Avrupa Starline demiryolu projesi: 39 noktayı bağlayacak ve İngiltere, Türkiye, Ukrayna’ya uzanacak
Avrupa Starline demiryolu projesi: 39 noktayı bağlayacak ve İngiltere, Türkiye, Ukrayna’ya uzanacak
21st Europe, Avrupa'da tren ulaşımını iyileştirmeyi hedefleyen "Starline" adlı bir hızlı tren ağı önerdi. 2040'a kadar tamamlanması planlanan bu ağ, 39 şehri bağlayarak hava yolculuğuna meydan okuyacak. Çevresel faydalar vurgulanan proje, AB tarafından finanse edilecek.
Haber Giriş Tarihi: 27.03.2025 11:04
Haber Güncellenme Tarihi: 27.03.2025 11:09
Kaynak:
Euronews
Son yıllarda hayata geçirilen düzinelerce demiryolu güzergahı, Avrupa ülke sınırları arasında seyahat etmeyi kolaylaştırıyor. Ancak Kopenhag merkezli bir düşünce kuruluşunun yeni açıklanan bir önerisi, kıtanın tren bağlantılarına yönelik çok daha iddialı bir hedef ortaya koydu.
21st Europe’un planı, Avrupa genelinde metro ya da tüp geçit sistemi gibi çalışacak bir yüksek hızlı demiryolu ağı öngörüyor.
Starline adı verilen plan, kıtanın “parçalı, düzensiz ve genellikle yavaş” demiryolu altyapısını yeniden keşfetmeyi ve hava yolculuğuna rakip olacak ultra hızlı bağlantılar sunmayı umuyor.
Düşünce kuruluşu, “Gerçek anlamda entegre bir raylı sistem artık sadece bir kolaylık meselesi değil, Avrupa’nın 21. yüzyıldaki dayanıklılığı için stratejik bir gerekliliktir,” diyor.
“Bir metro sistemi gibi tasarlanan [Starline], Avrupalıların kendi kıtalarını algılama biçimlerini değiştiriyor - birbirinden uzak başkentler topluluğu olarak değil, ister insanlar ister mallar için olsun her bağlantının kolayca ulaşılabildiği tek ve hızlı hareket eden bir ağ olarak.”
21st Europe, 2040 yılına kadar ağı çalışır hale getirmeyi hedefliyor ancak bu vizyon ne kadar gerçekçi?
Avrupa çapında bir metro sistemi inşa etmek
Avrupa çapında bir raylı sistemin yolcular arasında son derece popüler olacağı inkar edilemez.
Düşünce kuruluşu, “Gece trenlerinin altın çağından bugünün yıllık 400.000’den fazla Interrail kullanıcısına kadar, açık, erişilebilir seyahat arzusu ortada,” diyor. “Yine de, halkın talebine rağmen sınır ötesi seyahat parçalı, yavaş ve pahalı olmaya devam ediyor.”
Kıta genelinde altyapıyı birleştirmeyi amaçlayan bir Avrupa Birliği girişimi olan Trans-Avrupa Ulaşım Ağı (TEN-T) halihazırda çalışmalarını sürdürüyor.
Ancak 21st Europe bu girişimin sadece “karmaşık biletleme, tutarsız hizmet ve modası geçmiş istasyonların demiryolunu parçalanmış hissettirdiği” yolcu deneyiminde değil, “demiryolunu Avrupa’nın belirleyici bir özelliği haline getirmek için kaçırılan fırsatta” da “hırs ve tasarımdan” yoksun olduğunu vurguluyor.
Grup, birleşik bir tasarımı sınır ötesi bir ağın anahtarı olarak görüyor.
Mevcut sistem için “İstasyonlar birbirinden kopuk, trenler tasarım açısından çılgınca farklılıklar gösteriyor ve yolculuğun kendisi nadiren deneyimin bir parçası olarak görülüyor,” diyen grup, “Japon hızlı trenlerinden İskandinav havalimanlarına kadar diğer ulaşım biçimleri, hareketliliğin hem işlevsel hem de ikonik olabileceğini göstermiştir,” ifadelerini kullandı.
Starline ile Helsinki'den Berlin 5 saatte gitmek mümkün olabilir
21st Europe’un 22.000 kilometrelik Starline ağı, Avrupa ülkelerindeki 39 varış noktasını birbirine bağlamayı hedefliyor. Ayrıca, İngiltere, Türkiye ve Ukrayna’ya da ulaşan hatlar var.
