Türkiye'nin popüler tatil destinasyonları denilince akla ilk gelenler şüphesiz Çeşme, Bodrum ve Antalya oluyor. Ancak kalabalık sokaklar ile restoranlar ve rezervasyon bulunamayan otellerin doldurduğu bu bölgeler bu yaz sezonunda daha farklı. Rezervasyonlara yetişilemiyor röportajları ile dolu turizm cennetlerinden Çeşme'de de sorun büyük. Özellikle yerli turist fiyat yükseldiği için rotasını değiştirirken, yetkililere göre ise sorunun tek bir kaynağı var. Peki dolmayan oda ve rezervasyonlar Çeşme'nin cazibesini kaybettiğinin bir işareti mi yoksa sadece bu döneme mi özgü? 2024 sezonu için olan endişeler 2025'te de sürer mi?
Haber Giriş Tarihi: 04.07.2024 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 04.07.2024 11:40
Kaynak:
Habertürk
Enflasyon ve beraberinde gelen fiyat artışı bu sezon yerli turistin tatil tercihlerini değiştirdi. Öncesinde lüks otel zincirlerini pahalı bulanlar butik otel ve pansiyonlara yönelirken, son dönemde tüm konaklama mekanlarının fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle rotasını tamamen farklı yerlere çevirdi.
Tatil rotalarında restoranlar da pek çok kişiye oldukça tuzlu gelirken, artık rezervasyon zor görünen pek çok mekanda yer bulmak mümkün.
Ancak asıl sorun yerli turiste bir süredir zaten pahalı gelen bu otel ve restoranların artık başta Ruslar olmak üzere yabancı turistlere de pahalı gelmesi… Hal böyle olunca düşüş daha da gözle fark edilir olmaya başladı.
Turizmcilere göre enflasyon, asgari ücret ve artan maliyetler onları da fiyat artışına zorluyor. Ancak turistlere göre durum farklı…
Konuya ilişkin Haberturk.com’un sorularına yanıt veren TÜRSAB İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç bunun sinyallerinin geçen sene başladığını ifade ederek, bu sorunun uzun zamandır dillendirildiğini ve aslında bu seneye has bir durum olmadığını belirtti.
“TÜRKİYE’NİN ANA BÜYÜME NOKTASI FİYAT AVANTAJIYDI, BUNU KAYBETTİK”
“Türkiye’nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı” diyen Meriç “Biz yurt dışında kalitemizi hem tesisle hem insan kalitemizle hem de fiyat politikamızla ciddi bir büyüme sağladık.
Bunu nereden görüyoruz? En güzel örneği dünyanın ilk 5’indeyiz turist anlamında ama gelir anlamında ilk 10’una giremiyoruz. Ama bu da 80’lerde 90’larda alınmış bir karardı ve bu şekilde bugünlere kadar da gelindi. Biz son 2 yıldır bu fiyat avantajımızı kaybettik. Yani iç pazardaki fiyatların artması, dövizin artmaması makası iyice açtı. Yaklaşık yüzde 30 - 35’e varan makas oluştu şu an. Dolayısıyla rakiplerimize karşı da güç kaybediyoruz” ifadeleriyle durumu anlattı.
“SIKIŞMIŞ HALDE SEZONA DEVAM EDİYORUZ”
Talebin azaldığını ifade eden TÜRSAB İzmir BTK Başkanı “Bu talep azalmasından kaynaklı arzda bu sefer ne oluyor? Geriye dönmesi gerekiyor ama fiyatlar yüksek. Yani Türkiye'nin enflasyonun durumundan dolayı yüksek. Yani burada otelcinin, turizmcinin daha fazla kazanacağım peşinde olduğu bir noktada değiliz yani bir elimiz yağda bir elimiz balda pozisyonda değiliz maalesef. Belli bir köşeye sıkışmışlık var şu an. Çünkü bir yerde maliyetler var. Bir yerde rekabet var ve ortada da bir fiyat var. Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz şu anda” dedi.
Meriç şu an Mısır’la, Tunus’la, Fas’la yani rakip olarak önceki yıllarda gördüğümüz bu ülkelere karşı fiyat avantajımızı ciddi bir şekilde kaybettiğimizi hatta Yunanistan üzerinden de kaybetmeye başladığımızı da belirtti.
