'5 bin kişiye her gün 30 ton lezzetli yiyecek üretiyoruz'

Chef Recep Yüksel, Büyük bir tesiste çalışıyoruz 24 saat boyunca 3 bin 500 turist ve bin 500 çalışana yani toplam 5 bin kişiye her gün 30 ton yiyecek üretiyoruz. Alakart restoranlar ve açık büfeler gibi yerlerde misafirlerimiz zengin menülerimizi beğenerek tercih ediyor. Artık inovasyona da ihtiyaç var çünkü tüketiciler artık çok bilinçli. Ne yiyeceğini ne içeceğini yani ne istediğini çok iyi biliyor” dedi.

YENİ BİR RESTORAN KONSEPTİ

Otel bünyesinde yeni ve farklı konseptli bir restoranı yaşama geçirdiklerini dile getiren Chef Recep Yüksel: “Biz de yeni bir restoran konsepti yaratmaya karar verdik Bloom isminde bir restoranı yaşama geçirdik. Surf and Turf konseptine sahip. Yani dağ ve deniz ürünlerini bir araya getirebilecek, farklı lezzet deneyimleri yaşatabilecek bir konsept. Mutfaklarda artık herşey hazır veya donuk olarak kullanılma eğiliminde. Biz burada mevsimsel olarak ürünleri taze taze satın alıyoruz . Deneyimli şeflere ve mevsime uygun ürünleri kullanarak menülerimizi beğeniye sunuyoruz. İnsanların artık beklentileri değişti. Resort otelde tatil yapan insanlar her yerde benzer açık büfeleri bulabiliyor. Çünkü oteller aynı yerlerden benzer ürünlerini satın alıyor. Burada uzmanlık ve deneyim devreye giriyor. Ürün tercihi çok önemli. Satın alma, teslim alma, depolama üretim ve servis çok önemli 5 kalem. Biz de bu konularda deneyimli ekibimizle birlikte hizmet vermeye devam ediyoruz”

YENİLİKLERİ TAKİP EDİYORUZ

Her yıl birkaç ülkeyi ziyaret ederek yeni trendleri ve lezzetleri deneyimlediğini kaydeden Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Biz bir ticaret yapıyoruz ve bu aslında arz talep meselesi. Yeniliklere her zaman açık olmalı, trendleri ve sektörü takip etmeliyiz. Menü planlarken bir kamp dönemi geçiriyoruz. Otele 80 ülkeden insan geliyor. Misafir profili önemli gluten hastası var mı vegan var mı? Dikkat ediyoruz. Planlamaları da bu şekilde yapıyoruz. Benimle birlikte mutfakta 250 kişi çalışıyor. Şef kadrolarına baktığım zaman inanılmaz çeşitlilik var. Ben de mutfakta doğdum baba mesleğimiz. Antalya'da tarım var, toprak var, deniz var, balık var baharat var. Zaten bir gastronomi şehriyiz. Bunu daha çok insana tanıtmak ve anlatmak lazım”