Yeni sistem, saatte 300-400 km hızla çalışan trenlerle karayolu ve mevcut demiryolu seyahatinden tahmini olarak yüzde 30 daha hızlı olacak.
Bu da yolcuların Finlandiya’nın başkenti Helsinki’den Almanya’nın başkenti Berlin’e şu anda tam gün süren yolculuk yerine beş saatten biraz fazla bir sürede ulaşabilecekleri anlamına geliyor.
Düşünce kuruluşu, “Tarihsel olarak bir süren Kiev-Berlin arası yolculuk öngörülebilir ve kesintisiz bir bağlantı haline geliyor,” diyor. “Bugün yavaş ve dolambaçlı bir rota olan Milano-Münih arası, büyük ekonomik merkezler arasında yüksek frekanslı bir bağlantıya dönüşüyor.”
Starline trenleri kolayca ayırt edilebilecek şekilde koyu mavi renkte olacak. Vagonlar sınıflara göre değil, çalışanlar için sessiz bölgeler ve aile dostu bölümler gibi farklı ihtiyaçlara yönelik alanlara göre ayrılacak.
Trenler, büyük şehirlerin hemen dışında inşa edilen ve mevcut kentsel ulaşım sistemleriyle bağlantıları olan yeni istasyonlara ulaşacak.
21st Europe, bu istasyonları restoran, alışveriş ve iyi tasarlanmış bekleme alanlarının yanı sıra konser salonları, müzeler, spor salonları ve etkinlik alanlarına sahip olacak kültürel merkezler olarak öngörüyor.
‘Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şansı’
21st Europe, Starline’ı aynı zamanda bir çevre projesi olarak görüyor.
Taşımacılık Avrupa’nın en büyük iklim sorunlarından biri. Avrupa Çevre Ajansı’na göre sektör, 2022 yılında AB’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 29’una katkıda bulundu.
Yüksek hızlı demiryolunun yolculuk başına yüzde 90’a kadar daha az CO2 salmasına rağmen kısa mesafeli uçuşlar milyonlarca kişi için varsayılan ulaşım şekli olmaya devam ediyor.
Düşünce kuruluşu, Fransa ve Avusturya gibi ülkelerin demiryolu alternatiflerinin bulunduğu yerlerde kısa mesafeli uçuşları kısıtlamaya başladığını ancak gerçek etkinin “kıtasal bir yaklaşım gerektirdiğini” belirtiyor.
“Yüksek hızlı demiryoluna cesur bir geçiş, Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şansı olabilirken, hareketliliğin hem hızlı hem de yeşil kalmasını sağlayabilir.”
Kamu tarafından finanse edilen bir model
Peki, Starline nasıl gerçeğe dönüşecek?
21st Europe, “trenler, yolcu deneyimi ve teknoloji için merkezi koordinasyon önerirken, ulusal demiryolu operatörlerinin bir franchise modeli altında güzergahları işletmesine izin veriyor.”
Düşünce kuruluşu, sistemin kamu tarafından finanse edileceğini ve onaylı ulusal demiryolu şirketleri tarafından işletileceğini, aynı zamanda sistemin koordinasyonunu, birlikte çalışabilirliğini ve uzun vadeli genişlemesini sağlamaktan sorumlu AB çerçevesindeki bir organ olan yeni bir Avrupa Demiryolu Otoritesi (ERA) tarafından denetleneceğini belirtiyor.
21st Europe, Starline’ın bir Avrupa sistemi olarak işleyebilmesi için uyumlaştırılmış iş anlaşmaları, teknik standartlar ve güvenlik düzenlemelerine ihtiyaç duyacağını belirtiyor.
“Bu, tren operatörleri, bakım ekipleri ve istasyon personelinin ortak bir Avrupa çerçevesi altında eğitileceği ve nerede çalıştıklarına bakılmaksızın operasyonel tutarlılık sağlayacakları anlamına geliyor.”
Bu oldukça iddialı bir öneri ancak düşünce kuruluşu bunun 2040 yılına kadar gerçeğe dönüşebileceğini düşünüyor.