KAPIDA VİZE BİR ETKEN OLDU MU?
Peki Çeşme’deki kan kaybının son dönemde sıklıkla konuştuğumuz Yunan adalarına kapıda vize ile herhangi bir bağlantısı var mı?
Meriç bu destinasyonların müşteri portföylerinin farklı olduğunun altını çizerek “Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün. Oralar Yunan adalarına karşı kan kaybedecek yerler değil. Ben bunu genel olarak söylüyorum çünkü adalara gidecek olan müşteri portföyü zaten çok Çeşme’ye giden bir müşteri portföyü değil. Bunlar Antalya'yı tercih eden daha uygun şartlı destinasyonu tercih eden vatandaşımız aslında. Ama Çeşme’nin ve Bodrum'un bu kadar düşmesinin ana sebeplerinden biri o müşteri portföyü de yurt dışını tercih etmeye başladı” diye konuştu.
Sürecin devam etmesi durumunda Çeşme ve Bodrum gibi marka olmuş destinasyonlarımızın kan kaybetmeye devam edeceğini belirten Meriç bunu “Çünkü oranın müşteri portföyü düşecek, yurt dışından da özellikle düşecek, yurt içinde de düşecek. Çünkü bu fiyatlara vatandaş daha uygun şartlarda yurt dışı fiyatlarını buluyor ve bu devam edecektir” diyerek açıklarken benzer durumun Antalya’da da sıkıntı olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Antalya’da da biz bunu görüyoruz. Yani Antalya’nın da böyle çok parlak bir sezon geçirdiği söylenemez. Oradaki doluluklara baktığınızda ciddi bir düşüşler yaşıyoruz. Yani çok umutla girdiğimiz sezona maalesef rakamsal anlamda çok böyle yukarılarda bir rakam yakalayacağımızı sanmıyorum. Bunun sonunda belki kişi başı gelirimiz artacaktır doğal olarak ama işte o mass turizm yani kitle turizm kararı almış bir ülkenin bu noktaya gelmesi tabii üzücü. Yani hepimiz için üzücü”
Tüm bu süreçte sıklıkla dillendirilen konulardan biri de bu durumun otel ve restoranlarda fiyat politikalarında bir değişikliğe yol açıp açmayacağı…
Meriç bu durumun çok da mümkün olmadığını vurgulayarak “Sonuçta maliyet belli. Bugün bir garsonun maliyeti de artık 60 - 70 binlere gelmiş vaziyette. Şimdi bu maliyetlerle ne kadar bir fiyat politikasında değişiklik yapılabilir o da bir soru işareti. Çeşme ve Bodrum nezdinde soruyorsanız zaten bu bölgeler 4 ay ayakta kalan bölgeler. Yani Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında para kazanan bölgeler ciddi anlamda. Ve de biz artık o döneme girdik şu an. Yani bu saatten sonra fiyat politikasının değişiklik yapılacağına ben pek inanmıyorum. Öyle bir durum da yok öyle bir marj da yok” ifadelerini kullandı.
“2024, BİZE 2025’İN NASIL GEÇECEĞİNİ GÖSTERİYOR. BUNUN BİZİ KORKUTMASI GEREKİYOR”
Sezon sonu öngörüleri konusunda asıl endişelendiklerinin 2025 dönemi olduğunu belirten Meriç bunu da “Genelde şimdi Türk turizmcilerin şöyle bir özelliği var bu tip risk dönemlerinde hızlı karar alabilen bir sektörüz aslında. Yani yurtdışında mutlaka belli aksiyonlarla belli bir ilave aksiyonlarla bir şeyler getirecektir. Bu aksiyon dediğim de her zaman bir fiyat kırımı olmaz. Farklı öneriler sunulur vatandaşa farklı paketler sunulur bir şekilde onları buraya çekmek için bunun savaşı yapılır. Ama bu 2024 yılında asıl önemli olan nokta 2024, 2025'in nasıl geçeceğini gösteriyor. Bunun bizi korkutması gerekiyor” diyerek açıklıyor…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çeşme’nin sessiz yazı: "Fiyat avantajımızı kaybettik"
Türkiye'nin popüler tatil destinasyonları denilince akla ilk gelenler şüphesiz Çeşme, Bodrum ve Antalya oluyor. Ancak kalabalık sokaklar ile restoranlar ve rezervasyon bulunamayan otellerin doldurduğu bu bölgeler bu yaz sezonunda daha farklı. Rezervasyonlara yetişilemiyor röportajları ile dolu turizm cennetlerinden Çeşme'de de sorun büyük. Özellikle yerli turist fiyat yükseldiği için rotasını değiştirirken, yetkililere göre ise sorunun tek bir kaynağı var. Peki dolmayan oda ve rezervasyonlar Çeşme'nin cazibesini kaybettiğinin bir işareti mi yoksa sadece bu döneme mi özgü? 2024 sezonu için olan endişeler 2025'te de sürer mi?
