İzmir'de, otomotiv sektörüne ilişkin soruları yanıtladı.
Yeni Santa Fe’yi mevcut SUV ürün gamlarında en üstte konumlandırdıklarını dile getiren Berkel, bu yıl için 500, gelecek yıl için de 1000 adet Santa Fe satmayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye pazarında ilk 8 ayda 762 bin 152 adet araç satıldığını anımsatan Berkel, "Geçen sene de 760 bin civarındaydı diye hatırlıyorum. Hemen hemen rakamlar aynı. Ticaride bir düşüş var, yüzde 9,5’lik gibi. Aslında ticaretteki düşüşle biraz hani piyasaların çok da iyi gitmediğini gösteriyor. Binekte de yüzde 3’lük bir artış var. Genel anlamda baktığımız zaman beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti pazar." diye konuştu.
"Birçok marka ellerindeki aracı eritmek için daha yüksek kampanyalar yaptı"
Bu yılın 8 aylık dönemini satış trendi açısından iki perspektifte değerlendirdiğini belirten Berkel, "Birincisi, seçim öncesi bir hareketlilik her zaman oluyor piyasalarda. Bir de bu yeni regülasyona, GSR 2 regülasyonuna geçerken biliyorsunuz 7 Temmuz'dan sonra özellikle ithal araçlarda eskiden 1 yıl süre verirler tüm araçlarda. Bu sene bu kalktı ve o ondan dolayı da birçok marka ellerindeki aracı eritmek için daha yüksek kampanyalar yaptı. Bu da bir hareket getirdi." dedi.
Otomotiv pazarının bir şekilde hareketli olmaya devam ettiğine dikkati çeken Berkel, "Aslında bir yandan da sıkılaştırma politikaları da artıyor. Bizim toplam satışlarımızın yaklaşık yüzde 22’si kredili, eskiden bu oran yüzde 40’lardaydı. Tabii taşıt kredi faiz oranları çok yüksek. Müşteriler genelde nakit alım yapıyor." ifadelerini kullandı.
"Bence artık 600-700 binlik rakamlar Türkiye için çok düşük"
Murat Berkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu trendde devam ederse herhalde otomotiv pazarı yıl sonunda 1 milyon 100 bine gelecek. Yani bu ay işte 90 bin görüyoruz. Satışlar 90 bin olarak devam etse zaten 1 milyon 100 bine geliyor dört ayda. Ocak ayı başında sorsalardı muhtemelen 1 milyonluk bir pazar düşünmezdik ama şunu düşünüyorum, herhalde artık Türkiye otomotiv pazarı doğal olarak büyüyor. Yani tabii nüfus da artıyor. Ona göre alım dengeleri de değişiyor. Bence artık 600-700 binlik satış rakamları Türkiye için bu dönemde çok düşük rakamlar. O yüzden konuşacaksak bundan sonra 800-900 bin adetleri konuşacağız gibi gözüküyor."
Kovid-19 salgını döneminden kalan ve ertelenen otomobil alım taleplerinin bu döneme sarktığını ve bunun da satış rakamlarını etkilemiş olabileceğini dile getiren Berkel, "O dönemde gerçek alıcı araca ulaşamadı. Dolayısıyla o dönemde çok böyle 'al-satçılar' vardı. Tabii gerçek tüketici araca ulaşamadığı için de hep alımını öteledi. Ben öyle düşünüyorum. Bu 2-3 yıllık ötelenmenin bir kısmı da bugün satışa dönüyor. Tabii bunu ölçümlemek çok zor. Bu tamamen bir tahmin. Bir de dediğim gibi yani Türkiye büyüyor, nüfus artıyor. Belki alım gücü değişiyor. Yani böyle bir ekonomiye, böyle bir büyüklüğe baktığınız zaman bu rakamlar normal denilebilir." diye konuştu.
"Elektrikli araçlarda da hem globalde hem Türkiye'de hedefimiz yüksek"
Elektrikli otomotiv pazarına da değinen Berkel, şunları söyledi:
"Biz şu an 3 tam elektrikli modelimizi satıyoruz Türkiye'de. Kona Elektrik, Ioniq 5 ve Ioniq 6. Bu araçlarımızın da 'advanced' paketlerini geliştirdik. Belirli donanım seviyesinde tutuyoruz ve bu sayede de yüzde 10 ÖTV'yle satıyoruz. Fiyat açısından da tabii daha rekabetçi bir konumdayız. Geçen ay 602 elektrikli araç sattık. Elektrikli araç pazarında segment payımız yaklaşık yüzde 10'lara geldi. Yıllık bazda da 2 bin 762 elektrikli araç sattık. Şu anda elektrikli toplam pazardaki payımız yüzde 6,7. Bizim elektrikli araçlarda da hem globalde hem Türkiye'de hedefimiz yüksek. Tabii biz geleceğimizi elektrikli ve hibrit araçlarla şekillendireceğiz. O yüzden globale paralel olarak Türkiye'de de hedeflerimizi bu yönde belirliyoruz. Gayet de iyi gittiğimizi düşünüyorum şu anda elektrikli araçlarla..."
"Yerli üretim yapmanın gücünü her zaman arkamızda hissettik"
Çinili markalar konusunda rekabet konusunda bir zorluk hissetmediklerini kaydeden Berkel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz marka olarak tabii uzun yıllardır Türkiye otomotiv pazarındayız ve burada üretim yapıyoruz. Bu üretimin gücünü de hep arkamızda hissediyoruz. Bugüne kadar 38 bin 500 araç sattık. Bunun yaklaşık 23 bini yerli. Bizim toplam satışlarımızın yüzde 60’ı yerli. Biz A ve B segmentlerinde çok iddialı konumdayız. Biz gücümüzü yerli üretimden alıyoruz ve bunu da almaya devam edeceğiz. Çin markalarıyla rekabet konusunda öyle bir kaygımız veya endişemiz olmadı. Ama dediğim gibi fiyat anlamında çok agresifler ve Bakanlık tarafından birtakım değişik aksiyonlar da alındı bununla ilgili."
Kaynak: Dünya
En Çok Okunan Haberler