“Şimdi, vizyonu eyleme dönüştürmek için politika yapıcıları, tasarımcıları ve sektör liderlerini bir araya getirerek gerçek değişimi zorlayacak ağı kurmaya başlıyoruz,” diyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Avrupa Starline demiryolu projesi: 39 noktayı bağlayacak ve İngiltere, Türkiye, Ukrayna’ya uzanacak
21st Europe, Avrupa'da tren ulaşımını iyileştirmeyi hedefleyen "Starline" adlı bir hızlı tren ağı önerdi. 2040'a kadar tamamlanması planlanan bu ağ, 39 şehri bağlayarak hava yolculuğuna meydan okuyacak. Çevresel faydalar vurgulanan proje, AB tarafından finanse edilecek.
Son yıllarda hayata geçirilen düzinelerce demiryolu güzergahı, Avrupa ülke sınırları arasında seyahat etmeyi kolaylaştırıyor. Ancak Kopenhag merkezli bir düşünce kuruluşunun yeni açıklanan bir önerisi, kıtanın tren bağlantılarına yönelik çok daha iddialı bir hedef ortaya koydu.
21st Europe’un planı, Avrupa genelinde metro ya da tüp geçit sistemi gibi çalışacak bir yüksek hızlı demiryolu ağı öngörüyor.
Starline adı verilen plan, kıtanın “parçalı, düzensiz ve genellikle yavaş” demiryolu altyapısını yeniden keşfetmeyi ve hava yolculuğuna rakip olacak ultra hızlı bağlantılar sunmayı umuyor.
Düşünce kuruluşu, “Gerçek anlamda entegre bir raylı sistem artık sadece bir kolaylık meselesi değil, Avrupa’nın 21. yüzyıldaki dayanıklılığı için stratejik bir gerekliliktir,” diyor.
“Bir metro sistemi gibi tasarlanan [Starline], Avrupalıların kendi kıtalarını algılama biçimlerini değiştiriyor - birbirinden uzak başkentler topluluğu olarak değil, ister insanlar ister mallar için olsun her bağlantının kolayca ulaşılabildiği tek ve hızlı hareket eden bir ağ olarak.”
21st Europe, 2040 yılına kadar ağı çalışır hale getirmeyi hedefliyor ancak bu vizyon ne kadar gerçekçi?
Avrupa çapında bir metro sistemi inşa etmek
Avrupa çapında bir raylı sistemin yolcular arasında son derece popüler olacağı inkar edilemez.
Düşünce kuruluşu, “Gece trenlerinin altın çağından bugünün yıllık 400.000’den fazla Interrail kullanıcısına kadar, açık, erişilebilir seyahat arzusu ortada,” diyor. “Yine de, halkın talebine rağmen sınır ötesi seyahat parçalı, yavaş ve pahalı olmaya devam ediyor.”
Kıta genelinde altyapıyı birleştirmeyi amaçlayan bir Avrupa Birliği girişimi olan Trans-Avrupa Ulaşım Ağı (TEN-T) halihazırda çalışmalarını sürdürüyor.
Ancak 21st Europe bu girişimin sadece “karmaşık biletleme, tutarsız hizmet ve modası geçmiş istasyonların demiryolunu parçalanmış hissettirdiği” yolcu deneyiminde değil, “demiryolunu Avrupa’nın belirleyici bir özelliği haline getirmek için kaçırılan fırsatta” da “hırs ve tasarımdan” yoksun olduğunu vurguluyor.
Grup, birleşik bir tasarımı sınır ötesi bir ağın anahtarı olarak görüyor.
Mevcut sistem için “İstasyonlar birbirinden kopuk, trenler tasarım açısından çılgınca farklılıklar gösteriyor ve yolculuğun kendisi nadiren deneyimin bir parçası olarak görülüyor,” diyen grup, “Japon hızlı trenlerinden İskandinav havalimanlarına kadar diğer ulaşım biçimleri, hareketliliğin hem işlevsel hem de ikonik olabileceğini göstermiştir,” ifadelerini kullandı.
Starline ile Helsinki'den Berlin 5 saatte gitmek mümkün olabilir
21st Europe’un 22.000 kilometrelik Starline ağı, Avrupa ülkelerindeki 39 varış noktasını birbirine bağlamayı hedefliyor. Ayrıca, İngiltere, Türkiye ve Ukrayna’ya da ulaşan hatlar var.