Enflasyon ve beraberinde gelen fiyat artışı bu sezon yerli turistin tatil tercihlerini değiştirdi. Öncesinde lüks otel zincirlerini pahalı bulanlar butik otel ve pansiyonlara yönelirken, son dönemde tüm konaklama mekanlarının fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle rotasını tamamen farklı yerlere çevirdi.
Tatil rotalarında restoranlar da pek çok kişiye oldukça tuzlu gelirken, artık rezervasyon zor görünen pek çok mekanda yer bulmak mümkün.
Ancak asıl sorun yerli turiste bir süredir zaten pahalı gelen bu otel ve restoranların artık başta Ruslar olmak üzere yabancı turistlere de pahalı gelmesi… Hal böyle olunca düşüş daha da gözle fark edilir olmaya başladı.
Turizmcilere göre enflasyon, asgari ücret ve artan maliyetler onları da fiyat artışına zorluyor. Ancak turistlere göre durum farklı…
Konuya ilişkin Haberturk.com’un sorularına yanıt veren TÜRSAB İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç bunun sinyallerinin geçen sene başladığını ifade ederek, bu sorunun uzun zamandır dillendirildiğini ve aslında bu seneye has bir durum olmadığını belirtti.
“TÜRKİYE’NİN ANA BÜYÜME NOKTASI FİYAT AVANTAJIYDI, BUNU KAYBETTİK”
“Türkiye’nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı” diyen Meriç “Biz yurt dışında kalitemizi hem tesisle hem insan kalitemizle hem de fiyat politikamızla ciddi bir büyüme sağladık.
Bunu nereden görüyoruz? En güzel örneği dünyanın ilk 5’indeyiz turist anlamında ama gelir anlamında ilk 10’una giremiyoruz. Ama bu da 80’lerde 90’larda alınmış bir karardı ve bu şekilde bugünlere kadar da gelindi. Biz son 2 yıldır bu fiyat avantajımızı kaybettik. Yani iç pazardaki fiyatların artması, dövizin artmaması makası iyice açtı. Yaklaşık yüzde 30 - 35’e varan makas oluştu şu an. Dolayısıyla rakiplerimize karşı da güç kaybediyoruz” ifadeleriyle durumu anlattı.
“SIKIŞMIŞ HALDE SEZONA DEVAM EDİYORUZ”
Talebin azaldığını ifade eden TÜRSAB İzmir BTK Başkanı “Bu talep azalmasından kaynaklı arzda bu sefer ne oluyor? Geriye dönmesi gerekiyor ama fiyatlar yüksek. Yani Türkiye'nin enflasyonun durumundan dolayı yüksek. Yani burada otelcinin, turizmcinin daha fazla kazanacağım peşinde olduğu bir noktada değiliz yani bir elimiz yağda bir elimiz balda pozisyonda değiliz maalesef. Belli bir köşeye sıkışmışlık var şu an. Çünkü bir yerde maliyetler var. Bir yerde rekabet var ve ortada da bir fiyat var. Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz şu anda” dedi.
Meriç şu an Mısır’la, Tunus’la, Fas’la yani rakip olarak önceki yıllarda gördüğümüz bu ülkelere karşı fiyat avantajımızı ciddi bir şekilde kaybettiğimizi hatta Yunanistan üzerinden de kaybetmeye başladığımızı da belirtti.
