Turizm sektöründeki başarı, yalnızca destinasyon bilgisine sahip olmakla değil, aynı zamanda farklı kültürleri anlayıp onlara hitap edebilmekle mümkündür. Bu vizyonu öğrencilerime kazandırabilmek için derslerime zaman zaman konuklar davet ediyorum. Bu hafta konuğum, Lehçe turist rehberi ve filolog Tutku Kışlak’tı. Kışlak, Lehçe’nin turizmde nasıl bir avantaj sağladığını ve Polonya pazarının Türk turizmi için önemini deneyimleriyle birlikte anlattı. Bu yazıda Polonya pazarıyla ilgili edindiğim bilgileri özet bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyorum.
TÜRKİYE-POLONYA İLİŞKİLERİ: DERİN TARİHSEL BİR BAĞ
Türkiye ile Polonya arasındaki ilişkiler, yüzyıllara dayanan derin bir geçmişe sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Polonya Krallığı ile dostane ilişkiler kurulmuş, özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda askeri, ticari ve kültürel etkileşimler artmıştır. 18. yüzyılda Polonya’nın Rusya, Prusya ve Avusturya’nın egemenliği altına girmesine Osmanlı İmparatorluğu sıcak bakmamış, bağımsızlık hareketlerini destekleyerek Polonyalı göçmenlere kapılarını açmıştır. Bu süreçte, İstanbul’da bugün Polonezköy adıyla bildiğimiz bir köy Polonyalılar için kurulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Polonya’nın paylaşılmasına diplomatik bir protestoyla karşı çıktığına dair anlatılan ilginç bir söylenceyi de sevgili Tutku’dan öğrendim. Rivayete göre, Osmanlı padişahı yabancı diplomatları kabul ettiğinde her seferinde Lehistan elçisini sorar; Sadrazam ise herkesin duyabileceği şekilde “Lehistan elçisi yoldadır” şeklinde yanıtlar. Osmanlı’nın bu diplomatik protestosu, Polonya I. Dünya Savaşı sonrasında bağımsızlığını kazanana kadar sürer. Polonyalılar bu tavrı unutmaz ve yıllar sonra, 1 Mayıs 2004’te Polonya’nın Avrupa Birliği’ne katılım töreninde bir jestle karşılık verir. Canlı yayında dönemin Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwaśniewski kürsüye çıkar ve “Lehistan elçisi geldi!” der. Bu ifade, iki ülke arasındaki tarihsel dostluğun bir kanıtı olarak hafızalara kazınır.
Bunun yanı sıra, Tutku’nun aktardığı üzere, Polonyalı turistlerin Türk lokumuna ve Türk tekstiline ilgisi, Muhteşem Yüzyıl dizisine duydukları hayranlık ve Polonya’daki Türk köşkleri gibi unsurlar, iki ülke arasındaki tarihsel bağların popüler kültürde de yaşadığının kanıtlarıdır.
POLONYA: HIZLI YÜKSELEN BİR PAZAR
Tarihsel bağlar, kültürel yakınlık ve 6 milyar Euro’yu aşan ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki bağları güçlendirmektedir. Polonya, son yıllarda hem turizm hem de ticaret açısından Türkiye’nin önemli pazarlarından biri haline gelmiştir. Türkiye ile Polonya arasındaki diplomatik ve tarihsel bağlar da, günümüzde turizm ilişkilerinin artarak güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Bu güçlü bağlar, Polonyalı turistlerin Türkiye’yi tercih etmesinin başlıca sebeplerindendir. 2010’lu yıllardan itibaren Türkiye’nin Polonya'ya yönelik turizm tanıtım çabaları artmış, Polonya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında belirgin bir artış olmuştur. Polonyalı turistler, Türkiye'nin doğal güzellikleri, tarihi mirası ve sıcak iklimi nedeniyle her geçen yıl daha fazla ilgi göstermekte ve özellikle Antalya, İstanbul, Kapadokya ve Ege Bölgesi gibi popüler destinasyonları tercih etmektedir.
Polonya’nın Türkiye için ne denli önemli bir turizm pazarı olduğunu daha iyi anlamak adına, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yayınladığı İşletme ve Basit Belgeli Konaklama İstatistikleri incelenebilir. Bu verilere göre:
Destinasyon özelinde örnek vermek gerekirse de Antalya'ya gelen Polonyalı turist sayısı, 2021 yılında 416.924 iken, 2022’de 765.121’e, 2023’te 1.068.150’ye ve 2024’te 1.266.360’a ulaşarak hızla artış göstermiştir. Bu veriler, Polonya turizm pazarının hızlı bir şekilde artış gösterdiğini ve Türk turizmi için önemli bir potansiyel sunduğunu göstermektedir.
LEHÇE ÖĞRENMEK: KÜLTÜREL VE TİCARİ FIRSATLAR
Polonya'dan gelen turistler, Türkiye'nin önemli turist gruplarından birini oluşturmaktadır. Bu sebeple Lehçe, Türk turizm sektöründe giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Türk turizm sektöründe, Polonya pazarına yönelik özel turlar ve çeşitli hizmetler sunulmaktadır. Polonya pazarındaki yükselişi daha da pekiştirmek adına, Türkiye'deki turizm profesyonellerinin Lehçe öğrenmesi büyük bir avantaj sağlayacaktır. Örneğin Türkiye Turist Rehberleri Birliği’nin (TUREB) verilerine göre Türkiye'de toplamda 62 Lehçe turist rehberi bulunmaktadır; bunlardan 51’i aktif olarak çalışmaktadır. Bu nedenle Lehçe bilmek, turist rehberleri ve Polonya pazarına yönelik hizmet sunan işletmeler için önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır.
Son olarak, Lehçe bilmek yalnızca turizmde değil, ticari ilişkilerde de önemli fırsatlar yaratmaktadır. Polonya, Avrupa Birliği üyeliği ile ekonomik anlamda güçlü bir pazar konumundadır. Türkiye'nin Polonya ile artan ticari ilişkileri, iş dünyasında da yeni iş birliklerinin ve yatırımların önünü açmaktadır. Bu bağlamda bu dili konuşabilmek, iş görüşmeleri ve ticari anlaşmalar açısından da büyük bir avantaj sunacaktır.
Bu yazıda Polonya pazarının Türk turizmi açısından önemini özetlemeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.
Saygılarımla…
Bardzo dobry.. Polonya pazarının turizm için bu kadar önemli hale geldiğini fark etmemiştim, teşekkürler