Yeni sistem, saatte 300-400 km hızla çalışan trenlerle karayolu ve mevcut demiryolu seyahatinden tahmini olarak yüzde 30 daha hızlı olacak.
Bu da yolcuların Finlandiya’nın başkenti Helsinki’den Almanya’nın başkenti Berlin’e şu anda tam gün süren yolculuk yerine beş saatten biraz fazla bir sürede ulaşabilecekleri anlamına geliyor.
Düşünce kuruluşu, “Tarihsel olarak bir süren Kiev-Berlin arası yolculuk öngörülebilir ve kesintisiz bir bağlantı haline geliyor,” diyor. “Bugün yavaş ve dolambaçlı bir rota olan Milano-Münih arası, büyük ekonomik merkezler arasında yüksek frekanslı bir bağlantıya dönüşüyor.”
Starline trenleri kolayca ayırt edilebilecek şekilde koyu mavi renkte olacak. Vagonlar sınıflara göre değil, çalışanlar için sessiz bölgeler ve aile dostu bölümler gibi farklı ihtiyaçlara yönelik alanlara göre ayrılacak.
Trenler, büyük şehirlerin hemen dışında inşa edilen ve mevcut kentsel ulaşım sistemleriyle bağlantıları olan yeni istasyonlara ulaşacak.
21st Europe, bu istasyonları restoran, alışveriş ve iyi tasarlanmış bekleme alanlarının yanı sıra konser salonları, müzeler, spor salonları ve etkinlik alanlarına sahip olacak kültürel merkezler olarak öngörüyor.
‘Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şansı’
21st Europe, Starline’ı aynı zamanda bir çevre projesi olarak görüyor.
Taşımacılık Avrupa’nın en büyük iklim sorunlarından biri. Avrupa Çevre Ajansı’na göre sektör, 2022 yılında AB’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 29’una katkıda bulundu.
Yüksek hızlı demiryolunun yolculuk başına yüzde 90’a kadar daha az CO2 salmasına rağmen kısa mesafeli uçuşlar milyonlarca kişi için varsayılan ulaşım şekli olmaya devam ediyor.
Düşünce kuruluşu, Fransa ve Avusturya gibi ülkelerin demiryolu alternatiflerinin bulunduğu yerlerde kısa mesafeli uçuşları kısıtlamaya başladığını ancak gerçek etkinin “kıtasal bir yaklaşım gerektirdiğini” belirtiyor.
“Yüksek hızlı demiryoluna cesur bir geçiş, Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşması için en iyi şansı olabilirken, hareketliliğin hem hızlı hem de yeşil kalmasını sağlayabilir.”
Kamu tarafından finanse edilen bir model
Peki, Starline nasıl gerçeğe dönüşecek?
21st Europe, “trenler, yolcu deneyimi ve teknoloji için merkezi koordinasyon önerirken, ulusal demiryolu operatörlerinin bir franchise modeli altında güzergahları işletmesine izin veriyor.”
Düşünce kuruluşu, sistemin kamu tarafından finanse edileceğini ve onaylı ulusal demiryolu şirketleri tarafından işletileceğini, aynı zamanda sistemin koordinasyonunu, birlikte çalışabilirliğini ve uzun vadeli genişlemesini sağlamaktan sorumlu AB çerçevesindeki bir organ olan yeni bir Avrupa Demiryolu Otoritesi (ERA) tarafından denetleneceğini belirtiyor.
21st Europe, Starline’ın bir Avrupa sistemi olarak işleyebilmesi için uyumlaştırılmış iş anlaşmaları, teknik standartlar ve güvenlik düzenlemelerine ihtiyaç duyacağını belirtiyor.
“Bu, tren operatörleri, bakım ekipleri ve istasyon personelinin ortak bir Avrupa çerçevesi altında eğitileceği ve nerede çalıştıklarına bakılmaksızın operasyonel tutarlılık sağlayacakları anlamına geliyor.”
Bu oldukça iddialı bir öneri ancak düşünce kuruluşu bunun 2040 yılına kadar gerçeğe dönüşebileceğini düşünüyor.
“Şimdi, vizyonu eyleme dönüştürmek için politika yapıcıları, tasarımcıları ve sektör liderlerini bir araya getirerek gerçek değişimi zorlayacak ağı kurmaya başlıyoruz,” diyor.
Kaynak: Euronews
En Çok Okunan Haberler