KAPIDA VİZE BİR ETKEN OLDU MU?
Peki Çeşme’deki kan kaybının son dönemde sıklıkla konuştuğumuz Yunan adalarına kapıda vize ile herhangi bir bağlantısı var mı?
Meriç bu destinasyonların müşteri portföylerinin farklı olduğunun altını çizerek “Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün. Oralar Yunan adalarına karşı kan kaybedecek yerler değil. Ben bunu genel olarak söylüyorum çünkü adalara gidecek olan müşteri portföyü zaten çok Çeşme’ye giden bir müşteri portföyü değil. Bunlar Antalya'yı tercih eden daha uygun şartlı destinasyonu tercih eden vatandaşımız aslında. Ama Çeşme’nin ve Bodrum'un bu kadar düşmesinin ana sebeplerinden biri o müşteri portföyü de yurt dışını tercih etmeye başladı” diye konuştu.
Sürecin devam etmesi durumunda Çeşme ve Bodrum gibi marka olmuş destinasyonlarımızın kan kaybetmeye devam edeceğini belirten Meriç bunu “Çünkü oranın müşteri portföyü düşecek, yurt dışından da özellikle düşecek, yurt içinde de düşecek. Çünkü bu fiyatlara vatandaş daha uygun şartlarda yurt dışı fiyatlarını buluyor ve bu devam edecektir” diyerek açıklarken benzer durumun Antalya’da da sıkıntı olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Antalya’da da biz bunu görüyoruz. Yani Antalya’nın da böyle çok parlak bir sezon geçirdiği söylenemez. Oradaki doluluklara baktığınızda ciddi bir düşüşler yaşıyoruz. Yani çok umutla girdiğimiz sezona maalesef rakamsal anlamda çok böyle yukarılarda bir rakam yakalayacağımızı sanmıyorum. Bunun sonunda belki kişi başı gelirimiz artacaktır doğal olarak ama işte o mass turizm yani kitle turizm kararı almış bir ülkenin bu noktaya gelmesi tabii üzücü. Yani hepimiz için üzücü”
Tüm bu süreçte sıklıkla dillendirilen konulardan biri de bu durumun otel ve restoranlarda fiyat politikalarında bir değişikliğe yol açıp açmayacağı…
Meriç bu durumun çok da mümkün olmadığını vurgulayarak “Sonuçta maliyet belli. Bugün bir garsonun maliyeti de artık 60 - 70 binlere gelmiş vaziyette. Şimdi bu maliyetlerle ne kadar bir fiyat politikasında değişiklik yapılabilir o da bir soru işareti. Çeşme ve Bodrum nezdinde soruyorsanız zaten bu bölgeler 4 ay ayakta kalan bölgeler. Yani Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında para kazanan bölgeler ciddi anlamda. Ve de biz artık o döneme girdik şu an. Yani bu saatten sonra fiyat politikasının değişiklik yapılacağına ben pek inanmıyorum. Öyle bir durum da yok öyle bir marj da yok” ifadelerini kullandı.
“2024, BİZE 2025’İN NASIL GEÇECEĞİNİ GÖSTERİYOR. BUNUN BİZİ KORKUTMASI GEREKİYOR”
Sezon sonu öngörüleri konusunda asıl endişelendiklerinin 2025 dönemi olduğunu belirten Meriç bunu da “Genelde şimdi Türk turizmcilerin şöyle bir özelliği var bu tip risk dönemlerinde hızlı karar alabilen bir sektörüz aslında. Yani yurtdışında mutlaka belli aksiyonlarla belli bir ilave aksiyonlarla bir şeyler getirecektir. Bu aksiyon dediğim de her zaman bir fiyat kırımı olmaz. Farklı öneriler sunulur vatandaşa farklı paketler sunulur bir şekilde onları buraya çekmek için bunun savaşı yapılır. Ama bu 2024 yılında asıl önemli olan nokta 2024, 2025'in nasıl geçeceğini gösteriyor. Bunun bizi korkutması gerekiyor” diyerek açıklıyor…
Kaynak: Habertürk
En Çok Okunan Haberler