TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türk Tıp Tarihinin İlk Doğumevi Demirkapı Viladethanesi Havadan Görüntülendi

1892'de kurulan Demirkapı Viladethanesi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e tıp alanındaki önemli bir dönüm noktasını işaret ederken, Gülhane Parkı’ndaki bu tarihi binanın havadan çekilen yeni görüntüleri gündeme oturdu.

Haber Giriş Tarihi: 06.11.2024 12:16
Haber Güncellenme Tarihi: 06.11.2024 12:33
Kaynak: İHA
Türk Tıp Tarihinin İlk Doğumevi Demirkapı Viladethanesi Havadan Görüntülendi

İSTANBUL (İHA) - Türk tıp tarihinin mihenk taşlarından biri olarak kabul edilen Demirkapı Viladethanesi, 1892 yılında Gülhane Parkı içinde açılarak ilk doğumevi olarak hizmete girmişti. O dönemde doğumların evde, ebeler tarafından yapılması yaygınken, bu yenilikçi girişim Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tıbbi alanda önemli bir adım olmuştu. Konuyla ilgili açıklamalar yapan Tıp Tarihçisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Demirkapı Viladethanesi'nin açılmasında önemli bir figür olan Besim Ömer Akalın’ın, dönemin padişahı Sultan 2. Abdülhamid’i ikna etme sürecini detaylı bir şekilde anlattı.

Prof. Dr. Altıntaş, Osmanlı döneminde kadınların evde, ebeler aracılığıyla doğum yaptığı bir dönemi anlatırken, doğumhaneye gayrimeşru doğumlar yapılacağı korkusuyla karşı çıkıldığını aktardı. Akalın'ın yalnızca gayrimeşru doğumlar için değil, tıbbi müdahale gerektiren doğumlar için de gerekli olduğuna dikkat çektiğini ekledi. Besim Ömer Akalın’ın Fransa'da kadın doğum ihtisası yaptıktan sonra, kendi imkanlarıyla bir iki katlı bina bulup restore ederek doğumevi açma çabalarını ve bu çabaların arkasındaki sosyal ihtiyaçları vurguladı.

TIP TARİHİMİZDE BİR DÖNÜM NOKTASI: GÜLHANE PARKI’NDAKİ İLK DOĞUMEVİ  

1892 yılında açılan ve Gülhane Parkı içinde yer alan Demirkapı Viladethanesi, tıbbiyenin kadın doğum bölümünün öğrencileri için de eğitim alanı sağlamıştı. Ancak zamanla sağlık hizmetlerinin artan gereksinimleri doğrultusunda bu bina İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne dönüştürüldü. Prof. Dr. Altıntaş, Sultan 2. Abdülhamid’in bu yenilikçi adımı nasıl desteklediğinden de bahsetti.

Altıntaş, Besim Ömer Akalın’ın, yalnızca fakirlerin ve kimsesizlerin doğumları için değil, her türlü tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulan doğumlar için de bu doğumevinin gerekliliğini vurguladığını belirtti. Besim Ömer Akalın’ın yaptığı bu yenilikçi çalışmanın, dönemin sağlık sistemi için ne denli önemli bir devrim olduğunu ve tıbbi bir ihtiyaçtan doğduğunu ifade etti. Altıntaş, "Sultan 2. Abdülhamid sağlığa çok önem veren bir padişahtır. Besim Ömer'in yazılarını okudukça doğumevinin herkese lazım olduğunu kabul etmiştir. Bebekler, anneler ve tıbbiyedeki öğrencilerin eğitimleri için gereklidir. Eğitimler ve hizmetler devam ederken 2. Abdülhamid büyük bir para vererek yeni bir doğumevi yapılmasını istiyor. Daha sonra Kadırga'da çok güzel bir doğumevi yapılıyor" dedi.

Günümüzün tıbbi imkanlarının çok ötesinde olan dönemin zorluklarına rağmen, Viladethane’nin açılması, dönemin sağlık sisteminde önemli bir adım olarak tarihe geçmişti. Prof. Dr. Altıntaş, son dönemde gündemde olan yenidoğan ölümleriyle ilgili olarak da önemli açıklamalar yaparak, sağlıkta insan odaklı yaklaşımın önemine değindi. Bebeklerin yaşam şanslarının artırılmasında doktorların sorumluluklarına dikkat çekerken, aynı zamanda tıbbın insana hizmet etme amacını yitirmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.